Çok yineliyoruz ama bundan da kaçınmamak gerek; sol sempatizan kitlede bu konularda eksiklikler var. Sadece onlarda da değil, 80 öncesinde şu veya bu şekilde sol saflarda bulunmuş, belki çoğumuz gibi yeterli sosyalist ideolojiyle donanmamış bazı kesimlerde de bu eksiklik görülüyor. Eksikliğin üzerine hem 12 eylül faşizminin yıldırıcı baskısı ve hem de reel sosyalizmin çözülüşünün yarattığı hayal kırıklıkları eklendiğinde bilimsel sosyalizmden savrulmaların yoğun bir biçimde ortaya çıkması da kaçınılmaz hale geliyor. Liberalizme savrulan solun demokrasi aşkının nedeni de bu, bilimsel sosyalizme seçenek ortaya çıkarmaya çalışan kerameti kendinden menkul solculuğun ortaya çıkması da bu yüzden.
Komünist formasyon, geleceğin sınıfsız ve devletsiz enternasyonal toplumu bilimsel bir çıkarımdır. Bu çıkarım Marks'ın iki temel buluşuna dayanır. Biri kapitalizmin bir sömürü düzeni olduğu gerçeği, diğeri toplumların nasıl değişip dönüştüğünü ortaya koyan çözümlemeleridir. Marks'ın önemi, değeri bu iki temel yasa üzerinde şekillenen komünizm idealinin temel çıktılarını ortaya koyması ve bunu bilimsel bir temele oturtarak bütünsel bir sistem haline getirebilmesidir. Komünizm bu bütünsel hareketin de adıdır aynı zamanda ve komünist olarak da bu bütünselliği savunup onun için mücadele eden kişinin tanımlamasıdır. Bu tanımlamanın ve bu bütünlüğün karşısına dikilip sosyalizm ve komünizm kavramlarını bu bağlam dışında kullanan ve savunanlara karşı da mücadele etme gereği vardır.
Proletarya bu bütünlük içinde tartışmasız bir öznedir komünistler için.
Siyasal devrim perspektifi de öyle...
Proletarya diktatörlüğü de...
Siyasal devrimden sonra bile sınıf mücadelesinin süreceği, Lenin'in deyimiyle ''öncesinden daha şiddetli olacağı'' biliniyorken, sınıfları ve sınıfları ortaya çıkartan koşulların ortadan kaldırılıncaya kadar olan süreçte kapitalizme geriye dönüşün her zaman olanaklı olduğu gerçeği de edinilmesi gereken ve üstte sayılan temel çıktılara eklenmesi gereken bir gerçektir. Reel sosyalizmde karşımıza çıktığı gibi, sınıf mücadelesinin devrimden sonra yitirilmiş olması ve kapitalizme geriye dönüş, bilimsel sosyalizmi yanlışlamaz. Paris komünü olmadı, Ekim Devrimi gerçekleşti, ekim devrimiyle arzu edilen süreç kesintiye uğradı, tekrar denecektir. Tekrar tekrar denenecektir. Başka yolu da çaresi de yoktur. Dünyanın geleceğinin barbarlık olmaması ancak sosyalist mücadelenin başarıya ulaşmasıyla, proletaryanın iktidar olmasıyla mümkündür. Savrulanlar savrulur, tarih burjuvazi ile proletaryanın ideolojik mücadelesinin sonucuna bağlı olarak şekillenecektir. Burada ne liberalizme ve liberallere ihtiyaç var ve ne de kerameti kendinden menkul solculara..
Farklı koşulların ürünüydüler, koşullar farklılaştığında da silinip gidecekler!
Melnur .
Proletarya bu bütünlük içinde tartışmasız bir öznedir komünistler için.
Siyasal devrim perspektifi de öyle...
Proletarya diktatörlüğü de...
Siyasal devrimden sonra bile sınıf mücadelesinin süreceği, Lenin'in deyimiyle ''öncesinden daha şiddetli olacağı'' biliniyorken, sınıfları ve sınıfları ortaya çıkartan koşulların ortadan kaldırılıncaya kadar olan süreçte kapitalizme geriye dönüşün her zaman olanaklı olduğu gerçeği de edinilmesi gereken ve üstte sayılan temel çıktılara eklenmesi gereken bir gerçektir. Reel sosyalizmde karşımıza çıktığı gibi, sınıf mücadelesinin devrimden sonra yitirilmiş olması ve kapitalizme geriye dönüş, bilimsel sosyalizmi yanlışlamaz. Paris komünü olmadı, Ekim Devrimi gerçekleşti, ekim devrimiyle arzu edilen süreç kesintiye uğradı, tekrar denecektir. Tekrar tekrar denenecektir. Başka yolu da çaresi de yoktur. Dünyanın geleceğinin barbarlık olmaması ancak sosyalist mücadelenin başarıya ulaşmasıyla, proletaryanın iktidar olmasıyla mümkündür. Savrulanlar savrulur, tarih burjuvazi ile proletaryanın ideolojik mücadelesinin sonucuna bağlı olarak şekillenecektir. Burada ne liberalizme ve liberallere ihtiyaç var ve ne de kerameti kendinden menkul solculara..
Farklı koşulların ürünüydüler, koşullar farklılaştığında da silinip gidecekler!
------------------------------------------------------------------------------------
Sn Melnur
Yazdığı yazıda sosyalizmi hiç ciddiye almadığı görülüyor ondan sonrada bazı solcuların eleştirisini yapıyorsun .
Bir daha denenecek olmadı bir daha olmadı bir daha sen insanlığa işkence mi yapıyorsun sosyalizm dediğin oyuncak değil bir sistem koca bir dünyanın tersine çevirmesi öyle bir daha bir daha olur mu.
Evet yanlış yapıldı yüzlerce eksiği geresizliği olan bir yanlıştı ama yeni yanlışa insanlık tahammül edemez. Öyle sosyalizm yap boz tahtası değil.
Bak ne demişsin liberallere keramati kendinden olan solculara ihtiyaç duyulmayacağını hem sınıflı bir sistemden söz ediyorsun hem tektip bir sosyalist dünya yaratımından hem sınıflar mücadelesi olacağından söz ediyorsun hem farklı fikirlerin yok edileceğinden
Sen desene ben demokrasiye karşıyım .
İşte o zaman tek tipli bir dünya hayal edersin ve bir daha bir daha demek zorunda kalırsın. Çünkü dünya bir daha tek seçenekli bir SOSYALİST dünya görmeyecek her kes yarışacak tıpkı üretici güçlerin arasındaki rekabetin sonucunda olan gelişme gibi fikirlerin arasında da olan rekabet insanlığı geliştirecek.
Eğer tek tipli tek sesli bir sosyalizm bu dünyaya gelirse insanlığı barbarlıktan kendisi bile kurtaramaz ve dünyanın sonu olur.
Eğer sınıflar varsa sınıf mücadelesi vardır mücadele varsa farklı görüş, öneri, çıkarlar ve örgütler vardır yoksa niçin mücadele olsun.
Bu sistem içinde liberaller farklı solcular farklı görüşler belki milliyetçilik din de olacaktır buna da egemen sınıfın demokrasisi denir.
En alttaki sınıfın iktidarında demokrasi iktidardaki sınıfın elindedir başka sınıflar karşı kullanır. Tıpkı devlet gibi.
Sosyalizmin kapitalizmden tek farkı mülkiyet ve iktidardaki sınıflar meselesidir kullanılan araçlar aynı aynı araçlardır .Devrimci dönüşümler sürecin tamamlayıcısıdır bunun için hem teknolojik gelişmeye hem demokrasiye ihtiyaç çoktur
Sanki sosyalizm i anlatırken kendin içinde olmayacak gibi anlatıyorsun. İçine kendini koy duyacağın hazı ve rahatsızlıkları düşün.
Alıntı yapmışsın, alıntıyla ilgili olmayan şeyler söylemişsin. Demokrasi konusunu da her konunun altına ekleme gereği duyuyorsunuz, bu kadar önemsiyorsanız bir konu başlığı açın, ne demek istediğinizi, demokrasiden ne anladığınızı yazarsınız, orada tartışılır, yoksa her konuda demokrasi demek açılan konuyu boğmaktan başka bir işe yaramıyor. Kaldı ki, bu konuya da defalarca değindik, ya biz anlatamıyoruz, ya siz anlamak istemiyorsunuz.
Alıntı yapmışsın, alıntıyla ilgili olmayan şeyler söylemişsin. Demokrasi konusunu da her konunun altına ekleme gereği duyuyorsunuz, bu kadar önemsiyorsanız bir konu başlığı açın, ne demek istediğinizi, demokrasiden ne anladığınızı yazarsınız, orada tartışılır, yoksa her konuda demokrasi demek açılan konuyu boğmaktan başka bir işe yaramıyor. Kaldı ki, bu konuya da defalarca değindik, ya biz anlatamıyoruz, ya siz anlamak istemiyorsunuz.
Sn Melnur.
valla ben demokrasiyi diktatörlük kadar önemsiyorum hatta diktatörlükten de çok .Çünkü reel sosyalizmin in yıkılışının ana sebebinin demokrasinin yokluğuna bağlıyorum
Demokrasi konusunda bu forumdan çok eleştiri aldım ama inatla savunmaya devam edeceğim muhakkak
Yeni konu açmaya hiç gerek yok çünkü her kes demokrasi lafına bile karşı çıkıyor Demokrasi öcü gibi geliyor bu forumdaki arkadaşlara.
Bu üsteki yazıyı yazarken çok dikkatli okudum ve kimseyi kızdırmak gibi niyetim yok . Ama eleştirler bence yerli yerinde istersen ayrıntılı olarak yaz bende nerede hata yaptığımı bileyim.
Alıntı yapmışsın, alıntıyla ilgili olmayan şeyler söylemişsin. Demokrasi konusunu da her konunun altına ekleme gereği duyuyorsunuz, bu kadar önemsiyorsanız bir konu başlığı açın, ne demek istediğinizi, demokrasiden ne anladığınızı yazarsınız, orada tartışılır, yoksa her konuda demokrasi demek açılan konuyu boğmaktan başka bir işe yaramıyor. Kaldı ki, bu konuya da defalarca değindik, ya biz anlatamıyoruz, ya siz anlamak istemiyorsunuz.
Sn Melnur.
valla ben demokrasiyi diktatörlük kadar önemsiyorum hatta diktatörlükten de çok .Çünkü reel sosyalizmin in yıkılışının ana sebebinin demokrasinin yokluğuna bağlıyorum
Demokrasi konusunda bu forumdan çok eleştiri aldım ama inatla savunmaya devam edeceğim muhakkak
Yeni konu açmaya hiç gerek yok çünkü her kes demokrasi lafına bile karşı çıkıyor Demokrasi öcü gibi geliyor bu forumdaki arkadaşlara.
Bu üsteki yazıyı yazarken çok dikkatli okudum ve kimseyi kızdırmak gibi niyetim yok . Ama eleştirler bence yerli yerinde istersen ayrıntılı olarak yaz bende nerede hata yaptığımı bileyim.
Hakki arkadas ama meydanlarda da "YASASIN DEMOKRASI MÜCADEMIZ" derler, demokrasiyi meydanlarda agizlarindan birakmazlar,..... Ne kadar kendileriyle ve söylemleriyle celiskililer hala göremiyorlar.
Bu ileti en son Alisan
tarafından 31.01.2016- 20:53 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Yaşaşın demokrasi mücadelemiz diyenler seçimin önemli olduğunu söylemiyorlar, seçim zaten yapılıyor, her dönem de yapıldı. Demokrasiye nasıl bakıldığı önemli, işçi sınıfının kazanımları doğrultusunda demokrasiyi solcular önemser onu da sosyalist mücadeleye bağlayarak. Solun demokrasi deyişiyle liberallerin savunduğu demokrasi arasında böyle bir fark var.
Yaşaşın demokrasi mücadelemiz diyenler seçimin önemli olduğunu söylemiyorlar, seçim zaten yapılıyor, her dönem de yapıldı. Demokrasiye nasıl bakıldığı önemli, işçi sınıfının kazanımları doğrultusunda demokrasiyi solcular önemser onu da sosyalist mücadeleye bağlayarak. Solun demokrasi deyişiyle liberallerin savunduğu demokrasi arasında böyle bir fark var.
Ne anliyorsun demokrasiden? Bir gazetecinin anti demokratik yollardan tutuklanmasi ve o tutuklanan gazeteci icin "demokrasi" isterken "isci sinifinin kazanimlarini" nasil iliskilendiriyorsun? Kusura bakmayin ama sapla samani karistirmaya basladiniz. Siz demokrasi deyince demokrasi iyi oluyor ama baskalarida demokrasi isteyince o demokarsi kötü oluyor. Ne kadar gülünc bir durum anlayamiyorsun.
Ben sosyalizm i kapitalizm e çok benzetirim okuduğum kitaplarda hep bunu gördüm. aralarındaki fark mülkiyet ve erk meselesi
İkisi de demokratik şartların çok iyi olduğu dönemde yükseliyor büyüyor.
Her iki toplumsal düzende toplumsal ilerleme demokrasinin en yüksek olduğu zamana rastlıyor
Not öyle bir sosyalizm görmedik işte eksiğimiz o dur.
sosyalizm de sınıflı bir düzendir ve rekabet çok hızlıdır .Nasıl ki burjuva düzeninde burjuvalar işçilerden kurtulmak için üretim araçlarını geliştiriyorsa Sosyalist düzende de işçiler kendi köleliklerinden kurtulmak için üretim araçlarını geliştirecektir.
İşte bunun için değişik fikirlerin rekabeti gerekir. Bu rekabet en iyi demokratik düzende olur.
Ama durgunluk isteyen diyalektiğe karşı olan muhafazakar siyasetler demokrasi istemez çünkü kendilerini sorgulayacak karşı çıkacak eleştirecek düşüncelerden korkarlar. İktidarlarını kaybedeceklerini sanarlar .Halbuki iktidar onların değil bir sınıfındır demokraside o sınıfa gereklidir.
Aslında benim söylediklerimi bütün solcular söylüyor itiraz ben söylediğim için oluyor ben anlıyorum .Bizim insanlarımızda sorun kimin söylediği, yoksa ne söylediği değil.
Biz bu toprakların insanlarıyız hepimiz birbirimizi biliriz hem ekmeğimiz paylaşır hem hiç sebepsiz kavga ederiz .Ama düşman değiliz olmamalıyız çünkü ağzın açmış birbirimizi yememizi bekleyen canavarlar bekliyor bizleri.
Bu ileti en son hakkı
tarafından 01.02.2016- 11:38 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.
