Ulusal bilincin sosyalizmle hiçbir ilgisi yoktur. Komünistler ezilen halkların yanında yer aldığından, ezilen halklar komünist hareketin doğal müttefiki olduğundan, ulusal bilinçlenme sırasında sosyalist düşünce ve eğilimler de ortaya çıkabilir, çıkıyor. Ama ulusal hareketlerin tümüne damgasını vuran bu eğilimler değildir. Ulusal hareketler sonunda burjuvazi önderliğinde yeni bir ulus devlet de ortaya çıkabilir veya ulusal haklar elde edilerek aynı burjuva devlet çatısı altında yeni bir formasyona da gidilebilir. Bunların sosyalizm ile ilgisi yok. Bir kere önderlik denilen kadronun komünist olmadığı bellidir. Kadronun içinde sosyalizme yatkın insanların olması, ulusal hareketin sosyalist harekete dönüşmesi için yeterli değildir. Esasen sıkı örgütlenmiş ve güçlü bir Marksist-Leninist parti olmadan sosyalist devrim de, sosyalizme geçiş de olası değildir. Sosyalist devrimi ancak işçi sınıfının Marksist-Leninist partisi öncülüğünde işçi sınıfı ve emekçiler yapabilir. Bu koşul olmadan, mevcut devleti yıkabilirsiniz belki, ancak yerine gelecek olan sosyalist devlet olamaz, olsa olsa başka bir burjuva devleti olur.
Öncesi çok uzundu, okumadım, yazınız eğer kürt siyasalı ile ilgiliyse, kürt hareketinin bugün geldiği noktada sosyalizmle ilgisinin bulunmadığı söylenebilir. Kürt önderliği-hareketi bana göre artık yorulmuştur. 30 yılı aşkın bir süredir sürdürülmeye çalışılan mücadele gerçekten de yıpratıcı olmuştur. Bu koşullarda ve bu mücadele biçimiyle kürt halkının BDP_PKK çizgisinde olan bölümü bile ayrılmaktan yana bir tavır ortaya koymuyorsa, artık aynı mücadelenin sürdürülmesi anlamsızdır. Öcalan uzun zamandır bu pratiğin kendine göre teorisini yazmaya çalışmakta, bir yandan da Kandil ile birlikte bu sürecin gerçekleşebileceği koşulları barış süreci adı altında oluşturmaya çalışmakta. Bugün yapılmaya çalışılan budur. AKP de bunu biliyor. Hem bu sözde barış sürecinin meyvalarını topluyor, hem de bu işin içinden nasıl çıkacağının hesabını yapıyordur.
Danışman arkadaşın yazısının ilk bölümünde ki önemli(!) saptamaları şunlar:
''Dünyanın bugün bulunduğu evre içerisinde, yeni bir komünist devrimi nasıl tasavvur etmemiz gerektiği üzerine, kısaca bir şeyler demek gerekiyorsa bugüne ait komünist devrim, komünizme geçiş döneminin ikinci aşaması üzerinden kurgulanacaktır. Komünizme geçiş dönemleri ile ilgili olarak, komünist teorinin bütünselliğine zarar vermemek adına 1. aşamanın komünist teoride ne amaçla yer aldığını ifade etmemiz gerekmektedir. Proleterya diktatörlüğü yanlış bir strateji değil, 19. ve 20 yy zamanına ait doğru bir stratejidir.''
Danışman bunu söylüyorsa kendini marksist değil anarşist olarak tanımlamalı. Proleterya diktatörlüğünün 19 ve 20.yüzyılın stratajisi olduğunu söylemesi ve komünizmi sınıfsız bir toplum olan birinci aşamadan başlatması sınıfların ortadan nasıl kaldırılacağını sorusunu cevabını vermiyor, çünkü bu sorunun cevabı zaten proleterya diktatörlüğünde yatıyor.
Danışman arkadaşın yazısının ilk bölümünde ki önemli(!) saptamaları şunlar:
''Dünyanın bugün bulunduğu evre içerisinde, yeni bir komünist devrimi nasıl tasavvur etmemiz gerektiği üzerine, kısaca bir şeyler demek gerekiyorsa bugüne ait komünist devrim, komünizme geçiş döneminin ikinci aşaması üzerinden kurgulanacaktır. Komünizme geçiş dönemleri ile ilgili olarak, komünist teorinin bütünselliğine zarar vermemek adına 1. aşamanın komünist teoride ne amaçla yer aldığını ifade etmemiz gerekmektedir. Proleterya diktatörlüğü yanlış bir strateji değil, 19. ve 20 yy zamanına ait doğru bir stratejidir.''
Danışman bunu söylüyorsa kendini marksist değil anarşist olarak tanımlamalı. Proleterya diktatörlüğünün 19 ve 20.yüzyılın stratajisi olduğunu söylemesi ve komünizmi sınıfsız bir toplum olan birinci aşamadan başlatması sınıfların ortadan nasıl kaldırılacağını sorusunu cevabını vermiyor, çünkü bu sorunun cevabı zaten proleterya diktatörlüğünde yatıyor.
Şimdi bireysel kurtuluşun anlamının ne olduğunu anlama zamanı. Proleter diktatörlük sosyalist insanın oluşma dönemi değil mi, proleter diktatörlüğe karşı çıkmıyorlar mı, bireysel kurtuluşu toplumsal kurtuluşa tercih de ediyorlar. Birbirine bağlayın, ne demek istediğini anlarsınız.
kapitalizmden komünizme geçiş bazı küçük ayrıntılar hariç aşağı yukarı anlaşılmıştır.Zaten bu ayrıntılar zamana ve reel duruma bakacaktır.
Anlaşılamayan Komünizmde (sosyalizmde)iktidar kimdir ve demokrasi nedir kimi kontrol eder.
Bizim odaklanmamız gereken yer demokrasidir çünkü yaşadığımız reel komünizm bize bunu gözümüze sokarak her daim hatırlatıyor.
Başkalarının gölgesine bakacağım diye kendi gölgemizin ne tarafa düştüğünü unutmayalım.
Konu sosyalist demokrasi.
Bu demokraside kim iktidarda kim kimi kontrol ediyor egemen kim ve nasıl bir yöntem izlenirse gelişmiş komünizme gidilir üretim nedir.Teknoloji ile ne yapacağız
Dünya daki durumumuz ne olacak biz dünya insanlığınden kopacakmıyız yoksa birbirimize ihtiyacımız varmı.
yapılmış olan sosyalist pazar kapitalist pazar ayrımı ne kadar doğrudu gibi bir çok soru cevap bekliyor
Danışman arkadaşın yazısının ilk bölümünde ki önemli(!) saptamaları şunlar:
''Dünyanın bugün bulunduğu evre içerisinde, yeni bir komünist devrimi nasıl tasavvur etmemiz gerektiği üzerine, kısaca bir şeyler demek gerekiyorsa bugüne ait komünist devrim, komünizme geçiş döneminin ikinci aşaması üzerinden kurgulanacaktır. Komünizme geçiş dönemleri ile ilgili olarak, komünist teorinin bütünselliğine zarar vermemek adına 1. aşamanın komünist teoride ne amaçla yer aldığını ifade etmemiz gerekmektedir. Proleterya diktatörlüğü yanlış bir strateji değil, 19. ve 20 yy zamanına ait doğru bir stratejidir.''
Danışman bunu söylüyorsa kendini marksist değil anarşist olarak tanımlamalı. Proleterya diktatörlüğünün 19 ve 20.yüzyılın stratajisi olduğunu söylemesi ve komünizmi sınıfsız bir toplum olan birinci aşamadan başlatması sınıfların ortadan nasıl kaldırılacağını sorusunu cevabını vermiyor, çünkü bu sorunun cevabı zaten proleterya diktatörlüğünde yatıyor.
Şimdi bireysel kurtuluşun anlamının ne olduğunu anlama zamanı. Proleter diktatörlük sosyalist insanın oluşma dönemi değil mi, proleter diktatörlüğe karşı çıkmıyorlar mı, bireysel kurtuluşu toplumsal kurtuluşa tercih de ediyorlar. Birbirine bağlayın, ne demek istediğini anlarsınız.
Bireysel kurtuluş sınıflı toplumda bireyin kurtuluşun olabileceği iddiasıdır, saçmadır, solcu olduğunu ileri süren birinin ağzından çıkıyorsa saçma ötesidir.
Bu arkadaşın Marksistliği Marksist saptamaları yazılarının orasına burasına yerleştirmesidir. Marksist dışılığı ise yazısının arasına sokuşturduğu Marksizme aykırı düşünceleridir. Bunu yaparken Marksizmin siyasal tezlerini reddederek Marks'ı çağının bir ekonomistine indirgemektedir. Bu arkadaş aslında bu. Marksizmi Marksizmi reddetmenin bir aracı olarak görmesidir. Bana göre bu arkadaşı anlamanın yolu söylediklerinden ziyade söyleyemedikleridir. Komüzmin gerçekleşmesini 1. aşamadan başlatması ara sürecin kapitalizm altında olabileceği düşüncesine dayanmaktadır. Komünist insanın kapitalizm altında oluşabileceğini savunmak iddia eden kişinin ciddiyetini de sorgulatmalıdır. Arkadaşın devrimle hiç bir ilgisi yok. Biraz liberal etkilenme, biraz Marks'ın kapitalizm eleştirileri, çoğu uydurma, saçma akıl yürütmeler. Arkadaşın savundukları böyle bir şey.
Devrim kaçkınlığı insanı sosyalizmden uzaklaştırabiliyor. Birileri kuyrukçuluğa çapa atıyor, birileri kafalarına göre takılıyor. Sosyalizmin sınıf mücadelesi olduğunu, sınıf mücadelesinin bağımsız bir hatta ısrar olduğunu unutuyorlar. Unutma işi bilinçli de olabilir. Sosyalizme inanç kaybolduğunda devrim kaçınılmazlığı kaçınılmaz hale geliyor. Sosyalizm gevezeliğe dönüşüyor. Arkasından da ya başka bir güce tapıcılık ve kuyrukçuluk ya da bu şekilde ne söylediği belli olmayan yazılar. Hepsi bir bunların. Hepsi sosyalist mücadeleyi lafta sürdürenler. Pratikte ya kuyrukçu bunlar, ya teslimiyetçi.
Sovyetler Birliği çöktü mü, çöktü, o zaman ortada bilimsel sosyalist ideoloji diye bir şey kalmamıştır. Sadece danışman değil, komünist olduğunu söyleyip, Marks ve Lenin'i terkeden pek çok internet solcusu da buna inanıyor. Komünist düzeni savunmak, komünizme nasıl varılacağını reddetmek tek bir çıkış yolu bırakıyor o da, komünizmi savunur görünüp komünist ideolojiye aykırı düşünceleri savunmak. Danışman da dahil bu durumda olanlar bunu yapmaya çalışıyorlar. Danışman da bunu yapıyor, sosyalist forumdaki solcuların büyük çoğunluğu da bunu yapıyor, kürt milliyetçiliği saflarında bulunanlar da bunu yapıyor. Hep birlikte el ele vererek bilimsel sosyalizme saldırıyorlar, kürt milliyetçi hareketinin mücadelesini kutsamaya çalışıyorlar. Danışman kürt hareketine de karşı çıkıyordu, yanlış olduğunu söylüyordu, ancak sonuçta hepsinin anlaştığı konu bilimsel sosyalizmin 19. ve 20. yüzyıl ideolojisi olduğu yönünde. Bilimsel deyip bir önceki yüzyıla bağlı gerçek olduğunu söylemenin bile yanlış bir yorum olduğunu anlamaktan uzaklar.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.
