SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
MOSKOVA DURUŞMALARI           (gösterim sayısı: 3.453)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
spartakus
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 23.11.2013
İleti Sayısı: 624
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: spartakus
Konu Tarihi: 25.01.2015- 13:07



MOSKOVA DURUŞMALARI  

İhanet kanser gibidir, vücuda girdi mi öldürmeden çıkmaz. İhanet; şan, şöhret, mevkii tanımaz. İnsanı önce en zayıf yerinden yakalanır, sonra her yeri çürür, eti kokuşur.  

I.Moskova Duruşmaları  

19 Ağustos 1936'da başladı. Sanıkların uzunca bir süre ifade vermemekte direnmeleri hatta sorgucularına işkence eden tutumları, düştükleri dipsiz kuyudan çıkamayacaklarını anladıklarında müthiş bir drama dönüştü. Duruşmalar isteyen herkesin izleyebileceği bir nitelikte yapılıyordu. Yabancı ülke temsilcileri, tüm dünya basını oradaydı. Duruşmalar radyodan canlı yayınlanıyordu. Troçki başta ifadeler işkenceyle alındı demesine rağmen sonradan şeffaflık (gerçeklik) karşısında çark edip kendini aklamaya (yol arkadaşlarını suçlamaya) çalıştı. Meksika'da ABD tarafından kurulan ve baştan sona Troçki'nin söylevine dönüşen “Meksika Duruşması” tam bir komediyi andırıyordu. Tekrar ediyoruz Moskava Duruşmaları halka, basına, yabancı ülke yetkililerini ve radyodan, gazeteden tüm Sovyet halkına canlı olarak ulaştırılıyordu. En ufak bir kötü muamele olsa tutukluların iması bile emperyalist haydutların “demokrasi” çığırtkanlığına dönüşebilecekti ama olmadı. Bırakalım kötü muameleye uğramalarını, ifadelerinde bazı tutuklular görevlilere işkence ettiklerini (konuşmama, oyalama vs.) söylüyorlardı. Duruşmadan bazı önemli anektotları aktaralım. Troçkist Valentine Olberg ile mahkeme savcısı A.Y. Vişinski arasında şöyle diyaloglar geçiyor: “

- Vişinski: Alman Troçkistleriyle Alman polisi arasında ilişkiler sistematik miydi?  

- Olberg: Evet sistematikti ve Troçki'nin bilgisi ve onayıyla yapılıyordu.  

- Vişinski: Bunun Troçki'nin bilgisi ve onayıyla yapıldığını nereden biliyorsunuz?  

- Olberg: İlişkilerden birini ben sağlıyordum. Benim ilişkim Troçki'nin direktifleriyle kurulmuştu.”  

Kamanev de uzunca bir oyalamadan sonra diğer sanıkların itirafları sonucu kaçacak başka bir yer kalmadığını anladı. Oyunun son perdesini oynuyordu. Kamanev duruşmalarda: “Açığa çıkarılabileceğimizi bildiğimiz için terörist faaliyetlerimizi sürdürmek için küçük bir grup seçtik. Bu amaçla Sokolnikov'u atadık. Troçkistler tarafından Serebryakov ve Radek tarafından başarıyla oynanır gibi geliyordu bize… 1932-33 ve 34'te ben, Tomski ve Buharinle şahsen ilişki kurdum…”  

Troçki'ye duruşmalarda en büyük darbeyi de en sadık adamları vuruyordu. Troçki'nin kişisel muhafızı Efraim Dreitzer: “Her birimizin siyasal önemi ve geçmişi farklıdır fakat katiller olarak burada hepimiz eşitiz. Ben, ne pahasına olursa olsun, merhamet beklememesi ya da dilememesi gerekenlerden biriyim.”  

Bir başka “sadık adamı” Fritz David: “Troçki'ye lanet ediyorum! Hayatımı mahfeden ve beni iğrenç bir cinayete iten o adamı lanetliyorum.”  

23 Ağustos 1936 akşamı I. Moskova Duruşması sonuçlandı. Zinoviev, Kamanev, Simirnov ve öteki 13 kişinin terörist ve haince faaliyetlerinden dolayı kurşuna dizilmelerine karar verildi.

II. Moskova Duruşmaları  

23 Ocak 1937'de duruşma başladı. Sanıklar Pyatakov, Radek, Şestov, Muralov vb. 17 kişi vatana ihanetten yargılanıyordu. Faşist Almanya ile muhalefetin kurmuş olduğu ilişkiler duruşmaya damgasını vuruyordu.

Sokolnikov ifadesinde: “Faşizmin, kapitalizmin en örgütlü biçimi olduğunu, Avrupa'ya karşı zafer kazanacağını, onu ele geçireceğini ve bizi boğacağını düşünüyorduk. İşte bu yüzden onunla uzlaşmak daha uygun olacaktı…” diyordu.

Pytakov Troçkistlerin Sovyetler Birliği'ndeki lideri olduğunu, Rudolf Hess'le (Hitlerin baş yardımcısı) olan ilişkiyi onaylamadığını söyleyerek şöyle dedi: “Biz bir çıkmazdaydık. Bir çıkış yolu arıyordum ben…arada sırada, Troçkist yer altı dünyasından çıkıp da öteki pratik işlerle uğraştığım zamanlarda, bazen bir ferahlık hissediyordum. Geç de olsa sizin gözünüzde de, suçlu geçmişimle bağımı kesme gücünü kendimde bulduğumu hissetme hakkını benden esirgemeyin!”  

Bir başka ünlü Troçkist Karl Radek de faşizmle ilişkileri şöyle değerlendiriyordu: “Troçki Alfred Rozenberg ve Rudolph Hess'le (Hitlerin baş yardımcıları, bn) kendi anlaşmasını yapıp bizi bir oldu bittiyle karşı karşıya bıraktı…ikibuçuk ay boyunca sorgucumun canına okudum. Ben işkence görmedim ama sorgulama görevlilerine işkence ettim ve onları bir sürü faydasız iş yapmaya ittim…”  

30 Ocak 1937'de Pyatakov, Muralov, Şestov ve 10 kişi kurşuna dizilmeye mahkum edildi.

1937 Mayıs'ında Mareşal Tuhaçevski ve 7 General görevden alınıp vatana ihanetten mahkemeye çıkarıldı. Nazi'lere askeri bilgileri vermek, darbe girişimi gibi suçlardan kurşuna dizilmelerine karar verildi. Troçkist yazar Deutscher: “Tuhaşevski'nin Alman yetkilileri ile ilişkilerini açığa çıkaran ünlü gestapo dosyaları (Çekoslovakya Başbakanı ve Fransız Gizli Servisleri aracılığıyla) partinin eline geçer…” diyor.

III. Moskova Duruşmaları  

2 Mart 1938'de başladı. Sanık sayısı 21 idi. OGPU Başkanı Henri Yagoda ve sekreteri Pavel Bulgrov, Buharin, Rikov, Troçkist liderlerden Kerestenski ve Arkady Rosentgoltz, Rakovski, Çernov, Grinke, katil doktorlar Levin, Pletnev ve Kozakov vb.

Buharin'in yaptığı konuşma pek çok gerçeğe vurgu yapıyor. İhanetin insanı, hiçe çevirdiğini, yaşamının anlamsızlaştığını adeta insandan eser kalmadığını görüyoruz. Özellikle Troçki ve “II. Enternanyonal”den gelebilecek “yardımı” elinin tersiyle itiyor: “…üç ay boyunca bir şey söylemeyi reddettim, sonra ifade vermeye başladım. Niçin? Çünkü cezaevindeyken bütün geçmişimi yeniden değerlendirdim. Çünkü kendi kendinize: ölmen gerekiyorsa ne uğruna öleceksin? Sorusunu sorduğunuzda önünüzde aniden bütün o şaşırtıcı canlılığıyla kapkara bir boşluk beliriyor. Pişman olmadan ölmek istediğinizde, uğruna ölünecek hiçbir şey yok…belki de yaşamımın son konuşmasını yapıyorum…Troçki ve öteki suç ortaklarımın yanı sıra II. Enternasyonal'in de bizi ve özellikle de beni savunmaya çalışacakları sonucuna önceden varabiliyorum. Bu savunmayı reddediyorum…kararı bekliyorum.”  

Troçkist Rosentgoltz da faşizmle girilen ilişkileri tartışmaya gerek kalmaksızın açıklıyor: “benim casusluk faaliyetimin başlangıcı 1923'e dek uzanır…o zamanlar Troçki'nin talimatı üzerine, Rechswehr Başkomutanı Sieeckt'e ve Alman Genel Kurmay Başkanı Hesse'ye çeşitli bilgiler verdim.”  

İngiltere ve Fransa Büyükelçilikleri yapmış Cristian Rakovski ise: “1924'te İngiliz İstihbaratı Servisi ile suç teşkil eden ilişkiler kurdum.” d iyor.

13 Mart 1938'de Pletnov, Bessonov ve Rakovsky hapis cezasına çarptırıldı. Buharin, Yagoda, Rikov, Kerestinsky, Rosentgoltz ve diğerleri kurşuna dizildi.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: umut
Cevap Tarihi: 25.01.2015- 17:12


Batıda sosyalizm düşmanlığı Stalin üzerinden yürütülüyordu. Moskova mehkemeleri'nde en ufak bir düzmece olsaydı mutlaka ortaya çıkarılırdı. Böyle bir şey olmadı. Mahkemede suçlu bulunanların hemen hepsi Stalin karşıtıydılar. Stalin'i devirmek için Troçki ile ilişkiye geçmemeleri düşünülemez. Sadece Troçki ile değil emperyalizmin casuslarıyla da ilişkiye geçmişlerdir. Açıklamalardan bu anlaşılıyor.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
munzur
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 19.12.2013
İleti Sayısı: 1.075
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: munzur
Cevap Tarihi: 25.01.2015- 17:57


Bu davalarda Kirov'u öldüren kişinin Kamanev ile olan ilişkisi de ortaya çıkarıldı. Moskova duruşmalarının muhalefeti yok etmek için kurulduğunu iddia etmek akıl dışı. Bu mahkemeler üzerinde siyasi bir etki olabilir, her siyasi davalarda böyle bir etki vardır. Ancak bu duruşmalardaki itirafların gerçeği yansıtmadığını iddia etmek saflıktır. Stalin'den sonra iktidara gelen revizyonizm o kadar Stalin düşmanlığı yapmasına rağmen bu duruşmalarda Stalin'in parmağı olduğuna ilişkin tek bir kanıt bile ortaya koyamadı. Olsaydı, ortaya çıkarılmaz mıydı? Bundan iyi Stalin düşmanlığı konusunda koz mu olur?




Bu ileti en son munzur tarafından 25.01.2015- 17:57 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
spartakus
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 23.11.2013
İleti Sayısı: 624
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: spartakus
Cevap Tarihi: 25.01.2015- 19:02


Moskova Duruşmaları

Emperyalist propaganda merkezleri SSCB ve Stalin hakkında büyük bir anti-propaganda kampanyası başlatmışlardı. Bu kampanyada Nazi yanlısı   multi-milyoner Amerikan basın tekeli William Rondolph Hearst öne çıkıyordu. Hearst’ın gazeteleri ABD’de günde 13 milyona yakın satıyor ve 40 milyon kişi tarafından okunuyordu. Hearst’ın basını Sovyetler Birliğinde gerçekleşen sansasyonel olaylarla doluydu. 18 Şubat 1935’te Sovyetler Birliğinde 6 milyon insanın açlıktan öldüğü manşetten verildi. Hiçbir gerçekliği olmayan bu haber tartışmasız gerçek ilan edildi. Gazetelere göre kıtlıkta ölenlerin sayısı bir süre sonra 15 milyona çıktı! Ukrayna kıtlığından haber yapan muhabirin ise Colorado devlet hapishanesinden kaçmış ve hayatı boyunca Ukrayna’ya gitmemiş bir mahkum olduğu ortaya çıktı. Bu haberler günde 40 milyon Amerikalı tarafından tarafsız gerçekler olarak okundu ve kabul edildi.

Benzer spekülasyonlar Moskova duruşmaları için yapıldı. 1936-38 yıllarında her yıl 1 milyon olmak üzere 3 milyon kişinin idam edildiği iddia edildi. Bütün muhalif unsurlar temizlenmişti. Emperyalist propaganda böyle işliyordu.

1930’lu yıllar Avrupa’da faşizmin yükseliş yıllarıdır. Hitler 1933 yılında iktidara gelmiş, 1939’da Franko demokratik güçleri yenilgiye uğratmıştı. Faşizm birçok ülkede güçlenmekteydi. Alman emperyalizminin temsilcisi Hitler, birçok ülkede çeşitli örgütler aracılığıyla faşist güçleri örgütlüyor, bunlar faşizmin beşinci kolu olarak faaliyet gösteriyorlardı.

Hitler daha 1925 yılında Sovyetler Birliği topraklarının büyük bir bölümünü Alman toprakları ilan etmişti. SSCB’ye yönelik saldırı hazırlıkları açıktan yapılıyordu. Ülke içinde Çarlık ve burjuva kalıntılar destekleniyordu. 1938 yılında Çekoslovakya daha sonra Polonya Nazi kuvvetlerince işgal edildi. Faşist Alman kuvvetleri Sovyet sınırına kadar geldi.

Savaş SSCB’nin burnunun dibine kadar gelmişti. SSCB askeri hazırlıklara başlamıştı. Bu koşullarda ülke içinde faşizmi destekleyen veya faşist saldırı karşısında Sovyet iktidarına karşı eylemde bulunacak unsurlara izin verilemezdi. Ülke içindeki gizli/yasadışı örgütlenmeler faaliyetlerini arttırmış, Bolşevik önderlere karşı suikastlara girişmişti. Sosyalist inşaya yönelik sabotajlar ortaya çıkmıştı. Kirov, Gorki ve bazı Bolşevik önderler çeşitli yöntemlerle katledildi, sanayi kuruluşları ve tarımsal çiftlikler büyük zararlara uğratıldı.

Moskova duruşmaları bu koşullarda başladı. Yargılamalar itirafları beraberinde getirdi. İşkence ve baskı iddialarına karşın sanıkların hiçbirinde işkence gibi zorlayıcı izler görülmedi, sanıklar da bunu iddia etmediler. Trockistlerin önderlik ettiği sabotajcı, karşı-devrimci örgütlenme açığa çıkarıldı ve tasfiye edildi.  

Moskova duruşmaları iddia edildiği gibi milyonlarca insanının idamıyla sonuçlanmadı. Faşizmin saldırısının öngününde yapılan duruşmalarda yüzbine yakın idam cezası verilmiştir. Ancak bunların büyük bir kısmı iptal edilmiş, çok küçük bir kısmı uygulanmıştır. Faşist kıyıcılıkla işbirliği yapan karşı-devrimci, faşizmin beşinci kolu durumundaki örgütlenmeler dahi düşünüldüğünde idam cezası ağır gelebilir. Ancak duruşmalar normal bir dönemde değil faşizmin saldırısının hemen öncesinde yani olağanüstü önlemlerin alınması gereken koşullarda yapılıyor.

Sovyetler Birliğinde cezaların ömür boyu sürdüğü de doğru değildir. 1939 Sovyet mahkemelerinin istatistiklerine göre beş yıla kadar olan cezalar yüzde 95,9, beş ile on yıl arası cezalar yüzde 4, on yıldan fazla olanlar ise yüzde 0,1’dir. Bunlar arasında hırsızlar, katiller vb. adi suçlular da vardır.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
spartakus
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 23.11.2013
İleti Sayısı: 624
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: spartakus
Cevap Tarihi: 25.01.2015- 19:18


Moskova Duruşmaları

Burjuva aydınların bize empoze etmeye çalıştıkları Moskova Duruşmalarında yargılananların “melek,masum” olduğu iddiası gerçekleri yansıtmaktan çok uzaktır. Moskova Duruşmalarında ceza alanların hepsi suçludur. Bu reddedilemez bir gerçektir. Burjuva aydınların, tutukluların Moskova Duruşmalarındaki savunmalarını zorla verdiğini iddia etmesi kara propagandadan başka bir şey değildir. Yeni yapılan araştırmalar gösterdi ki tutukluların bir kısmı Moskova Duruşmasından önce de parti toplantılarında suçlarını itiraf etmişlerdi. Burjuva aydınlar sanıkların bu itirafları karşısında sessiz kalması bizce her şeyi açıklamaktadır. Buharin’in aşağıdaki itirafı her şeyi açıklamaktadır.

“Buharin konuşmasını bitirirken de Trotskiycilere karşı “kutsal öfkesini” bir kez daha ifade etmeyi unutmadı ve üstelik onları faşistlerle kıyasladı:

“ Şu anda, genel olarak bakıldığında, parti açısından en temel ve en önemli mesele, gayet gizli, büyük yer altı deneyimine sahip, yeni mücadele usullerini iyi bilen, güçlerini adamakıllı konumlandırmış bir terörist parti örgütünün kurulmuş olmasıdır… Ben bütün bu Trotskiyciler, sabotajcılar ve kundakçıların yok edilmelerini ifşa edilmelerini yüzde yüz, tamamen doğru ve zorunlu buluyorum.” Tabi ki Buharin temelde kendini aklamak için konuştu; ancak o da kendine yöneltilen suçlamalar kadar asılsız ve kanıtsız bir savunma yaptı. Üstelik bunu yaparken, kendisinin “sağ”cı muhalefet içindeki aktif rolünü de birkaç kez itiraf etmek zorunda kaldı:

“ Ben 1928-1929 arasında partide muhalefet mücadelesi yaptığımı hiç inkar etmedim…1928-1929 arası partiye karşı çok günah işledim. Bunu biliyorum. Bunların kuyrukları bugüne kadar uzanıp gelmektedir. O zaman peşimden gelenlerin bir kısmı, Tanrı bilir nerelere varana kadar evrim geçirdiler. Bunu bilmem; fakat teorik olarak bunu inkar etmiyorum… Ben gerçekten 1928-1929 yılları arasında, verdiğim beyanatlarla partiye karşı suç işlemiştim. Son beyanatımı 1930 kışında “örgütlenmiş kapitalizm hakkında” konuşurken vermiştim.”(Yuriy Jukov, Öteki Stalin,Sayfa:302-303,Lena Yayınları)

Görüldüğü gibi Buharin bile kendisinin sütten çıkmış ak kaşık olduğunu söylemiyor aksine kendisinin suçlu olduğunu itiraf ediyor. Buharin’in bu itirafından sonra burjuva aydınların Moskova duruşması sanıklarını savunmaları oldukça düşündürücü bir hal aldığı kuşku götürmeyecek kadar net bir şekilde ortaya çıkıyor.

Burjuva aydınların bir diğer yalanı ise Moskova Duruşmasında yargılanan kişilerin “kendilerine empoze edilen bütün suçlamaları kabul etmek zorunda kaldıkları” iddiasıdır. Burjuva aydınlar bu iddia üzerinden Moskova Duruşması tutanaklarında verilen ifadelerin “yalan” olduğunu kanıtlamaya çalışmaktadırlar. Fakat tutanakları okuduğumuzda durumun çok farklı olduğunu görüyoruz. Çünkü sanıklar kendilerine yönlendirilen her iddiayı kabul etmemektedirler. Bu da sanıkların ifadelerinin zorla verildiği iddiasını çürüten bir delil niteliği taşımaktadır. Buharin’in Moskova Duruşmalarında verdiği aşağıdaki ifadesi burjuva aydınları yalanlar niteliktedir.

“Ben soruşturma makamının ve yoldaş hakimler, sizin önünüzde neden teslimiyet gerekliliğine vardığımı anlatmak istiyorum. Bizler yeni hayatın sevinçlerine karşı en adi araçlarla mücadele ettik. Ben Vlademir İlyiç’in hayatına suikast suçlamasını reddediyorum ama karşı devrimci arkadaşlarım ve onların başında da ben, Stalin tarafından muazzam başarılarla sürdürülen Lenin’in eserlerini yıkmak istedik.”(Buharin, Duruşma Tutanağı, Moskova 1938, 847-848)

deniz alaz gürbüz



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.438
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

53 kere teşekkür edildi.
37 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 27.01.2015- 01:36


Moskova Duruşmaları'nı Stalin'in muhalefeti yok etme senaryosu olarak görmek çok fazla önyargılı yaklaşımdır. Mahkemenin ''vatan hainliği'' suçlaması yadırgatıcı gelmemeli. Bu ''vatan hainliği''nin adı yargılananlar için Stalin'i devirmeye yönelik eylemlerdi. Bundan yargılandılar ve mahkemece cezalanladırıldılar. Komploydu, itiraflar işkenceyle alındı, suçları yoktu...- bu söylenenlerin tek bir dayanağı yok. Moskova duruşmaları Stalin'e ve Stalin dönemine saldırılırken en fazla kullanılan suçlamalardan biri. Stalin'den sonra gelen revizyonistlerin başta Hruşçov olmak üzere bu suçlamalarda az payı yok!

Kamenev ve Zinovyev'in ilk yargısında pek bir şey çıkmamıştı. ( Mahkeme ya küçük bir ceza vermişti, ya da serbest kalmıştı.) Kirov suikastinin katili yasaklandığında Kamenev ve Zinovyev ile ilgisi ortaya çıktı. Uzunca bir zaman direndikten sonra suçlarını itiraf ettiler ve mahkeme tarafından ölüm cezasına çarptırıldılar. Diyelim ki düzmece, itirafederlerse canlarının bağışlanacağı söylendi, veya işkenceyle ifadeye zorlandı. Mahkemeye yansımaz mıydı? Halka açık mahkemeydi, yabancı basın ve büyükelçiler   mahkemeyi takip ediyorlardı. Bir haber dahi sızmaz mı? Emperyalizm gözlerini açmış, Stalin'i dünya kamuoyu önünde zora sokacak tek bir kanıt ortaya çıkarmaz mıydılar?

Hadi Zinovyev ve Kamenev'i bir şekilde kandırdılar, canlarının bağışlanması karşılığında itirafname imzalattılar. Onlar da mahkemede suçlamaları kabul etti ama sonunda ölümden kurtulamadı. Diyelim ki böyle oldu. Daha sonra mahkemeye çıkartılanlar bu sonucu görüp mahkemede   farklı konuşmaz mıydı? Bu itirafı neden kabul etsinler?   Tek bir itiraz yok. Bütün   o yabancı basın elçilerin önünde tek bir itiraz olmaz mı?




Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Benzer konu yok
Etiketler   MOSKOVA,   DURUŞMALARI
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS