Alıntı Çizelgesi: spartakus yazmış
Sovyetler Birliğinin yıkılmasının nedeni ne sana göre? Sovyetler Birliğinde sosyalizm uygulamaya geçmişti, yıkılması birtakım hataların yapıldığı anlamına gelmez mi? Hatalar yapıldıysa aynı hataların yapılmadığı bir sosyalizme 21.yüzyıl sosyalizmi denemez mi?
SSCB kurulduğunda ağırlıklı olarak köylü bir ülkeydi.Yeteri kadar kalabalık,kentlileşmiş,bilinçli bir işçi sınıfı yoktu.Normalde beklenen devrimin ileri kapitalist ülkelerde olacağı,buralarda kalabalık ve kentli bir işçi sınıfı olduğu için,bilinç düzeyinin dahada yüksek olmasınında etkisiyle yönetimlerin de çok daha kitlesel olacağıydı.Ama SSCB deki durumun farklılığından dolayı yeteri kadar kitlesel bir yönetim kurulamadı.Kontrol parti kurmaylarına geçti.SSCB yöneticileri 2.dünya savaşının da geldiğini görüyorlardı.Buradaki soru şuydu;ya daha kitlesel bir yönetim denemesi olacak ama o zaman halkın kısa vadeli çıkarlarıyla uzun vadeli çıkarları çatıştığı için ve SSCB halkı yeteri kadar bilinçli olmadığı için sanayileşme projesi sekteye uğrayacak yada parti kurmayları sorumluluk alıp halkın uzun vadeli çıkarlarına önem verecek ama buda kitlesel bir yönetimi engelleyecekti.SSCB yöneticileri ikincisini seçti.Nesnel olarak baktığımızdada haklı çıktılar.Dünya krize girerken SSCB en hızlı kalkınan ülke oldu,2.dünya savaşını karşılayacak kadar sanayi oluşturdular ve savaştan galip çıkmasını bildiler.1950lilere geldiğimizde sanayileşmiş,toprakda gereken reformlarını tamamlamış,kentli kültürünün hakim olduğu bir SSCB görüyoruz.Dolayısıyla artık kitleleri yönetime katmak için uygun bir zemin oluşmuştu.Ama daha önceden zorunluluk itibariyle tercih edilen polikaların mutlaklaştırılması kitlelerin yönetime katılmasını engelledi.Burjuva demokrasilerinden bile geri bir biçimde halkın taleplerinin iletildiği bir yapıya dönüldü.Mevcut toplumsal ilişkiler SSCB halkının gelişmiş bir sanayi toplumu olmasına,kentliliğine,bilinç durumuna uymuyordu.Üretim ilişkileri ekonomik yapının gerisinde kalmıştı.Sadece altyapıya önem veren,kitlelerin yönetime etkili bir biçimde katılamadığı mevcut yapı ise zamanla ekonomide de sıkıntılar yaratmaya başladı.Halk plan sürecine etkin bir şekilde katılamadığı,taleplerini yeteri kadar iletemediği için bir tarafta stokda bekleyen ürünler varken,diğer tarafta kuyruklar oluşuyordu.Bunun nedeni kitlelerin temel ihtiyaçlarını kalitesiz de olsa almak zorunda olması,diğer taraftan temel ihtiyacı olmayan şeyleri eğer yeteri kadar kaliteli değilse almamalarıydı,kitlelerin ürünlerin kaliteli olup olmadığıyla ilgili görüşlerini yansıtan bir mekanizma da yoktu.Sonuç olarak bir tarafta hiç kullanılmayan ürünler için önemli miktarda emek-zaman harcanırken,diğer tarafta asıl ihtiyaçlar için yeteri kadar emek-zaman harcanmadı.Buda ekonomik yapıda sıkıntıya yol açtı.Buralardan hareket ettiğimizde sscbdeki ana sıkıntıyı buluyoruz;Kitleleri bu kanallarda mevcut olmasına rağmen yeteri kadar yönetime katamamak.Tabii dahada çeşitlendirilip,anlatılabilir sscbdeki sıkıntılar.Ama temel sıkıntı kitleleri sürece dahil edememekti,ekonomik sıkıntılarıda,parti yöneticilerindeki leninizme inancın kaybolmasını da bu getirdi bence.
21.yüzyıl sosyalizmi ise bu deneyimlerden ders alarak,doğru yönlerini kapsayıp,hatalı yönlerini ayıklayarak yani çok daha kitlesel,kitlelerin çok daha aktif bir şekilde yönetime katıldığı bir süreç olmalı.Taleplerin burjuva demokrasisindeki kadar bile iletilemediği yetersiz bir demokrasi değil tam tersine kitlelerin çok daha fazla kendini yönetebileceği bir sosyalizm olmalı.