yazarın dilini pek anlamadım sanki somut olan değilde soyut ve anlamını kendisininde anlayamadığı şeyler söylemekte.
Anladığım Rojava devrim değil. Emperyalizm hala aynı durmakta değişim görünmüyor.
Biz devrim dediğimizde ne anlarız 1- üretici güçlerin eski üretim biçimini devrimci biçimde değiştirmesi örneğin mekanik teknolojiden yazılım teknolojisine geçiş gibi
Marx,ın buharlı makinalara geçişi muazzam bir devrim dediği gibi.2- siyasal geçiş yani bir başka yönetim biçiminden daha ileri olan yönetim biçimine zor yolu ile geçiş gibi.
Rojava meselesinde henüz birinci geçiş görünmüyor ama yöneticilerin böyle bir planı olduğu görülmektedir Ama ikincisi daha dikkate değer. Rojava bölgesi eskiden suriyeye bağlı ilkel bir yaşam biçimi iken yeni bir yaşam biçimi ortaya çıkmıştır Eskiden kürtler adam bile sayılmazken şu anda değişimin aktiflerinden olmaktadır Böyle bir yönetim biçiminin eskiye dönmesi şimdilik görülmüyor orada yönetim biçimi değişmiş kendi temsilcilerini kendileri seçeceği anlaşılmaktadır eskiden sömürge bile değilken yeni cumhuriyet gibi planlanmaktadır. Yani bu durum zor yolu ile hayata geçtiğine göre devrimdir.
Rojava devrimi diyenler haklıdır. Bu durun K.Irakta olduğu gibi ne bağımsızlık ilanıdır ne bir ülkeye bağımlılık kendine has ve özgür yönetim her kişinin vatandaş sayılması ve seçim yolu ile kendi yöneticilerinin seçilmesi.
Bu emperyalizm açısından da yeniliktir. Zaten uzun zamandır artık dünyada eski emperyalizm yoktur. Emperyalizm kendi krizlerinden bir türlü kurtulamıyor çözümlerini de eski yöntemlerle yapamıyor .
Dünyada üretici güçlerin çok hızlı değişimi ve bu değişimin yaptığı tahribat bir çok emperyalist ülkeyi krize sokmuştur bu krizden çıkışında mümkünü görülmemektedir onun için emperyalizmde zorunlu değişimler olmuştur
Dünya kapitalizminden nasibini alamayan dolayısı ile emperyalist ülkelere yeterli artı değer akıtamayan ülkeler için emperyalizm çareler aramakta çeşitli planlar yapmaktadır .Ama bir çok planı onunda pek işine yaramamakta bazen düzelteceğim diye girdiği işten zararlı çıkmakta ve eskisini arar duruma girmektedir.
Onun için bazı entellektüellerin emperyalizm eskisi gibi değil demeleri bundandır. Bunu en büyük örneği asya ülkeleri ve bazı latin ülkeleridir oralarda kapitalist entegresyonlar düzenlemekte yeniden artık değer üretimleri planlanmakatdır.
Dünyada sosyalizmin yıkılımından sonra her şey eskisi gibi değildir Emperyalizmde eskisi gibi değildir .
Tabiki bu nereden baktığımıza bağlı Eğer bağımsızlık ulusal kalkınma cephesinden bakarsak değişimi göremeyiz .Dünya küçük bir köy olmuştur sermeye artık küreseldir bir çok teknik emek küreseldir bir metanın üretimi bile bir kaç ülkede olmaktadır deyip insanında artık küresel olması gerekir cephesinden baktığımızda değişimi göreceğiz.
Marxın manifestode bir sözü var burjuva işçiden işçi burjuvadan kurtulmak ister der ama işçidenhada çok burjuva işçiden kurtulmak istemektedir.Bu söz zamanımızda büyük oranda hayat bulmuştur burjuva bir çok üretim alanında işçiden kurtulmuş tur.
Ama işçiden kurtulmak kapitalizme yeni krizler yaratmış işte yarattığı krizden kurulmayı bir türlü başaramayan bırjuva ortada görülmektedir.
Yeni krizler yeni düzenlere gebedir dünya değişiyor değişmeyenler ancak eskiye inançla bağlı olanlardır.