KHKde iç savaş maddesi: AKP karşıtı girişimleri bastıracak sivillere cezasızlık vaadi
696 sayılı KHK ile iç savaş maddesi getirildi. Buna göre Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15/7/2016 tarihinde gerçekleşen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişilerin, fiilleri nedeniyle hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluğu olmayacak
696 sayılı KHK ile iç savaş maddesi getirildi. Buna göre, 15 Temmuz darbe girişimi ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemler kapsamına sokulacak girişimlerin bastırılması kapsamında hareket edecek sivillerin hiçbir sorumluluğu olmayacağı belirtildi.
KHKde yer alan 121. maddede Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişiler hakkında da birinci fıkra hükümleri uygulanır denildi.
8 Kasım 2016 tarihli, 6755 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler ile Bazı Kurum ve Kuruluşlara Dair Düzenleme Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanunda yer alan 37. maddenin 1. fıkrası şöyle:
MADDE 37 (1) 15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında, karar veya tedbirleri icra eden, her türlü adli ve idari önlemler kapsamında görev alan kişiler ile olağanüstü hal süresince yayımlanan kanun hükmünde kararnameler kapsamında karar alan ve görevleri yerine getiren kişilerin bu karar, görev ve fiilleri nedeniyle hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluğu doğmaz.
Hitler, AKPnin 696 sayılı iç savaş KHKsini 1934te imzalamış
Paramiliter gruplarının saldırlarının meşru müdafaa kapsamına alınması AKPden önce Naziler tarafından uygulanmıştı. Hitler, muhalefeti ortadan kaldırdığı katliam sonrasında AKP ile oldukça benzer bir kararnameye imza atmıştı.
Son KHK ile tam bir ''iç savaş'' maddesi yürürlüğe sokuldu. Devletin bir parti devletine dönüştürülmesi bile yetmedi, AKP bu maddeyle Hitler'in SA'ları, SS'leri gibi.kendi paramiliter sokak kadrolarını yaratıyor. Biliniyordu, dile getiriliyordu, bu madde tuzu biberi oldu iddiaların: olası bir seçim yenilgisi bile bu anlayışın iktidarı terketmesi anlamına gelmeyecek. Bu hazırlıkların başka ne anlamı olabilir ki?
Gelen tepkiler üzerine her zaman yaptıkları gibi 'yanlış anlaşılıyoruz'' tadında bir şeyler söyleyip duruyorlar. Hadi solcuları, müzmin AKP muhalefetini anladık da, Gül ve Arınç da yakınıyor bu maddelerden? AKP'nin kuruluşununun iki yöneticisi de mi ''vatan haini'' kategorisinde oluyor? Ben öteden beri hep bunu söylerim; bir taşra kasabasında tüccar olmaktan öteye gidemeyecek insanlar tarafından yönetiliyoruz. Bu zihniyet sahipleri ne söylediklerinin farkında bile değiller. Bu KHK maddeleriyle eğer dinci bir faşizmin son halkaları birbirine bağlanmak isteniyorsa fena, böyle bir amaçları yoksa ve gerçekten bu maddeler 15-16 Haziran kalkışması ile ilgiliyse yine fena, çünkü basit bir maddeyi bile amaçlarına uygun bir içerikte çıkarabilme becerisinden uzaklar ve hala devlet yönetiyorlar!
İşin gerçeği ise, KORKU!
Evet, korkuyorlar.
Bütün diktatoryal düzen sahiplerinin başlarına gelenlerden ve benzer bir sonuçla karşılaşma olasılığından korkuyorlar.
Haklarını da yememek gerek, korkularında gerçekten haklılar!
Gazetemanifesto'da bir haber; doğruysa geçmişte yaşadığımız bir durumun farklı bir versiyonu AKP tarafından gündeme sokulmuş demektir. Aslında KHK ile getirilmek istenen maddelere bakıldığında pek de şaşırılmaması gerekiyor.. Yaratılmak istenen Yeni Türkiye'nin kurumlaşabilmesinin yolu Hitler faşizminin SA ve sS'lerine ihtiyaç gösteriyor. Haber doğruysa bu eksik de bu yolla tamamlanmak isteniyor demektir.
Kritik iddia: İki ilde silahlı eğitim kampları kuruldu!
15 Temmuz darbe girişimi ve devamında terör olarak görülen eylemlere şiddet kullanarak müdahalede sivillere ceza muafiyeti getiren 696 sayılı KHKya tepkiler sürerken, İP Genel Başkanı Meral Akşenerden kritik bir açıklama geldi.
Sözcü yazarı Saygı Öztürke konuşan Akşener, Son dönemde üniformalar uzun namlulu silahlarla bazı kişiler ortalıkta dolaşıyor. Bunlarla ilgili çok önemli iddialar var. Örneğin Tokat ve Konyada silahlı eğitim kampları bulunduğunu duyuyoruz, bu iddialar söyleniyor. Araştırılırsın ve bize bilgi verilsin. ifadelerini kullandı.
Sözkonusu yapıların seçim döneminde rol alacakları ve seçimden istenen sonuç çıkmaması halinde karışıklık yaracağı yolunda söylentiler olduğunu belirten Akşener şöyle devam etti: Bunlardan birisi de Sadat diye bir yapı. İnanın Sadat da diğer yapılar da benim için toz zerresidir. Bu malum yapılar insanları çatışmaların içerisine sürükleyecekler. Şimdiden uyarıyorum ve önlem alınmasını istiyorum.
Gazetemanifesto'daki haberi tamamlayan başka bir açıklama bugün SOLportal'da İyi Parti iddialarının arkasında: Elimizde çok endişe verice bilgiler var başlığıyla yinelendi. Devamı şöyle:
İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özdağ, partisinin genel başkanı Meral Akşenerin Tokat ve Konyada silahlı eğitim kampları kurulduğuna yönelik iddialarıyla ilgili olarak, Ne yazık ki elimizde çok endişe verici bilgiler var dedi.
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in yaptığı açıklamalarda Konya ve Tokatta da silahlı eğitim kampları kurulduğuna yönelik duyumları olduğunu belirterek, Bunların seçim döneminde rol alacakları, istenmeyen bir sonuç çıkması halinde karışıklık yaratacakları yolunda yoğun söylentiler var. Bunlardan birisi de SADAT diye bir yapı iddiasında bulunmuştu.
'KHK'DAKİ İFADELER ENDİŞELERİMİZİ ARTIRIYOR'
Hürriyetten Umut Erdem'in haberine göre, Akşener'in iddiaları sorulan İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özdağ, şunları söyledi:
Genel başkanımız eski İçişleri Bakanı olarak bu tür açıklamaları elinde herhangi bir somut bilgi olmadan yapmaz. Ne yazık ki elimizde çok endişe verici bilgiler var. Son KHKda kullanılan ifadeler de bu endişemizi arttırıyor. Jandarma, polis, Özel Harekat varken, kendilerine halk özel harekâtı adını verip fotoğraflar çektiren silahlı ve adeta meşru bir güçmüşçesine ortada dolaşanlar kimdir? Bunlara ilişkin neden hukuki araştırma yapılmamıştır? Türk milletinin hukukunu savunanlar asker ocağından yetişirler, polisin jandarmanın mensubudurlar. Başka hiçbir silahlı güce, gayri meşru oluşuma tahammülümüz yok. Parti olarak bu meselenin arkasındayız. Toplumla paylaştıklarımız ve paylaşmadıklarımızla.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.