SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
İttifaktan kurucu akıla: Cumhuriyet           (gösterim sayısı: 3.059)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: umut
Konu Tarihi: 17.11.2014- 20:16


İttifaktan kurucu akıla: Cumhuriyet – Gökhan Nazlı

Eğer sokaklar o anlı şanlı burjuva siyasal makineyi işlemez hale getiriyorsa, ortada çok ciddi ve bir o kadar da eğlenceli bir ‘süreç’ var demektir. Yaşadıklarımız kim ne derse desin yeni bir süreç. Elbette ki bugüne kadar yürütülen atomize mücadelelerin ‘birikimiyle’ oluştu ama ortak çıkar havuzunda birleşince, ortaya çıkan ‘birleşik güç’ hepsinden ‘başka bir şey’ haline dönüştü.

Herkes bu işin parçası. Gezi Direnişi’ne dahil olmayan solcuya solcu demezler bu günlerde. Mesafeli durmak mümkün değil. Gezi sürecinin bütün sol üzerinde bir vakum etkisi   var. Mıknatıs demiri kendine çeker ya, Taksim de memlekete serpilmiş tüm muhalefet parçalarını kendine çekti. Alevileri, Cumhuriyet’in partisini, Kürt sosyalistlerini ve muhtelif sol grupları çekiştirip bir sandalyeye ortaklaşa oturttu. İşte bu ‘çekim kuvveti’ ne ise Gezi Direnişi de odur. Yani bu ittifakın en geniş halidir Haziran hareketi.

Bu ittifakın en asgari müştereklerini sıralarsak, üst sıraya Erdoğan’ı koymak lazım; o adama karşı tahammülsüzlük had safhada. Hareketin ana ‘siyasi segmentleri’nden, Taksim’deyken bu işe dahil olmuş ‘bireyine’ kadar herkesin ortak noktası başbakandan hoşlaşmamak. Zaten söz konusu zattan rahatsız olmamak mümkün değil çünkü. Fazlaca otoriter ve her şeyden öte   ‘sempatik’ değil. (Sadece daha sempatik bir başbakan olsun diye bu direnişe katılan var mıdır acaba?)

İkincisi de AKP iktidarı. Hükümet deyip geçilecek gibi değil. Tam anlamıyla kurucu bir irade. Alışılagelmiş nizamın yerine başka bir düzen getirmeye çalışan iktidar düşüncesi, değişik kesimleri bir arayan getiren bir tepki alanı açtı. İsyan halindeki toplumsal kesim AKP iktidarını bir ‘kurucu iktidar’[1] olarak değerlendiriyor. Kendi kuruluş programı olmasa dahi en azından ‘AKP’nin kurduğu çarka çomak sokmak’ eğilimi oldukça hakim.

İkinciyle çok bağlantılı üçüncü çekim kuvveti de sekülarizm. Bu isyanın gönüllü katılımcısı olmuş herkes için nefes borusudur sekülarizm. Çünkü dinin tek belirleyen haline geldiği   toplumsal bir yaşam ve bunun hukukla tahkim edildiği resmi bir düzen bütün modern siyasalar için ölümcüldür. Aşamacı bir anlayışla söylersek askeri vesayetlerden daha eski   dönemlere uzanan bir geriye sarıştır. Yani gericiliğin dibidir.[2]

Önemli olan şu ki Direniş’i cesametli kılan en önemli dinamik sekülarizmdir. Türkiye’de sol sınıf içinde değerlendirilecek tüm güçlerle birlikte dindarları bile etkileyen bir nüfuz alanına sahiptir. İslam’ın geleneksel algılanışı karşısında çelimsiz kalsa da özellikle sol değerlerle harmanlı siyasal İslamcı bir akım bile görünür olmuştur bu dönemde.

Toparlayıp diyebiliriz ki Gezi hareketi başbakanın değişmesini isteyen, AKP iktidarının gösterdiği değişim yönüne itiraz eden, laik bir harekettir. Direnişin tüm parçalarını etkileyen   ortak dürtüler bunlardır. Kuşkusuz içinde yeni toplumsal hareketlerle benzeşik kimliksel talepler ve bilince çıkmamış ‘gizil’ sınıfsal bir yapısallık da vardır. Etnik ve mezhepsel etkenlerde reddedilemez bir gerçekliktir. Ama önemli olan şu ki tüm bunları birleştiren ve   ‘sakıncalı eğilimleri’ aşma potansiyeli taşıyan bir mayalanma da oluşmaktadır.

Bu mücadelenin birlikte ve bundan sonra da güçlü devam ettirilebilmesi ortak bir siyasal pozisyonun belirlenmesine bağlıdır. Böyle bir ittifak düzlemini tarifleyecek yegane kavram da bugün için cumhuriyettir. AKP’yi de üreten müesses nizamın tıkanıklıklarının görünür olduğu bir konjonktürde yeni bir cumhuriyeti bir kuruluş programı olarak kurgulamak ve bu süreci barış, eşitlik, özgürlük değerleriyle oluşturulmuş yeni bir toplumsallaşma olarak yürütmek, solun tarihsel sorumluluğudur. Kuşkusuz herkes cumhuriyeti kendi meşrebince içeriklendirecektir. Sınıfsal boyutu baskın kılacak bir iradi müdahale mekanizması oluşturup   kapitalizmi alt etmek de sosyalistlerin bu zeminde temsil ettiği çizgi olacaktır. Ama tüm bu mücadele gereklerine rağmen, çok da iyi şeyler hatırlatmayan cumhuriyet kavramını telaffuz   etmek bu toplumun önemli bir kısmı için hala kolay değildir. Yeter ki biz toplumsal hafızanın haklı hışmına uğramamak adına “Viva Republica” deyip derdimizi daha anlaşılır kılabilelim.

[1] AKP iktidarının özellikle 12 Eylül referandumuyla başlayan ve 12 Haziran seçim sonuçlarıyla da perçinlenen dönemini bir kuruluş süreci olarak görüp görmemek sosyalist solun tamamlamadığı bir tartışmadır. Radikal hareketliliği kapitalist modernitenin kaçınılmaz sonucu olarak değerlendirip bu döneme paye vermeye çalışanlar da bu tartışmanın içindedir; bütün kuruluş sürecinin toplumsal düzeyde çalkantısız bir şekilde tamamlanmış olabileceğini öngörüp “yeni Türkiye”, “yeni şartlar” diyenler de… Bu tartışma tüketilmelidir. Ve elbette ki herkes Gezi Direnişi deneyinin veri deposunu hesaba katarak bir kez daha düşünmelidir.


[2] AKP iktidarının özellikle Mısır’daki gelişmelere tepkisi kendine politik manevra alanı yaratmak bakımından   pragmatiktir. Ancak bunu İhvan gibi soy İslami bir hareketle aynı gözükmek pahasına yapmıştır ki bu AKP açısından stratejiktir. AKP’nin İslami hareketler kategorisinde ele alınabileceği bir siyasal saflaşma oluşmaktadır. Zira iktidarın Gezi Direnişi’ni İslami – İslam dışı gibi bir zeminine çekmek yönündeki gayretleri de bu algıyı güçlendirmektedir.



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör İttifaktan sonra: 'Türkiyelileşme'nin sonu mu geldi? melnur 0 306 25.06.2023- 07:31
Konu Klasör 'Haziran Hareketi kurucu bir iradedir' dayanışma 0 2674 17.02.2015- 14:40
Konu Klasör Yalçın Küçük: Cumhuriyetin kurucu partisinin hali ayhan 3 4154 05.11.2015- 11:37
Konu Klasör Yeni bir cumhuriyet: Sosyalist Cumhuriyet melnur 6 3401 30.10.2019- 09:29
Konu Klasör Yeni bir Cumhuriyet, Sosyalist Cumhuriyet... melnur 11 2585 25.10.2023- 09:03
Etiketler   İttifaktan,   kurucu,   akıla:,   Cumhuriyet
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS