<![endif]-->
Hatırlanacağı gib,Kürt siyasalı,Anayasa seçimlerinde boykot taktiği uygulanmasıyla AKP yi kerhen desteklemiş oldu.Bu aşamada,Öcalan aynen şöyle dedi. '' AKP bizim kucağımıza gelecek''
Yine Demirtaş ,Birikim dergisinde, '' Biz seçimlere tek başımıza girmeyi CB öncesinde karar almıştık ve bunu yerel ve CB seçimlerinde uyguladık'' Bu uyguladıkları ise parti olarak tek başlarına seçimlere girmek olmaktadır. Bunu hem yerel seçimlerde,hemde genel seçimlerde kimse ile ittifak aramadan hatta itifak yapabileceklerine bile uzak dururak seçimlere girdiler .
Sonuç: AKP yi kucağına düşüreceğine gitti MHP nin nin kucağına Düşürdü.
Bu arada kendisinin de pek inamadığı ama olasalık olarak gördüğü barajı aştı.
Ve politik durum.AKP -MHP ortaklığı. Gelinen yer burası. Bu seçim öncesi düşünülmüşmüdür ,yani ya böyle olursa falan diye. Belki, , bir amaç var. Bunun için zaten kendileri cehenem yaşarken böyle durumda herkesin yaşamsı evladır diye düşünmüş olabilirlar mesela..
Ya barajı aşamasaydı? Ki buda olasılıktı. O zaman zaten 14 Haziran 2014 da Öcalan Kandil,PKK ya '' ne duruyorsunuz devrim yapın'' talimatı gönderdi.
Ocak PKK kongresinde bunun o bitmez tükenmez özeleştirileri ile kararları alındı (bakınız serwebun dergisi son şubat sayısı) Ocak ve şubat karalarınıAKP gördü. Kürt siyasalı bir yandan çözüm süreci derken diğer taraftan bu çözüm sürecini akp ye göre sabote edecek karalar alıyordu.
Ve akp masaya tekmeyi çaktı.
AKP Kürt siyasalını avlamaya çalışırken avlandığını görmüş oldu.
Şimdi AKP masayı devirdi deniliyor Hayır ,masayı devren öcalanın 14 Haziranda verdiği talimat ve
Şubat 2015 te PKK kongresinden çıkan kararlar .
Bu kararlar ne diye de merak edebilirsiniz. Kısaca bu güne kadar gerillacılık yaptık, ulusal inşaayı ihmal ettik ,şimdi bunu yapacağız bugüne kadar mesafeli olunan Türkiye sosyalistlerine ,demokratlarına yakınlaşacağız. Sonuç geldiğimiz yer burası olmakta .(serwebunu Dergisine bakabilirsiniz. )
Unutmayalım. Öcalan bir yıl önce talimat veriyor 2014 Haziranında.Bu arada çözüm süreci diye akp ile pazarlıklar devam ediyor AKP de pazarlığa devam ediyormuş gibi seçimleri atlatmaya çalışıyor.
PKK ancak kongresi ocakta ele alıyor. Şubatta kararlar yayınlanıyor.
Seçimler 2015 Haziranda
AKP bunu görüyor.
Öcalan masayı neden devirsin? İki yıl boyunca çözüm sürecinde AKP hiç adım atmamasına rağmen Öcalan AKP'yi zora sokacak hiç bir uygulamanın kararını almadı. Kandilin muhalefetine rağmen, genel seçimler öncesi ise böyle bir karar hiç almazdı, seçim sonuçlarını görmek isterdi. Kurgunuz bana çok mantıklı değil. Masayı deviren ve ''kürt sorunu yoktur''a gelen Erdoğan'dır. Önüne gelen anketlerde kürt oylarının HDP'ye gittiğini görmüş milliyetçi oyları kazanmaya çalışmak için bu şekilde açıklamalarda bulunmuştur.
[>[color=rgb(54, 54, 54); font-family: Arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px; text-align: justify]Demokratik Toplum Kongresi (DTK), 6-7 Eylül tarihinde gerçekleştirdiği 7'nci Olağan Kongresi'nde kabul edilen [>"Demokratik toplumu ve özgür yaşamı inşa" sözleşmesinde karar altına aldığı 3 aylık Genel Kurul Toplantısı'nı 27-28 Haziran'da Diyarbakır'da gerçekleştirecek. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Konferans Salonu'nda düzenlenecek toplantıya, DTK Eşbaşkanları Hatip Dicle, Selma Irmak, 501 DTK delegesinin yanı sıra HDP ve DBP'den birçok siyasetçi katılacak. Newroz ve seçim sürecinin başlaması nedeniyle geç yapılan toplantıda, geçen 6 aylık faaliyet değerlendirmesi yapılacak. Genel Kurul'da, Aralık ayında gerçekleştirilen toplantıda karar altına alınan maddelerin hayata geçirilip geçirilmediği, bu süreçte nelerin yapıldığı, önümüzdeki süreçte yapılacak olan planlamalar ve siyasi süreç değerlendirmesi gibi konular üzerine tartışmalar yürütülecek. [/color]</font]<font ][color=rgb(54, 54, 54); font-family: Arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px; text-align: justify]DTK Başkanlık Divanı üyesi Hilmi Aydoğdu, 25-26 Haziran tarihlerinde de komisyon üyelerinin katılacağı genel kurula hazırlık toplantısının yapılacağını ifade etti.
[color="rgb(54, 54, 54); font-family: Arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px; text-align: justify yazmış
AKP ile kürt hareketi arasındaki görüşmelerde Türkiye sınırlarındaki kürtlerin bir federasyon biçiminde Türkiye'ye bağlanması düşüncesi vardı. Erdoğan'ın ortadoğu'nun lideri olarak ağzının suyunu akıtması bu proje ile başlamıştır. esad devrilecek, Suriye kürtleri özgürlüğe kavuşarak özerk bir yapı kuracak,, sınırlarda bir gevşeklik sağlanarak bu bölgelein yönetimi içeride kürtlere dışarıda ise Türkiye^nin egemenliğine girecekti. Bu proje basına yansıdığında çok tepki oldy. Asker de sanırsam bu projeye karşı çıktı. Esad'ın devrilmemesi, Işis'in ortaya çıkması ABD'nin planlarında değişikliğe yol açtı. Bu proje hayata geçseydi Kandil de rahatlayacaktı. Olmadı, olacağını da sanmıyorum. Çılgın projeydi, Erdoğan bir maceraya girmeye çalışıyordu. İyi ki de olmadı, Türkiye'nin böyle bir planı diğer devletler tarafından kabul edilemezdi. Erdoğan'ın geri çekilmesi bunun olmayacağının ortaya çıkmasıyla oldu. Başkanlık sistemi adı altında tek adam yönetimine geçmeyi de bu yüzden istiyordu. Olamayacağını anladı.
Esasında şöyle bakmak lağzım diye düşünüyorum. Türkiye sermeyesi özerkliği kaldırabilirmi ? Kaldırsa bile özerk oldum diyenler güney ve ırakla ilşkileri ne olur. ? Suriyede ezilen halkı (şimdi burası çözüldü gibi) yada ırakta ezilen halkı varken sesiz kalabilirmi? . Hayır. Sanırım bu güne kadar Sermayeyi ve özelikle siyasalı korkutan buydu Yoksa kürtlere özerklik verseniz ne olur vernmeseniz ne olur zaten tüm okeonomik siyasal ve hatta sosyal olarak bu sermaye bağlı olduktan sonra ,orada öcalan başkan ve meclisi olmuş türkiye serameyesinin konumunda bir değişiklik yapmaz. sadece siyasal olarak kabul etmeyenlerin iknası söz konusu olabilir.
Türkiye sermayesi para gelecek her çözüme dünden razı olur. Bu bakımdan milliyetçi değil, enternasyonalisttir. Sermaye milliyetçiliği halka enternasyonalizmi kendi payına ayırmıştır. Solcular bu yüzden milliyetçiliğe fazla düşmanlık beslememeliler. Dünyanın tersine döndüğünü anlamalılar. Özerklik konusunda ortaya nasıl bir durum çıkacağı önemlidir. Kürt hareketi dışında özerkliğin federasyona veya ayrı devlet kurmaya gideceği yönünde bir kuşku var. Bu kuşku haklı bir kuşku ve bu kuşkuyu kürt hareketinin sözcüleri verdikleri demeçlerle arttırıyorlar. Sermayenin derdi bu olabilir, stabil bir durumdan uzaklaşmak ve ortaya çıkacak belirsizlik sermayenin yatırım planlarını engeller. Burada göre Türkiyelileşmeyi gündemine aldığını söyleyen kürt hareketine düşüyor. Sermayeye ne kadar güven verebilirlerse özerklik konusunda da sermayeden o kadar destek alabileceklerdir.