Cevap Tarihi: 17.11.2013- 21:42

---

K.Okuyan'ın 29 Ekim'deki açıklamasının bir ön hazırlığı var mıydı, bilmiyorum. O günkü mitiing bir komünist partinin tek başına düzenlediği bir organizasyon olma açısından oldukça görkemliydi. Okuyan o görkemli kalabalığın yarattığı coşkuyla mı böyle bir "sol cephe" açıklaması yaptı, onu da bilmiyorum. Bence her ikisi de olasılık dahilinde olsa da, ikinci şık bana biraz uzak geliyor. K.Okuyan gibi bir deneyimin o açıklaması belli bir ön çalışma gerektirmeli gibi geliyor bana. ÖDP, Halkevleri ve başka siyasi öznelerle bir şekilde temas yapılmıştır. Umarım öyledir.

Sonuçta nasıl olursa olsun, böyle bir çalışmanın başlamış olması bir gerekliliktir. Bu gereklilik, anti-emperyalizm, piyasacılık ve gericilik karşıtlığı gibi ilkeleri de ortaya koymuş olması umarım toplumsal alanda hak ettiği bir karşılığı da bulur.

Cevap Tarihi: 18.11.2013- 03:28

---

Gezi Parkı, ODTÜ direnişi ve halkın giderek yükselen direnişi emperyalizmin ve yerli uşaklarının suratına şamar gibi indi. İşte cephe budur. Cepheyi halk oluşturuyor. Emperyalizmin ılımlı İslam projesinin sözcüleri ise korku içinde bir takım örgüt adları yazıp cepheye karşı karalama peşinde. Halk örgüt filan dinlemiyor. Cepheyi kurmaya başladı biile.

Cevap Tarihi: 18.11.2013- 18:41

---

[size=4]Kemal Okuyan'la söyleşi: ‘Sol Cephe gerçek bir ihtiyaç’




24 aydının ilk imzacısı olduğu ve kamuoyunda geniş yankı bulan Sol Cephe hakkında Kemal Okuyan’la görüştük. 29 Ekim günü Kadıköy’deki mitingde cephe ihtiyacını dile getiren Okuyan’a göre, Sol Cephe, solun bağımsız ve ilkeli biçimde nasıl yaygınlaşacağını gösterecek.




24 aydının ilk imzacısı olduğu ve kamuoyunda geniş yankı bulan Sol Cephe hakkında gazetemiz genel yayın yönetmeni ve Türkiye Komünist Partisi Merkez Komitesi üyesi Kemal Okuyan’la görüştük. 29 Ekim günü Kadıköy’de düzenlenen mitingdeki konuşmasında cephe ihtiyacını dile getiren Okuyan’a göre, Sol Cephe, solun bağımsız ve ilkeli bir biçimde nasıl yaygınlaşacağını gösterecek.

Geçtiğimiz günlerde bir grup aydın, sanatçı, akademisyen ve siyasetçi, Sol Cephe’nin kurulması doğrultusunda bir çağrı yayınladı. Siz de 29 Ekim’de, Kadıköy’de yapılan mitingde yaptığınız konuşmada ilk kez Sol Cephe ismini zikrettiniz. Bu fikir nereden çıktı?

Bu fikir tek bir merkezden çıkmadı. Zaten ihtiyaç da yeni değil. Yıllardır Türkiye’de farklı düzlemlerde mevcut örgütlenemelerin ötesine geçecek, belki o örgütlenmelere ek toplumsal enerji sağlayacak, parti ya da dernek dışı biçimler konusunda arayış var, hatta hayata geçirilmeye çalışılan projeler var. Sol Cephe, daha sınırlı ve açıkçası daha az iddialı bir önerinin toplumsal mücadele açısından ağırlıklı isimler tarafından başkalaştırılması, “daha başka bir ihtiyaca” dönük vurguların yapılması sonucu ortaya çıktı.

“Daha sınırlı ve az iddialı öneri”yi açmanız mümkün mü?
İki yıldır faaliyetini sürdüren ve bazı alanlarda gerçekten çok ciddi bir üretime imza atan Sosyalistlerin Meclisi’ni toplumsal zemine taşımaya, yani merkezde belli sayıda aydının düşünce ürettiği bir odak olmaktan çıkarmaya dönük bir tartışma vardı. Bu son derece önemli bir dönüşümdü ancak birçok dostumuz bu dönüşümün sınırlarına işaret etti; Türkiye’de ilkeleri çok net ama özlü bir biçimde ifade edilmiş ve bu ilkeleri savunan, benimseyen herkese açık bir örgütlenme konusunda ısrarcı oldu. Bu örgütlenmenin herhangi bir siyasi oluşumla tanımlanmış bir ilişkisi olmaması, gerçek toplumsal kanallarda serpilip gelişmesi herkesin üzerinde durduğu ve benimsediği bir yaklaşım oldu. Sosyalistlerin Meclisi’nde bu tanıma tam uymayan yönler vardı. Sol Cephe bu anlamda çok cesur, çok iddialı, heyecan verici bir açılım.

Sosyalistlerin Meclisi TKP kongre ve konferans belgelerine geçmiş, kuruluşu TKP’nin çağrısı ile gerçekleşmiş bir oluşumdu. Kastettiğiniz “uyumsuzluk” temel olarak bu mu?
Sosyalistlerin Meclisi, başka bir gereksinimin ürünüydü. TKP’liler vardı, CHP’liler vardı, bir siyasi partiye üye olmayanlar çoğunluktu ama TKP’nin girişimiydi, bu hiç gizlenmedi. Öte yandan, TKP ya da başka bir partinin gölgesi düşmedi Sosyalistlerin Meclisi çalışmalarına. Orada herkes dostça, karşılıklı güven ve anlayışla tartıştı, üretti. Sol Cephe ise oldukça farklı. Bu fikir kimi görüşme hatta sohbetlerde birçok kişi tarafından dillendirildi. İlk olarak Sosyalistlerin Meclisi’nde görüşüldü. Ancak onun çok ötesine geçmişti zaten fikrin etki alanı. “Bu işin başını çekenler arasında olurum” diyenler, en genel hatlarıyla bir çağrı yayınladılar. Ve bu fikrin hayata geçmesi için ilk adım atılmış oldu. Gerisi gelecek.

‘Düzene meydan okuyan bir toplumsal hareket’
Gerisi gelecekse, nereye gidecek Sol Cephe?
Bakın, çok ama çok açık ve özlü bir biçimde formüle edilen bir çağrı metni var. Şu anda o çağrıyı yapanları ve o çağrıya uyarak “ben de varım” diyenleri bağlayan o metindir. O metin dinci gericiliğe karşıdır, emperyalizme karşıdır, kapitalist sömürüye karşıdır. Bunlar çok açık bir biçimde belirtilmiş. Başka ne belirtilmiş, AKP’ye karşı mücadeleye odaklanmak gerektiği belirtilmiş. Sonra tek tek siyasi oluşumların çeşitli nedenlerle bu sorumluluğu tek başına yerine getiremediği söylenmiş. Elde bu çerçeve var. Bu çerçevenin nasıl ete kemiğe bürüneceğine ilişkin değerlendirmeler var; öneriler var, bunlar hep birlikte kararlaştırılacak. Ancak hedef belli. Türkiye’de solun genel ve tartışılamayacak değerlerini yaymak, toplumu yerelliklere kadar örgütlü kılmak, umutsuzluğu kırmak ve kapitalist düzene, gericiliğe, emperyalizme meydan okuyan bir toplumsal hareket yaratmak. Bu hareketin kaynağı mevcut bugünkü Türkiye’de.

‘Hareketin kaynağı Haziran Direnişi’nde’
Bunu neye dayanarak söylüyorsunuz?

Bunu bir sürü şeye dayanarak söyleyebilirim ama sadece Haziran Direnişi’ni hatırlatmak isterim. Herkes kendince sonuçlar çıkarıyor. Ancak Haziran Direnişi, en fazla yukarıda anlatılan çerçeveye oturur. Bütünüyle ve her şeyiyle bu değildir ama en azından bu çerçeveyle barışıktır.

Çağrı yeni yayınlandı. İlgi nasıl? İmzacıların sayısı ne?
İmza toplayan tek bir merkez yok. Elden ele dolaşıyor, herkes kendine iş edindi. Zaten imza toplanmıyor. “Ben bunu destekliyorum” diye bir metin değil ki söz konusu olan ya da Erdoğan’ı istifaya çağıran bir açıklamadan söz etmiyoruz. İmzasını koyan, “ben bu işte varım” demiş oluyor. Bu bir örgütlenme çağrı ve iddiasıdır. Çok yaygın bir ilgi ve destek var. “Bu nereye gider” diye soranlar… “Hayır, bu çerçeve bana uymaz” diyene pek az rastlanıyor anladığım kadarıyla…

“Sol nihayet birleşiyor” gibi bir tepki alıyor musunuz?
Hayır. Çerçeve, Sol Cephe’nin bir birlik projesi olmadığını açık bir biçimde ortaya koyuyor. Her şeyden önce, buraya örgütler değil kişiler katılıyor. Sol Cephe’ye “katılma” konusunda bir siyasi parti ya da örgüt karar alabilir, Sol Cephe’yi savunabilir. Ancak Sol Cephe bir örgütler ya da partiler toplamı değil, bir partinin uzantısı da değil. Toplumsal bir örgütlenme. Bu ilkeleri savunan, niyeti olan ve kendine güvenen herkes için bir zemin. Bunun dışındaki bir örgütlenmenin zaten başarı şansı yok.

Peki, TKP neresinde duruyor Sol Cephe’nin?
TKP, Sol Cephe’nin bir gereklilik, zamanın da böyle bir hamle için çok uygun olduğunu düşünüyor. Çok farklı kişilerden, hatta başka siyasi partilere üye, orada etkili olan siyasetçilerden gelen ve giderek kolektifleşen bir fikrin hayata geçmesi için kolaylaştırıcı girdiler yapıyor. O kadar. Bunun dışında, çok önemsiyor Sol Cephe’yi.


Daha açık olması için şöyle soracağım. Bir siyasi parti olarak Türkiye Komünist Partisi’nin hedefleri açısından Sol Cephe neden önemli? TKP, Sol Cephe’ye neden katılacak?
TKP Sol Cephe’ye katılmayacak. TKP üyelerine, dostlarına ve kamuoyuna Sol Cephe’de çalışmak, örgütlenmek için çağrı yapacak. Yapacak çünkü, Türkiye’de toplumsal alanda her türlü milliyetçilik ve liberalizmle hesaplaşacak, sömürüye, gericiliğe, emperyalizme karşı direnecek ve saldıracak geniş, heyecan veren, tartışan, kararlar alan, dinamik bir örgütlenmeye inanıyor. Kim inanıyorsa gelir. TKP inandığı için gelecek. Falanca örgüte üye olan, olmayan filan, bunların bir değeri yok. Toplumsal bir örgütlenmede o örgütlenmeyi ortaya çıkaran ilkeler dışındaki kriterler geçerli değildir. Bu tür örgütlenmeler dinamik, neye evrileceği önceden belirlenemeyecek karakterdedir. Çağrıcılar arasında Merdan Yanardağ var, demek ki, Sol Cephe cezaevlerinde de olacak. Çağrıcılar arasında akademisyenler var, demek ki Sol Cephe üniversitelerde olacak. Sanatçılar, bilim insanları… Ama her şeyden önce, yerelliklerde emekçi halk olacak. Tartışmak için bir araya gelmeyecekler. Alternatif üretmek, mücadele etmek, liberalizmle milliyetçilikle hesaplaşmak için, sömürü düzenine alternatif oluşturmak için tartışacaklar ve gerisini getirecekler. Benim konuştuğum dostlardan edindiğim izlenim, herkesin bu noktada hemfikir olduğu…

Sol Cephe bir TKP projesi olarak damgalanırsa?
Bu, damgalayanların sorunu olur. Türkiye’de bu ihtiyaç yıllardır konuşuluyor. Artık bıçak kemiğe dayandı. Sol Cephe nasıl TKP projesi olacak ki? Bu ihtiyacı, bu şekliyle ilk formüle edenler TKP üyesi değil. CHP’liler var, başka siyasi hareketlerle ilişkilenler var. Bunu kimse ciddiye almaz. TKP toplumsal ilişkilerine, örgütlülüğüne, siyasetine, ideolojisine güvenen bir parti, manipülasyon araçlarına ihtiyaç duyacağını sanmıyorum.


‘İlkeli biçimde nasıl yaygınlaşacağını gösterecek’
Benzer projeler var. HDP ve Milli Merkez örneğin. Fark nerede ya da bu onlara bir yanıt mı?
Hiçbir benzerlik yok. Andığınız iki oluşum birbirinden farklı. Hem içerik, hem biçim olarak. Sol Cephe ise tamamen farklı Sol Cephe’nin gericilik, emperyalizm, sömürü düzeni üçlemesi, karşıtlık anlamında, bunlardan hangisinde var? Türkiye solu sınıf işbirlikçiliğinden ve bazı ilkelerin üzerinin örtülmesinden çok çekti. Ancak bu sayede güç kazanılabileceğini düşünenler aldanıyor. Sol Cephe, solun bağımsız ve ilkeli bir biçimde nasıl yaygınlaşacağını gösterecek.


Seçimler, Sol Cephe’nin ilk sınavı mı olacak?
Sol Cephe seçimlerle ilgili bir ihtiyacın ürünü değil. Sol Cephe seçim olsun, olmasın; gerekiyor. Elbette seçimlere ilişkin bir yaklaşım geliştirecek, hatta bazı kritik başlıklara yanıt verecek, çözüm yolu zorlayacaktır. Bunları herhalde konuşacağız. Bir de unutmayalım, seçimlere dört aydan fazla var. Bu çok uzun bir süre. İyi değerlendirilmeli.


soL gazetesi Sol Cephe’yle nasıl ilişkilenecek?
soL, kendini dar anlamıyla bir siyasi partinin yayın organı olarak hiç konumlandırmadı. Sol Cephe, gazete için büyük önem taşıyor. Dolayısıyla Sol Cephe’yi gözeten, kollayan, onu merkez yerleştiren bir yayıncılık yapacaktır soL gazetesi. Ancak bunun “resmi” yanı gazeteye bağlı değil. Sol Cephe’de bağlanacak bir konu bu.


Son olarak, Sol Cephe ne zaman kurulacak?
Bilmiyorum, çağrıcılar, katılımcılar karar verecek ama herkes bir an önce adım atma yanlısı. Türkiye’de öyle çok beklenecek durum yok.

http://haber.sol.org.tr/devlet-ve-siyaset/kemal-okuyanla-soylesi-sol-cephe-gercek-bir-ihtiyac-haberi-82816

Sol Cephe dosyasında bulunsun...[/size]

Cevap Tarihi: 20.11.2013- 18:28

---

Sol Cephe rüzgarı esiyor



 

İşçi önderleri, sanatçılar, bilim insanları, gazeteciler, hekimler, avukatlar, gazeteci ve yazarlar Sol Cephe için çağrı yapmaya devam ediyor.

İşçi önderleri, sanatçılar, bilim insanları, gazeteciler, hekimler, avukatlar, gazeteci ve yazarlar Sol Cephe için çağrı yapmaya devam ediyor. Dün işyerlerinden sendika temsilcileri yoğun bir biçimde çağrı metnine imzalarını koydular. Sol Cephe çağrıcılarının birkaç gün sonra netleşeceği ve kuruluş çalışmaları için bir takvim belirleneceği öğrenildi.

İşte Sol Cephe'nin dün akşam saatlerine kadarki çağrıcıları:

İLK ÇAĞRICI İMZALAR

Ahmet Abakay (ÇGD Genel Başkanı)

Ahmet Cemal (Yazar, Edebiyatçı)

Ahmet Say (Yazar, Müzik Eleştirmeni)

Ali Rıza Aydın (Anayasa Mahkemesi Eski Raportörü)

Ataman Oğuz (Sendikacı)

Ataol Behramoğlu (Yazar, Şair)

Prof. Dr. Ayhan Filazi (Öğretim Üyesi)

Barış Terkoğlu (Gazeteci)

Doğan Görsev (Yazar, çevirmen)

Doğan Ülgenciler (ciltçi)

Ender Helvacıoğlu (Bilim ve Gelecek Dergisi Yayın Yönetmeni)

Erhan Karaçay (Elektrik Mühendisi)

Gül Atmaca (Gazeteci)

Hilmi Yarayıcı (Müzisyen)

Kaya Güvenç (TMMOB Eski Başkanı)

Prof. Dr. Korkut Boratav (Emekli Öğretim Üyesi)

Mahmut Alınak (Yazar, Eski milletvekili)

Mehdi Beşpınar (Eski sendika yöneticisi)

Merdan Yanardağ (Gazeteci)

Prof. Dr. Nezhun Gören (Emekli Öğretim Üyesi)

Nihat Behram (Yazar, Şair)

Prof. Dr. Rıfat Okçabol (Öğretim Üyesi)

Serpil Güvenç (Yazar)

Şükran Soner (Gazeteci)

--------------------------------------------------------------------------------

A. Mümtaz İdil (Gazeteci)

A. Yücel Çiftçi (Sosyalistlerin Meclisi üyesi)

Abdullah Nefes (şair)

Abdullah Pekçakar (Birleşik Metal İş Sendikası İzmir Şube Polkima İşyeri Baş Temsilcisi)

Abdurrahman Bayramoğlu (Avukat)

Abdurrahman Özçelik (Öğretim Üyesi)

Adnan Acar (yazar, ressam)

Adnan Sekiz (Emekli İmam)

Adnan Serdaroğlu (DİSK BMİS Genel Başkanı)

Ahmet Aksüt (Avukat)

Prof. Dr. Ahmet Alpay Dikmen (Öğretim Üyesi)

Ahmet Beyaz (Öğretim Üyesi)

Doç. Dr. Ahmet Can Bilgin (Öğretim üyesi)

Ahmet Çınar (YURT Gazetesi İzmir Bürosu Haber Sorumlusu)

Prof. Dr. Ahmet Hilal (Öğretim Üyesi)

Ahmet Kahiloğulları (Öğretim Görevlisi)

Ahmet Meriç Şenyüz (Gazeteci)

Ahmet Taşkın (Birleşik Metal İş Sendikası İzmir Şube Çalışanı)

Ahmet Yeşil (Müzisyen, Eğitimci)

Dr. Akif Akalın (Hekim, Yazar)

Alev Doğan (Sportmence Dergisi Genel Yayın Yönetmeni)

Ali Altay (Avukat)

Ali Ayık (PSAKD Kartal Şube Başkanı)

Ali Caner Çatak (PSAKD Altındağ Şube Başkanı)

Ali Cenk Gedik (Müzisyen, öğretim görevlisi)

Ali Çay (Konya Eğitim-sen İşyeri temsilcisi)

Ali Çeltek (Birleşik Metal İş Sendikası İzmir Şube Başkanı)

Ali Ekber Eren (müzisyen)

Ali Kemal Akgül (SES İzmir Şube Örgütlenme Sekreteri)

Ali Örnek (gazeteci)

Dr. Ali Somel (Akademisyen)

Alican Özcan (Gazeteci)

Alper Birdal (yazar, gazeteci)

Y. Doç. Dr. Alper Dizdar (Öğretim Üyesi)

Alper Kaya (Gazeteci-Yazar)

Aptülika (çizer, yazar)

Arif Özdemir (Maltepe Mali müşavirler derneği başkanı, Chp aday adayı)

Arzu Kılıçdoğan (ressam)

Arzu Kır (Avukat)

Arzu Sungur (Avukat)

Asaf Güven Aksel (yazar)

Aslı Demir (Eğitim-Sen İşyeri Temsilcisi)

Doç. Dr. Asuman Doğan (hekim)

Y. Doç. Dr. Asuman Göksel (Öğretim Üyesi)

Atakan Arar (Avukat)

Atakan Atar (Tez-koop iş Ankara 2 Nolu şube delegesi)

Atakan Bağış (PSAKD Avcılar şube yk üyesi)

Ataman Aksöyek (Dr. Emekli Psikolog)

Atilla Atar (Eğitim-sen 4 nolu şube işyeri temsilcisi-delege)

Atilla Özdemir (PSAKD MYK üyesi)

Atilla Özsever (Gazeteci-akademisyen)

Aycan Kaya ( Stj.Avukat)

Aydemir Güler (yazar)

Aydın İleri (yazar, yayıncı)

Aydın Tül (Birleşik Metal İş Sendikası İzmir Şube İmpo Motor İşyeri Temsilcisi)

Ayhan Başerdem (DİSK Genel Iş Babaeski Temsilcisi)

Ayhan Keser (Büro Emekçileri Sendikası Mersin Defterdarlığı İşyeri Temsilcisi)

Aysel Tekerek (Avukat)

Ayşegül Aktürk (Reklamcı)

Aytaç Çilenger (Birleşik Metal İş Sendikası İzmir Şube Örgütlenme Sekreteri)

Prof. Dr. Aziz Konukman (Öğretim Üyesi)

B. Sadık Albayrak (Yazar)

Bahadır Han Gürsul (Avukat)

Bahar Kılıç (ressam)

Barbaros Tantan (gazeteci)

Barış Demir (Bayramiç Eğitim-sen Temsilcisi)

Barış Erakkuş (Mudanya İşçi Derneği Başkan Yardımcısı)

Barış Erçok (Birleşik Metal İş Sendikası İzmir Şube Schneider İşyeri Temsilcisi)

Barış Kınık (BTS Adana şube yk üyesi)

Başak Erarslan (Avukat)

Başar Yaltı (Avukat)

Bayram Ceylan (DİSK Emekli-Sen tarsus temsilcisi)

Baytekin Kara (fotoğraf sanatçısı)

Behiye Erol (Avukat)

Berkay Ateş (tiyatro sanatçısı)

Berna Koraltürk (Oyuncu)

Betül Kuyucu (Hekim)

Bilge Han (Avukat)

Bilgütay Hakkı Durna (Avukat)

Billur Melis Koç (heykeltıraş)

Prof. Dr. Bilsay Kuruç (Öğretim Üyesi, yazar)

Bircan Mersinli (Avukat)

Buket Çınar (Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Çerkezköy Şube Sekreteri)

Doç. Dr. Burak Gürbüz (Öğretim Üyesi)

Burak Özdemir (Avukat)

Burak Öztornaci (Ç.Ü araştırma görevlisi, ZMO yk üyesi)

Burcu Başkonak (Eğitim-Sen işyeri temsilcisi, Manisa)

Burcu İpeksaç (Avukat)

Burçak Özoğlu (Öğretim Görevlisi)

Burhan Aksakal (Barış Derneği İzmir Şube Başkanı)

Burhan Özalp (Araştırma görevlisi)

Burhan Zehni (ESM Eskişehir İl Temsilcisi)

Doç. Dr. Bülent Cengiz (Öğretim Üyesi)

Bülent Ufuk Ateş (TBKP Kurucular Kurulu Üyesi)

Bülent Şahin (Makine Mühendisi)

Prof. Dr. Cahit Helvacı (Öğretim Üyesi)

Prof. Dr. Canan Kalaycıoğlu (Öğretim Üyesi)

Camkut Fırat (PSAKD Maltepe YK üyesi)

Öğretim Gör. Can Akın Aksel (Müzisyen)

Can Ertan (Gazeteci)

Can Kolukısa (tiyatro-sinema sanatçısı)

Can Kulan (tiyatro sanatçısı)

Can Polat (Elektrik Mühendisi)

Can Soyer (Gazeteci)

Y. Doç. Dr. Candan Badem (Öğretim Üyesi)

Canel Durak (Avukat)

Cansu Fırıncı (tiyatro sanatçısı)

Cebrail Akboyun (Eski Tekirdağ Şarköy Eğitim-Sen YK üyesi)

Cefa Erdoğan, (BMİS emekli örgütlenme uzmanı)

Celil Denktaş (Yazar)

Cem Demir (Eğitim-Sen İşyeri Temsilcisi)

Cem Idikut (ressam)

Cem Kılınç (Eczacı)

Cem Taylan Erden (Van Tabip Odası YK Üyesi)

Cemil Orkunoğlu (avukat)

Cengiz Kılçer (şair)

Cengiz Koral (Birleşik Metal İş Sendikası İzmir Şube Mali Sekreteri)

Cengiz Sezici (Tiyatro ve Sinema Oyuncusu)

Cenk Alaçam (gazeteci)

Cenk Saraçoğlu (Akademisyen)

Ceren Tuğlu (Araştırma Görevlisi)

Cezmi Ersöz (Yazar)

Cihan Kurtulmuş (Eğitim-Sen işyeri temsilcisi)

Coşkun Gök (KESK BES İŞKUR Ankara il Müdürlüğü işyeri temsilcisi)

Coşkun Irmak (tiyatro-sinema sanatçısı)

Coşkun Yılmaz (Birleşik Metal İş Sendikası İzmir Şube Yöneticisi)

Cüneyt Göksu (Gazeteci)

Cüneyt Koçali (Avukat)

Cüneyt Ulugün (Birleşik Metal İş Sendikası İzmir Şube Akhisar Ergün Hidrolik İşyeri Baş Temsilcisi)

Prof. Dr. Çağlar Güven (Öğretim Üyesi)

Çağrı Çiğdem Aykaç (Avukat)

Çağrı Kınıkoğlu (sinemacı)

Çetin Koçyiğit (Öğretim Görevlisi)

Çetin Yiğenoğlu (Yazar)

Demet Parlak (Öğretim Görevlisi)

Deniz Aktaş (Avukat)

Deniz Ali Gür (Araştırma Görevlisi)

Deniz Kıyafet (PSAKD Maltepe Şube Başkanı)

Derman Boztok (NÜSED Genel Sekreteri)

Derya Demir (Avukat)

Derya Toprak( Eski Diyarbakır PSAKD yk üyesi)

Dilara Tor (Tiyatro oyuncusu)

Dilber Akdağ (Eğitim-Sen işyeri temsilcisi, Manisa)

Dilek Aydan Yaman (Avukat)

Dinçer Arslan (Avukat)

Doğan Ergun (NHKM İstanbul, gazeteci)

Duygu Boyoğlu (PSAKD GYK Üyesi)

Duygu Ön (Avukat)

Doç. E. Zeynep Güler (Öğretim Üyesi)

Ediz Hafızoğlu (müzisyen)

Eftal Yıldırım (Çanakkale Ses Şube Başkanı)

Ekin Onat (performans sanatçısı)

Ekrem Güldoğan (Mamak PSAKD Şube Sekreteri)

Elçin Büyükatalay (Öğretim Üyesi)

Elif Bagana (Avukat)

Elif Koçcan (Birleşik Metal İş Sendikası İzmir Şube Schneider İşyeri Temsilcisi)

Elif Örnek (gazeteci)

Elif Yılmaz (Editör)

Elif Zelal Şeker (Avukat)

Doç. Dr. Emel Akın (Öğretim Üyesi)

Öğretim Gör. Dr. Emel Güneş Akın (Akademisyen)

Emin İgüs (Müzisyen)

Emir Çubukçu (tiyatro sanatçısı)

Emrah Akman (PSAKD Avcılar şube YK üyesi)

Emre Deveci (gazeteci)

Emre Yalçın (tiyatro yönetmeni, oyuncu)

Ender Kendirli (Avukat)

Ender Yiğit (Tiyatro Sanatçısı)

Engin Ayça (yönetmen)

Öğretim Gör. Dr. Engin Özkan (Akademisyen)

Enginay Gültekin (tiyatro sanatçısı)

Erbil Tuşalp (Gazeteci, yazar)

Ercan Samast (CHP Mudanya eski Belediye Meclis üyesi)

Ercan Şen (Birleşik Metal İş Sendikası İzmir Şube Totomak İşyeri Temsilcisi)

Erdal Dik (Mersin Akdeniz Öğretmenevi Danışma Kurulu Başkan Yardımcısı)

Y. Doç. Dr. Erdal İn (Öğretim Üyesi)

Erdem Eren (Birleşik Metal İş Sendikası İzmir Şube Polkima İşyeri Temsilcisi)

Ergün Tekin (Avukat)

Erhan Alabaş (sanat yönetmeni)

Erhan Altınkaynak (Avukat)

Erhan Meriç (Eğitim-sen işyeri temsilcisi)

Prof. Dr. Erhan Nalçacı (Öğretim Üyesi, yazar)

Eril Temoçin (Avukat)

Eriş Karanlık (İnşaat Mühendisi)

Erkan Kılıç-( İYİ-DER YK Üyesi – Avukat)

Erkan Uğurluel (Birleşik Metal İş Sendikası İzmir Şube Lisi - FTB İşyeri Temsilcisi)

Ersel Gürbüz (Avukat)

Evren Aktürk (Birleşik Metal İş Sendikası İzmir Şube Lisi - FTB İşyeri Baş Temsilcisi)

Evren Demircan (Avukat)

Prof. Dr. Eyüp Akpınar (Öğretim Üyesi)

Ezgi Bektur (Araştırma Görevlisi)

Ezgi Özkan (Avukat)

Fadime Şalış (Avukat)

Fahrettin Bahçuvancı (CHP Mudanya eski ilçe başkanı)

Fahrettin Kuzu (heykeltıraş)

Doç. Dr. Ferhat Özçep (öğretim üyesi)

Ferhat Teymur (İstanbul Barosu Genç Avukatlar Temsilcisi)

Fikret Doğan (KESK Eski MYK üyesi-Toplu Sözleşme sekreteri)

Filiz Arslan (Eğitim-sen işyeri temsilcisi)

Fitnat Rana Erden (Bank-Sen YK üyesi)

Fulya Durak (Avukat)

Fulya Sönmez (Avukat)

Fulya Zengin (Avukat)

Galip Çevik (Müzisyen)

Gamze Erbil (Gazeteci)

Gonca Turgutoğlu Demir (Avukat)

Gökhan Ağırbaş (Avukat)

Gökhan Çimen (PSAKD Avcılar Şube Başkanı)

Gözde Kök (akademisyen, yazar)

Gül Katırcı (Mühendis)

Ar.Gör. Gülçin Karabağ (Tunceli Üni.)

Gülçin Yılmaz Keser (Avukat)

Prof. Dr. Güler Yalçın (Marmara Üniversitesi)

Güllü Yıkılkan (PSAKD Maltepe YK üyesi, CHP Zümrütevler Kadın kolları Başkanı)

Prof. Dr. Gülriz Ersöz (Öğretim Üyesi)

Gülsen Tuncer (tiyatro-sinema sanatçısı)

Güray Öz (Gazeteci, yazar)

Gürcan Karaca (Müzisyen)

Gürkan Özocak (Avukat)

Güven Dinç (Birleşik Metal İş Sendikası İzmir Şube Çukurova Jeneratör İşyeri Temsilcisi)

H. Seda Mit (ressam)

Dr. Hakkı Başgüney (Akademisyen)

Halil Ersan (tiyatro sanatçısı)

Halim Çiftçi (Yazar, Kitap eleştirmeni)

Prof. Dr. Halit Pınar (Öğretim Üyesi)

Haluk Berk (Öğretim üyesi)

Haluk Çetin (Müzisyen)

Haluk Işık (Tiyatro Sanatçısı)

Hatice İkinci (gazeteci)

Hande Gündoğdu (Avukat)

Hande Heper (Araştırma Görevlisi)

Harun Güzeloğlu (tiyatro sanatçısı)

Hasan Ergün (Eski TÖB-DER Çatalca Şube Başkanı)

Prof. Dr. Hasan Erol Eroğlu (Öğretim Üyesi)

Hasan Seçkin (karikatürist)

Haydar Ali Erkan (Birleşik Metal İş Sendikası İzmir Şube Polkima İşyeri Temsilcisi)

Hidayet Karakuş (Yazar)

Hikmet Tümsek (Birleşik Metal İş Sendikası İzmir Şube Lisi - FTB İşyeri Temsilcisi)

Hürriyet Aslıkara (Mudanya Cumhuriyet Kadınları Derneği Başkanı, CHP Mudanya eski Kadın Kolları Başkanı)

Hüseyin Ağcal (PSAKD Avcılar şube yk üyesi)

Hüseyin Çukur (yayıncı)

Hüseyin Güzelce (Mudanya İşçi Derneği yedek YK üyesi)

Prof. Dr. Hüseyin Özel (Öğretim Üyesi)

Hüseyin Şenkal (Mudanya CHP Belediye Meclis aday adayı)

Hüseyin Ündar (avukat)

Işıl Akar Kıral (Avukat)

Işıl Batmaz (Avukat)

Işıl Dural (ressam)

Işıl Yener ( Stj. Avukat)

İbrahim Akyürek (Kimya M. O. Ankara Şube Başkanı)

İdil Zeynep Öztürk (Avukat)

İlhan Akalın (yazar)

Dr. İlhan Pirinççiler (Çanakkale)

İlhan Serin (Avukat)

Doç Dr. İlker Belek (Öğretim Üyesi)

İmam Hasan Pekin (Birleşik Metal İş Sendikası İzmir Şube Aydın Aykim Metal İşyeri Baş Temsilcisi)

İnan Ersoy (Çanakkale ESM Temsilcisi)

Prof. Dr. İnsel İnal (Öğretim Üyesi)

İrem Yirik (Avukat)

İrfan Ertel (Ressam)

Yrd. Doç. Dr. İrfan Mukul (Öğretim Üyesi)

İsa Demirtaş (Avukat)

İsmail İlknur (müzisyen)

İsmail Yıldırım (ressam)

İsmet Rıza Çebi (Eski Makine Mühendisleri Odası başkanı)

Prof. Dr. İzge Günal (Öğretim Üyesi)

Prof. Dr. İzzettin Önder (Öğretim Üyesi)

K.Deniz Ünal (PSAKD Kartal Şube Denetleme Kurulu Üyesi)

Kadir Sev (Eski Denetleme Kurulu üyesi)

Kamile Karakullukçu (BANK-SEN Merkez YK eski üyesi)

Karden Kasaplar (Tiyatrocu)

Kemal Alim (Birleşik Metal İş Sendikası İzmir Şube Örgütlenme Uzmanı)

Kemal Kocabaş (Öğretim üyesi)

Kemal Kocatürk (tiyatro sanatçısı)

Kemal Okuyan (Sol Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni, yazar)

Kemal Açıkgöz (emekli Öğretim Üyesi)

Kerem Topuz (Mimar)

Kerim Altın (İskenderun Eğitim-sen yk üyesi)

Kubilay Dinçer (ebru sanatçısı)

Lale Büyük Efe (Avukat)

Latife İnce (Avukat)

Leyla Zerenoğlu (Eğitim-Sen işyeri temsilcisi, İstanbul)

M. Bülent Kılıç (Yazar)

M. Ozan Karaman (ESM Bursa Şube eski YK üyesi)

Mazlum Bulak (PSAKD Avcılar şube yk üyesi)

Memet Ali Bağdatlı (avukat)

Mehmet Ali Uçar (Birleşik Metal İş Sendikası İzmir Şube Balatacılar İşyeri Temsilcisi)

Mehmet Alpüren (Eski TİP Kayseri MV adayı)

Mehmet Atak (Birleşik Metal İş Sendikası İzmir Şube Balatacılar İşyeri Baş Temsilcisi)

Mehmet Atal (şair)

Mehmet Elmas (Birleşik Metal İş Sendikası İzmir Şube Totomak İşyeri Baş Temsilcisi)

Mehmet Demirkul (Avukat)

Mehmet Emin Türkmen (Bank-Sen YK üyesi)

Mehmet Kaplan (Mudanya İşçi Derneği Başkanı)

Mehmet Kına (ressam)

Y. Doç. Dr. Mehmet Somel (Öğretim Üyesi)

Melisa Kohen (Öğretim Görevlisi, yazar)

Mert Uzun (Toplumcu Mühendisler ve Mimarlar Meclisi sözcüsü)

Mesut Eren (ressam)

Mesut Odman (Yazar)

Mete Gönenç (soL Gazetesi yazarı, İzmir Emekli Defterdarı)

Mete Özkurt (Araştırma Görevlisi)

Prof. Dr. Metin Baştuğ (Öğretim Üyesi)

Metin Coşkun (Tiyatro sanatçısı)

Metin Çulhaoğlu (yazar)

Metin Kesikçiler (Avukat)

Metin Yılmaz (Eğitim-sen işyeri temsilcisi)

Meysan Samsun (heykeltıraş)

Muhammet Mert (Müzisyen)

Yrd. Doç. Dr. Murat Akad (öğretim üyesi)

Murat Beşer (müzik yazarı)

Murat Bozbeyoğlu (Sosyal-İş Ankara Şube Başkanı)

Murat Demir Bilek (Birleşik Metal İş Sendikası İzmir Şube Aydın Aykim Metal İşyeri Temsilcisi)

Murat Denizkurdu (Bank-Sen YK üyesi)

Murat Kara (Avukat)

Murat Sümbül (yazar)

Murat Turan (ressam)

Murat Yılmaz (Birleşik Metal İş Sendikası İzmir Şube Aydın Titan Jantsa İşyeri Temsilcisi)

Murat Yurttaş (Avukat)

Musa Kaplan (SHP Mudanya eski Belediye Meclis üyesi)

Mustafa Ay (Mudanya SHP eski ilçe başkanı)

Mustafa Dalgın (Eski Salihli Köprübaşı İGD Başkanı)

Mustafa Demir (Eğit-Der Başkanı)

Mustafa Emre Atmaca (Avukat)

Mustafa Er (Birleşik Metal İş Sendikası İzmir Şube Akhisar Ergün Hidrolik İşyeri Temsilcisi)

Mustafa Kemal Erdemol (Gazeteci, Yazar)

Mustafa Kenan Aybastı (sinemacı)

Prof. Dr. Mustafa Özer (Öğretim Üyesi)

Mustafa Sarıbaş (Eğitim-İş Şişli eski Şube Başkanı)

Prof. Dr. Mustafa Türkeş (Öğretim Üyesi)

Mustafa Urtimur (Birleşik Metal İş Sendikası İzmir Şube Polkima İşyeri eski Baş Temsilcisi)

Müfide Pekin (Çevirmen)

Müjde Tozbey Erden (Van Barosu Kadın Hakları Merkezi)

Müslüm Kadir (Şair, Yorumcu)

Naciye Babalık (yazar)

Nalan Gonca Çelik (Avukat)

Nazım Koçak (Mühendis)

Nazife Gülçin Aygüneş (Bank-Sen YK üyesi)

Nazime Çelik (Sağlık Emekçisi)

Necati Yıldırım (Şair, yazar)

Necla Sulu (Şehir Plancısı)

Necmi Kaymakçı (eczacı)

Prof. Dr. Nergis Mütevellioğlu (Öğretim Üyesi)

Nergiz Örs (avukat)

Nevzat Evrim Önal (Yard. Doç. Dr.)

Nihat Göküş (emekli sendikacı)

Nil Özkara (Eğitim-Sen işyeri temsilcisi, Manisa)

Nilay Barkın (PSAKD Avcılar şube yk üyesi)

Prof. Dr. Nilüfer Koçak (Öğretim Üyesi)

Nimet Çakıcı (müzisyen)

Prof. Dr. Nurettin Abacıoğlu (ÜKD Başkanı)

Prof. Dr. Oğuz Oyan (CHP Miletvekili)

Oğuzhan Aysan (arkeolog, müzisyen)

Okan Bolat (Eğitim-sen işyeri temsilcisi)

Onur Güneş (Stj. Avukat)

Ar. Gör. Onur Seçkin (Boğaziçi Üniversitesi)

Ömer Koçağ (ressam)

Önder Küçükural (Sabancı Ü. Asistan)

Orhan Aydın (Tiyatro Sanatçısı)

Orhan Suda (Çevirmen)

Orkun Oğuz (Bayraklı Belediye Tiyatrosu yönetmeni)

Prof. Dr. Osman Açıkgöz (Öğretim Üyesi)

Osman Coşkun (Şair)

Osman Çutsay (gazeteci, yazar)

Ozan Gülhan (Avukat)

Ozan Şafak Koçak (Avukat)

Ozbi (müzisyen)

Ömür Birler (Öğretim Görevlisi)

Özcan Çataltepe (Erzincan Refahiye Söğütlü Köyü ve Mezraları Dern.YK Üyesi)

Özge İnce (Avukat)

Özgü Türk (Avukat)

Prof. Dr. Özgür Aydın (Öğretim Üyesi)

Özgür Çıkın (Avukat)

Özgür Ercan (Ses Mühendisi, Müzisyen)

Özgür Murat Büyük (Avukat)

Özgür Şaplak (avukat)

Özkan Yıldız (Birleşik Metal İş Sendikası İzmir Şube Turgutlu FCMP İşyeri Baş Temsilcisi)

Özlem Gülaç (Büro Emekçileri Sendikası Mersin Şubesi YK Üyesi)

Özlem Öngörü (Avukat)

Özlem Özdemir (PSAKD Maltepe Şube Saymanı)

Özlem Şen Abay(Avukat)

Öznur Eren (ressam)

Öznur Yıldırım (Eğitim-Sen işyeri temsilcisi, Manisa)

Pınar Kaya (Avukat)

R. Bülent Hallaç (Enerji Bakanlığı emekli müfettişi)

Ramazan Gülten (Şehir Plancısı)

Ramazan Ketane (Gazeteci, Kestel Yöre gazetesi sahibi)

Recep Aslıkara (Mudanya Alevi Kültür Derneği Başkanı)

Redife Kolçak (Peyzaj Mimarları Odası Genel Sekreteri)

Refik Durbaş (şair, gazeteci, yazar)

Remzi Şirin (Manisa Eğitim-Sen Şube Başkanı)

Renan Bilek (Tiyatro sanatçısı, Müzisyen)

Resul Öncül (Birleşik Metal İş Sendikası İzmir Şube Şenkaya Döküm İşyeri Baş Temsilcisi)

Rıfat Çevik (Birleşik Metal İş Sendikası İzmir Şube Retting Metal İşyeri Baş Temsilcisi)

Rıza Boz (Birleşik Metal İş Sendikası İzmir Şube Retting Metal İşyeri Temsilcisi)

Riyad Yıldız (Avukat)

Salih Çam (Bursa CHP eski Disiplin Kurulu Başkan Yardımcısı)

Salih Şahin (Birleşik Metal İş Sendikası İzmir Şube Polkima İşyeri Temsilcisi)

Sami Menteş (Gazeteci)

Savaş Testici (DİSK Tekstil Trakya Şube Başkanı)

Seda Günay (Avukat)

Seda Şener (Avukat)

Sedat Balıkçı (Birleşik Metal İş Sendikası İzmir Şube Aydın Titan Jantsa İşyeri Temsilcisi)

Seher Ulusal (Mudanya İşçi derneği YK üyesi)

Seher Ünver Bülbül (Küba Dostluk Derneği İzmir Şube Başkanı)

Selçuk Soylu (Makine MO MYK üyesi)

Selahattin Soğukpınar (Eğitim-Sen işyeri temsilcisi, İstanbul)

Selahattin Tuğra (Eski Ergani Belediye Meclis Üyesi)

Selen Kartay (tiyatro sanatçısı)

Selin Aksoy (Avukat)

Selma Aslan İnan (Ekonomist)

Yrd. Doç. Dr. Semiha Günal (Öğretim Üyesi)

Semir Aslanyürek (sinema yönetmeni)

Senem Göl Beşer (akademisyen)

Serap Uğuz (Eğitim-Sen işyeri temsilcisi)

Serdar Şahinkaya (Dr., Yazar)

Serdar Şencan (ressam)

Serhan Poçan (Türkiye Everest Takımı Lideri)

Serkan Bilgi (tiyatro sanatçısı)

Serkan Fidan (menajer, spor yazarı)

Serkan Varol (ressam)

Sevgi Erakkuş (Mudanya Alevi Kültür Derneği YK üyesi)

Sevgi Yücel (PSAKD Şube YK üyesi)

Sevil Aslan (Mimar)

Sevilay Cenik (Avukat)

Sevra Baklacı (gazeteci)

Prof. Dr. Sinan Seber (Emekli Öğretim Üyesi)

Prof. Dr. Sinan Sönmez (Öğretim Üyesi)

Sinan Vural (Eğitim-Sen işyeri temsilcisi, İstanbul)

Süleyman Güldalı (Birleşik Metal İş Sendikası İzmir Şube Balatacılar İşyeri Temsilcisi)

Şener Şahin (Eğitim-Sen işyeri temsilcisi, İstanbul)

Şenol Tiryaki (Tiyatro Sanatçısı)

Şeref Şenırk (Birleşik Metal İş Sendikası Manisa Bölge Örgütlenme Uzmanı)

Şerif Özgür Urfa (Avukat)

Şeyho Yücekaya (Avukat)

Şinasi Atıcı (Birleşik Metal İş Sendikası İzmir Şube Yöneticisi)

Şirin Soysal (müzisyen)

Şükrü Binboğa (Eski Töbder Avşin şube başkanı)

Tahir Işık (DİSK Genel-İş Sendikası Mersin Şubesi İşyeri Temsilcisi)

Tahir Öngür (Jeoloji Yüksek Mühendisi)

Taner Çamsarı (Öğretim Üyesi)

Taner Pehlivan (Kırklareli Tabip Odası Sekreteri)

Taner Ünver (Avukat)

Tarık Ziya Özdemir (VANDEPDER YK üyesi)

Tayfun Budak (PSAKD MYK üyesi)

Tuğba Eryiğit (Araştırma görevlisi)

Tuğrul Keskin (Yazar, şair)

Tuncay Çelen (Eski Sendikacı, Yazar)

Tunç Elgün (PSAKD Maltepe YK üyesi)

Turan Karakoç (PSAKD Maltepe Şube Sekreteri)

Turgay Delibalta (şair)

Turgay Ön (tiyatro sanatçısı)

Prof. Dr. Tülin Öngen (Yazar, Öğretim Üyesi)

Prof. Dr. Türkan Süren (Emekli Öğretim Üyesi)

Ufuk Karakoç (müzisyen)

Uğur Bulunmaz (Birleşik Metal İş Sendikası İzmir Şube İmpo Motor İşyeri Baş Temsilcisi)

Uğur Küçüker (Reklamcı, Grafiker)

Uğur Pişmanlık (gazeteci, yazar)

Ulaş Çam (Avukat)

Ulaş Dönmez (CHP Aksaray İl Eğitim Sekreteri, Veteriner Hekim)

Ulvi Yavuz (Bursa Basi-Sen eski yk üyesi)

Utku Çakır (Şehir Bölge Plancısı)

Ümit Kara (Avukat)

Veli Karakurt (Çorum Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı)

Y. Doç. Dr. Volkan Kavas (Öğretim Üyesi)

Vuslat Aktepe (Eğitim Sen İşyeri Temsilcisi, İstanbul)

Yalçın Cerit (Komünist Parti kurucu Genel Başkanı)

Yalçın Şahin (VANDEPDER YK üyesi)

Yavuz Kemal İnan (Avukat)

Yelda Koçak Urfa (Avukat)

Yeliz Okyay (Hekim)

Yıldız Koç (gazeteci)

Yiğit Günay (Gazeteci, yazar)

Yiğit Özatalay (müzisyen)

Yusuf Bilge (ressam)

Yusuf Ziya Cansız (Eski TÖB-DER Yöneticisi)

Doç. Dr. Yücel Demiral (Öğretim üyesi)

Zehra Güner (TKP Dönem Sözcüsü)

Zeki Bozkurt (Genel-iş sendikası eski bölge sekreteri, Gaziantep)

Zeki İşlekel (Avukat, İzmir Barosu üyesi)

Zeynep Aydın (Avukat)

Zeynep Beşpınar (Öğretim Üyesi)

Prof. Dr. Zuhal Bahar (Öğretim Üyesi)

Prof. Dr. Zuhal Okuyan (Öğretim Üyesi)

Cevap Tarihi: 21.11.2013- 20:14

---

Katılım sürekli olarak artıyor. Emperyalizme, dinciliğe ve piyasacılığa karşıtlık temelinde bir sol cephe arayışı oldukça ilgi görüyor. Bir yığın yeni katılım var. İsteyen bu linkten de takip edebilir.

http://haber.sol.org.tr/soldakiler/sol-cephe-heyecani-artiyor-cagricilar-buyuk-hizla-cogaliyor-haberi-82905

Komünist dergisinin son sayısında konuyla ilgili bir çalışma yer alıyor. ve H.Meriç Algün'ün yazdığı yazının son bölümü şöyle:

''...Geçtiğimiz günlerde Türkiye emekçilerinin, halklarının tüm direnişlerinde, hak alma mücadelelerinde yanlarında olmuş aydın, sanatçı, yazar ve siyasetçilerinin yaptığı çağrı bu zorluğu aşmak için atılmış çok önemli bir adımdır.

''TKP de tüm dostlarını, üyelerini bu zorluğu aşmak için sorumluluk almaya, atılmış olan bu adımı büyütmeye çağırıyor.

''Çok kabaca ve teşbihte hata olmaz diyerek yazacak olursak, bir süre önce ''Ne Yapmalı?'' diye soran milyonlar bugün daha fazla '' Nasıl Yapmalı?'' diye sormaya başladılar. Bu soruya verilecek cevabın biraz da yapmaya başlamış olmayı gerektiğini düşünüyorum. Sol Cephe, ne yapılması gerektiğni söyleyenlerin, söylemekle yetinmeyip yapmaya başlaması, nasıl yapılacağını göstereceği bir süreç olacak.

'' TKP bütün üyelerinden ve dostlarından tüm güçleriyle Sol Cephe'ye omuz vermelerini, SOL Cephe'yi oluşturup, büyütmelerini istiyor. Ülkemizin ve özel olarak ülkemiz emekçi sınıflarının bu kokmuş karanlıktan kurtulması yolunda atılacak en önemli adımlarından birisi SOL CEphe'yi ihtiyaca uygun biçimde kurmak, örgütlemek, ve büyütmek olacak.

''Önümüzde esas olarak cevabı da verilmiş iki basit soru var.

''Biz değilsek kim?
''Şimdi değilse ne zaman?''

Cevap Tarihi: 22.11.2013- 11:22

---

Bugünün en birleştirici kavramı: Sol/Ender Helvacıoğlu

Sol Cephe çağrısı olumlu yaklaşımların yanı sıra bazı eleştiriler de aldı. Örneğin bazı arkadaşlar “Neden Sol Cephe diyorsunuz? Halkı sol-sağ diye bölüyorsunuz. Ulusal (Milli) Cephe kurulmalıdır, çok daha birleştiricidir” diye itiraz ettiler.

Bodoslama girelim konuya.

İddia ediyorum ki, -eğer meselemiz emperyalizme, işbirlikçilerine, dinci gericiliğe ve bütün bunların somut ifadesi AKP iktidarına karşı omuz omuza vermekse- günümüz koşullarında en birleştirici kavram “Sol” kavramıdır. “Ulusal/Milli” kavramından çok daha kapsayıcıdır “Sol” kavramı.

Neden?

Öncelikle “sol”, mutlak, değişmez bir kavram değil; politik bir kavramdır. Yani günün koşullarına ve politik gereklerine göre tekrar tekrar saptanması gereken bir ayrımdır sol-sağ ayrımı. Diyelim on yıl öncesinin politik koşullarında solcu olan bir kişi/örgüt, bugün oldukça sağcı bir konumda bulunabilir veya tersi.

Örneğin, Amerikan işgalini destekleyen Irak Komünist Partisi’nin yönetici kliğine adında “komünist” geçiyor veya bir zamanlar devrimci saflardaydı diye hâlâ solcu mu diyeceğiz? Milyonların sokakları-meydanları doldurup mücadele ettiği Tayyip’ten teşekkür alanlara, adlarında “sosyalist”, “devrimci”, “işçi” gibi sözcükler geçiyor diye solcu muamelesi mi yapacağız? Onlar da solcuysa kendimize ne ad vereceğiz?

Günün politik koşullarının gerektirdiği kalın çizgiyi çekersiniz, sol-sağ ayrımını belirlersiniz, yanınızda veya karşınızda, sağınızda veya solunuzda kalanları tespit edersiniz.

Neyse ki, günümüzde kalın çizginin hangi kıstaslara göre, nerede çizileceğine ilişkin tartışmalara fazlaca dalmanın âlemi yok. Elimizde somut bir toplumsal deney var: Haziran Ayaklanması. Bu büyük halk hareketi net bir kalın çizgi çizdi.

Haziran Ayaklanmasına katılmış, desteklemiş, sempati ile yaklaşmış kesim ve örgütler solcudur; karşısında yer almış, desteklememiş ve soğuk yaklaşmış kesim ve örgütler ise sağcı. Üç aşağı beş yukarı doğrudur bu ayrım. En azından kuramsal tartışmalarla yapacağımız kalın çizgi saptamalarından çok daha doğru olacağını söyleyebilirim.

Haziran hareketi kalın çizgiyi ulusal/milli olan ve olmayan ekseninde çizmedi. Ülkemiz emperyalist işgal şartlarını yaşıyor olsaydı eksen bu noktada çizilebilirdi; ama durum bu değil, halk hareketi pratiği de bunu gösterdi.

Hareket kalın çizgiyi Türk milliyetçiliği / Kürt milliyetçiliği ekseninde de çizmedi. Bu anlamda ulusal (milliyetçi/millici) bir hareket değildi. Halk hareketi sırasında kimse kimseye milliyetini sormadı.

Hareket kalın çizgiyi dindar/laik ekseninde de çizmedi. Dinci-yobaz bir iktidara karşı mücadele etmesine karşın, ayrımı bu noktada da koymadı. Kimse kimsenin inancına karışmadı.

Hareket kalın çizgiyi emek/sermaye ekseninde de çizmedi. Esas olarak emekçilerin ve emekçi çocuklarının hareketiydi ama temel eksen kapitalizm/sosyalizm ayrımı değildi.

Demek ki:

Ulusalcı/millici olabilirsiniz ve bu hareket içinde yer alabilirsiniz; ama salt ulusalcılık yaparak bu hareketi kapsayamazsınız.

Türk veya Kürt milliyetçisi olabilirsiniz ve bu hareket içinde yer alabilirsiniz; ama milliyetçilik yaparak bu hareketi kapsayamazsınız.

Laik veya dindar olabilirsiniz ve bu hareket içinde yer alabilirsiniz; ama din eksenli bir politikayla bu hareketi kapsayamazsınız.

Sosyalist olabilirsiniz ve bu hareket içinde yer alabilirsiniz; ama salt sosyalistlik yaparak bu hareketi kapsayamazsınız.

Kısacası “Ulusal Cephe”, “Milliyetçi Cephe”, “Laik Cephe” veya “Sosyalist Cephe” bu hareketi gereğince ve yeterince kapsayamaz. Onunla yeterince hemhal olamaz.

Peki, ne kapsayabilir? Sol Cephe! Emperyalizme, işbirlikçilerine, dinci gericiliğe ve bütün bunların somut ifadesi olan AKP iktidarına karşı mücadele edenlerin cephesi. Günün solculuğu da budur.

En kapsayıcı ve birleştirici kavram “sol” kavramıdır. Harekete katılanların hepsi ulusalcı, milliyetçi, laik veya sosyalist değildir; ama -henüz bilince çıkarmış olsun veya olmasınlar- hepsi solcudur.

İşte “Sol Cephe” Haziran Ayaklanması pratiğinden esinleniyor ve onun mümkün olan en kapsamlı kurmayını oluşturmaya çalışıyor. Adım adım kurulacak ve bir halk iktidarı seçeneği yaratacaktır bu cephe.

Dahası, tüm zorluklara, aşılması gereken tüm engellere karşın, günün koşullarında “imkân dahilinde” olan ve dolayısıyla “işlevsel” olan politika önerisi de budur.

Deneyeceğiz ve göreceğiz. Olmayacak dualara amin demeyi bıraka bıraka kuracağız bu cepheyi.

http://haber.sol.org.tr/yazarlar/ender-helvacioglu/bugunun-en-birlestirici-kavrami-sol-83025

Cevap Tarihi: 22.11.2013- 11:24

---

Yurttaş aranıyor/Kadir Sev

Kadıköy’de bir börekçideyim. Yanımdaki masada iki kişi oturuyor. Biri yaşlıca bir kadın. Görmüş geçirmiş bir havası var. Öteki, orta yaşlarda bir erkek. Kadına saygıda kusur etmiyor. Konuşmanın akışından, kadının biraz sonra arkadaşlarıyla buluşup uçakla İzmir’e gideceğini anlıyorum. Telefon bekliyor. Adam sanırım bir şirkette önemlice birinin makam şoförü. Kadını uçak saatine kadar oyalayıp arkadaşlarını da alıp havaalanına götürmekle görevlendirilmiş.

Kadının yurt dışında yaşadığı anlaşılıyor, Türkiye’deki gelişmeleri belli ki pek izlememiş. Adam konuşkan biri, Türkiye’den haberler veriyor: “Devlet artık tedavi masraflarının çoğunu karşılamayacakmış.” Kadının abartılı ama umurunda olmadığını gizleyemediği melodili bir “Aaaa” dediğini duyuyorum. Adam konuşmasını kesik kesik sürdürüyor: “…Devlet ne yapsın..! …Ona da yazık... Çok masrafı var... Başa çıkamıyor… Ödediğimiz vergiler buralara gidiyor ...” Devlet, babasının tedavisi için tahlil, tetkik, MR diye milyonlarca lira para ödemiş.

“İşte kapitalizmin ürettiği insan tipi” diyorum. Vatanını seviyor, kendi çıkarına aykırı düşse bile devletinin çıkarını kolluyor. Ödediği vergiye sahip çıkıyor. Bu adam patronuna yazık olmasın diye zam filan da istemez. Ona göre, patron verebileceğini veriyordur zaten. Fazlasını istemek, ekmek yediği kapıya ihanet olur.

Böyle biri günün birinde; “Anayasanıza sağlık insan hakkıdır diye yazmışsınız. Hak alınıp satılan bir şey midir” diye sorar mı acaba? Toprağına, havasına, suyuna, emeğine, ekmeğine el konulduğunu görebilir mi? Dur! Diyebilir mi olanlara? Sınıfın ne demek olduğunu öğrenebilir mi? Bilincine varabilir mi? İnsanca yaşanacak bir düzen kurulabileceğini düşünebilir mi? Mücadelesini verebilir mi? Yusuf Ziya Bahadınlı’nın betimlediği dünyayı özletebilir miyiz ona: “O gün gelsin neşemiz tazelensin de gör / Dünyayı hele sen bir barış olsun da gör.”
Kısacası yurttaş olabilir mi?

Kulu yurttaşa dönüştürmek kolay değil elbette. Sermaye sınıfının güçlü savunma araçları var. Çoğunluğu, azınlığın çıkarlarına koşmakta eşsiz bir beceriye sahip. Kapitalizmin demokrasisi zaten böyle bir şey. İnsanları, çok çalışırlarsa sınıf değiştirebileceklerine inandırabiliyor. Kapitalizmin herkesin çıkarına olduğuna inandırabiliyor. “Hepimiz aynı gemideyiz” deniyor onlara. Oysa gemide sermaye sınıfı değil, biz varız ve kapitalizmin her krizinde gemi biraz daha su alıyor.

Sistem, ülkenin nereye doğru evrildiğini görebilenlere karşı da seçenekler sunuyor. Beklentiler oluşturuluyor ve bunlar sosyalist seçeneğin ötelenmesinde çok işe yarıyor. “Biz de sosyalistiz ama”, diye başlayıp “önce demokrasi”, “önce laiklik….” gibi sürdürülen sözleri sıkça duyuyoruz. Oysa laiklik, demokrasi gibi kavramların içeriğini, kendi isterlerine uyacak bir anlayışla kapitalizm belirliyor. Sistem içi partilerin, kapitalizmin isterleriyle uyuşmayan seçenekler sunabilmesine olanak yok. Her şeyden önce varlık nedenlerine aykırı. Geçtiğimiz günlerde Meclis’te yaşanan türban tartışmalarında gördük: Ana muhalefet partisi “oyuna gelmemek için” AKP ile bir olup laikliğe bir tekme de kendisi attı. Bu tek örnek değil: En çok imam hatip okulunu kendilerinin açtığını söyleyip övünmüyorlar mıydı? Her alanda benzer örnekler bulunabilir.

İşimiz zor ama olanaksız değil. Öncelikle emperyalizmin oyunlarını görmekle, izlemekle yetinmeyip, herkesin görebilmesi için çaba gösterecek ve emperyalizmin her türlü oyununa karşı çıkacak, dayatmalarına boyun eğmeyecek yurttaşların birlik içinde mücadele vermesi gerekiyor.

Her yüz kişinin 99’u biziz. Sermayenin hedefindeyiz ama silahı doğrultan da bizden biri. Gücümüzün farkına vardığımız gün çok şey değişecek.

“Bir şey yapmalı” diyorsak” cephede yer alalım.

http://haber.sol.org.tr/yazarlar/kadir-sev/yurttas-araniyor-83026

Cevap Tarihi: 22.11.2013- 18:36

---

SOL gazete bugün ön sayfasında '' SOL Cephe Gerçekten İhtiyaçmış'' başlığıyla çıktı.   İkinci ve üçüncü sayfalarını da olduğu gibi bu konuya ayırdı.   İkinci sayfada 1000'i aşkın imzaya yer veren SOL üçüncü sayfada ise, ilk imzacı grubun görüşlerini aktardı. ''Yazar ve eski milletvekili'' Mahmut   Alınak şöyle diyor:

''Emperyalistlerle, onların yerli işbirlikçileri, dünyayı bir yangın yerine çevirmişler. Ezilen halklar, sömürge halklar ağır bir tahakküm ve sömürü cenderesi içinde tutulmaktadırlar. Bu anlamda dünyanın bir devrime ihtiyacı var. Türkiye'nin bir devrime ihtiyacı var. Kürdistan'ın bir devrime ihtiyacı var. İnsanların bir devrime ihtiyacı var. Sol Cephe bu ceberrut düzende, AKP'nin temsil ettiği bu düzenle problemi olan tüm ezilenleri, Türkleri, Kürtleri, Alevileri, Sünnileri, Arapları, Çerkesleri, Ermenileri, Yahudileri-ki Erdoğan hakları sayarken, dikkat ediyorum, bu son iki halkın adını anmıyor-, Lazları, bütün bu halkları kucaklayacak bir oluşum olacak ve buna ihtiyaç var.

''Sol Cephe, bu düzenle çelişkisi olan bütün ezilenleri bir araya getirmek üzere, bir devrim seferberliği başlatmak üzere, ezilenlerin kurtuluşunu gerçekleştirmek üzere bir isyan örgütlemeli. Bu düşüncelerle imza koydum ve gelecekten yana ümitliyim. Bu oluşumda yer alan ve yer alacak olan insanların bütün içtenlikleriyle katkı koyacaklarına inanıyorum.''

Yazar Serpil Güvenç, ''Emekçilerin mücadele cephesine ihtiyaç var'' diyor. Nihat Behram; ''Çağrımız, insan olmanın bilinciyle yaşayanlara'' başlığı adı altında yazdığı yazısını şu sözlerle bitiriyor: '' İçinde yurt sevgisi, toplumsal sorumluluk ve insan yüreği taşıyanların, omuz omuza verip bir ağızdan seslerini yükseltmesi, o yaranın iyileşmesi için tek çaredir. Ülkeyi yönetenlerden utanç duyan, insan olmanın duygusu ve bilinciyle yaşayan, bu kanlı, karanlık dönemin aşılmasını isteyen herkesin aynı cephede toplanması gerekir. Sol Cephe bu toparlanmanın çağrısıdır.''