Anıt mezarlığın sonraki kısmı, bir öncekinden çok daha gösterişsiz olmasına rağmen, konunun bizdeki meraklıları için yeni ve şaşırtıcı bilgiler sunduğu kanısındayım. Katyn adı popüler kültürde Polonyalı savaş esirleri ve onların Naziler mi, yoksa Sovyetler tarafından mı katlediği muammasıyla özdeştir. Ancak Katyn Ormanı, 1940 ilkbaharında Sovyetler tarafından (Birkaç Halaçoğlu muadili Rus dışında artık bir kenara bırakılan resmi Sovyet versiyonuna göre sonbaharda Naziler tarafından) öldürülen Polonyalı ve 1943 Mayısında Almanlar tarafından öldürülen Sovyet savaş esirlerinin yanı sıra 1937-1938 yıllarında NKVDnin boğazladığı yaklaşık yedi bin (FSB arşiv kayıtlarına göre 2988′inin ismi belirlenmiş) Sovyet vatandaşının da mezarı! Tarihsel sıralamayı gözünüzün önüne getirince farkına varıyorsunuz: Katyn Ormanı Alman işgaline kadar NKVDnin kontrolünde. Burası -kelimenin tam anlamıyla- onların evi!
Bu noktada biraz durup bir kez daha Katyn Ormanı Tarihine dönelim:
Belgeler, 1920lerin sonundan itibaren Katyn Ormanının, Smolenskin işkence odalarında öldürülen Sovyet vatandaşlarının gizlice gömüldüğü bir mezarlık olduğunu ortaya koyuyor. Bu durumu dolaylı yoldan doğrulayan bir olgu da orman arazisinin bir bölümünün OGPU Batı Bölgesi Yönetiminin tasarrufuna devredilmesi ve Dinyepere bakan Kozyi Goryde NKVD Yazlığı olarak adlandırılan binanın inşasıdır.
Başlangıçta NKVDnin Smolensk biriminde çalışan yöneticiler için dinlenme yeri olarak inşa edilen bu yazlık, 1930ların ortalarına doğru elden geçirilerek çeşitli işler için kullanılmaya başlandı ve Katyn Ormanına giriş kapatıldı.
Katyn'deki NKVD Yazlığı (1920'lerin sonu - 1940'ların başı)
Katyn'deki NKVD Yazlığı (1920'lerin sonu - 1940'ların başı, Foto: Katyn-Memorial Arşivi)
Konuyla ilgili başka makaleleri de okuyunca bu durumun sadece Smolensk NKVD yönetimine özgü olmadığını görüyoruz. 1940 baharında Polonyalı tutsakların öldürüldüğü Harkov, Kalinin gibi yok etme merkezlerinde de bu işlem cezaevlerinin yanı sıra NKVDye ait arazilerde gerçekleştiriliyor. Bu mekanlar 1920lerden beri bu tip işler için kullanılagelmekte. Yani bir nevi uzmanlaşma, aşinalık ve alışmışlık söz konusu. Katyn, daha ortada İkinci Dünya Savaşı ve Naziler yokken Sovyet güvenlik örgütlerinin her köşesini avuçlarının içi gibi bildiği bir mezarlıktan başka bir şey değildi!
Kaldığımız yerden devam edelim. Anıt mezar yetkilileri, Katynde gömülü Polonyalılarla ilgili gizli saklı bir şey kalmadığı düşüncesinde. Ancak Sovyet yurttaşlarının durumu daha farklı. Smolenskte kurşuna dizilen ve Katyne gömülen yaklaşık 7000 respressiya kurbanından 3000 kadarının isimleri belirlenmiş ancak kim nerede yatıyor, henüz tam olarak bilinmiyor. Bu yüzden anıt mezarlığın bu kısmına platformlar inşa edilmiş. Toprağa basmadan bu platformlar üzerinde yürüyebiliyorsunuz. Bununla birlikte birkaç mezarın yeri belli. Basitçe etrafını çevirmişler. Polonyalı subayların yattığı yere göre nispeten sadeler.
Katyn o kadar güzel bir yer ki, bir süre sonra nerede olduğumuzu, niye geldiğimizi unutup doğayı seyre dalıyoruz, ağaçkakanları fotoğraflıyoruz. Hatta kendimizi iyice kaptırıp yaban çileklerinin ve yaban mersinlerinin peşine düşüyoruz, kuzey iklimine özgü sivrisineklerse bizim. [2. not: Dört yerimden ısırıyorlar. Sağ elim bir süre sonra şişiyor. Üç gün balon gibi bir elle geziyorum. Görenler arı soktu sanıyor. Üstünden bir hafta geçmesine rağmen hala sızlıyor.]
Ormandaki gezimizi tamamladıktan sonra, sıra müze ve sergi salonuna geliyor. Önce 1937 sergisine giriyoruz. Sovyet güvenlik birimlerinin arşivlerinden bazı belgelerin kopyaları, fotoğraflar, mektuplar, afişler, gazete kupürleri, kitaplar ve kişisel eşyalar sergileniyor. Smolenskli şu veya bu yurttaşın hayatındaki en talihsiz yıl olan 1937′de devletle karşı karşıya gelişlerini, daha doğrusu devletin yüreklerinin üzerine çöküşünü işaretliyor bu şeyler.
Sergilenen mektupların bazılarına kurbanların şaşkınlığı damgasını vurmuş. Kendilerine neyin çarptığını anlayamamış gibiler. Umutsuzca kocalarının, kardeşlerinin, akrabalarının halk düşmanı olmadığını yetkili makamlara anlatmaya çalışıyorlar. Sonuç elbette ki olumsuz.
Suçlamaların ipe sapa gelmezliği de ayrıca dikkat çekici. Dün Moskova-Minsk otoyolu inşaatı projesinin başına getirilen bir mühendis, bugün faşist ajanı troçkist-buharinist sağ sapmanın bir parçası olmuş bir halk düşmanı damgasını yiyiveriyor. Bu damgayı bir kere yemek, mühendisin kendisi için idam, geride bıraktıkları içinse sürgün, aşağılama, yoksulluk ve sefalet demek.
Katyn Ormanıyla bir şekilde ilişkili olan serginin bir ucu da Vyazemlaga uzanıyor. Vyazma Islah ve Çalışma Kampı. Bir gulag. Moskova-Minsk otoyolunu 1936 Şubatında kurulan bu kampın sakinleri inşa ediyor. Vyazemlag da diğerleri gibi NKVD yönetiminde. 1936-1938 arası nüfusu 12,000 ila 56,000 arasında değişen kampta zorla çalıştırılan çok sayıda Smolenskli var.
Sergide ayrıca Sovyetler Birliğinde sosyalizmin inşasını öven devlet kaynaklı materyallere yer verilmiş. Propaganda afişleri, Stalinin söylevlerinden alıntılar
Materyallerde dün Iskra ile çakılan kıvılcımla başlayan yolda bugün sosyalizmin inşasının tamamlandığı ve artık sıranın komünizme geldiğinden bahsediliyor. Bir söylev alıntısında insanın insan üzerindeki sömürüsünün ortadan kaldırıldığı müjdeleniyor.
Sergilenen tüm eşya sözünü işte tam bu anda söylüyor: Stalin ve cellatları sosyalizmin inşasının tamamlandığını ilan ederken Sovyet yurttaşları, işçiler, köylüler, sanatçılar, mühendisler, kadınlar ve erkeklerin kalpleri Vyazemlagla Katyn arasında sallanan sarkaçla birlikte güp güp ediyor! Eskiden Stalinin 1937′de sosyalizmin inşasının tamamlandığını ilan edişi propagandadan ibarettir. İçi boş bir böbürlenme ve meydan okumadır. şeklinde düşünürken, bu sergiyi ziyaretimden sonra anlamış durumdayım ki, Stalin ve SBKP propaganda peşinde değillerdi. Sosyalizmden anladıkları buydu! Kırsal emeğin kolektif çiftliklerde birleştirilmesi, sanayileşme, tek parti iktidarı, bütün bunlara ayak direyenlerin ya da direneceğinden şüphe edilenlerin ve yakınlarının fiziki imhası ya da köle olarak imar işlerinde kullanılması. Hepsi bu. Ve evet, bütün bunlar başarıyla gerçekleştirildiğine göre sosyalizmin inşasının tamamlandığı ilan etmekte bir sakınca yoktur!
...
mustafa yılmaz
http://www.gunzileli.com/2011/07/04/katyn-ormani-mustafa-yilmaz/