Utanmadan bu adamları savunuyorsun, senin gibilerin maskesini düşüren de "saksı gülü" oluyor öyle mi? "Saksı gülü" ne demekse artık... Pisliği savunmak zor tabii, ondan böyle uyduruk laflar üretiyorsun.
Yorum'cuğum, ben o adamları savunmuyorum. (Savunsam açıkça derim.) Ben doğruları savunuyorum. Bu konuya dahil oluşumun nedeni açıktır. O kadının iddiasını ekrana taşıyan herkesi "yalancı" ilan etmek yanlıştır. Bu zihniyet sahipleri bu yüzden Palçiçek İlter'i bile, moda deyimle "linç etmeye" kalktılar. Sence doğru mu bu?
Bence Kabataş yalancısı bir tanedir. O da videoyu seyrettiğini söyleyen İsmet Berkan'dır. Zaten kendisi de "bir hıyarlık yaptığını" yazmış ve hatasını kabul etmiştir.
Onun dışında bu olayı böyle kutuplaştırma malzemesi yapmak yanlıştır. O kadın belki bir miktar tacize uğramış da olabilir. Bunu masalarımızın başından bilemeyiz. İçinde hapsolduğumuz saksılarımızın içinde de bilemeyiz bunu. O nedenle bu konuda fazla ahkâm kesmek doğru değil. Sığ muhalefet yapanlardan olmamalıyız.
Ama kime diyorum bunları ki ben? "Saksı gülü" lafı benim uydurduğum bir laf da olsa, cuk oturan bir söz değil mi? Klavye başında savaş ilan eden, devrimler yapan, "sokağa, eyleme ve özgürleşmeye" çağıran bir kesimin mensuplarına başka ne deseydim daha iyi otururdu?
Sen nasıl bir adamsın, ne fırıldak birisin! Zamanın başbakanı ''elimizde kaset var, cuma günü açıklayacağım'' demedi mi? Burada ismi geçenlerin hepsi ''ben izledim'' veya ''izlemedim'' dese ne olur? Hepsini tek tek takip mi ettin ki, böyle bir konuda konuşulacak konu olarak bunları söylüyorsun. Bu adamların hepsi kabataş yalanının bir parçası oldu mu, olmadı mı? Bu yalan hala sürdürülmek isteniyor mu, istenmiyor mu? Sen ne anlatıyorsun? Bir insan kendini solcu olarak adlandırıp, bu kadar gericileşir mi, yalakalar ordusuna bu şekilde katılır mı? Senin yapmaya çalıştığını iki gündür Sabah gazetesi yapıyor? Sen o anlayışın, forumlara yansıyan yüzüsün. Aynı gericiliğin forumlardaki sesi olmuşsun! AKP'yi savunmak için kırk dereden su götürüyorsun ancak hiç bir faydası olmuyor! Ne yapıyorsan kendine yapıyorsun! Acınacak bir halin var, çırpınıp duruyorsun.
Utanmadan bu adamları savunuyorsun, senin gibilerin maskesini düşüren de "saksı gülü" oluyor öyle mi? "Saksı gülü" ne demekse artık... Pisliği savunmak zor tabii, ondan böyle uyduruk laflar üretiyorsun.
Yorum'cuğum, ben o adamları savunmuyorum. (Savunsam açıkça derim.) Ben doğruları savunuyorum. Bu konuya dahil oluşumun nedeni açıktır. O kadının iddiasını ekrana taşıyan herkesi "yalancı" ilan etmek yanlıştır. Bu zihniyet sahipleri bu yüzden Palçiçek İlter'i bile, moda deyimle "linç etmeye" kalktılar. Sence doğru mu bu?
Bence Kabataş yalancısı bir tanedir. O da videoyu seyrettiğini söyleyen İsmet Berkan'dır. Zaten kendisi de "bir hıyarlık yaptığını" yazmış ve hatasını kabul etmiştir.
Onun dışında bu olayı böyle kutuplaştırma malzemesi yapmak yanlıştır. O kadın belki bir miktar tacize uğramış da olabilir. Bunu masalarımızın başından bilemeyiz. İçinde hapsolduğumuz saksılarımızın içinde de bilemeyiz bunu. O nedenle bu konuda fazla ahkâm kesmek doğru değil. Sığ muhalefet yapanlardan olmamalıyız.
Ama kime diyorum bunları ki ben? "Saksı gülü" lafı benim uydurduğum bir laf da olsa, cuk oturan bir söz değil mi? Klavye başında savaş ilan eden, devrimler yapan, "sokağa, eyleme ve özgürleşmeye" çağıran bir kesimin mensuplarına başka ne deseydim daha iyi otururdu?
