Niye çelişki olsun? Biz, burjuvazinin üretim araçları üzerindeki özel sahipliğini, liberal öğretinin söylediği gibi bir özgürlük değil de, tersine halkın büyük çoğunluğunu köleleştiren bir adaletsizlik düzeni olduğu için kaldırmıyor muyuz?
Yanlışınız var, liberal öğreti böyle bir şey söylemez,özel mülkiyeti de insanın hakkı, özgürlüğü olduğu savunur. Sol ideolojinin tam karşı kutbudur liberal ideoloji. Solu savunarak liberalizmden yana olmak çelişkili bir davranıştır. Bunu savunanlar sol düşünceyi bulandırmak isteyen liberallerdir. Burada hatalı bir algı sorunu var sanırsam.
Niye çelişki olsun? Biz, burjuvazinin üretim araçları üzerindeki özel sahipliğini, liberal öğretinin söylediği gibi bir özgürlük değil de, tersine halkın büyük çoğunluğunu köleleştiren bir adaletsizlik düzeni olduğu için kaldırmıyor muyuz?
Yanlışınız var, liberal öğreti böyle bir şey söylemez,özel mülkiyeti de insanın hakkı, özgürlüğü olduğu savunur. Sol ideolojinin tam karşı kutbudur liberal ideoloji. Solu savunarak liberalizmden yana olmak çelişkili bir davranıştır. Bunu savunanlar sol düşünceyi bulandırmak isteyen liberallerdir. Burada hatalı bir algı sorunu var sanırsam.
Munzur hocam, sizin yanlışınız var. Cümleyi daha dikkatli okursanız, liberalizmin özel mülkiyeti bir hak olarak tanımladığını yazdığımı görebilirsiniz.
Bu ileti en son yaban-adamı
tarafından 26.06.2015- 14:04 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
O zaman ileri sürdüklerinizde bir çelişki olduğunu neden göremiyorsunuz? Liberalizm kapitalizmin ideolojisidir, insanın özgürlüğü bu ideolojide özel mülkiyeti de kapsıyor. Liberalizm özel mülkiyeti özgürlüğün şartı olarak görür. Solun yaklaşımın tam tersi bir anlayış. Özel mülkiyeti ortadan kaldırmak isteyen sol ideoloji özel mülkiyeti şart koşan liberal ideolojiye neden özgürlük versin? Siz ikisini bir arada savunuyorsunuz, bu çelişki olmuyor mu?
O zaman ileri sürdüklerinizde bir çelişki olduğunu neden göremiyorsunuz? Liberalizm kapitalizmin ideolojisidir, insanın özgürlüğü bu ideolojide özel mülkiyeti de kapsıyor. Liberalizm özel mülkiyeti özgürlüğün şartı olarak görür. Solun yaklaşımın tam tersi bir anlayış. Özel mülkiyeti ortadan kaldırmak isteyen sol ideoloji özel mülkiyeti şart koşan liberal ideolojiye neden özgürlük versin? Siz ikisini bir arada savunuyorsunuz, bu çelişki olmuyor mu?
Birincisi, yani burjuvazinin üretim araçları üzerindeki özel mülkiyeti, halkın büyük çoğunluğunu bir avuç insanın özel çıkarları adına köleleştirdiği için kaldırılır. İkincisi, yani insanların sansürlenme kaygısı duymadan fikirlerini rahatça beyan edebildikleri özgür bir toplum ise, tersi durumun bir zorbalık düzeni anlamına geleceği bilindiği için savunulur. Her iki tutum da kendisine özgürlüğü ilke edinir.
Bu ileti en son yaban-adamı
tarafından 26.06.2015- 14:42 tarihinde, toplamda 2 kez değiştirilmiştir.
yaban arkadaş, lafı çok dolandırmışsın. Liberal ideoloji özel mülkiyeti bir hak olarak görür, ben görmem ama liberallerin bu hakkı savunmalarına da karşı çıkmam, diyorsanız, bunu insanın özgürlüğü adına savunurum diyorsanız, sonunda liberallerin karşı devrimci faaliyetlerine izin verilmesini savunur duruma düşersiniz. Liberal bir kandırmaca bu. Biz size kapitalizmde özgürlük verdik, siz de bize sosyalizmde özgürlük verin demektir. aralarında hiç fark yok, iki görüş de aynı kapıya çıkar.
Aslında bir asır öncesinden Engels,Babele yazdığı mektupta,bugün tartıştığımız bu konuya son noktayı koymuş.
Devlet üzerine bu gibi gevezeliklere son vermek gerek, özellikle sözcüğün tam anlamıyla bir devlet olmamış olan Paris Komünü deneyiminden sonra. Daha Marxın Proudhona kitabından beri ve sonra da Komünist Parti Manifestosunda sosyalist toplumsal düzenin kurulmasıyla devletin kendiliğinden dağıldığı ve yok olduğu açıkça söylenmiş olmasına karşın, anarşistler yeteri kadar halkçı devleti kafamıza çalmış durmuşlardır. Devlet, savaşımda, devrimde devrim düşmanlarını bastırmak için yararlanmak zorunda olduğumuz geçici bir kurumdan başka bir şey olmadığına göre, özgür halkçı bir devletten söz etmek saçmadır: proletaryanın devlete gereksinmesi olduğu sürece, o, bunu, özgürlük için değil, hasımlarını altetmek için kullanacaktır. Ve özgürlükten söz edilmesi olanaklı olduğu gün, devlet, devlet olarak ortadan kalkmış olacaktır. Onun için biz, devlet sözcüğünün yerine, her yerde, topluluk (Gemeinwesen) gibi, Fransızca komünün karşılığı olan mükemmel eski bir Alman sözcüğünün kullanılmasını önermekteyiz.(August Babele Mektup-Engels)
Zaten Demokrasiye ve Özgürlüğe bakış,Marksistlerle,Liberaller arasındaki kalın çizgidir.
Lenin Demokrasi konusunda Bir liberalin genel olarak demokrasiden bahsetmesi doğaldır; ama bir Marksist hangi sınıf için demokrasi? sorusunu sormayı asla unutmaz( Lenin, Proleter Devrimi ve Dönek Kautsky, Agora Kitaplığı, 2011, s. 6.)
Bu ileti en son KARINCA
tarafından 26.06.2015- 19:06 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Aslında bir asır öncesinden Engels,Babel’e yazdığı mektupta,bugün tartıştığımız bu konuya son noktayı koymuş.
“Devlet üzerine bu gibi gevezeliklere son vermek gerek, özellikle sözcüğün tam anlamıyla bir devlet olmamış olan Paris Komünü deneyiminden sonra. Daha Marx’ın Proudhon’a kitabından beri ve sonra da Komünist Parti Manifestosu’nda sosyalist toplumsal düzenin kurulmasıyla devletin kendiliğinden dağıldığı ve yok olduğu açıkça söylenmiş olmasına karşın, anarşistler yeteri kadar halkçı devleti kafamıza çalmış durmuşlardır. Devlet, savaşımda, devrimde devrim düşmanlarını bastırmak için yararlanmak zorunda olduğumuz geçici bir kurumdan başka bir şey olmadığına göre, özgür halkçı bir devletten söz etmek saçmadır: proletaryanın devlete gereksinmesi olduğu sürece, o, bunu, özgürlük için değil, hasımlarını altetmek için kullanacaktır. Ve özgürlükten söz edilmesi olanaklı olduğu gün, devlet, devlet olarak ortadan kalkmış olacaktır. Onun için biz, devlet sözcüğünün yerine, her yerde, topluluk (Gemeinwesen) gibi, Fransızca komünün karşılığı olan mükemmel eski bir Alman sözcüğünün kullanılmasını önermekteyiz.(August Babel’e Mektup-Engels)
Zaten Demokrasiye ve Özgürlüğe bakış,Marksistlerle,Liberaller arasındaki kalın çizgidir.
Lenin Demokrasi konusunda “Bir liberalin genel olarak ‘demokrasi’den bahsetmesi doğaldır; ama bir Marksist ‘hangi sınıf için demokrasi?’ sorusunu sormayı asla unutmaz”( Lenin, Proleter Devrimi ve Dönek Kautsky, Agora Kitaplığı, 2011, s. 6.)
hangi sınıf için demokrasi diye sorduğumuzda vereceğimiz cevap proleterya olacak. proleterya için gerçek demokrasi komünizmde olacağından sosyalizm gerçek demokrasiye yöneliş sürecidir, denilebilir.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.