Erdoğan: Milletimizin takdiri her şeyin üzerindedir...
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AKP'nin tek başına iktidarı kaybettiği 8 Haziran seçimleri ile ilgili ilk değerlendirmesini yaptı. Seçimlerle ilgili bir yazılı açıklama yayımlayan Erdoğan, "Milletimizin takdiri her şeyin üzerindedir. Sonuçların hiçbir partiye tek başına iktidar imkanı vermediği mevcut tablonun, yarışa katılmış olan tüm partiler tarafından sağlıklı ve gerçekçi bir değerlendirmeye tabi tutulacağına inanıyorum" dedi.
Seçim boyunca tarafsız olmadığı AKP'ye oy istediği için büyük eleştiri toplayan Erdoğan'ın yayımladığı açıklamada şu ifadelere yer verildi: Pazar günü gerçekleşen 2015 Genel Seçim sonuçlarının, ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum. Seçimlere katılım oranının yüksekliği, aziz milletimizin iradesini sandığa yansıtma ve demokrasi konusundaki kararlılığının ifadesidir.
Milletimizin takdiri her şeyin üzerindedir. Sonuçların hiçbir partiye tek başına iktidar imkanı vermediği mevcut tablonun, yarışa katılmış olan tüm partiler tarafından sağlıklı ve gerçekçi bir değerlendirmeye tabi tutulacağına inanıyorum. Seçim sonrasında başlayan bu yeni süreçte, ülkemizdeki istikrar ve güven ortamının, demokratik kazanımlarımızın korunması için tüm siyasi partilerin gerekli hassasiyeti göstermeleri, sorumlu bir davranış sergilemeleri büyük önem arz etmektedir.
Seçime teveccüh gösteren aziz milletimize, Yüksek Seçim Kurulu'na, il ve ilçe seçim kurullarına, sandık kurullarına, güvenlik güçlerimize teşekkür ediyor, sonuçların ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Erdoğan için 'Ne kadardır televizyona çıkmıyor' sayacı
Açılış, miting, muhtarlarla buluşma adı altında her gün saatlerce yandaş televizyonların canlı yayınlarında AKPye oy çağrısında bulunan, AKP karşıtlarına hakaretler yağdıran Erdoğan için Ne kadardır ekranlara çıkmıyor başlığıyla saatli kontör sitesi oluşturuldu.
7 Haziran akşamı Erdoğan ve AKPnin yaşadığı seçim hezimeti sonrası yalnızca Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan yazılı açıklamayla yetinerek ekranlara çıkmayan Erdoğan merak konusu oldu.
Aylardır yandaş televizyonlarda saatlerce yer alan Erdoğan için dün akşamdan bu yana oluşturulan ve TickCounter denilen uygulamayla Erdoğanın ne kadardır ekrana çıkmadığını gösteren saat ilgi odağı oldu.
Erdoğanın 17.29 itibarıyla 1 gün, 3 saat, 1 dakika ve 28 saniyedir televizyonlarda görülmediği dikkat çekti.
Erdoğan: Milletimizin takdiri her şeyin üzerindedir...
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AKP'nin tek başına iktidarı kaybettiği 8 Haziran seçimleri ile ilgili ilk değerlendirmesini yaptı. Seçimlerle ilgili bir yazılı açıklama yayımlayan Erdoğan, "Milletimizin takdiri her şeyin üzerindedir. Sonuçların hiçbir partiye tek başına iktidar imkanı vermediği mevcut tablonun, yarışa katılmış olan tüm partiler tarafından sağlıklı ve gerçekçi bir değerlendirmeye tabi tutulacağına inanıyorum" dedi.
Hay Allah!!!.. Bu ne biçim demeç, bu nasıl yorum böyle? Ne demek "milletin takdiri"? Yahu sen ne biçim diktatörsün?! Diktatör dediğin böyle şeyler söyler mi? Önce sandığı garantiler, sonra seçime gider, sonra da oyların %90 küsurunu alıp zafer konuşması yapar.
Ya biri şu adama diktatör nasıl olunur, öğretiversin ya. Esad'ı mı çağırsak acaba? Kenan Evren ölmeseydi ondan rica ederdik sol olarak. Ama rütbesiz asker olarak öldü.
Şimdi bizim söylemlerimize ne olacak? Adama "diktatör" deyip durduk. Ama işte halkın en çok oyunu almasına rağmen partisi belki de hükumet kuramayacak. Bizim "diktatör" de saraya tıkılı kalıp kalacak.
Şimdi biz ne yapacağız, elimizden, pardon dilimizden en yakıcı sloganımızı aldı. Ne güzel "dikatöööör", "padişaaahh" diye kendi kendimize oyalanıp duruyorduk. Şimdi hangi algı operasyonuna alet olacağız?
Uzunca bir zaman yazmıyorsunuz, sonra uygun bir yazı bulduğunuzu sandığınızda foruma girip ''bakın, ben haklıymışım'' demeye getiriyorsunuz. Haklı değilsiniz, yanlış biliyor, yanlış yorumluyorsunuz, üstelik solcu olduğunuzu ileri sürerek Erdoğan güzellemesinden başka bir şey de yapmıyorsunuz! Şu yazdıklarınızı burada görmek istemiyoruz, sol olduğu
açıklanan bir forumda tartışmaların bu kadar geri seviyelerde olmasını da istemiyoruz; ama bunu size, ve sizin o garip psikolojik durumuna nasıl anlatabileceğiz, onu da bilmiyorum!
Erdoğan gerici bir diktatördür! Amacı dinci bir diktatörlüğü yerleştirmektir. Burjuva demokrasisine inanmamaktadır. İçinden geldiği dünyada burjuva demokrasisi diye bir olgu da bulunmamaktadır. Böyle bir insan için hala, ısrarla ve aylardır, ''ben haklıyım'' psikolojisi içinde yazmak ''Erdoğan diktatör olsa şunları da yapardı'' diyerek Engin Ardıç
rolü oynamak, inanılır bir şey değil. Yazılanları, çizilenleri anlamamanız mümkün değil! O halde neden bu anlamazlıktan gelmeler! Bir yere kadar psikolojik durumunuzla ilgili olabilir ama bu da açıklamaya yeterli gelmiyor; gerçekten sanalda bir ''ak trol'' rolüne mi soyundunuz? Böyle bir görev mi yüklendiniz?
1908'de başlayıp 1923'te pratiğe dönüşen burjuva devrimi Türkiye'de önemli bir aydınlanma birikimi yarattığı gibi, burjuva demokrasisinin yerleşmesi konusunda önemli kazanımlara da yol açmıştır. Erdoğan bütün bu birinci Cumhuriyet kazanımlarını yok etmiştir, birinci cumhuriyeti yıkmıştır. Yerine yer yer gerici bir ideolojiyi hem toplumsal ve hem de siyasal alana dayatmıştır. ''Erdoğan bir diktatördür'' denildiğinde devleti büyük oranda ele geçirdiği ama yerine geçirebileceği bütünsel bir sistemi henüz oluşturamadığı, koyamadığı dile getirilmektedir. Herşeye hakim olamaması toplumsal ve siyasal alanda bir direnç ile karşılaşıyor olması Erdoğan'ın bir diktatör olmadığı anlamına gelmiyor. Bu
konuda gereksiz bir polemikle ''ben haklıyım'' demenizin hiç bir anlamı yok; kendinizce başka bir yararı yoksa eğer!
Erdoğan'ın bir diktatör olduğu, gerici, dinci, despotik bir zihin sahibi olduğu, gücü eline geçirdiğinden beri bu doğrultuda adımlar attığını görmezlikten gelmek, bu konuyu tartışmaya çalışmak, bir art niyet taşımıyorsanız gerçekten anlaşılmaz bir durum. Erdoğan zihnindeki diktatörlüğü, pek çok konuda yerleşik hale getirmesine rağmen, sürekli olarak anayasa dışı söylem ve eylemlerde bulunmasına rağmen yıktığının yerine bir şey koyamamaktadır. Bu durum ortada bir boşluk yaratmaktadır Erdoğan için. Bu yüzden diktatörlüğüne bir meşruiyet yaratmak zorundadır. Bu seçim bu yüzden önemliydi onun için. Toplumsal alanda gereken direncin ortaya çıkmayacağını bilse, hiç kuşkun olmasın diktatörlüğünü ilan etmekten de kaçınmaz. Seçim döneminde anayasaya aykırı bir biçimde meydanlara çıkmasının nedeni de diktatörlüğüne meşruiyet arayışı içinde olmaktı.
Yani, diktatörlüğün hem siyasal, hem toplumsal ve hem de hukuksal alanda tam olarak gerçekleşmemiş olması ( çünkü burası bir muz cumhuriyeti değildir) Erdoğan'ın gerici bir diktatör olmadığını göstermez.
Uzunca bir zaman yazmıyorsunuz, sonra uygun bir yazı bulduğunuzu sandığınızda foruma girip ''bakın, ben haklıymışım'' demeye getiriyorsunuz. Haklı değilsiniz, yanlış biliyor, yanlış yorumluyorsunuz, üstelik solcu olduğunuzu ileri sürerek Erdoğan güzellemesinden başka bir şey de yapmıyorsunuz! Şu yazdıklarınızı burada görmek istemiyoruz, sol olduğu açıklanan bir forumda tartışmaların bu kadar geri seviyelerde olmasını da istemiyoruz; ama bunu size, ve sizin o garip psikolojik durumuna nasıl anlatabileceğiz, onu da bilmiyorum!
Erdoğan gerici bir diktatördür! Amacı dinci bir diktatörlüğü yerleştirmektir. Burjuva demokrasisine inanmamaktadır. İçinden geldiği dünyada burjuva demokrasisi diye bir olgu da bulunmamaktadır. Böyle bir insan için hala, ısrarla ve aylardır, ''ben haklıyım'' psikolojisi içinde yazmak ''Erdoğan diktatör olsa şunları da yapardı'' diyerek Engin Ardıç rolü oynamak, inanılır bir şey değil. Yazılanları, çizilenleri anlamamanız mümkün değil! O halde neden bu anlamazlıktan gelmeler! Bir yere kadar psikolojik durumunuzla ilgili olabilir ama bu da açıklamaya yeterli gelmiyor; gerçekten sanalda bir ''ak trol'' rolüne mi soyundunuz? Böyle bir görev mi yüklendiniz?
1908'de başlayıp 1923'te pratiğe dönüşen burjuva devrimi Türkiye'de önemli bir aydınlanma birikimi yarattığı gibi, burjuva demokrasisinin yerleşmesi konusunda önemli kazanımlara da yol açmıştır. Erdoğan bütün bu birinci Cumhuriyet kazanımlarını yok etmiştir, birinci cumhuriyeti yıkmıştır. Yerine yer yer gerici bir ideolojiyi hem toplumsal ve hem de siyasal alana dayatmıştır. ''Erdoğan bir diktatördür'' denildiğinde devleti büyük oranda ele geçirdiği ama yerine geçirebileceği bütünsel bir sistemi henüz oluşturamadığı, koyamadığı dile getirilmektedir. Herşeye hakim olamaması toplumsal ve siyasal alanda bir direnç ile karşılaşıyor olması Erdoğan'ın bir diktatör olmadığı anlamına gelmiyor. Bu konuda gereksiz bir polemikle ''ben haklıyım'' demenizin hiç bir anlamı yok; kendinizce başka bir yararı yoksa eğer!