"Bir miktar taciz" diye uydurulan büyük yalanı yumuşatmaya çalışıyorsun. Takke düştü yobazın keli göründü de ondan. Tiksindirici iddaları yumuşatarak tepkiyi zayıflatacaksın öyle mi?
Türkiye'de devrimciler yalnızca klavye başında mı acaba? Meydanları dolduran, coplanan, basınçlı suyu, zehirli gazı yiyen, yeri geldiğinde sizin CİA, MİT ve polis tarafından öldürülenler kimler? Devrimciler sokağa çıkmıyorsa, sokaktakiler kim? İşin tartışması da tabii ki forumlarda da yapılıyor. Görüş alışverişinde bulunuyor devrimciler. Bu da yapılacak ve yapılmalı zaten. Bunu bile istemiyor, önlemeye çalışıyorsun. İnsanlar forumlarda bile yazmasın diye uğraşıyorsun. Sen yazma. Sen klavye kullanmıyorsan neyle yazıyorsun?
Bu ileti en son yorum2006
tarafından 13.03.2015- 13:11 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Dişe dokunur şeyler yazmış olmak için AKP yalakalığı mı yapmak lazım? Yav sen nasıl bir insansın? Kabataş yalanı gibi bir gerçek ortada dururken, iktidar yalakaları halkı manipule etmek için her zaman yaptıkları gibi koca bir yalan ortaya atmışken, bu yalan hala savunuluyorken yazmaya çalıştıklarının utanç abidesi olduğunu anlayabilecek bir zekaya bile sahip değil misin? Sen nasıl birisin ki, utanıp sıkılmadan solcu sosyalist olduğun yalanlarını bile burada utanmadan söyledin. Yok türkçenin ifade gücü, yok mantık bilimi, daha kaç takla atacaksın, bu yalaka şova katılmak için?
Sen o yalancılar kervanına çoktan katılmışsın haberin yok! Ya da habersizmiş gibi davranıyorsun. AKP gericiliğine bu kadar biat eder mi bir insan? Ülkeyi dinci faşizm sarmış sarmalamış, sen hala AKP'yi ve AKP yalakalarını savunma derdindesin! Bir insan utanma melekesini bu kadar mı kaybeder?[/size]
IŞİD katillerinin kazanmasını isteyen birisi olarak sen mi utanmaktan söz ediyorsun? Alemsin!
IŞİD'in kazanmasını isteyen bir solcu(!)!!!..
Bu ilginç zaten, ama bir de üstüne üstlük, insanlara utanma konusunda ahkâm kesme hakkını da kendinde görüyor. İşte bu başlı başına bir komedi. Politikkomedi!..
Neden utanmam gerekiyormuş; o kadının Kabataş'da kendini bilmez birileri tarafından sözlü veya fiilî tacize uğramış olma ihtimalini kategorik olarak reddetmediğim için. Bu yüzden "utanma melekemi" kaybettiğimi iddia ediyor, bay politikkomedyen!
Bre abbass, sen Gezi günlerinde Taksim'i dolduran on binlerce insanın tümüne kefil misin? "Hiç biri asla böyle bir iş yapmış olamaz" diyebilir misin?
Her türden insan var. Her politik kesimde beş para etmeyeni de var; işe yarar, doğru düzgün olanı da. Sırf belli bir politik akıma tavrından dolayı bütün insanları aynı kumaştan sayabilir misin?
Kadının elinde doktor raporu olduğunu da dikkate alırsak, yine de böyle bir olayın kesinlikle olmadığını söyleyebilir miyiz?
Ben "olmuştur" da demiyorum, "olmamıştır" da. Bu yüzden mi "yalaka", "utanmaz" vb oluyorum? Bu ne ölçüsüzlük, bu ne hoşgörüsüzlük, bu ne haddini bilmezlik!!!
Dişe dokunur şeyler yazmış olmak için AKP yalakalığı mı yapmak lazım? Yav sen nasıl bir insansın? Kabataş yalanı gibi bir gerçek ortada dururken, iktidar yalakaları halkı manipule etmek için her zaman yaptıkları gibi koca bir yalan ortaya atmışken, bu yalan hala savunuluyorken yazmaya çalıştıklarının utanç abidesi olduğunu anlayabilecek bir zekaya bile sahip değil misin? Sen nasıl birisin ki, utanıp sıkılmadan solcu sosyalist olduğun yalanlarını bile burada utanmadan söyledin. Yok türkçenin ifade gücü, yok mantık bilimi, daha kaç takla atacaksın, bu yalaka şova katılmak için?
Sen o yalancılar kervanına çoktan katılmışsın haberin yok! Ya da habersizmiş gibi davranıyorsun. AKP gericiliğine bu kadar biat eder mi bir insan? Ülkeyi dinci faşizm sarmış sarmalamış, sen hala AKP'yi ve AKP yalakalarını savunma derdindesin! Bir insan utanma melekesini bu kadar mı kaybeder?[/size]
IŞİD katillerinin kazanmasını isteyen birisi olarak sen mi utanmaktan söz ediyorsun? Alemsin!
IŞİD'in kazanmasını isteyen bir solcu(!)!!!..
Bu ilginç zaten, ama bir de üstüne üstlük, insanlara utanma konusunda ahkâm kesme hakkını da kendinde görüyor. İşte bu başlı başına bir komedi. Politikkomedi!..
Neden utanmam gerekiyormuş; o kadının Kabataş'da kendini bilmez birileri tarafından sözlü veya fiilî tacize uğramış olma ihtimalini kategorik olarak reddetmediğim için. Bu yüzden "utanma melekemi" kaybettiğimi iddia ediyor, bay politikkomedyen!
Bre abbass, sen Gezi günlerinde Taksim'i dolduran on binlerce insanın tümüne kefil misin? "Hiç biri asla böyle bir iş yapmış olamaz" diyebilir misin?
Her türden insan var. Her politik kesimde beş para etmeyeni de var; işe yarar, doğru düzgün olanı da. Sırf belli bir politik akıma tavrından dolayı bütün insanları aynı kumaştan sayabilir misin?
Kadının elinde doktor raporu olduğunu da dikkate alırsak, yine de böyle bir olayın kesinlikle olmadığını söyleyebilir miyiz?
Ben "olmuştur" da demiyorum, "olmamıştır" da. Bu yüzden mi "yalaka", "utanmaz" vb oluyorum? Bu ne ölçüsüzlük, bu ne hoşgörüsüzlük, bu ne haddini bilmezlik!!!
Ya kardeşim, yanlış şeyler söyledim de, çık işin içinden ya. Hala saçmalıyorsun. Olmuştur da demiyormuş, olmamıştır da! Bir şey anlamıyorsan, neden yorum yapıyorsun, o zaman?
Sen nasıl bir adamsın, ne fırıldak birisin! Zamanın başbakanı ''elimizde kaset var, cuma günü açıklayacağım'' demedi mi? Burada ismi geçenlerin hepsi ''ben izledim'' veya ''izlemedim'' dese ne olur? Hepsini tek tek takip mi ettin ki, böyle bir konuda konuşulacak konu olarak bunları söylüyorsun. Bu adamların hepsi kabataş yalanının bir parçası oldu mu, olmadı mı? Bu yalan hala sürdürülmek isteniyor mu, istenmiyor mu? Sen ne anlatıyorsun? Bir insan kendini solcu olarak adlandırıp, bu kadar gericileşir mi, yalakalar ordusuna bu şekilde katılır mı? Senin yapmaya çalıştığını iki gündür Sabah gazetesi yapıyor? Sen o anlayışın, forumlara yansıyan yüzüsün. Aynı gericiliğin forumlardaki sesi olmuşsun! AKP'yi savunmak için kırk dereden su götürüyorsun ancak hiç bir faydası olmuyor! Ne yapıyorsan kendine yapıyorsun! Acınacak bir halin var, çırpınıp duruyorsun.
"Fırıldak" lafın sana aynen iade ediyorum. Al o lafı, kendine ve takipçisi olduğun siyasî hareketin liderine, münasip oranlarda pay edip, münasip biçimde değerlendir.
"Kabataş yalanı" diye kesin biçimde söyleyemeyiz diyorum. Bak mesela "camide içki içildi"ği iddiası bir yalandı. Erdoğan bu yalanı söyledi ve o sırada birkaç AKP yanlısı basın-yayın kuruluşu dışında kimse bunu sahiplenmedi. Halen de camide içki içildiği yalanını sahiplenen ve bunu savunan pek kimse yok.
Neden böyle? Çünki yalan olduğu apaçık belli. Ama kabataş olayında az veya çok bir doğruluk payı olabilir. Hiç bir şey olmamışsa bile o kadın sözlü olarak taciz edilmiş olabilir oradan geçen kitle tarafından. Buna kesin ve kategorik olarak "hayır" diye karşı çıkabilir miyiz?
Peki ayrıca karşı çıkmamız gerekiyor mu? Bütün insanların kefili miyiz? Gezi günlerinde, pek çok kesimden insan vardı. İçki içip, küfürlü sloganlar atan, dükkan yağmalayan tiplerin de olduğunu biliyoruz. O dükkanları savunan değerli insanları da biliyoruz. Biz ikincilerdeniz ve birincilere asla sahip çıkmayız.
Ama sen ve senin gibiler sırf politik mülahasalarla bu tür beş para etmez tiplere de sahip çıkıyorsunuz veya yaptıklarını görmezden geliyorsunuz. Çünki sizler için asıl önemli olan doğrular değil, politik amaçlarınızdır. Lanet olası politik amaçlarınız, yerin dibine batası amaçlarınız!
IŞİD'in kazanmasını mübah gören politik amaçlarınız!..
"Bir miktar taciz" diye uydurulan büyük yalanı yumuşatmaya çalışıyorsun. Takke düştü yobazın keli göründü de ondan. Tiksindirici iddaları yumuşatarak tepkiyi zayıflatacaksın öyle mi?
Türkiye'de devrimciler yalnızca klavye başında mı acaba? Meydanları dolduran, coplanan, basınçlı suyu, zehirli gazı yiyen, yeri geldiğinde sizin CİA, MİT ve polis tarafından öldürülenler kimler? Devrimciler sokağa çıkmıyorsa, sokaktakiler kim? İşin tartışması da tabii ki forumlarda da yapılıyor. Görüş alışverişinde bulunuyor devrimciler. Bu da yapılacak ve yapılmalı zaten. Bunu bile istemiyor, önlemeye çalışıyorsun. İnsanlar forumlarda bile yazmasın diye uğraşıyorsun. Sen yazma. Sen klavye kullanmıyorsan neyle yazıyorsun?
Yorum'um, abbas'a da yazdım; onları da oku. Ortada "büyük yalan" olduğunu büyük harflerle iddia edip durma. Bu olayı ne sahiplen, ne de peşinen itiraz et. Bu olayda ne hükumet yanlısı ol, ne de chp'nin ve sözcü, yurt vb gazetelerin yaptığı gibi sığ muhalefetten yana ol.
"Büyük yalan" değil, karşılıklı manüplasyon ve kullanma var. Buna alet olma. Sana ne onlardan?!
Sen büyük kavgaların adamısın Yorum'um; kendini böyle basit ve sığ didişmeler uğruna helak etme.
Elbette sokaklarda döğüşen solcular var. Ben buradakilere diyorum. Onların da bir kısmı sokaklara çıkıyordur. Bunu bilemem. Ama buradakilerin çoğu sanki evden izliyor olayları gibi geliyor bana. Üsluplarından ve bilgilerinden onu çıkarıyorum. Seni kastetmiyorum tabii.
Tabii ki kimsenin yazmasına karışmıyorum. Önlemeye hiç karışmıyorum. Herkes yazsın, fikrini açıklasın diye neredeyse bir yerimi yırtacağım. ama ne yazık ki pek yazan olmuyor. Onların da çoğunluğu ya alıntı yazıları kopyala-yapıştır yapıyor, ya da iki-üç cümlelik sığ mesajlar yazıyor. Hatta bu nedenle bir ara sanal karakterlerle mi yazışıyorum diye düşünmeye başlamış ve bir keresinde Türkiye'nin başkentini sormuştum, kontrol amaçlı olarak.
Neden utanmam gerekiyormuş; o kadının Kabataş'da kendini bilmez birileri tarafından sözlü veya fiilî tacize uğramış olma ihtimalini kategorik olarak reddetmediğim için. Bu yüzden "utanma melekemi" kaybettiğimi iddia ediyor, bay politikkomedyen!
Bre abbass, sen Gezi günlerinde Taksim'i dolduran on binlerce insanın tümüne kefil misin? "Hiç biri asla böyle bir iş yapmış olamaz" diyebilir misin?
Her türden insan var. Her politik kesimde beş para etmeyeni de var; işe yarar, doğru düzgün olanı da. Sırf belli bir politik akıma tavrından dolayı bütün insanları aynı kumaştan sayabilir misin?
Kadının elinde doktor raporu olduğunu da dikkate alırsak, yine de böyle bir olayın kesinlikle olmadığını söyleyebilir miyiz?
Ben "olmuştur" da demiyorum, "olmamıştır" da. Bu yüzden mi "yalaka", "utanmaz" vb oluyorum? Bu ne ölçüsüzlük, bu ne hoşgörüsüzlük, bu ne haddini bilmezlik!!!
Gerçekten çok ayıp oluyor. İnsan sana söyleyecek bir şey bulamıyor. Gerçekten saçmalamaya başladın.
Gerçekten çok ayıp oluyor. İnsan sana söyleyecek bir şey bulamıyor. Gerçekten saçmalamaya başladın.[/size]
Gerçekten, gerçek bir insan cümlelerine benzemiyor bunlar. Bir yazılım programının ürettiği sanal bir karakterin sınırlı sayıdaki cümlelerinden biri gibi görünüyor. O halde;
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.
