karnı aç olan bir adam onurunu düşünmez bence, ekmeğini düşünür.işçi ekmeğine odaklandığı için çok uzak hedefler onun ilgisini çekmiyor olabilir. devrimcilik işçi sınıfının kapısını bu yüzden çalmıyor olabilir.
İşçi sınıfının sol partileri tercih etmemesinin nedenlerinden biri bana göre Sovyetler Birliği'nde yaşanan çöküştür. Bu çöküş sadece Türkiye'de değil bütün dünyada işçi sınıfı hareketini geriletmiştir. Sovyetler Birliği varken sosyalizm işçi sınıfı için yakın bir hedefken çöküşten sonra bu hedef işçi sınıfının algısında uzak bir hedef haline gelmiştir. Sosyalizmden ümidini kesen işçi sınıfı da sol partilere değil, kendisine daha pragmatik vaadlerde bulunan sağ partileri tercih ediyor.
İşçi sınıfının komünistleri tercih etmemesinin nedeni bizim ülkemizdeki nedenlerinden biri de bizde komünistlerin dağınıklığı, ülkenin içinden geçtiği özgün koşullar, din ve inançların etkisi sayılabilir. Sosyalistlerin bu sorunların üzerinden gelebilmesi de bence kolay değil.
İşçi sınıfının muhafazakarlaştığı ve soldan uzaklaştığı bir realite. Bunun çeşitli nedenleri var. En başa yazılması gereken reel sosyalizmin çözülüşüdür. Sn.munzur da belirtmiş, SSCB'nin çözülüşüyle birlikte işçi sınıfı ve emekçi halkta sosyalizmin olanaksızlığı ve uygulanamaz bir proje olduğu algısı oluşmuştur. Böyle bir algı geniş kitlelerde mevcut olumsuzluğun giderilmesi konusunda radikal davranmak yerine daha faydacı davranmaya yöneltmekte ve muhafazakar bir ideolojinin unsurlarına sarılmasına yol açmaktadır. Emekçi halk ve işçi sınıfının sosyalist partiler yerine muhafazakar partilere yönelmesinin nedenlerinden en başa yazılması gerekeni bence budur.
İkinci önemli neden kitlenin sağa kayışıyla birlikte sosyal demokrat partiler kitle desteğini yitirmemek sağa kaymışlardır. Bu kayış kitlelerdeki muhafazakarlaşmayı daha da pekiştirmekte ve sosyalist solun gelişimini engelleyen bir iklimin oluşmasına yol açarak kitle ile sol arasındaki makasın açılmasına neden olmaktadır.
Reel sosyalizmin çözülüşüyle birlikte üretimdeki esneklik, parçalanma, taşeronlaştırma, örgütsüz bırakma şeklinde işçi sınıfı üzerinde neo-liberal basıncın artması da işçi sınıfı üzerinde olumsuzluk yaratmakta, sınıfı edilgin bir hale sokmaktadır. Bu durum da aynı şekilde sınıf ile parti arasında aşılması zor duvarların oluşmasına neden olmaktadır.
Kısaca işçi sınıfının sosyalist partileri tercih etmemelerinin nedenlerini reel sosyalizmin çözülüşüyle ilişkilendirmek yanlış bir yorum olmayacaktır. Buna Türkiye'nin nesnel durumu da eklendiğinde ( 12 eylül, kürt sorunu vb) sınıf ile sol arasındaki bağıntının sorunlu olmasına çok da şaşırmamak gerek.
Komediye bak. İşçi sınıfı içinde sıfır olan, sınıf mücadelesini reformist sendikalarda koltuk kapmaya çalışmak -onuda beceremiyorsunuz- olarak algılayan insanlar bize işçi nasıl örgütleniyor öğretmeye kalkıyor.
Küçük burjuva sosyalizmini savunmak birde... Akademisyenlerinizi yesinler sizin. O akedemisyenlerle bıraksanız sonsuza kadar solculuk oynayacaksınız. O müthiş kitleyle reformizm, legalizm batağında debelenmeye devam edin. Sınıf devrimcileri Greif'da, metal işçileri fırtınasında öncülük edip sermayeye darbe vuruyor. Sarı sendika belasını dağıtıp tekrardan sınıf hareketini yükseltiyor.
(proleterdevrim mahlaslı arkadaş yazmış bunları...
***
Siz şimdiki proleter sosyalist arkadaş mısınız, bilmiyorum ama, solcuların farklı siyasetleri savunan solculara bu şekilde yaklaşımını garipsiyorum. Sanırım siz KP'yi (TKP) eleştiriyor olmalısınız ama eleştiriniz ''Siz küçük burjuva sosyalistlerisiniz, legalite batağındasınız, biz ise işçi sınıfı partisiyiz, işçileri örgütlüyoruz'' söyleminden öteye gitmiyor. Yanlışsam düzeltin, küçük burjuva kökenli insanların savunageldiği legal siyaseti savunanlara küçük burjuva sosyalisti diyorsunuz sanırım. Bu durumda siz legaliteye, legal bir partiye ve legal çalıma olanaklarına sırtınızı dönüyor olmalısınız. Eleştirilerinizin özü özellikle bu kapsama aitse doğru da değil. Ayrıca işçi sınıfını örgütlediğnizi ima ediyorsunuz ama öyle bir durum da mevcut değil. Özellikle 14 Mayıs seçimleri gösterdi ki, TİP olmasa sosyalistlerin legali de ve varsa illegali de işçi sınıfı tarafından pek de önemsenmiyor. O zaman bu tavır ne?
SF'nin yarattığı bir çeşit KP-TKP düşmanlığı mı?