Kemal Okuyan'la SACP kongresinin ardından: Direnişin ülkesinde mücadele keskinleşiyor
Güney Afrika Komünist Partisinin 14. Kongresi geçtiğimiz hafta yapıldı. TKP adına kongreye katılan Genel Sekreter Kemal Okuyan kongredeki gözlemlerini ve bu gözlerden uzak ülkedeki sınıf mücadelesiyle ilgili değerlendirmelerini paylaştı. Boyun Eğme'nin yeni sayısında yer alan röportajı soL okurlarıyla paylaşıyoruz.
Nelson Mandela'nın evi...
Mandelanın ülkesi... Irkçılıkla mücadelede yaşlı kıtanın sembolü olmuş, tahminlerin ötesinde örgütlü ve etkili bir komünist partiye sahip, aynı nedenle de güçlü bir sınıf mücadelesi geleneğini barındıran bir ülke Güney Afrika Cumhuriyeti. 60 milyonluk ülkede 280 bin örgütlü komünist var desek, ne demek istediğimiz anlaşılır.
Geçtiğimiz hafta Güney Afrika Komünist Partisinin çok önemli tartışmaları içeren 14. Kongresi yapıldı.
TKP adına kongreye katılan Genel Sekreter Kemal Okuyan kongredeki gözlemlerini ve bu gözlerden uzak ülkedeki sınıf mücadelesiyle ilgili değerlendirmelerini paylaştı.
Geçtiğimiz hafta Güney Afrika Komünist Partisinin 14. Kongresine katılmak için Johannesburgtaydınız. Kongre'yi önemli kılan neydi?
Güney Afrika Cumhuriyeti Türkiyede kamuoyunun ilgisini pek çekmeyen bir ülke. Oysa, Afrika kıtasının en özgün, ekonomik açıdan en gelişkin, toplumsal mücadeleler açısından en zengin ülkelerinden birisi. Güney Afrika Komünist Partisi Kongresini ilginç ve önemli kılan, iktidardaki Afrika Ulusal Kongresinin bir parçası olarak Komünist Partinin hükümetin birçok politikasına sert eleştirel yönelttiği ve AUK (ANC) yönetiminin yolsuzluk skandallarına karışmasının gerilim yarattığı bir döneme denk gelmesi.
Sonuçta Güney Afrika Komünist Partisi (SACP) iktidardaki bir parti.
Böyle denebilir. Aslında ANC kökü 1912 yılına dayanan eski bir parti. Irkçı beyaz azınlık rejimine, sömürgeciliğe karşı kurulmuş siyahi bir parti. Komünist Parti ise 1921de kurulmuş. İkinci Dünya Savaşı sonrasında ırkçılığa karşı mücadele yükselişe geçtiğinde iki parti arasında bir yakınlaşma var, bir noktadan sonra ise KP kendi bağımsızlığını korumakla birlikte ANCnin içine giriyor. Dolayısıyla ANC şu anda bir ittifak olarak görülebilir. Ancak ANC içindeki hakim güç sosyal demokratlar. Komünist Partininse bakanları var.
Başka bazı ülkelerdeki gibi SACP bir burjuva iktidarının eklentisi gibi mi? Yani bir burjuva hükümetine soldan destek mi veriyor?
Böyle bir değerlendirme gerçeği çok basitleştirmek olur. ANCnin bir burjuva iktidar olduğu açık. Bunu SACP de açıkça dile getiriyor. Ancak ANC ile SACP arasındaki ilişki karmaşık. Bugün SACP ittifakı bozsa ANCnin ülkeyi yönetme yeteneğinin kalıp kalmayacağı belli değil. Ayrıca SACP ırkçılığa karşı mücadelenin ana motor gücü olmuş, bedeller ödemiş, ANCyi ileriye çekmiş militan bir parti. Büyük bir prestiji ve meşruiyeti var. Şu kadarını söyleyeyim, ölümünden sonra ırkçılığa karşı mücadelenin efsanevi önderi Nelson Mandelanın Güney Afrika Komünist Partisinin gizli üyesi üyesi, hatta MK üyesi olduğu açıklandı ANC tarafından. Bunu SACP yöneticileri de kabul ediyor. Özetle ANCyi kontrol eder hale gelmiş. Bundan Demokratik Almanya ve Sovyetler Birliğinin büyük etkisi var elbette. Liderlerinden Chris Hani - ki ANCnin ilk seçimde iktidarı almasından bir yıl önce 1993te katledildi, bütün ülkede sayılan, sevilen bir tarihsel kişilik.
Partinin şu andaki ağırlığı için ne söylenebilir?
Güney Afrika Komünist Partisi, ölçek açısından dünyanın en güçlü komünist partilerinden biri. 60 milyona yakın nüfusu olan Güney Afrika Cumhuriyetinde üye sayısı 280 bin.
Seçmen bazında?
Güney Afrika Komünist Partisi seçimlere ANC bünyesinde katılıyor, bu nedenle toplumsal tabanı açısından kesin bir bilgi vermek çok zor. Ancak hatırı sayılır bir etkisi olduğunu söylemek yanlış olmaz. Ciddi bir emekçi tabanı var ayrıca aydınlar ve bürokrasi içinde de hem kurtuluş öncesi hem şimdi bayağı geleneği olan bir parti. Ülkeye giriş yaparken niye geldiğimi öğrenen polisin ayağa kalkıp yumruğunu sıkarak, hoş geldin yoldaş dediğini görmek güzel oldu örneğin.
