<![endif]-->
Hatırlanacağı gib,Kürt siyasalı,Anayasa seçimlerinde boykot taktiği uygulanmasıyla AKP yi kerhen desteklemiş oldu.Bu aşamada,Öcalan aynen şöyle dedi. '' AKP bizim kucağımıza gelecek''
Yine Demirtaş ,Birikim dergisinde, '' Biz seçimlere tek başımıza girmeyi CB öncesinde karar almıştık ve bunu yerel ve CB seçimlerinde uyguladık'' Bu uyguladıkları ise parti olarak tek başlarına seçimlere girmek olmaktadır. Bunu hem yerel seçimlerde,hemde genel seçimlerde kimse ile ittifak aramadan hatta itifak yapabileceklerine bile uzak dururak seçimlere girdiler .
Sonuç: AKP yi kucağına düşüreceğine gitti MHP nin nin kucağına Düşürdü.
Bu arada kendisinin de pek inamadığı ama olasalık olarak gördüğü barajı aştı.
Ve politik durum.AKP -MHP ortaklığı. Gelinen yer burası. Bu seçim öncesi düşünülmüşmüdür ,yani ya böyle olursa falan diye. Belki, , bir amaç var. Bunun için zaten kendileri cehenem yaşarken böyle durumda herkesin yaşamsı evladır diye düşünmüş olabilirlar mesela..
Ya barajı aşamasaydı? Ki buda olasılıktı. O zaman zaten 14 Haziran 2014 da Öcalan Kandil,PKK ya '' ne duruyorsunuz devrim yapın'' talimatı gönderdi.
Ocak PKK kongresinde bunun o bitmez tükenmez özeleştirileri ile kararları alındı (bakınız serwebun dergisi son şubat sayısı) Ocak ve şubat karalarınıAKP gördü. Kürt siyasalı bir yandan çözüm süreci derken diğer taraftan bu çözüm sürecini akp ye göre sabote edecek karalar alıyordu.
Ve akp masaya tekmeyi çaktı.
AKP Kürt siyasalını avlamaya çalışırken avlandığını görmüş oldu.
Şimdi AKP masayı devirdi deniliyor Hayır ,masayı devren öcalanın 14 Haziranda verdiği talimat ve
Şubat 2015 te PKK kongresinden çıkan kararlar .
Bu kararlar ne diye de merak edebilirsiniz. Kısaca bu güne kadar gerillacılık yaptık, ulusal inşaayı ihmal ettik ,şimdi bunu yapacağız bugüne kadar mesafeli olunan Türkiye sosyalistlerine ,demokratlarına yakınlaşacağız. Sonuç geldiğimiz yer burası olmakta .(serwebunu Dergisine bakabilirsiniz. )
Unutmayalım. Öcalan bir yıl önce talimat veriyor 2014 Haziranında.Bu arada çözüm süreci diye akp ile pazarlıklar devam ediyor AKP de pazarlığa devam ediyormuş gibi seçimleri atlatmaya çalışıyor.
PKK ancak kongresi ocakta ele alıyor. Şubatta kararlar yayınlanıyor.
Seçimler 2015 Haziranda
AKP bunu görüyor.
Bu ileti en son owert
tarafından 23.06.2015- 15:06 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Öcalan masayı neden devirsin? İki yıl boyunca çözüm sürecinde AKP hiç adım atmamasına rağmen Öcalan AKP'yi zora sokacak hiç bir uygulamanın kararını almadı. Kandilin muhalefetine rağmen, genel seçimler öncesi ise böyle bir karar hiç almazdı, seçim sonuçlarını görmek isterdi. Kurgunuz bana çok mantıklı değil. Masayı deviren ve ''kürt sorunu yoktur''a gelen Erdoğan'dır. Önüne gelen anketlerde kürt oylarının HDP'ye gittiğini görmüş milliyetçi oyları kazanmaya çalışmak için bu şekilde açıklamalarda bulunmuştur.
Öcalan masayı neden devirsin? İki yıl boyunca çözüm sürecinde AKP hiç adım atmamasına rağmen Öcalan AKP'yi zora sokacak hiç bir uygulamanın kararını almadı. Kandilin muhalefetine rağmen, genel seçimler öncesi ise böyle bir karar hiç almazdı, seçim sonuçlarını görmek isterdi. Kurgunuz bana çok mantıklı değil. Masayı deviren ve ''kürt sorunu yoktur''a gelen Erdoğan'dır. Önüne gelen anketlerde kürt oylarının HDP'ye gittiğini görmüş milliyetçi oyları kazanmaya çalışmak için bu şekilde açıklamalarda bulunmuştur.
Çözüm süreci denilen süreç esasında kürt siyasalında bu anlayış,iki yıldan beri gelen süreç değil. Daha yapısal olarak bakarsak bu 93 ten başlayan 98 netleşen (bu dilimde evrimsel olara kabul edilen diyelim) mahkeme ile ortaya tam olarak çıkan süreç.
Şöyle dersek daha net olur sanırım. Kürt siyasalı silahlı mücadele içinde çözüm olamyacağını gördüğü 93 te kavradığını anlamasıyla başlamak gerek. Yani 93 ten sonra var olan devletle uzalşarak çözüme ulaşabilceğine yönelmesi.
Türkiye devlettine şu öneriyi bile yapmıştır. '' gelin ortadoğuyu birlikte dizayn edelim.'' Ortadoğu petrol kaynaklarının olması ve Türkiyenin de kürtler basamağı ile oralarda hak sahibi olması.
Bu esasında Türkiye devleti için iyi bir çiğerdir. Özaldan tutunda tüm sağ partilerin ağzını sulandırandır.
Kandilin muhalefetine gelince. Kandilin bu anlayışa son olarak ''yok ,türkiye devleti buna yanaşmıyor,korkuyor ,devlet içinde böyle bir dinamik yok inancıyla öcalandan farklı düşünmeye yönelmesi vardır o kadar. Bu öcalana muhalefet olarak değerlendirilemez. Bunun temsilcisi de Cemil Bayık birlikte PKK içinde belirgenleşen düşünce olmaktaydır..
Elbette bu düşüncenin ortaya çıkmasının koşulları olmasıyla Öcalanın 98 den beri sürüdüğü o anlayışa değşmesi ,düzenleme yapılmasının payı var. Yani bir gecede birleri çıkıp,ki cemil bayık, ''98 den beri çözümü bu yönde arıyoruz ama elde ettiğimiz bir sonuç yok, bu arada rajova ve kuzeyde zaten toplumsal dayanaklarımız oluştu akp gibi sağ kesim aracılığı ile devletle uzalşama anlayışında değişimler yapamlıyız '' şeklinde olan fikir gelişti. Bunu bazı kesimler Cemil Bayığın Öcalana muhalefeti diye okuyor.
Bu tartışma Cemil Bayığın Karayılandan aldığı görevele başladı. Demek PKK ve KCK içinde kabul gören düşünce olarak ortaya çıktı.
Bunu öcalanın 2014 haziranında gönderdiği pkk kongresinde ortaya çıkan ''ne duruyorsunuz devim yapsanıza'' tallimatı ile uzalaştıklarını ve PKK nın yine o meşhur özeleştirleri ile dümenü tam da Cemil Bayığın savunduğu anlayışa uygun olarak çevirdiğini görüyoruz. Nedir bunlar. Bunun için ? Bu konuda serwebunu dergiisinin 2015 dergisini okunursa daha iyi anlaşılır.
İşte masanın devrildiği yer tam burasıdır. Yani 2014 Haziran ve pkk kongresi .. AKP sadece masaya tekmeyi vuran olmulmuştur. Ava giderken avlandığını anlamıştır. Öcalan ve bunun gibi ulusal mücadele içinde olanlar çok kurnaz olduklarını biliyoruz. Çünkü tek amaçları vardır. Toplumlarını kurtarmak. Bunun için şeytanla bile yatağa girer. Her numarayı ilkesizce döndürebilriler.Onlar içib bir ilke vardır gerisi faso fisodur. Evet gerisi teffaruat..
Sonuç Öcalan da bu uzun zamandır devam eden uzalşma biçimde 'bu süreçte 'çok çok kazançlarımız oldu evet ,onayıyla son yerel seçimler ,CB seçimleri ve genel seçimlerde HDP nin ,tek başına seçimlere katılımın yolunu açtı. Çünkü HDP içnde devşirme sostyalistlerinin olması da bu koşuları tamamlayandı.
HDP kendi dışında sosyalistlerin varlığını kabul etmez bir tutum içindedir. Bunu hem yerel seçimlerde hem CB ve Genel seçimlerde takındığı tutumla gösterdi .Özelikle yerel seçimlerde kendi dışında olan sosyalistlere tıpkı egemen devlet analyışıyla marjınal konumuna sokmaya çalıştı ki bu başlangıçtı.
PKK hala var olan egemenlerle ABD de dahil, ''gelin ortadoğuyu birlikte dizayn edelim '' düşüncesinden vaz geçmemiştir. Sağ kesim politkacılarım Özal ve AKP benzerlerinin buna yanaştığı da görülmüştür.
Bugün akp ile ABD arasında ortaya çıkan çelişki esasında budur. ABD kürtlere dayanarak ortadoğuya düzenleme vermeye çalışırken AKP de ortaya çıkmış osmanlılık düşüncesiyle kürtlere dayanarak ,barzani önceliği ile buna soyunmaya kalkışması ABD ile arsında çelişkiyi ortaya çıkarmış bulunuyor. Fetulah ile bozumasının dayanağı buradadır diye düşünüyorum.
Kısaca PKK kendisine en büyük destekçisinin ABD olduğuna inanmaya yönelmiş o yöne uygun adımlar ve kendini kürt toplumu içeriğinde ,toplumsal, syasal ,ekonomik gelişmelere ve pekiştirmelere adımlarını gündeme almıştır. Cemil Bayığı dedi gibi. ''Gerilacılık oynamayı bırakalım, kürt toplumunun sosyal siyasal ekonomik inşaasına bakalım'' Bu konuda başarılı olurlarmı? ABD nin desteği ile olurlar. Zaten ABD nin isteiği de budur. Ha nasıl bir şey ortaya çıkar. Bağımlı ,bir kürt ülkesi.
Bu ileti en son owert
tarafından 24.06.2015- 05:13 tarihinde, toplamda 2 kez değiştirilmiştir.
[>[color=rgb(54, 54, 54); font-family: Arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px; text-align: justify]Demokratik Toplum Kongresi (DTK), 6-7 Eylül tarihinde gerçekleştirdiği 7'nci Olağan Kongresi'nde kabul edilen [>"Demokratik toplumu ve özgür yaşamı inşa" sözleşmesinde karar altına aldığı 3 aylık Genel Kurul Toplantısı'nı 27-28 Haziran'da Diyarbakır'da gerçekleştirecek. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Konferans Salonu'nda düzenlenecek toplantıya, DTK Eşbaşkanları Hatip Dicle, Selma Irmak, 501 DTK delegesinin yanı sıra HDP ve DBP'den birçok siyasetçi katılacak. Newroz ve seçim sürecinin başlaması nedeniyle geç yapılan toplantıda, geçen 6 aylık faaliyet değerlendirmesi yapılacak. Genel Kurul'da, Aralık ayında gerçekleştirilen toplantıda karar altına alınan maddelerin hayata geçirilip geçirilmediği, bu süreçte nelerin yapıldığı, önümüzdeki süreçte yapılacak olan planlamalar ve siyasi süreç değerlendirmesi gibi konular üzerine tartışmalar yürütülecek. [/color]</font]<font ][color=rgb(54, 54, 54); font-family: Arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px; text-align: justify]DTK Başkanlık Divanı üyesi Hilmi Aydoğdu, 25-26 Haziran tarihlerinde de komisyon üyelerinin katılacağı genel kurula hazırlık toplantısının yapılacağını ifade etti.
[>[color=rgb(54, 54, 54); font-family: Arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px; text-align: justify]Demokratik Toplum Kongresi (DTK), 6-7 Eylül tarihinde gerçekleştirdiği 7'nci Olağan Kongresi'nde kabul edilen [>"Demokratik toplumu ve özgür yaşamı inşa" sözleşmesinde karar altına aldığı 3 aylık Genel Kurul Toplantısı'nı 27-28 Haziran'da Diyarbakır'da gerçekleştirecek. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Konferans Salonu'nda düzenlenecek toplantıya, DTK Eşbaşkanları Hatip Dicle, Selma Irmak, 501 DTK delegesinin yanı sıra HDP ve DBP'den birçok siyasetçi katılacak. Newroz ve seçim sürecinin başlaması nedeniyle geç yapılan toplantıda, geçen 6 aylık faaliyet değerlendirmesi yapılacak. Genel Kurul'da, Aralık ayında gerçekleştirilen toplantıda karar altına alınan maddelerin hayata geçirilip geçirilmediği, bu süreçte nelerin yapıldığı, önümüzdeki süreçte yapılacak olan planlamalar ve siyasi süreç değerlendirmesi gibi konular üzerine tartışmalar yürütülecek. [/color]</font]<font ][color=rgb(54, 54, 54); font-family: Arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px; text-align: justify]DTK Başkanlık Divanı üyesi Hilmi Aydoğdu, 25-26 Haziran tarihlerinde de komisyon üyelerinin katılacağı genel kurula hazırlık toplantısının yapılacağını ifade etti.
AKP ile kürt hareketi arasındaki görüşmelerde Türkiye sınırlarındaki kürtlerin bir federasyon biçiminde Türkiye'ye bağlanması düşüncesi vardı. Erdoğan'ın ortadoğu'nun lideri olarak ağzının suyunu akıtması bu proje ile başlamıştır. esad devrilecek, Suriye kürtleri özgürlüğe kavuşarak özerk bir yapı kuracak,, sınırlarda bir gevşeklik sağlanarak bu bölgelein yönetimi içeride kürtlere dışarıda ise Türkiye^nin egemenliğine girecekti. Bu proje basına yansıdığında çok tepki oldy. Asker de sanırsam bu projeye karşı çıktı. Esad'ın devrilmemesi, Işis'in ortaya çıkması ABD'nin planlarında değişikliğe yol açtı. Bu proje hayata geçseydi Kandil de rahatlayacaktı. Olmadı, olacağını da sanmıyorum. Çılgın projeydi, Erdoğan bir maceraya girmeye çalışıyordu. İyi ki de olmadı, Türkiye'nin böyle bir planı diğer devletler tarafından kabul edilemezdi. Erdoğan'ın geri çekilmesi bunun olmayacağının ortaya çıkmasıyla oldu. Başkanlık sistemi adı altında tek adam yönetimine geçmeyi de bu yüzden istiyordu. Olamayacağını anladı.
AKP ile kürt hareketi arasındaki görüşmelerde Türkiye sınırlarındaki kürtlerin bir federasyon biçiminde Türkiye'ye bağlanması düşüncesi vardı. Erdoğan'ın ortadoğu'nun lideri olarak ağzının suyunu akıtması bu proje ile başlamıştır. esad devrilecek, Suriye kürtleri özgürlüğe kavuşarak özerk bir yapı kuracak,, sınırlarda bir gevşeklik sağlanarak bu bölgelein yönetimi içeride kürtlere dışarıda ise Türkiye^nin egemenliğine girecekti. Bu proje basına yansıdığında çok tepki oldy. Asker de sanırsam bu projeye karşı çıktı. Esad'ın devrilmemesi, Işis'in ortaya çıkması ABD'nin planlarında değişikliğe yol açtı. Bu proje hayata geçseydi Kandil de rahatlayacaktı. Olmadı, olacağını da sanmıyorum. Çılgın projeydi, Erdoğan bir maceraya girmeye çalışıyordu. İyi ki de olmadı, Türkiye'nin böyle bir planı diğer devletler tarafından kabul edilemezdi. Erdoğan'ın geri çekilmesi bunun olmayacağının ortaya çıkmasıyla oldu. Başkanlık sistemi adı altında tek adam yönetimine geçmeyi de bu yüzden istiyordu. Olamayacağını anladı.
Evet ,sizin demiş olduğunuz gibi AKP nin böyle bir projeye yatıyor veya kabul ediyormuş gibi görüntüsü vardı. Hatta kürt siyaslı Avrupa yerel intisabını dahi habul edecek pozisyonda olduğunu da ifade ediliyordu. Ancak fedarsyon değilde bu avrupa yerel yönettimi tarzı ortaklaşabilecekleri noktaydı. ? Özerkliğin AKP tarafından düşünüldüğünü zannetmiyorum işte ancak avrupa yerel yönöetimi tarzı birşey gerçi kürt siyasalıda buna razı olarak duruyordu.
Zira Türkiyeninde kapitalist ilişkilerin yaygınlaştırması ile ilgili hala sorunu var. Evet ekonomi özeleştirmelerle sermayeye açıldı ama köyler, yani tarimsal alanda kapitalist ilişkinişn tam oturamadığı ürettim alanları var. Bu konuda da bişeyler Tarımsal desetler asgariye indirildi, bu da ancak köyden kente göçü yoğunlaştırdı. Büyük şehir yasaı ile köyle mahale oldu. Bunlar hep serameye yönlü ve sermaye alan açmalar olmakta. Ancak kapitalistler için hala yeretli değil. Tarımın kapitalist ilşkilere tümüyle bulaşmsı değil egemen olması talep ediliyor ,kapitalizmin orada güçlenmesini istiyor. .Hatta bu konuda son bir yasa da kabul edildi. Küçük çifçiliği bitrme yasası. Bundan böyle hisse bölünmesi yasaklanıyor. Ya birbirine devredecek yada başka tarla hissesine hisseler devredecek bu konuda devlet teşvikler verecek falan.
İşte akp AB 'ın kendisine dayatığı bu gelişmeleri yaparken yerel yönetimle Kürtlerle uzalaşabilirmi düşünüyordu. Kürt siyasalı özelikle Öcalan da buna razı gibi duruyordu. Tabi bu arada ortadoğda kürtlerin sempatisini kazanarak osamanlılık çıkışıyla suriye ıraktan pay kapabilecekleri düşüde oluyırdu.
Dikkat edelim Türkiye ne ırak ne suriyenin parçalanmasını istemiyor.
Esasında bu da sorun. faili mechul sorun olarak duruyor. kürtlere tanınacak özerklikimsi durum giderek ayrılığa atılmış adımlardan başka bişey değil. Zaten böyle olması Öcalan ve Kürt siyasalını cezbetmektedir. Yani yerel yönettim de olsa bu yarın öbür gün özerklik olur düşüncesini besliyor.
Esasında şöyle bakmak lağzım diye düşünüyorum. Türkiye sermeyesi özerkliği kaldırabilirmi ? Kaldırsa bile özerk oldum diyenler güney ve ırakla ilşkileri ne olur. ? Suriyede ezilen halkı (şimdi burası çözüldü gibi) yada ırakta ezilen halkı varken sesiz kalabilirmi? . Hayır. Sanırım bu güne kadar Sermayeyi ve özelikle siyasalı korkutan buydu Yoksa kürtlere özerklik verseniz ne olur vernmeseniz ne olur zaten tüm okeonomik siyasal ve hatta sosyal olarak bu sermaye bağlı olduktan sonra ,orada öcalan başkan ve meclisi olmuş türkiye serameyesinin konumunda bir değişiklik yapmaz. sadece siyasal olarak kabul etmeyenlerin iknası söz konusu olabilir.
Esas rahatsızlık duyulan kürtler aracılığı ile ortadoğu gibi bir ceheneme elini sokmakmaktır Öcalanda bu konuda Türkiye sermayesine '' ortadoğuda çiğer var '' demekle ağzını sulandırmakta. Bu durumda ekonomik çıkarla siyasal çıkar birbirine ters düşüyor. Siyasal olarak korkan ama ekonomik olarak ağzı sulanan Türkiye.
BU aynı durum Irak savaşında da türkiyenin başına geldi. genel kurmayın istafsı özalın bir koyup üç alacağız taktiği. ve daha sonra gelen genel kurmay başkanının '' ıraka gireriz ama orda ABD ile şavaşmak zorunda kalırız '' dememesini hatırlıyalım.
Zaten öcalanın özal sevgisi buradan gelir. Hatta böyle proje yarattığı için öcalan özala minettardır da. Bu proje 93 lerde pkk içinde o meşhur bitmeyen özeleştirilerle denk gelmesi, ırak savaşı dönemini denk gelmesi sosyalizmden ayrılmaya yönelik dümen kırması da tesadüf olamaz.
Tekyoldevrim o alıntıyı Diyarbakır gazatesinedn aldım. Son Pkk kongrasiyle karara bağlanan ''gerilacılık tan Demokratik ulusal inşaa sürecine'' girişin kanıtları olmakta. DTK bu konuda çalışmalar başlamıştır.
Bu ileti en son owert
tarafından 24.06.2015- 10:58 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
AKP ile kürt hareketi arasındaki görüşmelerde Türkiye sınırlarındaki kürtlerin bir federasyon biçiminde Türkiye'ye bağlanması düşüncesi vardı. Erdoğan'ın ortadoğu'nun lideri olarak ağzının suyunu akıtması bu proje ile başlamıştır. esad devrilecek, Suriye kürtleri özgürlüğe kavuşarak özerk bir yapı kuracak,, sınırlarda bir gevşeklik sağlanarak bu bölgelein yönetimi içeride kürtlere dışarıda ise Türkiye^nin egemenliğine girecekti. Bu proje basına yansıdığında çok tepki oldy. Asker de sanırsam bu projeye karşı çıktı. Esad'ın devrilmemesi, Işis'in ortaya çıkması ABD'nin planlarında değişikliğe yol açtı. Bu proje hayata geçseydi Kandil de rahatlayacaktı. Olmadı, olacağını da sanmıyorum. Çılgın projeydi, Erdoğan bir maceraya girmeye çalışıyordu. İyi ki de olmadı, Türkiye'nin böyle bir planı diğer devletler tarafından kabul edilemezdi. Erdoğan'ın geri çekilmesi bunun olmayacağının ortaya çıkmasıyla oldu. Başkanlık sistemi adı altında tek adam yönetimine geçmeyi de bu yüzden istiyordu. Olamayacağını anladı.
Erdoğan'ı hafife almamak lazım. Başkanlık konusu seçim sonrasına uygun düşmeyebilir, ama Erdoğan bu, hiç bir konuda geri vitesi olmadığını biliyoruz. Havayı kokluyordur ve uygun fırsatını bulduğunda olması için anayasayı delmek de dahil her türlü çalışmayı yeniden ısıtmaya çalışacaktır. Erdoğan bu konuda ne yapabilir diye bakıldığında MİT başkanı Hakan Fidan eliyle Öcalan kozunu devreye sokabilir, HDP'ye giden kürt oylarını ve MHP'ye giden milliyetçi oyları kazanmayı deneyecektir. Bu konuda en büyük kozu Öcalan olacaktır. Öcalan bir şekilde ikna edilebilirse başkanlık sistemi için yol alabilir. Burada sıkışma yaşayacak olan HDP'dir. HDP seçim boyunca başkanlık sistemine karşı olduğunu söylemiştir. Öcalan'dan gelebilecek bir talimat bu konuda görüş değişikliğine yol açabilir. ''AKP ile asla koalisyon yapmam, içeriden dışarıdan desteklemem'' diyen HDP'den yumuşama sinyalleri geliyor. Bu yumuşamanın üzerine Öcalan'ın muhtemel talimatı gelirse Türkiye'de hiç umulmadık gelişmeler de olabilir. AKP MHP veya AKP CHP koalisyonu olmazsa, AKP'nin dışardan HDP destekli bir azınlık hükümeti çok uzak bir ihtimal değil.
Esasında şöyle bakmak lağzım diye düşünüyorum. Türkiye sermeyesi özerkliği kaldırabilirmi ? Kaldırsa bile özerk oldum diyenler güney ve ırakla ilşkileri ne olur. ? Suriyede ezilen halkı (şimdi burası çözüldü gibi) yada ırakta ezilen halkı varken sesiz kalabilirmi? . Hayır. Sanırım bu güne kadar Sermayeyi ve özelikle siyasalı korkutan buydu Yoksa kürtlere özerklik verseniz ne olur vernmeseniz ne olur zaten tüm okeonomik siyasal ve hatta sosyal olarak bu sermaye bağlı olduktan sonra ,orada öcalan başkan ve meclisi olmuş türkiye serameyesinin konumunda bir değişiklik yapmaz. sadece siyasal olarak kabul etmeyenlerin iknası söz konusu olabilir.
Türkiye sermayesi para gelecek her çözüme dünden razı olur. Bu bakımdan milliyetçi değil, enternasyonalisttir. Sermaye milliyetçiliği halka enternasyonalizmi kendi payına ayırmıştır. Solcular bu yüzden milliyetçiliğe fazla düşmanlık beslememeliler. Dünyanın tersine döndüğünü anlamalılar. Özerklik konusunda ortaya nasıl bir durum çıkacağı önemlidir. Kürt hareketi dışında özerkliğin federasyona veya ayrı devlet kurmaya gideceği yönünde bir kuşku var. Bu kuşku haklı bir kuşku ve bu kuşkuyu kürt hareketinin sözcüleri verdikleri demeçlerle arttırıyorlar. Sermayenin derdi bu olabilir, stabil bir durumdan uzaklaşmak ve ortaya çıkacak belirsizlik sermayenin yatırım planlarını engeller. Burada göre Türkiyelileşmeyi gündemine aldığını söyleyen kürt hareketine düşüyor. Sermayeye ne kadar güven verebilirlerse özerklik konusunda da sermayeden o kadar destek alabileceklerdir.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.