Daha önce bu konu üzerine bir daha yazmayacağımı söylemiştim ama gelen cevap üzerine tekrar yazacağım.Birincisi bizde emperyalizm içsel bir olgu olduğu için bizde devrime katılacak büyük burjuvazi olmayacak aynı zamanda askon olarak nitelendirilen anadolu burjuvazisi dediğimiz daha küçük veya orta burjuvazi de devrime katılmayacak çünkü bunlarda çıkarları gereği büyük burjuvaziye bağlı,onların yerel şubeleri olan yada onlara ara mal üreten yapılardır dolayısıyla onlar da sisteme bağlıdır.Devrime katılabilecek olan küçük burjuvazi ise tekelleşmeden rahatsız olan tüm kesimler yani esnaflar,bakkallar,zanaatkar gibi kimselerdir ve bunlar türkiye de önemli bir çoğunluğu oluşturur ve hatta bunlara gelirleri itibariyle gitgide proleterleşmekte de diyebiliriz ayrıca küçük toprak sahipleri köylülerde unutulmamalı.
Türkiye için yarı feodal bir ülke tabirini bugün itibariyle bence kullanamayız ama türkiyenin yarı sömürge bir ülke olduğu gerçeği de sosyalist devrim çağrısı yapmamıza engel olmaz çünkü türkiye de emek sermaye çelişkisinin kendisi yani emekçilerin sermayeyle olan çelişkisi sermayenin bir kısmının doğrudan emperyalistlerin elinde olması nedeniyle diğer taraftan emperyalizmin içselleşmesi nedeniyle aslında emperyalizmle olan çelişkidir bu nedenle sosyalist devrim antiemperyalist özde olacaktır veya antiemperyalist özde bir devrim gerçekleştirmek istiyorsak bu ancak sosyalist devrim olabilir.
Küçük burjuvaziyle ittifak konusuna gelirsek;bence yapılması gereken emperyalizme,tekelciliğe karşı bir cephe kurmak bu cepheye sosyalist öznenin öncülük edip emperyalizmden,tekelleşmeden zarar gören saydığım tüm kesimleri kapsaması ve bu cepheyle birlikte bir sosyalist devrim gerçekleştirmek çünkü sosyalizmin meselesi zaten bu kesimlerle değildir.Cepheye sosyalist özne öncülük ediyorsa ve işçi sınıfı hegemonyasında gerçekleşiyorsa,burjuvaziyi alaşağı edip proleteryayı iktidara getiriyorsa o devrim sosyalist muhtevada bir devrimdir başka türlüsü düşünülemez.
Sosyalist devrim tabiki düz bir çizgi de ilerlemeyecek veya sosyalist devrim gerçekleştikden sonra kendimizi bir anda sosyalizmin içinde bulmayacağız,belli bir geçiş süreci olacak bu süreçte en başta antiemperyalist,antitekelci,demokratik niteliği veya görevleri belirgin olacak ama bunun yanında sosyalist görevlerini de zamanla yerine getirecek ve bu iki ayrı devrim değil tek bir sosyalist devrim ama içinde çeşitli aşamaları bulunduran bir devrim olacak.
''Türkiye'nin yarı sömürge olduğuna ilişkin ileri sürülen nedenler gerçekte sömürge veya yarı sömürge olmaktan değil emperyalizm çağında kapitalist yol seçmiş olmaktan kaynaklanmaktadır.'' Evet türkiyenin sorunları emperyalizm çağında kapitalizm yolunu seçmesinden dolayı kaynaklanmaktadır ama bu yolu da seçtiği için gizli işgale maruz kalıp yarı sömürgeciliğin veya yeni sömürgeciliğin somutlaştığı bir ülke olmuştur.