Yemen'de Şii Ensarullah Hareketinin ilerleyişini sürdürmesi üzerine Suudi Arabistan, 10 ülkenin katılımıyla Yemen'de askeri operasyon başlattı.
Suudi öncülüğündeki koalisyon Yemen havasahasını "sınırlandırılmış bölge" ilan etti.
Hava saldırılarında şu ana kadar 20 kişi hayatını kaybetti, 30 kişi yaralandı.
Suudi Arabistan, eski Cumhurbaşkanı Abdu Rabbu Mansur Hadi'nin kaçmasının ardından Ensarullah Hareketi'nin ilerleyişini sürdürdüğü Yemen'e askeri operasyon başlattı.
DHA'nın bildirdiğine göre Suudi Arabistan'ın Washington Büyükelçisi Adil el-Cubeyr, ülkesinin başını çektiği ve 10 ülkeden oluşan koalisyon güçlerinin, "Yemen halkını ve meşru Yemen yönetimini korumak için", Ocak ayından bu yana Şii Husilerin denetimindeki Başkent Sana'ya hava saldırıları başlattığını duyurdu.
ABD LOJİSTİK DESTEK VERİYOR Suudi Arabistan'ın Yemen'e yönelik operasyona 150 bin asker ve 100 uçakla katılacağı belirtiliyor. Saldırıya Mısır, Fas, Ürdün, Sudan, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve yine Suudi askerlerinin işgaliyle rejimini sürdürüren Bahreyn'in de katıldığı kaydedildi. Suudi Arabistan haricinde Mısır, Pakistan, Ürdün ve Sudan'ın da karadan yapılacak operasyonlara dahil olacağı belirtiliyor.
Suudi Arabistan'ın Washington Büyükelçisi Adil el-Cubeyr, operasyonda ABD güçlerinin yer almadığını belirtirken, Beyaz Saray Sözcüsü Bernadette Meehan, "ABDnin, Husilerin Yemenin seçilmiş hükümetine karşı askeri eylemini güçlü biçimde kınadığını" kaydetti. Açıklama şu şekilde devam etti:
Bozulan güvenlik durumuna yanıt olarak Suudi Arabistan, Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi (KİK) üyeleri ve diğerleri, Suudi Arabistan sınırını savunmak ve Yemenin meşru hükümeti korumak için askeri eylem başlattı. KİK üyelerinin daha önce açıkladığı gibi, bu eylemi, Hadinin talebi üzerine yapıyorlar. ABD, Suudi Arabistan ve KİK partnerlerimizle, onların güvenliği ve ortak çıkarları konularında yakın koordinasyon içindedir. KİKin eylemlerini Husilerin şiddetine karşı savunma amaçlı olarak, ABD Başkanı Obama, KİK önderliğindeki askeri operasyonlara lojistik ve istihbarat desteği tedariki emrini verdi. Bu eylemleri destekleme bağlamında, ABD güçleri Yemende doğrudan askeri eyleme girmese de ABDnin askeri ve istihbarat desteğini koordine etmek için Suudi Arabistan ile Ortak Planlama Hücresi oluşturuyoruz."
'DURUMU KÖTÜLEŞTİRİR' Ensarullah Hareketi lideri Muhammed el-Buheyti ise El Cezire televizyonunda dış müdahalenin Yemen'deki durumu daha da kötüleştireceğini söyledi. El-Buheyti şöyle konuştu:
Mansur Hadinin Körfez İşbirliği Örgütüne askeri müdahale çağrısı yapması sorumsuzca bir tutumdur. Sadece bu talep bile onun meşruiyetini ortadan kaldırmaya yeter. O, istifa etmese ve Körfez İşbirliği Örgütünün önerdiği planın uygulama süresi dolmamış olsaydı bile sadece bu dış müdahale talebi bile onun meşruiyetini ortadan kaldırmaya yeter.
Herhangi bir askeri müdahale Yemendeki sorunu çözmez; Yemene müdahale eden ülkeleri de içine alır.
Dolayısıyla sorulması gereken soru şudur: Askeri müdahale seçeneği Yemenin de Körfez ülkelerinin de yararına olmayacaksa kime faydası olacak?
Biz tüm Körfez ülkeleri ile iyi ilişkilere sahip olmak istiyoruz ama bu ilişki karşılıklı saygı temelinde olmalıdır.
Suudi Arabistan ve bazı Körfez ülkeleri Yemenin iyiliğini düşünmüyor. Çünkü bu konuda çok değerli fırsatları harcadı.
2011 devriminden bu yana olan geçiş sürecinde Yemendeki tüm gelişmeler Körfez İşbirliği Örgütünün gözetiminde ve denetimindeydi. Onlar Yemende belirleyici role sahipti; ama bu dönemin Yemen tarihinin en kötü dönemi olduğuna tanık olduk.
Çin'den Yemen saldırısına yorum: Savaş bölgeye yayılabilir
Çinli yetkililer Suudi Arabistan'ın Yemen'e saldırması hakkında konuşarak, saldırının İran destekli Husilere yapılması sebebiyle, savaşın bölgeye yayılabileceğini söyledi.
Suudi Arabistan'yın Yemen'e karşı gerçekleştirdiği saldırılar üzerine Çinli yetkililerden açıklamalar geldi. Çin Halk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hua Çunying, tüm tarafları Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına uymaya ve sorunu diyalogla çözmeye çağırdı. Sözcü, durumdan endişeli olduklarını da belirtti.
Çin Uluslararası Araştırmalar Enstitüsü'nün Orta Doğu Araştırmaları Merkezi direktörü Li Guofo ise Suudi Arabistan'ın Husilere saldırmasının sebebinin Husilerin İran tarafından desteklenmesi olduğunu söyleyerek, savaşın bölgeye yayılabileceği uyarısını yaptı. Guofu, Çin hükümetinin bunu istemediğini de belirtti.
Ayrıca saldırının ardından petrol fiyatlarının %6 arttığı gözlemlenirken, bunun sebebi olarak da petrolün taşınmasında yaşanabilecek güvenlik sorunları gösterildi.
Sol
Bu ileti en son umut
tarafından 26.03.2015- 11:50 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Suudi Arabistan öncülüğünde Yemen'e düzenlenen hava operasyonunun ardından Rusya'dan ilk açıklama geldi. Rusya Dışişleri Bakanlığı, Yemen'deki son gelişmeler, Moskova yönetimi için en üst seviyede rahatsızlık yaratıyor dedi. Saldırıyı İran ve Suriye de kınadı.
Güncelleme 17:23
Suudi Arabistan öncülüğünde kurulan koalisyonun Yemen'de hava saldırılarına başlamasına İran, Rusya, Çin ve Suriye'nin ardından Hizbullah da tepki gösterdi. Yapılan açıklamada, Suudi Arabistanın saldırganlığını derhal durdurması için çağrıda bulunuldu. Reutersın haberine göre, Yemene düzenlenen bombardımanların Ortadoğuda gerilimi artıracağı ifade edilen açıklamada, Kardeş Yemen halkına yönelik adaletsiz saldırganlık kınandı. Açıklamada, Suudi Arabistanın başını çektiği akıldan ve yasal ve meşru gerekçeden yoksun bu hareket, bölgeyi bugün ve gelecekte artan gerilim ve tehlikelere sürüklüyor. Bu saldırganlığın ABDnin ve Siyonist düşmanın çıkarlarını sağlamlaştırdığını görüyoruz dendi.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Chunying, Yemen'deki gerginliğin kötüleşmesinden kaygı duyduklarını söyledi. DHA'nın haberine göre sözcü Hua, bugün düzenlediği basın toplantısında, Yemen'deki tarafların fikir ayrılıklarını siyasi diyalog yoluyla çözerek, ülkeyi en kısa süre içinde istikrara ve normal düzene yeniden kavuşturmaları gerektiğini belirtti.
Suriye, Yemen'e Suudi Arabistan öncülüğünde yapılan hava saldırılarını kınayarak operasyonu açık bir saldırganlık olarak nitelendirdi. Suriye resmi haber ajansı SANA'da yer alan açıklamada, Suudi ailesinin rejimi tarafından yönetilen körfez savaş uçakları Yemen'e karşı açık bir saldırganlık başlattı dendi.
