Siyasi Gündem ve siyasi tartışmalar
1-Komünistler HDP'ye neden oy versinler, HDP'nin yüzde 2 oy alması veya 20 tane fazla milletvekili çıkarması komünistler için ne ifade edebilir?
2-HDP AKP'yi gerileteceğini söylüyor, AKP'nin parlamentoda geriletilmesi AKP rejiminin gerileyeceği anlamına mı gelir? Gelmiyorsa bu oyunun neden parçası olalım?
3-Komünistler için seçim propaganda çalışması yapmaktan ve kendilerini geniş yığınlara tanıtmaktan başka amaç tanımaz. Bir komünistin seçimlere HDP bağlamında bu kadar dahil olmasının komünist siyasete ne faydası olabilir?
size]
Şimdi de ben cevaplayayım bu soruları;
1- HDP'nin yüzde 2 oy alması veya 20 tane milletvekili çıkarması gelinen konjonktürde çok şey ifade ediyor. Neden? Çünkü Türkiye belki de tarihinin en önemli seçimine ilerliyor. Bu seçim açık açık başkanlığın diğer bir deyimiyle rejim değişikliğinin oylanması olacak. Türkiye böylesine karanlık bir sürece ilerlerken mücadelenin önemli mevzilerinden olan seçimleri reddetmek aymazlıktan başka bir şey değildir.
2- AKP'nin parlamentoda gerilemesi evet belli ölçülerde AKP rejiminin gerileyeceği anlamına gelir. Başkanlığı elde edecek kadar güçlenmiş bir AKP hem yerel ve hem uluslararası sermayeye alternafsiz olduğunu ilan edecek ve bu sayede onlardan alacağı güçle İslami totaliterizmi inşa etme yolunda daha da ilerleyecek, emekçi sınıflar üzerinde, laikliği savunanlar üzerinde, Kürt halkı üzerinde (seçimlerden sonra yapılan KCK tutuklamaları hatırlanmalı) baskısını daha da arttıracaktır. Ancak seçimlerden başkanlığı elde edemeden hatta tek başına iktidar olma şansını elde edemeyerek çıkan bir AKP'de çatlaklar daha da derinleşecek, AKP kendini bir iktidar ve meşruiyet krizi içinde bulacaktır. Hatırlatmak gerekir tek mücadele yerinin meclis olduğunu söylemiyoruz ancak mevcut somut durumda meclis AKP'nin geriletilmesi veya önünün kesilmesi için önem taşımaktadır. En azından gerileyen veya önü kesilen bir AKP, her istediği yasayı elini kolunu sallayarak çıkaran bir AKP'den daha kötü olamaz.
3- Türkiye'de kısa dönemli en önemli mücadele alanı AKP gericiliğine karşı mücadele etmektir. AKP gericiliği geriletilemeden Türkiye hiçbir ileri atılım yapamaz. Dolayısıyla Sosyalistlerin de bu dönemde yapması gereken AKP gericiliğini zayıflatacak veya zayıflatmayı bırakın ilerlemesini durduracak bir çabanın bile yanında olmaktır. Sosyalistler güncel acil sorunlarla uğraşmadan, bu sorunları çözecek çabaların içinde olmadan, radikallik görünümü altında aslında teslimiyet olan tercihler altına girerek kendisine hiç bir siyasi fayda sağlayamaz.
HDP veya BDP hangi konuda AKP'yi geriletmiş, hangi konuda AKP'ye parlamentoda geri adım attırmış ki, HDP'nin parlamentodaki varlığının AKP'yi gerileteceğine inanıyorsun? Bu hareketin lideri ''Serok Apo'' anlaşıldığında başkanlık sistemine bile karşı çıkmayacağını söylemedi mi?
Bir sosyalistin durması gereken yer sınıf mücadelesidir, her koşulda böyledir. Kişisel olarak HDP'ye oy de verebilir, bunu yaparken ulusal bir hareketin çığırtkanlığını yapmaz.
Yazılanları okumuyorsun herhalde ki 'HDP'nin parlamentodaki varlığının AKP'yi gerileteceğine inanıyorsun?' diye soruyorsun. Sen o soruyu yüz kez sorsan da cevap vermekten imtina etmeyeceğim merak etme. Cevap çok basit. Tek başına iktidar olmasını engelleyerek, başkan olmasını, her istediği yasayı kafasına göre geçirmesini engelleyerek AKP'yi geriletmiş olacak. Ama doğru ya HDP AKP ile işbirliği yapacak, başkanlığa izin verecek demi?
