SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 3 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   [2]   3   >   son» 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
dayanışma
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: dayanışma
Cevap Tarihi: 13.06.2015- 16:58


Çok zorlukları var, zaman gösterecek bunu.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: denizcan
Cevap Tarihi: 13.06.2015- 18:42


Alıntı Çizelgesi: abbas yazmış

Alıntı Çizelgesi: dayanışma yazmış

Ben HDP'de bir Türkiyelileşme çabası görüyorum. Mitinglerde Türk bayrağının sıkça görünmeye başlaması da bunun işareti. Bu siyaset sürer mi, halk tarafından benimsenir mi onu zaman gösterecek. HDP üzerinde PKK'nin ve Öcalan'ın etkisi tartışılmaz bir biçimde oldukça zorluk çekeceklerdir. Mesela Öcalan AKP ile koalisyon kuracaksınız dese, HDP buna karşı çıkabilir mi? Böyle zorlukları var. Kendisini Öcalan ve PKK'den arındırması gerekiyor.



HDP'nin PKK ve Öcalan'dan bağımsız hareket edebileceğine inanıyor musunuz?



HDP'yi PKK ve Öcalan'dan ayırmak doğru değildir. HDP'nin Türkiye'lileşmesi PKK ve Öcalan'ın Türkiye'lileşmesi demektir. Öcalan ve PKK Türkiye'lileşebilir mi? Bence çok zor. Seçimlerde doğunun dışında oy almak HDP'yi Türkiye'lileşmiş bir parti yapmaya yetmeyecektir. Zaman içinde bunu daha net göreceğiz.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
abbas
[ emeğin gücü ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 21.12.2013
İleti Sayısı: 830
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: abbas
Cevap Tarihi: 13.06.2015- 19:24


İyi niyetli yorumlar bunlar. Kürt hareketinin nihai hedefi bölge kürtlerinin tek devlet çatısı altında toplamak. Türkiyelileşme gibi bir amaçları yok. BDP olarak bir sıkışıklık yaşıyorlardı, onu aşmak için böyle bir siyasete soyundular, başarılı da oldular. Kürt hareketinde değişen hiç bir şey yok. Seçim öncesinde Demirtaş AKP için söylemediğini bırakmadı, ben iddia ediyorum serok Apo emir versin Erdoğan'ın başkanlığını bile kabul ederler. Buna gönül rahatlığıyla ''hayır etmezler'' diyen var mı?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Alisan
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Alisan
Cevap Tarihi: 14.06.2015- 18:27


Kürtler eşittir silah, kaba kuvvet,.... algısı yaratılmak isteniyor.   Ne yani şimdi Kürtlerin silahlı mücadeleye başlamış olmaları yanlışmıydı? Ne yapmalarını bekliyordunuz? Yeri gelince sosyalist harketlerde silahlı mücadeleyi savunuyorlar.
Ben silahlı mücadeleyi her dönem için yanlış görmüyorum, karşındaki düşmanın tutumuda çok önemli. 1980 li yıllarda silahlı mücadele gerekliydi ve zorunluydu. Bu sayede Kürtler bir çok başarıya imza attılar. Şimdi günümüz Türkiyesinde ise silahlı mücadelenin zorunluluğu ve gerekliliği kalmamıştır. Ama genede karşında kimin olduğunu unutmayacaksın. Karşında Türkiye varki bu ülke yöneticileri yıllardır gasp etmeyi, inkar etmeyi, imha etmeyi, asimilasyonu, faili meçhulleri, işkenceyi, faşist saldırıları, katliamları...... kendisinde bir hak olarak görmüştür. Kürtlere verilen haklar bu devleti yönetenlerin bir lütfu olmamıştır ve içtenliklede vermemişlerdir. Mecburiyetten dolayı vermişlerdir. Bundan dolayı kesin adımlar atılmadan, geriye dönüşün olmayacağı garantisi verilmeden Kürtlerin silahı bırakmaları olmayacaktır. Bırakmak intihar anlamına gelir, kendilerin iimha etmek, yok etmek anlamına gelir.
Devlet karşısında susanların, ağlayanların,..... sonlarının nasıl olduğuna en iyi örnek Alevi vatandaşların durumudur. Ellerine tek bir silah almamış olmalarına rağmen, devamlı devlete, Atatürk'e bağlılıklarını göstermelerine rağmen hala gasp edilmiş haklarını alamıyorlar, çocukları zorunlu din derslerine katılmak mecburiyetinde, pratikte vali ve kaymakam dahi olamıyorlar çünkü, sunni devlet onlara bu şansı tanımıyor,......




