Konu Tarihi: 29.10.2013- 09:46

---

Kadıköy 29 Ekim buluşmasına hazır!



Kadıköy'de 29 Ekim mitinginin yapılacağı İskele Meydanı'nda hazırlıklar başladı. Miting saat 14.00'da başlayacak.

"Yeni bir cumhuriyet için buluşuyoruz. Türkiye AKP'ye boyun eğmiyor" sloganıyla gerçekleşecek 29 Ekim buluşmasına saatler kala, mitingin yapılacağı Kadıköy İskele Meydanı'nda hazırlıklar başladı. Günlerdir yoğun bir çalışmayla halkın davet edildiği miting, saat 14.00'da başlayacak.

Alanda hazırlıklar sürüyor:









Miting için günlerdir yoğun bir çalışma yürütülüyor:

Cevap Tarihi: 29.10.2013- 10:45

---

Birazdan yola çıkacağız. Daha çok üniversiteli bir grup gençle birlikte...Siyasetle pek ilgilenmediler.Hatta onlara apolitik bir gençlik de denildi. Ben de çoğu kez öyle niteledim. Ama bir "gezi" her şeyi değiştirdi. Onlar bizlere gericiliğe asla izin vermeyeceklerini hatırlattılar, bizler ise yanıldığımızı anladık.

Evet, birazdan yola çıkacağız. Bayrama gider gibi hazırlık yapıyorlar. Önce hep birlikte Kadıköy'e "yaşasın sosyalist cumhuriyet" diye haykırmaya gideceğiz ve sonra onlar Cumhuriyet'in fener alayına katılacaklar.

Yeni bir gençlik geliyor, bunu farkedebiliyorum. Yüzü sola, aydınlanmaya dönük bir gençlik. Ellerinde kimi zaman ay-yıldızlı, 1 Mayıslarda ise çark-çekiçli bayraklarla "boyun eğmeyeceğiz" diyorlar. "AKP'nin gerici-faşist siyasetine yol vermeyeceğiz" diyorlar. Balkona astıkları ay-yıldızlı bayrağın yanına hiç yüksünmeden "boyun eğme" flamasını da asabiliyorlar.

Şu bir gerçek, geleceği kuranlar da bu insanlar olacak. Bu gençlerdeki milliyetçi eğilimleri törpülemek ve onlara kürt emekçileriyle, kürt gençliği ile aynı paydaşta birlik olunabileceğini, bunun gerekli olduğunu anlatabilmeliyiz. Aynı şekilde kürt emekçilerine, kürt gençliğine de...

Kurtuluş sosyalizmdedir.
Kurtuluş kürt ve Türk halkının birlikte yürütecekleri sosyalizm mücadelesindedir.

İşte bugün tam zamanı bunun...
Tam zamanı...

"Yaşasın Sosyalist Cumhuriyet"

Cevap Tarihi: 29.10.2013- 10:56

---

Açık davet yazısı

Metin Çulhaoğlu


29 Ekim 2013 tarihli bu yazı, açık bir davet yazısıdır.
Davet, bugün, 29 Ekim günü sabahtan öğleye kadar bu yazıyı okuyan herkese yöneliktir ve adres Kadıköy İskele Meydanı, saat de 14.00'tür.
"Boyun eğmeyenler" o saatte orada olacaklardır.
Ama salt "boyun eğmediklerini" göstermek için değil...
İşin başka bir yanı daha vardır.

***

İşçi-emekçi, aldığı ücret, çalışma koşulları, kıdem tazminatına yönelik planlar ve başka pek çok konuda "rahatsız" olabilir; rahatsızlığını ve boyun eğmeme kararlılığını meydanda haykırmak isteyebilir.
Güzeldir ve başımızın üstünde yeri vardır.
Ama...
Öğrenci genç, mevcut iktidarın o meşhur "vizyonunun" kendisine bir gelecek tanımadığını sezebilir. Bu vizyonun kendisini işsizliğe ya da sefalet ücretine mahkûm edeceğini görüp tepkisini dile getirmek isteyebilir.
Hoş geldi, safa geldi.
Ama...
Kadın, nasıl bir cendereye sokulmak istendiğini mutlaka biliyordur. Üç çocuk, tesettür, etek boyu, "ahlak", ayrı okul, ayrı yurt, her tür haremlik selamlık uygulamasıyla, henüz gerçek özgürlüğü yaşayamamışken bile neleri elinden çekip almak istediklerinin farkındadır.
Tepkisini elbette ortaya koyacaktır.
Ama...
Kürdü, Alevi'si, küçük esnafı, emeklisi ve başkaları...
Her biri, ülkedeki gidişatın kendisine değen özel yanını biliyordur ve yukarıdaki diğer kesimler gibi Haziran'da yükselttiği "artık yeter"   sesinin cılızlaşıp kaybolmasına izin vermeyecektir.
Güzel.
Ama...

***

"Ama"sı şu:
Başımızdaki iktidarın şu ya da bu alandaki uygulamasına karşı çıkmak, öfke duymak ve tepki vermek iyidir, güzeldir ve yerindedir; ama artık herhangi bir özel tasarrufa değil iktidarın bizzat kendisine karşı bağırma, "git artık" deme zamanıdır.
Daha önemlisi, zaman, başlangıç için olmazsa olmaz sayılacak tepkileri, rahatsızlıkları, huzursuzlukları ve kaygıları pozitif olana taşıma zamanıdır. Ve pozitif olan da, kaygıların ve rahatsızlıkların ötesinde "başka bir Türkiye"nin mümkün olduğunu, böyle bir Türkiye'ye ulaşılabileceğini bilmek ve bunun için mücadeleye koyulmaktır.
İşte, davete az önce anlatılan çeşitlilikle icabet burada önem kazanmaktadır.
Nitelik, yani bileşim, bu anlamda ve bir yerde niceliğin ötesinde önem ve anlam taşımaktadır.
Çünkü işçiyi-emekçiyi kendi özel kaygıları ve kuşkuları ötesinde "değiştirebiliriz" inancına taşıyacak olan, aynı alanda göreceği, belki de "tam kendisi gibi" saymadığı başkalarıdır.
Öğrenci genç, "ne olacak benim geleceğim" kaygısından "yapabiliriz" kararlılığına, o alanda öğrencilik dönemlerini çok gerilerde bırakmış farklı toplum kesimlerinden insanları gördüğünde ulaşacaktır.
Kadın, kendisine biçilen gelecekle ilgili kaygılarının başkalarınca da paylaşıldığını gördüğünde, kaygıların yerini "yapamazlar" özgüveni alacaktır.
Kürt, Alevi, küçük esnaf, emekli ve başkaları...
Aydınlar, bilim insanları, sanatçılar...
Zaman, bir dönemin uyanışına damga vurarak işlevini yerine getiren "bunlar kendilerinden olmayan herkese düşman" tespitlerinin, "nereye gidiyoruz" kaygılarının, "bugünleri de mi görecektik" yakınmalarının, "biz varken zor yaparsınız" özgüvenine ve "başka bir Türkiye mümkün" kararlılığına dönüştürülmesi zamanıdır.
Bu da, birbirimizin varlığını görerek, birbirimizin varlığından güç, özgüven ve kararlılık üreterek sağlanabilecektir.
Bugün Kadıköy iskele Meydan'ında buluşmak üzere...

http://haber.sol.org.tr/yazarlar/metin-culhaoglu/acik-davet-yazisi-81719