Ulusal hareketin çığırtkanlığını yapan mı var? HDP'ye oy verilmeli dedik diye çığırtkan olduk yani? Bunla ilgili haberleri taşıdık, tartışma yaptık diye çığırtkan olduk öyle mi? Yazık ya... Çığırtkan olsam Kürt Hareketi ile ilgili eleştiri yapmaz, Sosyalist sol gitsin Kürt Hareketi içinde siyaset yapsın derim. Ancak kafanız o kadar ön yargılı ki HDP'ye oy verilsin dedik diye çığırtkan oluyoruz. Sizin zihniyetinize göre hiç böyle bir şey demeyelim, bunla ilgili tartışmayalım, haberleri de getirmeyelim. Böyle bir tartışma gündemi yokmuş gibi davranalım. Gerçi bu duruma şaşırmıyorum. BHH Meclislerinde seçim gündemini, HDP ile ilgili ittifak konusunu tartıştığımız hafta bile forumda 'neden bu konudan bahsedip yaygara yapıyorsun' diyen tipler olmuştu...
Bu HDP baraj üstü olursa olacak senaryo için geçerli. HDP seçimlere parti olarak girmediği son seçimde 27 vekil elde etmiş. Yani şu ankettekinden 31 eksik. HDP yine seçimlere parti olarak girmez, bağımsız adaylarla katılırsa AKP'nin tek başına iktidar olup olamayacağı ucu ucuna belirlenecek. Kaldı ki AKP'nin seçim dönemine kadar oyunu arttırmayacağının garantisi yok. Yaptığı hileleri de hepimiz biliyoruz. Ancak HDP parti olarak katılır ve barajın üstüne geçerse AKP yüzde kaç oy alırsa alsın tek başına iktidar olamıyor.
BDP 2011 genel seçimlerinde 27 değil 36 vekil çıkardı. parti olarak girmezse oy artışı nedeniyle bu sayı 40'ın üzerine çıkacak, hdp akp'yi geriletmek istediğine yürekten inanıyorsa baraj altı kalma riskine girmezdi. 18 tane fazla milletvekili hdp'ye ne kazandıracak ki, bu riske giriyor?
BDP milletvekilleri HDP'ye geçti
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile Muş Milletvekili Sırrı Sakık dışındaki BDP milletvekilleri, düzenlenen törenle HDP'ye katıldı. HDP, TBMM Başkanlığı'na 27 milletvekiliyle grup oluşturduğuna ilişkin başvuru yaptı.
http://www.ntv.com.tr/arsiv/id/25512620/
Bu duruma göre seçimlerde 36 değil bende yanılmışım 29 vekil çıkartmış oluyorlar. Seçime bağımsız adaylarla katılırlarsa o zaman yine benzer bir tablo olacak ki böyle bir durumda AKP'nin ucu ucuna belli olacak tek başına iktidar olup olmadığı. Ancak HDP parti olarak seçimlere girip barajı aştığında hiç bir şüpheye yer kalmadan AKP tek başına iktidar olamıyor.
Ayrıca bir parti önüne büyüme hedefini koyabilir. HDP projesi zaten bir atılım hamlesiydi. Oyları bu sayede yüzde ona yaklaştı. Bu seçimle birlikte atılımlarına devam edip zamanla barajı geçmenin ötesinde Syriza örneğinde olduğu gibi klasik sosyal demokrat oyları alarak iktidar olma seçeneğini önlerine koyabilirler. Neden illa olduğu yerde sayacaklar ki? Zaten büyük ihtimal barajı geçecekler ve bu bir büyüme getirecek. Bu durumdan da yararlanarak Syriza örneğinde olduğu gibi yavaş yavaş vekil ve oy sayısını arttırmayı önlerine koyabilirler.
BDP milletvekilleri HDP'ye geçti
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile Muş Milletvekili Sırrı Sakık dışındaki BDP milletvekilleri, düzenlenen törenle HDP'ye katıldı. HDP, TBMM Başkanlığı'na 27 milletvekiliyle grup oluşturduğuna ilişkin başvuru yaptı.
http://www.ntv.com.tr/arsiv/id/25512620/
Bu duruma göre seçimlerde 36 değil bende yanılmışım 29 vekil çıkartmış oluyorlar. Seçime bağımsız adaylarla katılırlarsa o zaman yine benzer bir tablo olacak ki böyle bir durumda AKP'nin ucu ucuna belli olacak tek başına iktidar olup olmadığı. Ancak HDP parti olarak seçimlere girip barajı aştığında hiç bir şüpheye yer kalmadan AKP tek başına iktidar olamıyor.