ANCnin seçimlerde başarısı ne oranda?
Yüzde 60ın altına düşmüyor. Ancak SACP ilk kez seçimlere kendi listeleriyle girme konusunu tartışmaya başladı. Kongrenin önemli gündemlerinden biri buydu ve açıkçası delegelerin önemli bölümü partinin daha radikal bir tutum alması gerektiği inancında. Açık açık, iktidar alma zamanı gelmedi mi diyenler de vardı.
Bu gerçekçi mi?
Güney Afrika Komünist Partisi, çok ama çok zor koşullarda kendini kanıtlamış, bana göre kaçınılmaz bir ittifakın içine girmiş ve demokratik devrim tanımına uygun bir dönüşümün parçası olmuş. Bu tamam ancak artık ANC içinde iki sınıfın çatışan çıkarları var ve bunun uyumlulaştırılması mümkün değil. SACP oyun oynayacak bir parti değil, ülkede ağırlığı, militan bir emekçi tabanı mevcut. Onun stratejik tercihleri son derece önemli olacak ülkenin geleceği için.
Kongreden bir stratejik değişiklik kararı çıktı mı?
Tam olarak bunu söyleyemeyiz. Ancak ANC yönetiminin mesajı aldığı çok açık. KP artık ittifakın hatırı uğruna işçi düşmanı politikalara ve yolsuzluklara göz yummayacağını ilan etti. Bunda ısrarcı olacaklarını kesinlikle söyleyebiliriz. İzlemek gerekiyor.
Parti yönetiminde değişiklik oldu mu?
Genel Sekreter (Blade Nzimande, aynı zamanda Eğitim Bakanı) aynı kaldı ama partinin önderliğinde değişiklikler oldu. Genel Sekreter yardımcıları değişti örneğin. Ancak bu değişliklerin son derece olgun bir biçimde ve yoldaşça gerçekleştiğini söylemek mümkün. Zaten parti içinde şaşırtıcı bir iç kültür var.
Ne gibi?
Bir kere, onca acımasız yıldan sonra daha hoyrat olmalarını bekleyebilirsiniz. Çok büyük bir bölüm siyah Afrikalı olan parti üyelerinin birbirleriyle ve bizimle olan ilişkileri alışkın olmadığımız derecede içten, nazik ve derinlikliydi. Bu parti içi tartışmalara da yansıyor. Zaten siyaset kültürleri de farklı. Örneğin slogan atmıyorlar. Bir konuşmayı beğendiklerinde şarkı eşliğinde dakikalarca dans ediyorlar. Protestoları da öyle! Neşeliler, mizah anlayışları son derece gelişkin. Ancak bu incelikleri yanlış anlaşılmasın, çok militan bir parti tabanı var.
Peki nedir temel eleştirileri ANC yönetimine?
ANCnin başarısı ile ırkçılık tarihe karışmış. Tersinden ırkçılık iddiaları ise çok abartılı. Bu abartının kaynağında sınıfsal bir problemi örtme çabası var. Şöyle ki, Afrikada ırkçılık yok ama tekellerin egemenliği sürüyor. Bu tekellerin büyük bölümünün mülkiyeti beyazlarda elbette. Ama siyah kapitalistler onlardan daha az acımasız değil. Bir de bu beyaz tekeller adına yöneticilik yapan bir siyah kesim sömürüden rant yemeye başlamış. Bunlar şirket yöneticileri, bürokratlar. Beyaz patronlar onları kullanıyor, onlar da hem sömürüden pay alıyor hem de devlet olanaklarından çalıp çırparak gemilerini yüzdürüyorlar. Tam bir rezillik. Buna karşılık işsizlik yüzde 20nin üzerinde. Güney Afrika ciddi bir ekonomi, sanayisi var, altın ve değerli taş madenleri var ama yoksulluk korkunç. Irkçılığa karşı mücadelenin merkezlerinden Sowetoyu ziyaret ettiğimizde kapitalizmin ırkı olmadığını bir kez daha gördük. Teneke evlerde yüz binlerce kişi. Bu bölgede işsizlik yüzde 80lere dayanmış. Korkunç bir öfke var ve bu öfke zaman zaman beyazlara yöneliyorsa bunda sınıfsal nedenleri görmek gerekir. SACP sömürünün beyazı siyahı olmaz diyor ama öte yandan ANCden kopmak konusunda karar veremiyor. ANCnin başarılarında partinin katkısı çok fazla. Ayrıca ANC sadece bugünkü sömürü ile yolsuzluklarla tanımlanamayacak kadar başarılı-meşru bir geçmişe sahip. Irkçılığı yendiler çok ağır bedeller ödeyerek ve muhteşem bir mücadele ile. Ülkenin bugünkü silahlı kuvvetleri, ırkçılık döneminde sabotajlara yönelen ve ANCnin silahlı kanadı olarak KPnin inisiyatifinde kurulan MKnın dönüştürülmesiyle ortaya çıktı. Yani mevcut ordu, ırkçılıkla mücadelenin yasadışı silahlı örgütünün ardılı.
* Bu röportaj haftalık siyasi dergi Boyun Eğme'nin 84. sayısında yayınlanmıştır. Boyun Eğme her cumartesi meydanlarda...
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.