Biraz askerlikten ve coğrafyadan bilenler, "yaktık yıktık uçurduk" ayaklarına yapılan propagandanın ne kadar kof olduğunu anlayabilir.
İki şey söylemek istiyorum;
1- Kandil çok büyük ve girift bir dağdır, çok sayıda vadi ve yerleşim yeri bulunmaktadır, bu vadiler daracıktır ve uçakların sorti yapması imkansız değilse bile imkansıza yakındır. Üstelik bu daracık vadiler uçaksavar bataryalarıyla korunmaktadır, yani buradaki kampları vurmak, dağıtmak, insan zayiatı vermek neredeyse imkansızdır. Sadece güdümlü füzelerle çok belli bariz meskenleri ve hedefleri dövebilirler. Bunun haricinde PKK'lilerin insan gücünü yitireceğini hiç sanmıyorum; ki zaten
2- PKK herkesin de bildiği gibi elemanlarının büyük bir kısmını bugün Kuzey Suriye'deki çatışma alanlarına göndermiştir, tam rakamını bilemiyorum ama şu an Kandil ve civarında ve diğer kamplarda PKK'nin 10 bin kadar elemanı varsa, taş çatlasın bini konuşludur. Esas güçleri Kuzey Suriye ve belki de Türkiye'dedir.
O yüzden kendimizi kandırmayalım, PKK bir reklam ajansı, elemanları da durmadan sipariş yetiştirmeye çalışan büro çalışanları değil, TSK hava harekatını elleri kolları bağlı beklemezler. Çok fazla bir zayiat verdiklerini sanmıyorum.
Bunlar işin objektif yönü.
Öte yandan IŞİD'in felan vurulmadığı, kendi "öz evlatları"nı vurmadıkları da bir gerçek, o sadece kamuoyu dolduruşu olarak reklamı yapılan bir söylem oldu ve öyle de kaldı.
Ama somut olan gerçek, batı'da ve güneydoğu'da HDP ve HDP yanlısı kurumlara, ve giderek tüm demokratik yasal oluşumlara karşı başlatılan baskın ve gözaltı kampanyasıdır.