SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Ne yapacağız?           (gösterim sayısı: 1.502)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: umut
Konu Tarihi: 27.04.2015- 10:17


Ne yapacağız?
Yavuz Alogan

Çocukluğumdan beri kusursuz bir ateist olduğum için dini kimliğim   hiç olmadı. İnsanların dini inançlarını anlarım   ve saygı gösteririm, fakat cenazelerde ya da dindar insanların arasında “mümin” görünmeyi, bazı ritüellere katılırmış gibi yapmayı, kitle çizgisi ayağına “Kutlu Doğum Haftası”nda boy göstermeyi ikiyüzlülük sayarım.   İnsanlara karşı dürüst olma sorumluluğumuz vardır, kimseyi aptal yerine koymamalıyız. Siyasette pedagojik yaklaşım yabancılaşma yaratır.

Etnik kimliğimi ise hiçbir zaman sorgulamadım. Bir keresinde Münih-Amsterdam uçağında yanımda oturan ecnebi, laf arasında, “Siz Asyalı mısınız?” diye sordu. “Asyalı” sözü hoşuma gitmişti. “Evet,” dedim, “Asyalıyım, Türk’üm ben.” Başka ne diyebilirdim?

Dünyanın bütün devletleri haraç ve yağma sistemiyle kurulmuştur. Ulus-devlet zora dayanan yapay bir oluşumdur. Buradaki “zor” hukuk sistemiyle sağlanır ve uygulanır. Bu sistem,   insanların etnik ve dini mensubiyetlerini, hiçbirini öne çıkarmadan ve diğerlerinden üstün görmeden tek bir ulusal kimlik içinde, “eşit yurttaşlık” ilkesiyle toplayabiliyorsa,   bir burjuva demokratik hukuk devletinin varlığından söz edilebilir.

Bu yapay oluşum (ulus-devlet) iki şekilde ortadan kalkar. Birincisi, her bir ulusun içindeki uzlaşmaz sınıf çelişkilerinin ortadan kalkması uluslar arasındaki düşmanlıkları, dolayısıyla bu yapay oluşumun varlık nedenini ortadan kaldırır (Marx). İkinci durumda devlet, “eşit yurttaşlık” hukukundan vazgeçer; her biri kendi hukukuna ve yönetim iradesine sahip dini ve etnik guruplara   ayrışır. Bu durumda, Marx’ı izlersek, uluslar arasındaki düşmanlıklar kılık değiştirerek tekil ulusun içine aktarılmış ve sınıf mücadelesi, yerini etnik ve dini gruplar arasındaki   ulus ve dini düzen kurma mücadelelerine terk etmiş olur.

Şimdi, bazı arkadaşlar,   ülkemizde proletaryanın ve beyaz yakalı emekçilerin önemli bir bölümünün, sendikaların ihaneti ya da gerçek işlevlerini yerine getirememeleri nedeniyle, tarikatların ve etnik grupların dayanışma ağına katılmak zorunda kaldıkları gerçeğini kabul ediyorlar. İşçi ile patron ya da toprak ağası ile maraba   aynı camiye gidiyorsa; ya da genel müdür ile onun emrindeki çaycı aynı tarikat ayininde “hu!” çekiyorsa; ya da Kürt inşaat işçisi ile zengin Kürt ağası aynı Kutlu Doğum Haftası’nda dua ediyor ya da “özerk” topluluk hiyerarşisi içinde diziliyorsa,   sınıf mücadelesi   belirsiz bir zamana ertelenmiş demektir. Sınıfa ulaşmak için sosyalistlere alan bırakmayan bu parçalanmanın üstesinden gelmek, ancak   eşit yurttaşlık hukukunu ve ulus-devleti savunarak mümkündür.   Bu parçalanmayı “demokrasi” sanmak ve sosyalizmle ilişkilendirmek ise, emperyalizmin aşıladığı bir cehalet ve   ahmaklıktan başka bir şey değildir.

Gene bazı arkadaşlar, ÖDP’nin “özgürlükçü laiklik” kavramından hareketle, “bilimsel laik eğitim”i savunmanın, Aydınlanma’yla vs bir ilgisi olmadığını, bunun özünde bir emek sorunu olduğunu, laik olmayan eğitimin sermayeye ucuz emek sağladığını söylüyorlar.   Burada bir sadeleştirme gerekiyor. Eğitimin gericileştirilmesi, burjuvaziye ucuz emek sağlamaktan ziyade (sendikalar devrimci olmayınca emek ucuz olur), gericiliğe kadro oluşturmayı,   Aydınlanma karşıtı “kindar ve dindar nesiller” yetiştirmeyi, özetle ülkenin kültürel yapısında bir dönüşümü amaçlıyor. Ayrıca bir bütün olarak sanayi burjuvazisinin, kalifiye olmayan, Arap yarımadasındaki gibi din dolayımıyla siyasileşmiş bir işgücü aradığından, ulus-devlet ideolojisinden vazgeçerek ümmet toplumunun parçası olmaya razı ve hazır olduğundan kuşkuluyum.

Bu yüzden, Kemalizm’in Aydınlanma felsefesini benimseyerek eğitim   alanında yaptığı devrimi, mesela Köy Enstitüleri’nin mirasını savunmaktan utanmamalıyız. Bu mirası savunmak   kadınların kurtuluşu açısından da belirleyicidir. Bugün Milli Eğitim teşkilatının tamamı gericilerin elindedir. Fazla teorik takılmadan, onları yerinden etmek için geniş bir cephe halinde mücadele etmek gerekir. Sosyalizm için mücadele etmenin ön şartı gericiliğin yıkılmasıdır; sınıf bilincinin gelişmesi de etnik ve dini sadakatlerin zayıflamasına bağlıdır.

1960’lara, 70’lere, hatta 90’lara kıyasla bu   tartışma konuları muazzam bir gerilemeye işaret ediyor. Fakat ülke bir bütün olarak gerilemişse çok ileri şeyleri tartışmanın anlamı olmaz. İnsanlar önlerine çıkan sorunları tartışırlar.   Seçimlerden sonra, bu kez sosyalizm maskesi takmış etnik milliyetçiliğin, sosyal demokrasi maskesi takmış Amerikancı neo-liberalizmin ve hiç kuşkusuz, bu kez kendi içinde ayrışmış çok daha öfkeli bir şeriatçılığın Anayasa   mücadelesi başlayacak. Şu son birkaç ay, bir “orta yol”un olamayacağını, her şeyin ortalamasını alarak, beylik laflar ederek var olmanın, arayüzeylerde barınmanın artık mümkün olmadığını gösterdi. Ne yapacağız?



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Ufukta bir erken seçim var, ne yapacağız? melnur 2 120 17.11.2024- 05:09
Konu Klasör 'Erdoğan’ın kaybetmesi için hem taktiksel hem de stratejik olarak her şeyi yapacağız'... melnur 0 1150 25.12.2021- 10:18
Konu Klasör HDP’den ‘üçüncü yol’ açıklaması: Esas mesele 24 Haziran’da ne yapacağımız… melnur 2 3088 25.06.2019- 20:49
Konu Klasör Demirtaş: PKK'nin Türkiye'de tümüyle silah bırakması için elimizden geleni yapacağız melnur 1 538 20.04.2023- 08:52
Etiketler   yapacağız
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS