Türkiye Komünist Partili Kadınlar tarafından yapılan açıklamada, 11 yıllık AKP iktidarında kadının ikinci sınıf yurttaş haline geldiği vurgulanarak, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde "Diktatöre güle güle deme" çağrısı yapıldı.
(soL - Haber Merkezi) Türkiye Komünist Partili Kadınlar tarafından yapılan açıklama şöyle:
"8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde
DİKTATÖRE GÜLE GÜLE BİR DAHA ASLA
11 yıl boyunca din sömürüsü yaptı. Laikliği yok etti, kadınları ikinci sınıf yurttaşlar haline getirdi.
11 yıl boyunca kadınları andığı her cümlesinde doğurun, anne olun, evinizde oturun diye buyurdu.
11 yıl boyunca kadın cinayetlerini duygusuzca izledi, cinayetler artmıyor, sadece görünür hale geldi dedi.
11 yıl boyunca kadınları gericiliğin kurallarına mahkum etti.
11 yıl boyunca kreşlerimizi, okullarımızı, çocuklarımızı elimizden aldı.
11 yıl boyunca kadınları yoğun sömürüyle, işsizlik tehdidiyle, işyerlerinde ayrımcılık ve tacizle baş başa bıraktı.
11 yıl boyunca bu ülkeyi bir kadın düşmanı yönetti.
Karşılığını aldı. Bugün diktatör koltuğunda sallanıyorsa, bunda boyun eğmeyen kadınların büyük payı var. Geçtiğimiz Haziran ayında gaza, copa, tomaya rağmen direnen kadınlar yarınki aydınlık Türkiyenin müjdecisi oldular.
Aynı kadınlar şimdi diktatör ve kafadarlarından hesap sormaya hazırlanıyor.
Yalancı olduğu için
Zalim olduğu için
Hırsız olduğu için
Evlatlarımızı bizden aldığı için
Her şey bir yana, geleceğimizi çalmaya kalktığı için
Tayyipe ve benzerlerine izin vermeyeceğimizi göstermek, Güle güle Tayyip ve bir daha asla! demek için, 8 Mart Cumartesi günü yürüyoruz.
Toplanma yerleri:
İstanbul: Kadıköy Altıyol, 18.30
Ankara: Sakarya Meydanı, 14.00
İzmir: Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi girişi Sevinç Pastanesi önü, 18.30"
TKP'li Kadınlar 8 Mart'ta 'Güle Güle Tayyip' diyecek!
Türkiye Komünist Partili Kadınlar yarın İstanbul, Ankara ve İzmir'de yapacakları 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü eylemlerinde "Diktatöre güle güle" diyecek!
(soL - Haber Merkezi) "Tayyip'e ve benzerlerine izin vermeyeceğimizi göstermek, 'Güle güle Tayyip ve bir daha asla!' demek için, 8 Mart Cumartesi günü yürüyoruz" diyen TKP'li Kadınlar bir video yayınladılar.
TKP'i Kadınlar'ın çağrısını yaptığı 8 Mart eylemleri için toplanma yerleri şöyle;
İstanbul: Kadıköy Altıyol, 18.30
Ankara: Sakarya Meydanı, 14.00
İzmir: Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi girişi Sevinç Pastanesi önü, 18.30
Bu ileti en son toplumcu
tarafından 08.03.2014- 01:04 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
TKP'li Kadınlar'ın çağrısıyla Kadıköy'de başlayan 8 Mart yürüyüşünde kadınlar "Diktatörden çocuklarımız için hesap soracağız" pankartı açtı.
(soL - Haber Merkezi) Bu akşam saat 18.30'da Kadıköy Boğa'da toplananlar, Bahariye'ye doğru yürüyüşe geçti. Kadınların taşıdığı dövizler arasında, "Hepimiz Berkin'in anasıyız" yazılı döviz dikkat çekti.
Kadıköy'deki yürüyüşe, direnişte yitirdiğimiz gençlerin ailelerinden de destek mesajı gönderdi. Mehmet Ayvalıtaş'ın babası Ali Ayvalıtaş da yürüyüşe katılarak destek veriyor.
Yürüyüş kortejinin Bahariye Caddesi sonundaki Mehmet Ayvalıtaş meydanına gelmesinin ardından TKP MK üyesi Zehra Güner bir konuşma yaptı.
Eyleme gönderilen dayanışma mesajları şu şekildeydi:
Berkin'in annesi: Onlarda vicdan yok Berkin Elvan'ın annesi Gülsüm Elvan, Berkin'in yanından ayrılamadığı için katılmadığı yürüşe şu mesajı gönderdi:
14 yaşındaki bir çocuk bunlara ne yapabilir?
Benim çocuğumun geleceğini elinden aldılar.
Çocuklarının yüzlerine nasıl bakabiliyorlar?
Onlarda vicdan yok.
Vicdanları olsaydı benim çocuğumu vuranları ortaya çıkarırlardı.
Çocuklarımızın geleceğini bunlara teslim etmeyelim. Anneler, çocuklarımız bizim geleceğimiz, geleceğimizi elimizden almalarına izin vermeyelim. Sesiniz sesimizdir.
Gülsüm Elvan
Ali İsmail'in annesi: Hesap soracağız
Öncelikle Berkinle dayanışma mesajımızı iletmek istiyorum. Berkin bizim son umudumuz ve biliyorum biz umudumuzu, Berkinimizi kaybetmeyeceğiz. Bu sefer evladımızı yitirmeyeceğiz.
Bunlar bizden evlatlarımızı aldılar, Alimi aldılar. Ben şimdi Alimin katledildiği memlekete gidiyorum. Bizi acılara boğanlar bizden kadınlığımızı alanlar evlatlarımızı katledenlerdir.
Bunların hesabını soracağız.
Bu vesileyle tüm anaların emekçi kadınlar gününü kutluyorum.
Ethem'in annesi: Öldürülmelerine izin vermeyelim
Ben oğul kokan Ethem'in annesi...
Ben Sayfı Sarısülük...
Çorum'da dünyaya gelmiş acılar ve yokluklar içinde büyümüşüm.
Ben bir anayım. Ne diyeyim ki. Acılı bir ana. İlk önce böyle bakıyorum hayata. Böyle bakmayı öğrettiler bana. Ben bir kadın ve ana olarak yıllardır gece-gündüz demeden çalıştım didindim, evlatlarımı büyütmeye çalıştım gücüm yettiğince. Harama, yalana dolana el uzatmadım, uzattırmadım. Ayakkabı kutularında para saklamadım ben. Bir ana ve kadın olarak yırtık-pırtık eski ayakkabılarımı sakladım o kutularda. Ben yıllardır biriktirdiğim acılarımı, eziyetlerimi sakladım o ayakkabı kutularında. Ben yıllardır emeğimi, alınterimi, helal lokmamı sakladım o ayakkabı kutularında. Tüm bu eziyetlerin karşılığında devlet bana acı, gözyaşı, ölüm ve kan verdi. Ve hiç dinmeyecek bir acı soktu ciğerime...
Kara gözlü oğlumu Ethem'imi sokak ortasında, gündüz gözüyle hem de öldürttü KATİL ERDOĞAN. Yavrumun katilini gizledi. Mahkemede ise perukla getirdi alay etti gözyaşımla, acımla. Ben bir kadın ve ana olarak bugüne kadar dimdik ayakta durdum, bundan sonra da başım dik olacak ve yavrumun katillerinden hesap soracağım.
Oğlum dedi ki 8 Mart'mış ne söyleyeceksin. Ben buradan diyorum ki analar, bacılar kardeşler, tüm anneler evlatlarınızı bu katillerin karşında yalnız bırakmayın, onlarla beraber gidin, yavrularınıza sahip çıkın.
Ve tüm kadınların ve anaların gözlerinden öper 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutlarım.
Son eklemek istediğim bir şey var. Biz analar bu çocukları doğuruyorsak, öldürmelerine izin vermeyelim
Ethem'in Annesi...
SAYFI SARISÜLÜK.
Şişecam işçilerinin eşleri:
Bizler, boyun eğmeyen cam işçilerinin eşleriyiz. "Oğlumun hakkını istiyorum..." diyen anneleriz. "Bizim de hakkımız var, sadaka istemiyoruz..." diyenlerin eşleriyiz, kardeşleriyiz. İşine ve emeğine sahip çıkan kadınlarız.
Eşlerimiz, kardeşlerimiz ve çocuklarımızla birlikte geleceğimiz için mücadele ettik, " ölmek var, dönmek yok..." diyerek fabrikamızı terk etmedik...
Bugün de boyun eğmiyoruz...
Bizleri gericiliğe, işsizliğe mahkum eden; kadın cinayetlerini, tacizi meşrulaştıran AKP'ye boyun eğmiyoruz.
Kendi yasalarıyla ülke yönetmeye kalkan; yargı müdahaleleriyle yarattığı kendi hukukunu yaşam hakkımızın üzerinde tutan; 4+4+4 ile eğitim kurumlarını rant kapısı haline getiren, çocuklarımızın eğitim-sağlık hakkını, polis terörüyle yaşamlarını çalan diktatörün bir kez daha karşısına dikiliyoruz.
Bugün de; işçi düşmanı, kadın düşmanı AKP'nin karşısında; Şişecam direnişimizde bizleri bir gün bile yalnız bırakmayan TKP'li kadınların yanındayız...
(soL - Haber Merkezi) Türkiye Komünist Partili (TKP) Kadınların çağrısıyla Kadıköyde 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar yürüyüşü gerçekleşti. Bu akşam saat 18.30'da Kadıköy Boğa'da toplananlar, Bahariye Caddesi sonundaki Mehmet Ayvalıtaş Meydanına doğru yürüdü. Yürüyüş süresince Kadın düşmanı Hükümet İstifa, Kadınlar AKPi sıfırlayacak, Hırsız Tayyip Erdoğan, Boyun Eğme Tayyipten Hesap Sor sloganları atıldı.
Meydanda toplananlar Ali İsmail Korkmazın annesi Emel Korkmaz, Ethem Sarısülükün annesi Sayfı Sarısülük, Berkin Elvanın annesi Gülsüm Elvan ve Şişecam işçilerinin eşleri tarafından eyleme gönderilen mesajları dinledi. Mesajlar dinlendikten sonra yürüyüşe katılan Mehmet Ayvalıtaş'ın babası Ali Ayvalıtaş söz aldı. Ayvalıtaş'ın ardından ise TKP Merkez Komite üyesi Zehra Güner bir konuşma yaptı.
Zehra Güner: Sonuç almaya çok yakınız ama devam etmeliyiz
TKP MK üyesi Zehra Güner'in konuşması şu şekildeydi:
Dostlar bugün 8 Mart 2014. Biz tam 11 yıldır, her 8 Martta TKPli Kadınlar olarak AKP illetinden, gericilikten ve piyasalaşmadan kurtulmak için mücadele edeceğiz dedik. Kâh anayasasını kabul etmeyeceğiz dedik, kâh AKP ve Tayyip Erdoğan ülkemize ne demokrasi getirebilir, ne özgürlük getirebilir, ne bağımsızlık getirebilir ne de kamucu bir şekilde yönetebilir dedik. AKP gerici ve piyasacı bir partidir ve buna karşı mücadele edeceğiz dedik. Derken bugüne geldik. Şimdi dostlar, mücadelemizin en güzel evresindeyiz. Gidiyor dostlar, gidiyorlar. Daha çoğunu yapacağız. Artık gidiyorlar.
Niye gitmek üzereler? Kasetler ve ses kayıtları dolayından gitmiyorlar. AKP Türkiyede o kadar büyük bir dönüşüm gerçekleştirmek için o kadar büyük bir basınç yarattı ki, bu ülkeyi gericiliğe ve piyasacılığa mahkum etti. Ama Haziranda büyük dönüşüm yaptığı kadar büyük bir kuvvetle reddedildi. Haziranda halk AKPe karşı ayaklandı. Bu direnişin en önünde kadınlar yer aldı. Çünkü AKPin politikalarından en fazla kadınlar etkilendi. Tayyip Erdoğan her televizyonda konuştuğunda en çok kadınlar tepki koydu, en çok kadınlar ondan nefret etti. Neden mi? Çübkü bu ülkede her gün bir kadın cinayeti işleniyor. Ama o bunu kabul etmedi. Peki ne dedi? Bu cinayetler görünür hale geldiği için sayısının arttığı düşünülüyor dedi. Başka ne dedi? Kadın erkek eşit değildir dedi. Daha bitmedi. Bu gericiler. çocuk yaşta tecavüze uğrayan kız çocuklarımız için tecavüzcüsüyle evlensin ve hamile kalırsa da doğursun dedi. Onlar kadınlar için kadın düşmanlığından başka bir şey yapmadılar.
Sadece üç çocuk doğurun demekle, mahallelerde kadınlara sadaka dağıtmakla kadınlar için iyi bir ülke inşa edeceklerini biz hiç düşünmedik. Biz bu anlayışla sonuna kadar mücadele ettik. Evet, gidecekler, gidiyorlar. Haziranda ne demiştik? Hep birlikte Bu daha başlangıç, mücadeleye devam demiştik. Dostlar, çok yakınız. Gidecekler, gidiyorlar. Ama mücadeleye devam edeceğiz. Biz mücadeleye devam edeceğiz ki gidecekler. Biz bu mücadelenin sonucunu almaya yakınız.
Bunlar yalnızca kadın düşmanı da değiller. Bunlar bizim insanımıza düşman, çocuklarımıza düşman, Alimize, Ethemimize, Mehmetlerimize düşman. Bu düşmanlığın hesabını soracağız. Öldürülen kadınların, cinayete uğrayan kadınların hesabını soracağız. Bu hesabı laik, aydınlık, bağımsız, eşit ve özgür bir ülke kurmak bu mücadele eden kadınlar sorabilirler. Başka türlü kadınlar AKPden bu hesabı soramazlar. Biz eşit ve özgür bir ülke için mücadelemize devam edeceğiz. Biz Behice Boranların, Zehra Kosovaların kurmak istediği ülke için mücadeleye devam edeceğiz. Clara Zetkinlerin, Roxa Luxemburgların üstelendikleri mücadeleyi sürdüreceğiz. Tayyipe güle güle demek için daha fazlasını yapacağız. Tayyipe güle güle demek için 30 Martta seçim sandıklarında boyun eğmeyen kadınlar bu ülkede eşit ve özgür bir ülke kurmak isteyenlerin mücadelesine TKPe ve onun adaylarına oy vermelidirler.
Biz kadınlar bize dayatılan cinsiyetçiliği, bize dayatılan gericiliği, dinin kurallarıyla toplumun yönetilmesini reddediyor ve emek sömürüsünün olduğu bir ülkede yaşamak istemiyoruz. Bize dayatılan ikinci sınıf vatandaşlığı istemiyoruz. Bunun için boyun eğmeyen kadınları TKPe oy vermeye çağrıyorum. Hepinizin 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutluyorum.
Ali Ayvalıtaş:
Önce Dünya Emekçi Kadınlar Gününüzü kutluyorum. Ne yazık ki bizim annemiz, benim eşim Fadime yanınızda yok. Onu Tayyip aldı benden, en acısı da oğlumu aldı benden. Bugün yağmur altında bizlere destek veren bütün annelerin, kadınların AKPi yıkacağını görüyorum. Bizi kimse yıkamayacak. Bunlar memleketi satacak ama biz yağmur çamur demeden çalışıp memleketimize sahip çıkacağız ve hırsızlardan da hesap soracağız.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.