Sosyalizmi geçiş sürecinden sonra komünizmin ilk evresi olarak kullanıyorlar. Siyasal devrimden sonra proleter diktatörlük altındaki tüm devrimci dönüşüm sürecini geçiş süreci-geçiş toplumu olarak okuyorlar. Dünyada emperyalist egemenliğin kırıldığı, her ülkede sosyalist devrimlerin olduğu, sınırların ortadan kalktığı komünist toplumun ilk aşamasına sosyalizm, ikinci aşamasına komünizm diyorlar. Aralarındaki fark birincisinde üretimin insan ihtiyaçlarını karşılayacak durumda olmaması.
Doğru bir tespit yapmışsınız ve doğru olduğu için bizler bu doğruyu savunuyoruz, sosyalizm ve komünizmi sınıfsız ve devletsiz bir toplum olarak adlandırıyor, tek ülkede sosyalizmin olmayacağını savunuyoruz.
tekyoldevrim, bir soru soracağım, sosyalizme ulaşmak için işçi sınıfının tek bir ülkede iktidarı almalı mı? Bu konudaki görüşlerinizi bizimle paylaşır mısınız? Bu konularda hep farklı farklı düşünceler ileri sürmüştünüz, onun için soruyorum.
''Tek ülkede sosyalizm olmaz'' önermesinin savunuluyor olması söylediğin gibi ideolojinin ''saf hali''nin savunulması değil. Böyle yapılarak önce devrim kaçkınlığına zemin hazırlanılıyor, devrim kaçkınlığı da zaten kuyrukçuluğu getiriyor. Tek ülkede sosyalizm olmaz'ı savunanlar, olmayacak bir devrimin peşinden gitmektense sistem içinde demokrasicilik oynamayı daha uygun buluyorlar. Bu durum diğerinin sonucu olarak ortaya çıkıyor.