Alıntı Çizelgesi: umut yazmış
Erdoğan yüzde 52'ye yakın bir yüzdeyle seçildi. Bu yüzdenin altındaki oy, 30 Marttaki yüzde 43'e eşit. 20 milyon oy. AKP'nin en karizmatik lideri Erdoğan tek başına seçime giriyor ve oylarında hiç bir değişiklik olmuyor. Para desen gani, devlet imkanları öyle, anketler her türlü, manipülasyonu yapıyor ve buna rağmen AKP'nin aldığı 20 milyon oyun üstüne tek bir oy koyamıyor. Bunun bir anlamı olmalı. Deniz bitti, düşüş başlayacak denilebilir mi? Muhalefetten bu yorumlar geliyor. Ama asıl soru bence bu değil. Asıl soru şu ki, sosyalistler bundan böyle ne yapmalı?
Kuyrukçu siyasetlerle bir yere varılamayacağını artık anlamalılar, anlamalıyız. Kuyrukçuların sosyalizm edebiyatı yapmaya hakları olmamalı ve bunları artık her platformda teşhir edebilmeliyiz. CHP'ye yanaşarak sosyalist mücadeleden söz etmek,bu yolla sosyalist mücadele verildiğini iddia etmek bir an önce sonlandırılmalıdır. CHP'yi önemsemek, Türkiye koşullarında aydınlanmanın, laikliğin ve Cumhuriyet kazanımlarının önemini vurgulamak, CHP'nin bu çizgiye gelmesinden memnun olmak başka bir şey, yok sosyalist olduğunu iddia ederek, en sol çizgisi birinci Cumhuriyet'i aşamayacak olan siyasetlerin içinde bulunmak ayrı bir şeydir. Bu dileklerim İşçi Partisi için de geçerlidir. Sosyalist parti ve örgütlenmeler dışında sosyalizm mücadelesi vermek artık son bulmalıdır.
( Kuyrukçu takımı için aynı dileklerimi ileri sürmüyorum. Özellikle sanalda böyle bir konumlanış içinde bulunanların sosyalizm mücadelesi açısından yitirildiklerini düşünüyorum.)