SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Barış süreci olmadı size dünya savaşı verelim           (gösterim sayısı: 3.488)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
solcu
[ kemal ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.01.2014
İleti Sayısı: 1.709
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: solcu
Konu Tarihi: 03.12.2015- 23:41


Barış süreci olmadı size dünya savaşı verelim
Kemal Okuyan


Uzun süredir ilk kez oluyor. Bir devlet, resmen ve dosyaların kapağını açarak, bir başka devletin cumhurbaşkanına çok ağır suçlamalarda bulunuyor.

Rusya Savunma Bakan Yardımcısı’nın dün yapmış olduğu görüntü destekli basın açıklaması, devletler arası ağız dalaşının çok ötesine geçiyor. Söz gelimi Erdoğan’ın İsraillilere “siz öldürmeyi iyi bilirsiniz” çıkışı geçerken söylenmiş bir şeydi. Nitekim İsrail tarafından “biz önemsemiyoruz bunları, Türkler böyledir” türünden yanıtlar gelmişti.

Bu sefer başka bir şey var. Herhangi bir ülke değil, Rusya Federasyonu gibi dünya siyasetinde ağırlığı olan ve diplomasinin inceliklerini iyi bilen bir ülkenin üst düzey yetkilileri Erdoğan başta olmak üzere, Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetenler için son derece ağır bir ithamda bulunuyor.

Üst düzey yetkililer diyorum, Savunma Bakan Yardımcılığı, dış kapının mandalı değil elbette. Öte yandan, bu açıklamayla birlikte Putin Erdoğan’a “benim muhatabım olmaktan çıktın” mesajını da geçmiş oldu: “Artık bakanlarımla, onların yardımcılarıyla uğraşırsın” anlamında…

Bayağı ağır, sert, aşağılayıcı bir tavır bu.

Görülüyor ki, Rusya’nın IŞİD tarafından gasp edilen petrolle ilgili olarak Türkiye’ye yapmış olduğu suçlama NATO ülkelerinde ciddi bir tereddüte yol açmış durumda. Bu suçlamalara yer veren, benzer iddiaları dile getirenler arasında batıdaki tekelci düzenin önemli medya kuruluşları da var.

Bunlar kuşkusuz devlet içi unsurlardan istihbarat alıyor, onu kullanıyorlar.

Ancak görülüyor ki, ABD yönetimi en azından bu konuda Erdoğan’ın arkasında duracak. Dün Rusların sergilediği ciddiyetin yanından dahi geçmeyen bir biçimde suçlamalar için “saçma, delilik, gülünç” gibi ifadeler kullanan Amerikalı yetkililer, kendilerinden bekleneni, yani kir, yalan ve kanın yanında duracaklarını göstermiş oldular.

Nedenini söyleyeyim: ABD yönetimi hiçbir zaman AKP yönetiminin “aşırılarla” ilişkisinden rahatsız olmadı. Beyaz Saray’ın AKP’den rahatsızlığı beceriksizliği, bazı başlıklarda kafasına göre takılması ve Türkiye’de toplumu fazlasıyla kutuplaştırmasından kaynaklanıyordu.

Defalarca söyledik, IŞİD bir ABD projesidir. Bu projenin finans kaynakları arasında başından beri petrol hırsızlığı vardı. IŞİD’in ABD’ye dönük tepkilerin ürünü olduğunu ileri sürenler ya da örgütün kontrolden çıktığını sananlar hep yanıldı.

ABD’nin Suriye ve Irak’ta Erdoğan’ın kimlerle iş çevirdiğini bilmemesi mümkün mü?

Tamam daha önce de kendi projelerine ortak olup üstüne kan ve kir sıçratanları bir biçimde sattı Amerikan yönetimi.

Şu anda o noktada değiller. Değiller çünkü mesele Erdoğan değil, Rusya ile giriştikleri mücadele.

Bu toz duman içinde güme gitmesin, her şeyin altında kapitalist dünya içinde keskinleşen rekabet ve bu rekabet sırasında başat emperyalist ülke ABD’nin konumunu korumak için yürüttüğü militarist politikalar var. Bu anlamıyla IŞİD çağdışı değil, modern bir projedir ve bu örgüt aynı zamanda bir piyasa oyuncusudur.

Evet, ABD uçak kriziyle birlikte, kendisini açık bir biçimde haksızlığı, yalanı, hırsızlığı savunan bir konuma yerleştiriyor. Dün Cumhurbaşkanı danışmanı Burhan Kuzu’nun “salarız mültecileri üzerinize dedik, hemen parayı verdiler” sözleri ile düşürülen uçaktan paraşütle atlayan pilotun havadayken öldürülmesini, “kendilerini savunuyorlar”la açıklayan Obama’nın kalitesi arasında hiçbir ayrım kalmadı.

Ve daha ciddi meseleler var. İngiliz parlamentosundan çıkan yetkiyle Kraliyet Hava Kuvvetleri’nin Irak’tan sonra Suriye’de de bombardımana başlaması, Almanya’nın Suriye’ye asker yollama kararı, bütün bunlar, bir yanıyla sembolik bir yan taşıyor, öte yandan da gerilim hızla tırmanıyor, kapsamlı bir savaş için koşullar olgunlaşıyor. Suriye’nin üzerinde bu kadar fazla ülkenin savaş uçağının dolanması tehlikeli hem de çok tehlikeli.

Meselenin IŞİD olmadığını herkes biliyor.

Bütün bunları Erdoğan yapmadı. Ancak herhalde “kaderci” değiliz. Savaş olasılığını güçlendiren faktörler var. Bunların başında bizzat Erdoğan geliyor. Çünkü Erdoğan üzerinden bir kavgaya sürüklenmek istemeyen NATO ülkeleri (burada ciddi görüş ayrılıkları olduğu açık) şimdiye kadarki angajmanları ve Rusya karşısında pozisyon kaybetmekten korktukları için Erdoğan’a sahip çıkmak dışında bir çare bulamıyorlar.

NATO, Türkiye’yi güya savunmak için Suriye sınırına yakın bölgelere füze sistemleri yerleştirmişti. Şimdi buna Erdoğan’ı IŞİD’le petrol ticareti gibi batı kamuoyunu daha şimdiden etkilemeye başlayan bir suçlamaya karşı savunmak gibi tuhaf bir görevi var örgütün!

Yakışır!

İnsanlık buradan çıkarsa, ki illa çıkacaktır, tam ders konusu olacak gelişmeler bunlar.

Emperyalistlerde ahlak yoktur. Gericilerde de.

Emperyalistlerden özgürlük ve barış beklemek ihanettir. Gericilerden de.

Erdoğan gidiciydi. Savaşla, darbeyle filan değil. Düpedüz halk iradesiyle. O zaman kimse bu iradeyle açıktan kapışmayı göze alıp Erdoğan’ın imdadına yetişemezdi. Bunu Türkiye içinde yaptılar, onu korudular.

Şimdi Erdoğan’ı Rusya götürmeye çalışıyor. Göreceğiz, NATO ülkeleri ne kadar arkasında duracak. Bunu gerçekten kestirmek zor. Ancak bir gerçek var; Rusya’ya Erdoğan’ı verirler vermesine ama bu “yenilgi”yi göze alamazlar. Savaşı göze alırlar, Rusya’nın iktidar değişikliğine yol açabilme yeteneğini eski Sovyet Cumhuriyetleri dışında sergilemesine asla!

Yani, gerilimin daha da tırmanma olasılığı var.

Erdoğan’la “barış” süreci örenler, onu kritik dönemeçlerde kurtaranlar, bölgeyi ve belki de dünyayı kapsamlı bir savaşın eşiğine getirdiklerinin farkındalar mı acaba?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
solcu
[ kemal ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.01.2014
İleti Sayısı: 1.709
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: solcu
Cevap Tarihi: 03.12.2015- 23:42


Tezek kadar akıl
Aydemir Güler


Rusya’nın Suriye’ye askeri müdahalesi Putin’in kararıyla başladı sanmayalım. Çok eksik olur, çünkü öncesinde Suriye halkının direnişi vardır. Alçakça bir uluslararası kuşatmayla çözülmeye uğrayan Suriye direndi ve çözülmeyi geri çevirebileceğini değilse de, bu kampanyanın önünde diz çökmeyeceğini gösterdi. Dünya Suriye’de düğümlendi.

Rusya müdahalesi Suriye halkının yurtsever ve laik direnişinin yarattığı düğümlenmeye çare arayışı olarak gündeme gelmiş, kabul görmüş ve sineye çekilmiştir. Bu müdahalenin kendi açısından bir hegemonya mücadelesi veren kapitalist Rusya’nın yayılmacı politikalarına indirgenmesi, Suriye halkını ihmal etmek anlamına gelecek ve çok yanlış olacaktır.

Ancak çözüm asla dış müdahaleden, emperyalist veya büyük güçler arası dünya dengelerinden çıkmaz. Olsa olsa süreli nefes almalar… Oysa Suriye halkı, bütün emekçi halklar gibi, nefes almaktan çok daha fazlasını hak ediyor. Ya biz?

Düğüme Rus kılıcının vurulması, açık ve zımni yanları aynı anda içeren bir uluslararası uzlaşma olarak mümkün olmuştur. Bu büyük uzlaşmadan biri dışlanacaksa, bu, önceki aşamada emperyalistlerin tetikçisi, uç yorumcusu, kirli işler yürütücüsü olarak konumlanan AKP olacaktı tabii ki. Bu dışlanma ölümcüldür. Dolayısıyla AKP’nin tetikçiliğe, uçlara, kirin dibine yönelmesi de beklenen bir tutum olmuştur. AKP daha önce defalarca olduğu gibi ve ondan da daha fazla “delirmeliydi.”

Rus bombardıman uçağını vurmak gibi… Ama meczupluk AKP’nin olağan davranışı. Diktatörlük, hem kurtulabileceği tek çıkış kapısına, hem de belaların en büyüğüne aynı anda koşmaktadır.

Batı emperyalizmi ve aynı anlama gelmek üzere uygarlığı (!) Ankara’nın şeriatçılarından daha mı dürüst, daha mı tutarlı, daha mı temiz, sanki? Alakası yok. Rus pilotlara yerden açılan tekbirli ateş taraflaşmanın fotoğrafıdır. Bu “yarım” resme göre, bir tarafta Türkiye ve bir katiller sürüsü saf tutmuş; diğer tarafta Rusya bu katiller sürüsüyle Batılıların yalancıktan yaptığının ötesinde karşı karşıya geliyor. Ankara ile IŞİD bir yanda; Rusya dâhil bütün dünya karşı tarafta!

Bu durumda “Batı uygarlığı” Türk eylemini yalnız bıraktı ve AKP yerlerde sürünür hale geldi.

Ama “Batı emperyalizmi” Rus ağırlığını tırpanlamak için sıraya girmeli, fotoğrafın bütünü ortaya çıkmalıydı.

Zaten büyük uzlaşmaya göre Putin düğümü çözdükten sonra, Ortadoğu’da eli ayağına dolanmış Batı rahatlamalı, saldırganlığını şiddetlendirmek için yeni ve geçerli mazeret bulmalıydı. IŞİD mazeretinin yanında artık bir de Rusya’yı dengelemek var. Maksat hegemonya olsun…

İngiltere zaten bombardımancı. Almanya Suriye’ye asker yolluyor. Fransa Türkiye hava sahasını askeri amaçlarla kullanmaya başladı. ABD Rojava’da hava üssü kuracakmış. Bütün donanmalar Akdeniz’e. Aman, Danimarka eksik kalmasın… Duyan geliyor anlayacağınız!

Türkiye’nin Rus uçağı düşürmesi, başka bir “Batılının” yapamayacağı ölçüde meczupluktur ve aynı anlama gelmek üzere Batının önünü açmıştır. Obama’nın “açık konuşayım, Türkiye NATO’da müttefikimizdir” lafı bundan başka neyi anlatıyor olabilir ki?

Bitirirken bir soru: Bu bir model midir, hayat böyle sürer mi? Türkiye bu çamurda yaşamaya devam eder mi?

Milliyetçi aptallar Ruslar doğal gazı keserse tezek yakarlarmış. Cumhurbaşkanının dediğine göre kaç yıldır doğal gaz kullandığımız belliymiş zaten…

Türkiye’de buysa, yani bu memlekete tezek kadar akıl yetecekse hayat böyle sürebilir. Yok, öyle değilse, Türkiye buna sığmazsa, meczupluğun da salaklığın da vadesi uzun değildir.



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Barış süreci mi çözüm süreci mi? melnur 0 19 Dün, 05:23
Konu Klasör Suriye olmadı, Libya verelim! melnur 3 3156 10.03.2020- 07:39
Konu Klasör Dünya Tiyatro Günü: Bir replikle değişir dünya... melnur 3 2655 27.03.2022- 09:52
Konu Klasör Çanakkale Savaşı ''antiemperyalist'' değilmiş! melnur 9 9029 19.03.2019- 16:45
Konu Klasör Demirtaş'tan ''yeni çözüm süreci'' başlıklı yazı... melnur 0 878 02.07.2022- 00:06
Etiketler   Barış,   süreci,   olmadı,   size,   dünya,   savaşı,   verelim
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS