Alıntı Çizelgesi: munzur yazmış
Bu konuda bile İşçi Partisi'nden daha geridesiniz. İşçilerin partisi olmakla öncü parti olmak arasında farkı anlayamıyorsunuz. Dört beş tane işçiyi yönetime almakla, Muhammed'e övgüler düzmeyle marksist parti olunmaz. Küçük burjuva diye küçümsediğiniz çevreler içinden çıkanlar, işçi sınıfı içinden çıkartılmaya çalışanlardan çok daha fazla öncülük yapabilme yeteneğine sahiptir. Sizin partinizde Marks, Engels ve Lenin lafta savunuluyor. Lenin gerçekten savunuluyor olsaydı, böyle bir yorum yapmazdınız.
Eh tabii, hayatında tek bir işçiye dokunamamış adamlar yorum yapınca böyle oluyor :D Anlaşacağız, olsun, ben sabırlıyım.
İşçi Partisi denen ucube örgütün bizden ileride olmayı bırak, fersah fersah geride olduğu Yatağan direnişinde ortaya çıkmıştır (daha önceden de ortadadır da, boşuna sizlere PDA'nın torunları demiyoruz). İşçilere gidin sorun bakalım İP'li Türk-İş yöneticileri hakkında ne diyecekler size. Oradaki direnişi elleri ile sattı adamlar, bu mu bizden ileride olmak?
Küçükburjuva diye küçümseme işini en son ben değil, başka birileri yapıyordu. O yapan da kendisini biliyor. Başarılı öğrencileri (ki onların sınıfsal karşılığı küçükburjuvadır, burada küçümseme yoktur) işçi örgütlesin diye fabrikaya gönderen örgütü eleştiriyorum, ama benim hareketime yapılan eleştiriye bak... Kimle uğraşıyoruz ya... Küçük burjuva, aydınlığı ile güzeldir. Onun şekil olarak yaşam şartları değişince, niteliği değişmez. O hala profesyonel devrimci olmalıdır, zamanı bol olmalıdır, çalışmalara zaman ayırmalıdır. Doğal yoldan işçi olursa, o şartlara gelirse (ki bir çok küçük burjvua tabaka bu duruma düşüyor), o zaman farklı bir durumdur.
TKİP'liler ise militanlarını saatlerce çalışılan fabrikalara tıkıyorlar. Sonra da ara ki bulasın, neden bir direnişimizde bile başarılı olamıyoruz diye.
HKP'li sendikacılar ve işçi sınıfı önderleri ise her direniş zora girdiğinde ilk aranılan kişilerdir. Bunları da herkes bilir, tabii ki hayatı boyunca işçiye uzaktan el sallamış "romantik devrimciler" bilmez. Onlar sıradan "4-5 kişi" değillerdir, hele hele 4-5 kişi hiç değillerdir. Ancak sayıları yetersizdir, bu noktada inkarda bulunamam. Mesela burada çok bilmişlik yapmak yerine gidip kendileri ile tanışıp direnişlere katkıda bulunabilirsiniz. O zaman görürüz işçinin yanında kimin olduğunu.
İşçi sınıfının "işçi sınıfı" partisi olması, işçileşip köylüleşmesinden, o sınıfın koşullarını, düşünce yapısını taşıyan insanların örgütlenmesinden geçer. Eğer ki bu başarılamıyorsa, o örgüt işçi sınıfına bilinç ulaştıramıyor, dolayısıyla kendisi de işçi sınıfı hareketi değildir. Kanadının biri kırılmıştır o hareketin. Onların işçiseverler derneğinden farkı yoktur. Türkiye'de bir sürü örgüt de böyledir.
Ayrıca insanların inandığı mitleri açıklamak ile o mitleri savunmak arasındaki farkı anlayamayanlar ile de tekrardan tartışmak gereksiz.
Marks, Engels, Lenin'i en iyi kavrayan, savunan hareket de biziz, ben başkalarını o yorumlardan dolayı eleştirirken burada şimdi "işçicilik" ile suçlanmak, "kuyrukçuluk" ile suçlanmak, kusura bakma ama yemez. Yazdığım yazıda küçük burjuvayı küçümseme yoktur.