Ayrıca bir parti önüne büyüme hedefini koyabilir. HDP projesi zaten bir atılım hamlesiydi. Oyları bu sayede yüzde ona yaklaştı. Bu seçimle birlikte atılımlarına devam edip zamanla barajı geçmenin ötesinde Syriza örneğinde olduğu gibi klasik sosyal demokrat oyları alarak iktidar olma seçeneğini önlerine koyabilirler. Neden illa olduğu yerde sayacaklar ki? Zaten büyük ihtimal barajı geçecekler ve bu bir büyüme getirecek. Bu durumdan da yararlanarak Syriza örneğinde olduğu gibi yavaş yavaş vekil ve oy sayısını arttırmayı önlerine koyabilirler.
Arkadaşım yanlış yerlere bakıyorsun. BDP adaylarla girdiği seçimde 36 vekil kazandı. Bunların bazıları hapiste bazıları için de partiye girme yasağı vardı. Grup sayısı çıkardığı vekil sayısı anlamına gelmiyor. HDP adaylarla girse 36'nın çok üstünde vekil çıkarır. Bu da AKP'nin iktidardan düşmesi için yeterli. Parti olarak girdiğinde barajı aşamazsa iktidarı altın tepsiyle yeniden AKP'ye verecek. Kürt hareketinden de SYRİZA falan çıkmaz. Hala anlamıyor musun, kimlik üzerinden siyaset yapan, cemaatleri, dinci liderleri kollamaya çalışan bir hareketten sol bir parti çıkmaz. Hayal tacirliği yapıyorsun.
akp'yi kendilerinden başkasının geriletemeyeceğini söyleyen bir parti 18 tane vekil için akp'yi iktidar yapma riskine girmez. 18 tane fazla vekil seçimden sonra akp'yle iktidar pazarlığına yarar. o da barajı aşarsa.
Haluk Yurtsever canının istediğini söylüyor, toplumsal realiteyi değil. Gönlü HDP'den yana, lafı eğip büküp, onun reklamını yapmaya çalışıyor. Bu da solun dön baba döncülerinden.
Neymiş efendim, Erdoğan ile HDP taban tabana zıt şeyleri savunuyormuş, başkanlık merkeziyetçilikmiş, HDP ise özerklik peşindeymiş, bu nedenle başkanlık sistemi üzerinde anlaşmış olamazlarmış. Şimdi laf mı bunlar? Yahu dünyada başkanlığın bir nuımaralı örneği ABD merkeziyetçi mi? Bırakın özerkliği tamamen iç bağımsızlığa sahip eyaletleri var. Bunların yasaları bile farklı. Sanki bunu bilmiyor mu bu adam? Biliyordur, ama yalan söylüyor. Başkanlık sistemi özerkliğe engel değildir. Zaten getirilecek olan sistemin "Türk tipi başkanlık" olacağını Arınç bile söyledi.
Bakın Erdoğan son derece sistemli hareket etmektedir. Kurulacak başkanlık sisteminin planları bile hazırdır. Anayasa taslağı da hazırdır. Bunları HDP bilmiyor mu? Biliyor, zaten bir yandan Demirtaş solun önüne yem atmak için seni başkan yaptırmayız diyor da, öte yandan başkanlık sistemine karşı olmadıklarını açıkça söylüyorlar. Erdoğan daha başkanlık sistemi gelmeden, anayasayı çiğneyerek fiilen başkanlık yapmak cesaretini nereden buluyor acaba? Açıkça parti politikası yapıyor, bütün yaptıkları anayasaya aykırıdır. BUnu bile bile neden bu denli özgüvenle hareket ediyor Erdoğan acaba? Ediyor, çünkü bazı çevrelerle mutabakat içindedir. Yoksa "paralelcileri" tasfiyeye soyunmuşken ve bu seçimlerde AKP içindeki Fethullah yanlılarını tasfiye etmek için düğmeye basmışken, nasıl kendinden bu kadar emin olabilir? "Paralelci" deyince üç beş emniyet müdürü ve polis anlaşılmasın. Bunların içinde Arınç da var, Mehmet Ali Şahin de, en önemlisi hem Türkiye'de, hem dünyada başarılı ekonomi bakanı olarak görülen Ali Babacan var. Bir yandan bunları tasfiye edecek, öte yandan büyük çoğunluk sağlayacak ve anayasayı değiştirecek. En uçuk adam bile bu operasyonu tek başına gerçekleştiremeyeceğini bilir.