(İleri - Dış Haberler) Suudi Arabistan öncülüğünde 10 körfez ülkesinin Yemen'e saldırmasıyla ilgili olarak Rusya'dan ilk açıklama geldi. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Egemenliğini ve toprak bütünlüğünü her zaman desteklediğimiz dost ülke Yemen'deki son gelişmeler, Moskova yönetimi için en üst seviyede rahatsızlık yaratıyor. Tüm tarafları operasyona son vermeye çağırıyoruz" dendi.
BARIŞÇIL ÇÖZÜM ARAYIŞINDAYIZ Krizin ancak geniş katılımlı ulusal diyalog sayesinde aşılabileceği vurgulanan açıklamada, İlgili tüm taraflarla iletişim halinde olan Moskova, BM nezdinde de olmak üzere barışçıl çözüm için çabalarını sıklaştırıyor ifadesi kullanıldı.
İRAN: ABD DESTEKLİ SALDIRGANLIK Öte yandan İran Dışişleri Bakanlığı da 'ABD destekli saldırganlık' olarak nitelediği operasyonu kınadı. Devlet televizyonu hava saldırılarının yol açtığı hasarı gösteren fotoğraflar yayımladı ve sivillerin hayatını kaybettiğinin altını çizdi.
İşbirlikçi Türk sermaye devleti, Yemene Amerikancı Suudi Arabistan rejimi öncülüğünde gerçekleşen saldırıya destek verdiklerini açıkladı.
Yemene yönelik Suudi Arabistan öncülüğündeki gerici koalisyonun saldırısına Türk sermaye devletinden de destek açıklaması geldi. Bölgede savaş ve iç savaş kışkırtıcılığına Yemenle devam eden sermaye devleti, Husilere karşı Suudi Arabistan tarafından önceden bilgisi verilen askeri harekatı desteklediklerini açıkladı.
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
"Yemen'de varılan tüm anlaşmaların yanı sıra, 2201 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararını da reddederek, Sana'dan ve Hükümet kurumlarından çekilmeyen Huti Hareketi milislerinin tek taraflı eylemlerini sürdürmesini ve meşru Cumhurbaşkanı Hadi'nin sığındığı ve geçici başkent ilan ettiği Aden'i ele geçirmek üzere askeri harekat başlatmasını şiddetle kınıyoruz. Bu gelişmeler sonucunda, 2011 yılında Körfez İşbirliği Konseyi Girişimi çerçevesinde başlatılan siyasi geçiş süreci rayından çıkmış ve sürecin kazanımları tersine çevrilmiştir. "
Suriyede IŞİD çetelerine açık destek sunan sermaye devleti, Yemende Husilerin hamlelerini ise ikiyüzlüce terörist örgütlere istismar edebilecekleri bir zemin yarattığı ve uluslararası barış, istikrar ve güvenliğe ciddi bir tehdit teşkil ettiği açıktır. şeklinde tanımladı. Batı emperyalizmi yanlısı Hadinin meşru cumhurbaşkanı olarak tanımlandığı açıklama şu şekilde devam etti:
Cumhurbaşkanı Hadi'nin talebi üzerine, Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri başta olmak üzere bölge ülkelerinden oluşan bir koalisyon gücü tarafından Hutilere karşı başlatılan ve ülkemize Suudi Arabistan tarafından önceden bilgisi verilen askeri harekatı destekliyor; bu harekatın ülkede ortaya çıkan iç savaş ve kaos tehlikesinin önlenmesine ve meşru devlet otoritesinin ihya edilmesine katkı sağlayacağına inanıyoruz. Huti hareketini ve dış destekçilerini Yemen'de ve bölgede barış ve güvenliği tehdit eden davranışlarından vazgeçmeye çağırıyoruz."
Kızıl Bayrak
Bu ileti en son proleter
tarafından 26.03.2015- 23:01 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Suudi Arabistan'ın saldırısına uğrayan Yemen'de, Husilerin lideri Abdulmelik el Husi bir konuşma yaparak; "Yemen işgalciye mezar olacak" dedi.
Kudüs TV'den canlı yayınlanan Husi liderinin konuşması şöyle;
Yemen'deki izzetli kabileler ve onurlu insanlar, toprakları işgal edilirken elleri kolları bağlı duracak değiller. Çirkin saldırılar, Yemen halkının devrim ve mücadele azmini daha da perçimlemiştir. Yemen bu zulme asla ve asla boyun eğmeyecek, çok daha güçlü bir şekilde harekete geçecektir. Bizler, Allah'a inandık ve O'na güvendik. Bizler, Allah'a inandık ve O'na güvendik. Bu halka savaş ilan etmelerini gerektirecek tek bir meşru sebep söylesinler. Söyleyemezler!
Yemen'in onlar için basit bir lokma olacağını nasıl düşünebilirler?İşbirlikçi hainler size diyorum ki; Bu mesele bu kadar basit değil. Onurlu Yemen halkı, Suudi Arabistan'ın zulmüne boyun eğmeyecek! Gereken cevabı en sert şekilde verecektir. Bundan böyle iki cephede savaşıyoruz.İçeride ve dışarıda!Allah'ın izniyle dışarıdan gelen saldırılara en güzel karşılıkları vereceğiz. Yemen'e yönelik iç-dış saldırılara karşı koruyabilecek mekanizmaları devreye sokacak ve halkımızla birlikte üzerimize düşeni yapacağız. İşadamları ve basın mensuplarına sesleniyorum: Halkın izzetini maddi ve enformasyon alanında müdafaa etmek sizin üzerinizdedir. Bugün Yemen halkının kahramanlık ve vefa günüdür. Vatana sadakat günüdür! Yapılması gerekenler birer zorunluluktur. Bir diğer nokta, manevi noktadaki direniş sahasıdır. Ordu ve halk el ele olmak zorundadır. Yemen'deki tüm siyasiler takınacakları tavırla ülkesine olan bağlılığını göstermelidir. Yemen'in çıkarları için siyaset yapılmalıdır. Hiç kimse bizden teslim olmamızı beklemesin! Bugün meydanlara inen halk kanıtladı! Ancak hainler ve korkaklar, teslim bayrağını çeker. Şahsiyetini az bir değer karşılığında satmış olanlara sesleniyorum: yanlış yapıyorsunuz. Dünyanın bütün özgür ve hür vicdanlı insanlarına sesleniyorum: Meydanlara inin ve bu saldırılara karşı sesinizi yükseltin. Yemen'deki 24 milyon insanı esir edebileceğini düşünmek, boş ve yersizdir. Yemen halkı, maddi olarak fakir bir halk olabilir ama iman ve ahlak noktasında güçlü bir halktır! Yemen halkı güçlüdür çünkü haklıdır!
Allah'ın yardımıyla zafere ulaşacağımızdan en ufak bir şüphemiz yoktur! Allah Kuran'da "Zulmedilenlere cihad hakkı verilmiştir" diyor. Biz, Allah'ın bize yazdığı bu vazifeyi şerefle yerine getirmekten geri durmayacağız. Yemen, işgalciye mezar olacak!
Mısır halkı ile Yemen halkı kardeştir. Mısır halkı, ordusunun para ile satın alınmasına izin vermemeli. Eğer saldırılar devam ederse, Yemen halkı önündeki tüm seçenekleri devreye sokacaktır buradan ilan ediyorum. Uluslararası anlaşmalar ve insan hakları ayaklar altına alınmıştır. Yemen halkı da boş duracak değildir. Dün Filistin'de yaşananlar, bugün Yemen'de yaşanıyor. Dün Filistin'de susanlar bugün Yemen'de susacaktır. Dün Filistin direnişi Siyonistlere nasıl hezimeti tattırdıysa; Yemen halkı da saldırganlara aynı hezimeti tattıracaktır. Son kez söylüyorum. Saldırıları durdurun aksi takdirde, bir sonraki konuşmamda savaşa yönelik detaylı yol haritamızı açıklayacağım!
Suudi Arabistan, İran destekli olduğunu iddia ederek Husilere saldırdı. Ancak Yemen'i ele geçiren Husilerin yükselişi, Irak işgalinin ardından ABD ve emperyalizm karşıtlığının artması ile başlıyor.
Husi hareketi 1992 yılında İnançlı Gençlik adı altında üniversitelerde Şii Zeydi mezhebi etrafında örgütlenen gençlerle başlasa da hareketin yükselişi ABD'nin 2003 yılında Irak'ı işgal etmesi ile başlıyor. Yemen'in başkenti Sana da ABD ve İsrail karşıtlığı ile yükselen hareket, geniş kitlelerin desteğini almaya başladı.
2004 yılında 800 İnançlı Gençlik üyesinin cuma namazlarının ardından yaptıkları ABD karşıtı eylemler sebebiyle tutuklanmasıyla, hareketin lideri Hüseyin Bedrettin el-Husi silahlı ayaklanma başlattı.
MEZHEPÇİ Mİ? Ayaklanma Şiilerden ve ABD karşıtlarından destek aldı. Suudi Arabistan ve ABD'nin ülkede El Kaide başta olmak üzere radikal Sünni gruplara verdiği destek sebebiyle Husi hareketinin söylemlerinde emperyalizm karşıtlığının yeri de arttı. Bir Zeydi olan Yemen lideri Ali Abdullah Salih'i karşısına alan hareket, mezhepçi bir karakteri olmadığını da göstermiş oldu.
Başına ödül konarak aylarca aranmasının ardından hareketin lideri 10 Eylül 2004'de 20 takipçisiyle beraber öldürülse de yerine kardeşi Abdül Melik el-Husi geçti ve isyan destek kazanmayı sürdürdü. 27 Ocak 2011'de Yemen'de Ali Abdullah Salih'i iktidardan indiren ayaklanmada da etkin rol oynayan hareket, sonucunda Körfez Arap Ülkeleri İş Birliği Konseyi aracılığıyla yapılan Salih'e dokunulmazlık veren ve koalisyon hükümeti öngören anlaşmayı reddederek mücadelesini sürdürdü.
SON İSYAN 2011'de Saada ve el Cevf bölgesini ele geçiren hareket, Hacca ilini alarak Kızıl Deniz'e ulaşımını sağladı ve başkenti kuşatma hazırlıklarına başladı. 2014 Eylül'ünde başkentin kimi kısımlarıyla, önemli bir radyo istasyonunu ele geçiren hareket, artık mücadelesinde El Kaide ile karşı karşıya gelmeye başladı. Suudi Arabistan'ın Şii Husilere karşı ülkedeki Sünni El Kaide gruplarına destek verdiği bilinirken, Batı da Husilerin İran'dan destek aldığını iddia etmeye başladı.
SİYASİ PROGRAM Yolsuzluğu bitirme, ülkedeki Batı etkisinin sona ermesi, adil yakıt fiyatları, ekomik refah gibi taleplerle 20 Ocak 2015'de başkanlık sarayını ele geçiren Husiler, hükümeti dağıtarak Devrimci Komite'yi kurdu. Muhammed Ali el-Husi'nin başkanlığını yaptığı komite, ülkedeki diğer siyasi grupları da içerecek ancak devrimin ilkeleriyle çelişmeyecek bir hükümet kurulmasını öngörüyor. El Kaide'ye yakın gruplar Husilere karşı mücadeleyi şiddetlendirirken, bu açıklama daha ılımlı siyasi grupları Husilerin safına çekiyor.
El Kaide yanlısı aşiretlerin Suudi desteğine rağmen yenilmesiyle Husilerin ülkede kontrolü kaybedeceğine dair inanç azaldı. Bunun üzerine Suudiler Husilere karşı saldırarak, bu kez dışarıdan ve açık olarak müdahaleye başladı.
Suudi Arabistan önderliğinde Körfez ülkeleri koalisyonunun ABD desteğiyle Yemen'de Husile're karşı başlattığı savaşı BirGün gazetesine değerlendiren Ortadoğu uzmanları, bölgeye yönelik güç dengeleri düzenlemeye yönelik bir savaş başlatıldığını, ifade etti.
Vijay Prashad
Bu Suudi Arabistanın Savaşı
Suudi Arabistan Yemenle savaşa girdi. Askeri operasyonla Suudi bombacılar, Husilerin kontrol altındaki bölgeleri ve eski Yemen Devlet Başkanı Ali Abdullah Salihe sadık güçleri bombalamak için Yemen topraklarına gönderdi. Husi ve Salih güçlerinin, mevcut başkan Muhammet Hadinin sağındı Aden kentini ele geçirmesi Suudiler için kırmızı çizgiydi ve Suudi müdahalesini provoke etti.