Erdoğan'ın bir diktatör olduğu, gerici, dinci, despotik bir zihin sahibi olduğu, gücü eline geçirdiğinden beri bu doğrultuda adımlar attığını görmezlikten gelmek, bu konuyu tartışmaya çalışmak, bir art niyet taşımıyorsanız gerçekten anlaşılmaz bir durum. Erdoğan zihnindeki diktatörlüğü, pek çok konuda yerleşik hale getirmesine rağmen, sürekli olarak anayasa dışı söylem ve eylemlerde bulunmasına rağmen yıktığının yerine bir şey koyamamaktadır. Bu durum ortada bir boşluk yaratmaktadır Erdoğan için. Bu yüzden diktatörlüğüne bir meşruiyet yaratmak zorundadır. Bu seçim bu yüzden önemliydi onun için. Toplumsal alanda gereken direncin ortaya çıkmayacağını bilse, hiç kuşkun olmasın diktatörlüğünü ilan etmekten de kaçınmaz. Seçim döneminde anayasaya aykırı bir biçimde meydanlara çıkmasının nedeni de diktatörlüğüne meşruiyet arayışı içinde olmaktı.
Yani, diktatörlüğün hem siyasal, hem toplumsal ve hem de hukuksal alanda tam olarak gerçekleşmemiş olması ( çünkü burası bir muz cumhuriyeti değildir) Erdoğan'ın gerici bir diktatör olmadığını göstermez.
demek erdoğan, "gerici bir diktatör" ama henüz "dinci bir diktatörlüğü" yerleştirememiş. yani kendisi diktatör olmuş ama ne hikmetse diktatörlük kuramamış. üstelik şimdi de seçimlerde azınlığa düştüler. artık kurması daha da zor. ama olsun, erdoğan "diktatör"(!)..
kenan evren'in adı caddelerden yeni yeni kazınıyor. rütbeleri sökülerek er düzeyine indiğinin bilincinde miydi ölürken, bilmiyoruz. ama onu yargılayan değişikliği sağlayan referanduma bizler "evet" derken sizler "hayır" dediniz.
"12 eylül'ü ancak biz yargılayabiliriz" dediniz.
ama evren'in cenazesinde "hakkımı helal etmiyorum" diye bağıran ve "eylem koyan" o kadın kadar olamadınız!
evren öldüğünde güzide solumuzdan tek bir ses ıktı mı, tek bir eylem "kondu" mu?
12 eylül döneminde ağzını bıçak açmasın. korkudan gizlenecek yer ara, evren'e karşı sesini çıkarma, ama evren'in yargılanmasının önünü açan kişiye karşı arslan kesil.
sizler ne yaman, "arslan yürekli richard"larmışsınız öyle?!?!
erdoğan bir sınıfın, bir toplumsal kesimin adamı. onun partisi de üç-beş kişinin kurduğu poker partisi değil. toplumda geniş kesimlerin temsilciliğini yapıyor. o nedenledir ki 3 dönem hükumet kurabildi, o yüzdendir ki 10 defa seçim kazandı ve o sayededir ki, bu son seçim döneminde yaptığı o kadar aptallığa rağmen, o kadar kendi ayağına sıkmasına rağmen, o kadar 3'lü bloğun saldırılarına, kampanyalarına rağmen, hâlâ büyük farkla en çok oyu alan parti.
sizler "makarna-kömür" diye avunun hâlâ...
"devlet imkanları" deyin gerekçe olarak. evet, ama bu imkanları en çok kullandığı bu son seçimde, oyları büyük oranda düştü.
makarna-kömür de dağıtılmadı bu seçimde. demek ki bunlar bir açıklama değil. daha ciddi olmalısınız.
toplumsal olguları, sosyolojik açıdan alıp incelemelisiniz. sizlerse sadece ideolojik açıdan alıp "değerlendiriyorsunuz".
ideolojik bakmayın. bu bakış sizi körleştiriyor. kör olmuşsunuz, bunun bile farkında değilsiniz.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.
