"Tuhaf ama anlaşılmaz değil, bu tempoya yetismek icin daha fazla çalışmamız gerekiyordu. Eksik bıraktığımız şeyler var. Yapmamız gerekenleri eksik yaptık. Bu bizim de yüzümüzden, bir de Türkiye'de olanlar ile aramızdaki açı. İstiklal'de ilk yürüyüşte demiştim görüntüdür Tayyip, hologram demiştim şimdi ses de gitti. Sesi ve görüntüyü tamir edebilirler ilaçlar dayayıp ama AKP bitmiştir.
Bunu tedavi edemezler, AKP bitmiştir. Hükümet yoktur dedik. Ardından, bir parti sözcüsü bu Başbakan'a Başbakan demem dedi. E günaydın. AKP bitti dediler, e günaydın. Adım adım bizim yere yaklaşıyorlar. Türkiye'de ki durumla bizim aklımız arasındaki mesafe kapanıyor. TKP'nin aklı ileridedir tabi ki buraya doğru gelecekler!
Bize soruyorlar; 'aylardır bitti diyorsunuz, bitmedi yıllar sonra bitince yıllar önce bitti demiştik mi diyeceksiniz'! Tarihsel olarak ne diyeceğimiz belli. Kamyon kaza yaptığında kamyon beklememek örgütlenmek gerekir dedik. Şimdi de tapeler falan beklememek lazım bizim örgütlenmemiz lazım dedik.
Biz 17 Aralık'ta da dedik. Çıksın kasetler ama halk sadece kasetleri izler başka bir şey yapamazsa olmaz, örgütlenmeli dedik. Bu insanları bilgisayar başına kitleme operasyonudur. Bu bizden çalınan zamandır. 25 Mart günü sıkılanlar oldu beklemekten, midesi bulananlar oldu, porno kasedi mi bekleyeceğiz dediler?
Köşe yazarları yazdı. Yine dediğimize geldiler, gelirler, TKP ileridedir. Zaman 1-2 haftayla, takvimle ölçülemez. Zaman, tarihsel zaman; işçi sınıfının mücadelesinin yükselmesidir.
Seçim ne ki? Pazartesi ne sayacağız? Seçim sonucu mu ortaya çıkan, yanık pusulaları mı? Krizde bir adım daha atacağız. Krizle birlikte açığa çıkan gerçeklerle, ayacaklar, fark edecekler yine. A seçim yapmamışız ki diyecekler. Bizim sözümüz halkın sözüdür. Söylediklerimizin halka yayılması ve örgütlenmesi gerekir.
İki ayda daha iyisini yapabilirdik ama yapamadık. Parasal sıkıntılar vardı, bir dizi sıkıntılar. Keşke onların aklına 6 ay önce daha iyi düşebilseydik. Başka türlüsünü yapamayız. Biz bu tablonun orasına burasına bakıp uzlaşma yoluna gidemeyiz. Türkiye AKP diktatörlüğünden kurtulacak.
Korkunun üstesinden gelemiyoruz. Böyle bir hükümetin ülkeyi yönetemediği çıplak gözle görülüyor, devlet sırrı falan filan değil. Türkiye bir enayiler ülkesi değil. Orada bir çete suçu var. O mesafede şu anda korku var. Ya gitmezlerse korkusu var. Biz bu endişenin abartılmaması gerektiğini söylüyorsak eğer Türkiye bu kepazeliği hak etmeyen bir ülke olduğu içindir.
AKP gidicidir ama AKP gitmezse korkusu ilerici insanları sarmış durumdadır. TKP bu insanlarla kavgalı değildir. TKP hükümetle kavgalıdır. Kapatamadığımız yer budur. Ama 30 Mart belirleyici değildir ve geleceklerdir dediğimiz yere. TKP rahat olsun. Rahatlıktan rehavet üretmesin, rahatlıktan enerji ve güven oluştursun.
Korkanlara keşke daha önce görseydiniz ama canınız sağ olsun diyeceğiz. Türkiye cemaatleşmiş CHP, cemaatleşmiş MHP, makyaj yapılmış AKP ile yapamaz. Hesaplaşma dönemi açıldı bu hesaplaşmadan geri dönülmez. Bu hesaplaşmayı biz icad etmedik, Türkiye toprağı icad etti. Tekel işçileri, liseliler, ODTÜ. Türkiye de gericilikle, yolsuzluklarla, savaş suçlarıyla, ölen çocuklarımız için hesaplaşacağız.
Bu daha gerçekten başlangıç. Bu adamları düşüreceğiz. Ama çıkan şeyle de devam edilmez, bu da yetmez diyeceğiz! Durun diyecekler. Düzeni makyajdan geçirmeye çalışan herkes diyecek, çalmışsa çalmış, ölmüşse ölmüş, ölen ile ölünmez diyecekler. Ancak olmaz. Türkiye toprağı bunu yemez. Bu objektivitedir. Türkiye toprağı iki arada bir derede zırvalığını yemez.
Her akşam yapamadıklarımızı tartıştık. Ama karşı tarafa bakın. Karşı taraf ne yapacağını bilmiyor, bilseydi Tayyip çoktan hapisteydi, ABD böyle bir halk ile ne yapacağını bilmiyor. CHP ne yapacağını bilmiyor. Bilseydi yapardı. Fethullah da bilmiyor ne yapacağını, yoksa yapardı. Onlar top çeviriyor, biz hazırlanıyoruz. Ne yapacağımızı biliyoruz. Bildiğimiz şeyi yapacağız. Yapmak için partimizi güçlendireceğiz. 30 Mart TKP'nin güçleneceği gün olmalıdır.
Kalan son saatleri iyi geçireceğiz. Ne oy alacağımızın hesabını yapmayacağız. TKP başı dik duracak, enerjik duracak. TKP'ye oy vermeyenler bakacak, diyecek ki akıl burada enerji burada diyecek.
Kılıçdaroğlu o gün işi olmayanları oylarına sahip çıkmaya çağırıyor. Pazar ne işi olacak? Niyetleri yok. Türkiye reformist ilericiliğinin psikolojisi budur. Ya kazandık ne uğraşacağım der, ya da kaybettik ne uğraşacağım der.
TKP'li herkes görevli olmalıdır. Çete yönetiyor, ahlaksızlar yönetiyor ülkeyi, adaletin kavgasını vermeliyiz. Bütün insanlar, dostlarımız, herkes görevli olmalıdır. Yurttaşız ve bu ilk görevdir bize düşen, rehavet bunu yaptırmaz. Sağlam durmalı, son gün oyları arttırmalıyız.
Belediye meclislerinde TKP'ye oy vermemenin hiç bir gerekçesi yoktur. Bu Türkiye sagcılaşsın demektir, hırsızlığa devam edeceğiz demektir.
30 Mart akşamı belki 1 Mayıs meydanında, Taksim Meydanı'nda olacağız. 1 Haziran'da sağlamlaştıran güçlerden biriydi TKP. Belki TKP'nin kuvvetli bir omuz vurması daha gerekecek. Bu özgüvenle gücünü katlamış olarak devam etmelidir TKP.
Boşuna demedik; "Bu daha başlangıç, mücadeleye devam"..."
(soL - Haber Merkezi) Beyoğlu Kumpanya'nın sahne almasıyla başlayan etkinlikte, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Aydemir Güler de bir konuşma gerçekleştirecek.
Beyoğlu Kumpanya şarkılarını "tüm boyun eğmeyenler ve Berkin Elvan" için söyleyeceğini duyurdu.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.