Fakat Suudi müdahalesi Husiler Adene girmeden planlanmıştı. ABDnin operasyona anında arka çıkması bunun önceden planlandığını gösteriyor. Bu operasyon için Suudi Arabistan tarafından bir araya getirilen koalisyona Umman dışındaki tüm Arap Körfez ülkeleri katıldı. Zamanlaması dikkat çekici. İran ile bir nükleer anlaşmanın önümüzdeki hafta sonuçlanması lazım. İranın desteklediği isyancılar diye adlandırdıkları gruplara karşı yapılan müdahale İranı provoke ederek nükleer anlaşmayı sonlandırabilir. Fakat bu ihtimal düşük. Suudi müdahalesi İranı savaşa çekmeden veya Husiler ve Salih güçlerini yok etmeden başarılı sayılamaz.
Eğer Husiler ve Salih güçleri zayıflarsa Arap Yarımadasında avantaj El Kaideye geçer. Bir kere daha hava bombardımanıyla İslami köktencilik kaosunun tohumu atılacak. Bir şey ne kadar değişirse o kadar aynı kalır.
Haluk Gerger
Amaç İranı Kuşatmak Emperyalistlerin amacı Yemende aseri bir kontrolden daha çok İranın kuşatmasını sıkmak. Bu yüzden bu operasyon sadece Yemen operasyonu değildir. Nükleer görüşmelerden Iraktataki duruma kadar pek çok denklem bunu etkiliyor. iran hem savunma pozisyonunda hem de hamleler yaparak kendi güvenlik hinterlandını genişletme peşinde. Eskiden sadece Lübnanda Hizbullah üzerinden ve Suriyede Esad üzerinden etkisi vardı. şimdi Irak ve Yemen ile genişlemeye çalışıyor. Bu operasyon aynı zamanda buna karşı bir cevaptır.
Yemendeki kaos ve boşluk El Kaide ve IŞIDe de alan açıyor. Kaos ortamında birbirini yiyen örgütlerin fasit dairesinin kırılmaması emperyalizmin ve siyonizmin istediği şeydir. Hava harekatının bu tür operasyonlarda kısıtlı başarı sağladığı, karada askerlere ihtiyaç duyulduğu bu tarz müdahaleleri yapan güçler tarafından son dönemde söyleniyor. Bugün Mısır ve Arabistan başta olmak üzere pek çok ülkenin sınırlara asker yığdığını öğrendik.
Böyle bir kara operasyonuna İran nasıl cevap verir? Eğer bu bir Şii katliamına dönüşürse Körfezde belli askeri hamlelerde bulunması olasıdır. Peki Şii katliamı olur mu? Suudi Arabistana bırakırsanız olur ama ABDnin bu operasyonu denetliyor olması bu ihtimali azaltıyor. Eğer Sii işgali olmazsa İran bu işgali seneye çekmek zorunda kalabilir. Türkiye hükümetinin bu operasyonu desteklemesi, siyası pozisyonlarını göz önüne alınca çok doğal.
Hava saldırısı ve olası bir kara harekatının sonucunun ne olacağını kesin olarak söylemek güç olsa da bu durumun askeri müdahaleyle net bir sonuca ulaştırılması zayıf bir olasılık olarak görülüyor.
Mükremin Kızıltoprak - İleri Haber
Suriye, Irak ve Yemende ortaya çıkan fiili duruma ve nükleer programından dolayı emperyalistler ile olan görüşmelerin yarattığı siyasi durumu iyi değerlendiren İranın nüfuzunu genişletmesine Sünni eksenin verdiği en net ve sert karşılık Yemene düzenlenen hava saldırısı oldu. Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadiye baskı yaparak istifa etmesini sağlamak gibi siyasi hamlelerle Ensarullah hareketinin kazanımlarını boşa düşürmeyi başaramayan Suudi Arabistan, müttefiklerinin de desteğiyle son seçenek olan askeri müdahaleyi kullanmış oldu.
SÜNNİ EKSENDE BLOKLAŞMA ÇABALARI VE KARA HAREKATI OLASILIĞI
Daha önce de gündeme gelen ancak somutlaşmayan Arap ordusu kurulması konusu, Yemene düzenlenen ortak hava saldırısı sonrası yeniden gündeme geldi. Bu adımın atılması bölgede izlenecek siyaset konusunda zaman zaman ters düşen Sünni eksen ülkelerinin, en azından, kendilerince bölgede en büyük tehlike olarak görülen İrana karşı bir blok olarak hareket etmelerini kolaylaştıracaktır. Bu durum karşıtını oluşturabilir ve bölgede Sünni-Şii gerilimleri bazı bölgelerde askeri olarak karşı karşıya gelişleri sıklaştırabilir. Mısırlı yetkililer Yemene kara harekatı planladıklarını açıkça dile getiriyor. Ensarullah hareketi lideri ve sözcüleri ise korkmadıklarını ve sonuna kadar savaşacaklarını söylüyorlar. Bu karşılıklı meydan okuma hali Yemene karadan müdahalenin uzun soluklu bir savaşa dönüşebileceğini düşündürüyor.
SORUN ENSARULLAHIN GÜNEYE YÖNELMESİ Mİ?
Ensarullah hareketi Sanada kontrolü sağladığından beri Yemenin bütünlüğüne vurgu yapıyor. Zaten karşı durdukları konulardan biri de hazırlanan yeni anayasada Yemenin altı bölge olarak tarif edilmesini ve bu şekilde yönetilmesini ülkenin bölünmesi olarak değerlendirmeleri. Suudi Arabistan ve Körfez İşbirliği Konseyi ( KİK), Ensarullahın kuzeyde kontrolü sağlamasına kınama yayınlayarak cevap vermişti. Ülkenin asıl başkenti, karşısında durdukları bir hareketin kontrolüne geçerken sınırlı bir cevap vermiş olmalarına karşın, Ensarullahın Adene girmesine askeri müdahale ile karşılık vermelerinin altında Yemeni 1990 öncesinde olduğu gibi kuzey ve güneyden oluşan iki ülke olarak görmek istemeleri olabilir.
Hava saldırısı ve olası bir kara harekatının sonucunun ne olacağını kesin olarak söylemek güç olsa da bu durumun askeri müdahaleyle net bir sonuca ulaştırılması zayıf bir olasılık olarak görülüyor. Yemendeki tepkilerin çıkış noktası halkın yaşam koşullarının son derece kötü olması. İktidarda olduğu süre boyunca koşulların iyileştirilmesine yönelik hiçbir adım atmayan Hadi yönetimi dış destekle iktidarı yeniden ele geçirse bile kendini halka kabul ettirmesi kolay olmayacaktır. Kendisine bağlı birliklerin, istifası sonrası geldiği Adende Ensarullah hareketinin milislerine karşı bir gün bile direnememesi Yemendeki güçsüz konumunun bir göstergesi. Hava saldırılarına tepki olarak Ensarullahın düzenlediği eyleme ise yüz binlerce Yemenli katıldı. Bu her durumda Ensarullahın etkisinin süreceği ve Yemen halkının yeni bir seçenek aradığının göstergesi olarak görülmelidir.
Husilerin ilerleyişi Suudi saldırısına rağmen sürüyor
Suudi Arabistan'ın hava saldırılarına rağmen Husiler Yemen'deki ilerleyişlerini sürdürüyor.
Reuters'in haberine göre Suudi Arabistan'ın iki gündür süren hava saldırılarına rağmen Husiler Yemen'in güneyinde ve doğusunda ilerlemeyi sürdürüyor. Husilerin Aden'in 100 kilometre yakınındaki Şakra limanını ele geçirdiği söylenirken, Suudi general Ahmet Asseri, Riyad'da gerçekleştirdiği basın toplasında Aden'in savunmasının "ana hedef"leri olduğunu söyledi.
Operasyonun sürmesi için ihtiyaç olduğu sürece devam edeceğini vurgulayan Asseri, Birleşik Arap Emirlikleri uçaklarının da son 24 saatte harekata katıldığını belirtti. Ayrıca Fas da Suudi Arabistan önderliğindeki koalisyona katılacağına açıklarken, Pakistan henüz katılıp katılmayacaklarının belli olmadığını duyurdu.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.