Bu ileti en son Alisan tarafından 14.06.2015- 18:31 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: denizcan
Cevap Tarihi: 14.06.2015- 19:07


Alıntı Çizelgesi: Alisan yazmış

Kürtler eşittir silah, kaba kuvvet,.... algısı yaratılmak isteniyor.   Ne yani şimdi Kürtlerin silahlı mücadeleye başlamış olmaları yanlışmıydı? Ne yapmalarını bekliyordunuz? Yeri gelince sosyalist harketlerde silahlı mücadeleyi savunuyorlar.
Ben silahlı mücadeleyi her dönem için yanlış görmüyorum, karşındaki düşmanın tutumuda çok önemli. 1980 li yıllarda silahlı mücadele gerekliydi ve zorunluydu. Bu sayede Kürtler bir çok başarıya imza attılar. Şimdi günümüz Türkiyesinde ise silahlı mücadelenin zorunluluğu ve gerekliliği kalmamıştır. Ama genede karşında kimin olduğunu unutmayacaksın. Karşında Türkiye varki bu ülke yöneticileri yıllardır gasp etmeyi, inkar etmeyi, imha etmeyi, asimilasyonu, faili meçhulleri, işkenceyi, faşist saldırıları, katliamları...... kendisinde bir hak olarak görmüştür. Kürtlere verilen haklar bu devleti yönetenlerin bir lütfu olmamıştır ve içtenliklede vermemişlerdir. Mecburiyetten dolayı vermişlerdir. Bundan dolayı kesin adımlar atılmadan, geriye dönüşün olmayacağı garantisi verilmeden Kürtlerin silahı bırakmaları olmayacaktır. Bırakmak intihar anlamına gelir, kendilerin iimha etmek, yok etmek anlamına gelir.
Devlet karşısında susanların, ağlayanların,..... sonlarının nasıl olduğuna en iyi örnek Alevi vatandaşların durumudur. Ellerine tek bir silah almamış olmalarına rağmen, devamlı devlete, Atatürk'e bağlılıklarını göstermelerine rağmen hala gasp edilmiş haklarını alamıyorlar, çocukları zorunlu din derslerine katılmak mecburiyetinde, pratikte vali ve kaymakam dahi olamıyorlar çünkü, sunni devlet onlara bu şansı tanımıyor,......



Kürtler için silah gerektirecek hangi mücadele kaldı, böyle mi Türkiyelileşiyor HDP?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
denizcan
[ devrimci ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.12.2013
İleti Sayısı: 2.431
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: denizcan
Cevap Tarihi: 14.06.2015- 19:11


Alıntı Çizelgesi: abbas yazmış

İyi niyetli yorumlar bunlar. Kürt hareketinin nihai hedefi bölge kürtlerinin tek devlet çatısı altında toplamak. Türkiyelileşme gibi bir amaçları yok. BDP olarak bir sıkışıklık yaşıyorlardı, onu aşmak için böyle bir siyasete soyundular, başarılı da oldular. Kürt hareketinde değişen hiç bir şey yok. Seçim öncesinde Demirtaş AKP için söylemediğini bırakmadı, ben iddia ediyorum serok Apo emir versin Erdoğan'ın başkanlığını bile kabul ederler. Buna gönül rahatlığıyla ''hayır etmezler'' diyen var mı?



Bu seçim sonuçları karşısında Öcalan da böyle bir karar almaz. Eğer alırsa HDP içindeki sol kanat buna karşı çıkar. Kaç kişidir bilmem ama HDP bütün olarak bu karara uymaz.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Alisan
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Alisan
Cevap Tarihi: 14.06.2015- 19:18


Alıntı Çizelgesi: denizcan yazmış

Alıntı Çizelgesi: Alisan yazmış

Kürtler eşittir silah, kaba kuvvet,.... algısı yaratılmak isteniyor.   Ne yani şimdi Kürtlerin silahlı mücadeleye başlamış olmaları yanlışmıydı? Ne yapmalarını bekliyordunuz? Yeri gelince sosyalist harketlerde silahlı mücadeleyi savunuyorlar.
Ben silahlı mücadeleyi her dönem için yanlış görmüyorum, karşındaki düşmanın tutumuda çok önemli. 1980 li yıllarda silahlı mücadele gerekliydi ve zorunluydu. Bu sayede Kürtler bir çok başarıya imza attılar. Şimdi günümüz Türkiyesinde ise silahlı mücadelenin zorunluluğu ve gerekliliği kalmamıştır. Ama genede karşında kimin olduğunu unutmayacaksın. Karşında Türkiye varki bu ülke yöneticileri yıllardır gasp etmeyi, inkar etmeyi, imha etmeyi, asimilasyonu, faili meçhulleri, işkenceyi, faşist saldırıları, katliamları...... kendisinde bir hak olarak görmüştür. Kürtlere verilen haklar bu devleti yönetenlerin bir lütfu olmamıştır ve içtenliklede vermemişlerdir. Mecburiyetten dolayı vermişlerdir. Bundan dolayı kesin adımlar atılmadan, geriye dönüşün olmayacağı garantisi verilmeden Kürtlerin silahı bırakmaları olmayacaktır. Bırakmak intihar anlamına gelir, kendilerin iimha etmek, yok etmek anlamına gelir.
Devlet karşısında susanların, ağlayanların,..... sonlarının nasıl olduğuna en iyi örnek Alevi vatandaşların durumudur. Ellerine tek bir silah almamış olmalarına rağmen, devamlı devlete, Atatürk'e bağlılıklarını göstermelerine rağmen hala gasp edilmiş haklarını alamıyorlar, çocukları zorunlu din derslerine katılmak mecburiyetinde, pratikte vali ve kaymakam dahi olamıyorlar çünkü, sunni devlet onlara bu şansı tanımıyor,......



Kürtler için silah gerektirecek hangi mücadele kaldı, böyle mi Türkiyelileşiyor HDP?

Yazılanları iyi oku. Hani dilinizden hiç düşürmediğiniz bir cümle varya "yazılanı anlamıyorsun". İşte bu tam şimdi senin için geçerli. Günümüz Türkiyesinde silahlı mücadelenin gerği ve zorunluluğu kalmamıştır   diye yazmışım ve silahı tam olarak bırakmaları içinde nelerin gerektiğini yazmışım. Sen ne anladın yazdıklarımdan?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
abbas
[ emeğin gücü ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 21.12.2013
İleti Sayısı: 830
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: abbas
Cevap Tarihi: 14.06.2015- 19:33


Alıntı Çizelgesi: denizcan yazmış

Alıntı Çizelgesi: abbas yazmış

İyi niyetli yorumlar bunlar. Kürt hareketinin nihai hedefi bölge kürtlerinin tek devlet çatısı altında toplamak. Türkiyelileşme gibi bir amaçları yok. BDP olarak bir sıkışıklık yaşıyorlardı, onu aşmak için böyle bir siyasete soyundular, başarılı da oldular. Kürt hareketinde değişen hiç bir şey yok. Seçim öncesinde Demirtaş AKP için söylemediğini bırakmadı, ben iddia ediyorum serok Apo emir versin Erdoğan'ın başkanlığını bile kabul ederler. Buna gönül rahatlığıyla ''hayır etmezler'' diyen var mı?



Bu seçim sonuçları karşısında Öcalan da böyle bir karar almaz. Eğer alırsa HDP içindeki sol kanat buna karşı çıkar. Kaç kişidir bilmem ama HDP bütün olarak bu karara uymaz.




İmralı'da hükümet-Mit ve Öcalan görüşmesi olsun, orada Öcalan'a ev hapsi ve özerklik konusunda tavizler verilsin, Öcalan HDP'nin AKP'yi desteklemesini isteyecektir. Böyle bir durum oluştuğunda HDP ve PKK Öcalan'ın kararına uymak zorunda kalır. HDP içinde üç beş kişi desteklemez ve ayrılırsa da sonuç değişmez. HDP Türkiyelişen bir parti değil, kendi etnik çıkarlarını düşünen bir partidir. Bu yüzden HDP'nin Türkiyelileşme konusunda samimi olduğuna inanmıyorum. İnanan varsa onları da oldukça saf solcular olarak görürüm.



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 3 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   [2]   3   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 3 kişi görüntülüyor:  3 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Benzer konu yok
Etiketler   HDP,   Türkiyelileşti
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS