1 Mayıs İşçi Bayramını Türk-İş ile birlikte Kadıköyde kutlayacak olan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Kadıköy mitinginde bölücü ifadeler olmayacak. Biz bu yüzden Kadıköyü kabul ettik dedi
Türk-İşin çağrısı üzerine 1 Mayıs İşçi Bayramını Kadıköy Meydanında kutlama kararı alan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Aydınlıka konuştu. Koncuk, 1 Mayısın adına uygun ve çalışma hayatının sorunlarının gündeme getirildiği bir gün olarak kutlanması gerektiğini belirterek, birlik için Kadıköyde Türk-İş ile yan yana kutlayacaklarını söyledi.
Sendikaların İstanbulda birlik sağlayamadığını anlatan Koncuk, Sendikalar maalesef birliktelik oluşturup aynı meydanda kutlayamadılar. Yıllardır da bu birlik sağlanamadı. O yüzden bu yıl sendikalar farklı farklı adreslerde 1 Mayısı kutlayacaklar. Biz de Türkiye Kamu-Sen olarak Türk-İşin daveti üzerine Türk-İş ile beraber Kadıköyde kutlama kararı aldık. Tüm genel başkanlarımız ve İstanbuldaki üyelerimiz ile birlikte 1 Mayısı Kadıköyde kutlayacağız. Gönül isterdi ki bütün sendikalar çalışma hayatının bu kadar tehdit altında olduğu bu dönemde hep birlikte bu tehditlere dikkat çeksinler diye konuştu.
Hükümet gerginlikten nemalanmaya çalışıyor
Koncuk, 1 Mayısların çalışma hayatının sorunlarının dile getirildiği bir gün olarak kutlanamamasını eleştirerek, Her 1 Mayısta kaybediyoruz. Hep kavgalar, çatışmalar yaşanıyor ifadelerini kullandı. Hükümeti de eleştiren Koncuk, Umarız bundan sonra adına yaraşır görüntüler çıkar. Burada hükümetlere de büyük görevler düşüyor. Hükümetler dediğim dedik anlayışlardan kurtulmalı. Çünkü gerginliğin bir tarafı da hükümet oluyor. Hükümette gerginlik politikalarından nemalanmaya çalışır bir görüntü içinde dedi.
Koncuk, Kadıköyde olma sebepleri ile ilgili olarak da şunları söyledi: Kadıköy mitinginde bölücü ifadeler olmayacak. Bölücü fikirlerin, şarkıların olduğu yerde zaten Türkiye Kamu-Sen olmaz.
Kadıköyde İstiklal Marşı olacak
Biz bu yüzden Kadıköyü kabul ettik. Diğer sendikalar gibi kendi başımıza da yapabilirdik. Ama biz en azından iki sendikanın birlik olması adına Kadıköy dedik. Bir araya gelmek adına, bunu zorlamak adına bu kararı aldık. Kadıköyde elbette Türk bayrağı olacak, İstiklal Marşı olacak.
Kadıköyde işçinin, memurun sorunlarını dile getireceklerini kaydeden Koncuk, Taşeronlaşma almış başını gitmiş, gelir dağılımında adaletsizlik almış başını gitmiş, zengin ile fakir arasındaki makas her geçen gün açılıyor. 1 Mayısta tüm bunları gündeme getirmemiz lazım şeklinde konuştu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalayı makamında kabul etti. Basına kapalı olarak gerçekleşen görüşmenin ardından Atalay, açıklamalarda bulundu. Atalay, Türk-İşin 2000 yılından bu yana 1 Mayısı 3 kez Kadıköyde, 4 kez Çağlayanda, 1er kez ise Bursa ve Tandoğanda kutladığını hatırlatarak, Tartışmalardan ötürü 5 yıl 1 Mayısı kutlama imkanımız olmadı dedi. Atalay, Türk-İş Başkanlar Kurulunun bu yıl 1 Mayısı İstanbul Kadıköy Meydanında kutlama kararı aldığını belirterek, Kadıköy Meydanıyla ilgili sorunun aşıldığını kaydetti. Tüm illerde kutlama yapacaklarını söyleyen Atalay, Türkiye Kamu-Senin de kendileriyle birlikte Kadıköyde olacağını dile getirdi.
Tabanımız gerginlikten yana değil
Kendileri için Türkiyenin her yerinin Taksim Meydanı gibi olduğunun altını çizen Atalay, Dağlar kadar sıkıntımız, derdimiz ve problemimiz var. 1 Mayısta, bugünde, bizim bir günlük bayramımızda bütün Türkiyenin alanlarından çalışanların, çalışmayanların, öğrencilerin, tarımda çalışanların sıkıntılarını, sorunlarını başta Kadıköy olmak üzere alanlarda haykıralım. Sıkıntılarımız, dertlerimizi anlatalım dedi. Atalay, İmkan olsa da Türkiyedeki bütün işçi ve memur sendikaları, dernekler, odalar bir çatı altında bunu kutlayabilsek diyerek şunları söyledi:
Maalesef olmadı, bunu yapamadık bugüne kadar. İnşallah umudumuz önümüzdeki yıllarda böyle bir imkan olursa Türk-İş olarak biz buna katkı sağlarız. Ama bizim tabanımız bir gerginlikten yana değil. Türk-İş yönetimi bundan yana değil, başkanlar kurulumuz bundan yana değil. Biz son 15 senede 5 sene 1 Mayısı kutlayamadık. Tartışmaktan öteye biz derdimizi anlatma imkanı bulamadık, böyle bir platform bulamadık. Bundan dolayı bizim yapımız, tabanımız müsaade alınmayan bir yerde 1 Mayısı kutlamak istemiyor. Biz yönetim olarak, başkanlar kurulu olarak da o doğrultudayız.
Aydınlık
Bu ileti en son abbas
tarafından 25.04.2014- 13:41 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Aydınlık İşçi Partisi'nin Taksim yerine Kadıköy'ü tercih etmesini Türk-İş ve Kamu-Sen üzerinden aklamaya çalışmamalı. Arada bir de olsa sınıfsal yaklaşımları ileri süren İşçi Partisi'nin AKP yanlısı iki örgütün düzenlediği Kadıköy kutlamasına katılması ve bunu Taksim kutlamasına yeğ tutması kabul edilebilir bir durum olmasa gerek. İşçi Partisi bu konumlanışıyla sürekli eleştiri yönelttiği CHP'nin bile gerisine düşmüştür.
Sayın melnur İşçi Partisi'nin kadıköy'e gidişini eleştiriyorsunuz, ama geçen yıl TKP 1 Mayıs'ı Kadıköy'de kutlamadı mı? O zaman da aynı eleştirileri TKP'ye yöneltmiş miydiniz?
Aydınlık İşçi Partisi'nin Taksim yerine Kadıköy'ü tercih etmesini Türk-İş ve Kamu-Sen üzerinden aklamaya çalışmamalı. Arada bir de olsa sınıfsal yaklaşımları ileri süren İşçi Partisi'nin AKP yanlısı iki örgütün düzenlediği Kadıköy kutlamasına katılması ve bunu Taksim kutlamasına yeğ tutması kabul edilebilir bir durum olmasa gerek. İşçi Partisi bu konumlanışıyla sürekli eleştiri yönelttiği CHP'nin bile gerisine düşmüştür.
meydan seçimi belirlemez ileriyi, geriyi. meydana gidince hangi sloganları attığın dahi belirlemez bunu. hangi politikaları savunduğun belirler. hangi politikalara neden karşı olduğun belirler. bu açıdan bakınca o meydan, bu meydan farketmiyor. o isim, bu isim de farketmiyor. hepsinin de epey gerilere düştüğünü görüyoruz.
1 mayıs gibi bir günün anlam ve önemini bir meydana girip girmemeye indirgeyen kişi, kurum, parti, örgüt vb kim olursa olsun geriye düşmüş demektir.
şu hâle bakın: ip gibi bir parti, kamu-sen gibi sağcı ve işveren tarafından kurulmuş bir sendikayla birlikte ortak eyleme girmeyi marifet olarak sunabiliyor. utanılacak bir durum! bunu bir de "işçi-memur elele" diye sunuyorlar.
öte yanda "taksim de taksim" diye tutturan sendikaların, partilerin pek çoğu bunu aslında kendi eksiklerini, yetmezliklerini gizlemek, örtmek için yapıyorlar. birkaç yıl önceki 1 mayıs'lar taksim'de değil, başka alanlarda kutlanıyordu ve kimse taksim diye ısrar etmiyordu. ama ne hikmetse birden devrimcileşip ileriye fırlamışlar!
biliyoruz kim nedir, ne haldedir, kaç kişidir, ne gibi bir sendikal, politik vb açılım ve üretim içindedir, biliyoruz. biz kırk kişiyiz. biliriz.
taksim'i kendi kutsalı yapanların kendilerine "solcu, ilerici" vb demesini türkiye'ye özgü bir ironi olarak mı kabul edelim? gülüp geçelim mi?
biliyoruz yine, 1 mayıs günü milyonlarca emekçi sendikasız, sigortasız, güvencesiz, kötü koşullarda çalışmaya devam edecek. taksim fethedilecek mi, edilemeyecek mi, bu emekçilerin hiç umurlarında olmayacak. kendi hayatları açısından değişen bir şey olmayacak çünki. bu kavga sınıf kavgası değil. bu kavga imaj kavgası.
Sayın melnur İşçi Partisi'nin kadıköy'e gidişini eleştiriyorsunuz, ama geçen yıl TKP 1 Mayıs'ı Kadıköy'de kutlamadı mı? O zaman da aynı eleştirileri TKP'ye yöneltmiş miydiniz?
TKP'nin geçen yıl Kadıköy'e yönelmesiyle, bu yıl İşçi Partisi'nin Kadıköy gerekçeleri aynı mı?
Sayın melnur İşçi Partisi'nin kadıköy'e gidişini eleştiriyorsunuz, ama geçen yıl TKP 1 Mayıs'ı Kadıköy'de kutlamadı mı? O zaman da aynı eleştirileri TKP'ye yöneltmiş miydiniz?
TKP'nin geçen yıl Kadıköy'e yönelmesiyle, bu yıl İşçi Partisi'nin Kadıköy gerekçeleri aynı mı?
Aynı olmasa ne olur, sonuçta ikisi de kendine göre gerekçeler üretip Taksim yerine Kadıköy'ü tercih etmediler mi? Kadıköy üzerinden İşçi Partisi'ni eleştirmek bana çok da normal bir eleştiri gelmiyor.
Sarı sendikacılar sarılıklarını göstermezse olmaz tabii. Zaten işçi sınıfı ve emekçilerin bu sarı lekelerle işi olmaz. Uzak dursunlar kızıl meydanlardan, mikrop bulaştırmasınlar.
Sayın melnur İşçi Partisi'nin kadıköy'e gidişini eleştiriyorsunuz, ama geçen yıl TKP 1 Mayıs'ı Kadıköy'de kutlamadı mı? O zaman da aynı eleştirileri TKP'ye yöneltmiş miydiniz?
TKP'nin geçen yıl Kadıköy'e yönelmesiyle, bu yıl İşçi Partisi'nin Kadıköy gerekçeleri aynı mı?
Aynı olmasa ne olur, sonuçta ikisi de kendine göre gerekçeler üretip Taksim yerine Kadıköy'ü tercih etmediler mi? Kadıköy üzerinden İşçi Partisi'ni eleştirmek bana çok da normal bir eleştiri gelmiyor.
Türkiye Komünist Partisi'nden 1 Mayıs açıklaması
Türkiye Komünist Partisi 1 Mayıs'a ilişkin bir açıklama yaptı.
Türkiye Komünist Partisi 1 Mayıs'ın yaklaşması üzerine her sene olduğu gibi başlayan "nerede kutlanacak?" tartışmalarına ilişkin bir açıklama yaptı.
Açıklama şu şekilde:
1 MAYISA ÇAĞRI
"1 Mayıs işçi sınıfının örgütlü gücünü temsil eder. Neye karşı? Sermayeye, uluslararası tekellere karşı.
1 Mayıs emekçilerin bağımsız bir ülke özlemini, yurtseverlik duygularını temsil eder. Neye karşı? Emperyalist ülkelere, işbirlikçilere karşı.
1 Mayıs halkın aydınlanmacı karakterini temsil eder. Neye karşı? Gericiliğe, yobazlığa, cehalete, sanat ve bilim düşmanlığına karşı.
1 Mayıs enternasyonalizmi temsil eder. Neye karşı? Her tür milliyetçiliğe, savaş kışkırtıcılığına, başka ülkelerin içişlerine karışmaya, yayılmacı emellere, Yeni Osmanlı hayallerine karşı.
1 Mayıs eşitlik arayışını temsil eder. Neye karşı? Sömürü düzeninin yarattığı toplumsal adaletsizliklere, yoksulluğa, küçük bir azınlığın zenginliği için toplumun köleleştirilmesine, karşı.
1 Mayıs özgürlük tutkusunu temsil eder. Neye karşı? Padişah bozuntularına, faşistlere, zorbalara, zalimlere, sansürcülere, kadın düşmanlarına karşı.
1 Mayıs işçi sınıfının birliğini, bu içerik ve doğrultuyla temsil eder. İçerik ve doğrultu yoksa, bir araya gelişe birlik denemez.
İstanbulda sendika konfederasyonlarının düzenlemeyi planladığı ve hâlâ bir dizi belirsizlik taşıyan 1 Mayıs kutlamasının işçi sınıfının bugün ihtiyaç duyduğu bir içerikte gerçekleşmesine ilişkin umudumuz kalmamıştır.
Geçtiğimiz yıllarda, özellikle Taksimdeki kutlama yasağının delinmesi ve tamamen ortadan kaldırılması gündemi öne çıktığı oranda Türkiye Komünist Partisi başta DİSK olmak üzere, sendika konfederasyonlarının çağrısına ve çabalarına destek olmuş, kutlamalara yığınsal bir biçimde katılmıştır. Her defasında partimiz 1 Mayısların ülkede sürmekte olan sınıf mücadelelerinin yakıcı gündemlerine denk düşen bir içerikte kutlanması için girişimlerde bulunmuş ancak bu girişimlerin etkisi sınırlı kalmıştır.
Bugün ise 1 Mayıs, mutlaka siyasi iktidarın temel yönelimlerine bir karşı koyuş, bir meydan okuma anlamına gelmelidir. Bu gereksinimin gözetilmediği bir 1 Mayıs yarardan çok zarar verecektir. Birbirinden çok farklı siyasi tercihlere sahip olan konfederasyonların ortaklaşacakları zeminin ne yazık ki bir hükmü ve ağırlığı olmayacağı bellidir.
Türkiyenin ve bölgenin yakıcı sorunlarına ilişkin farklı bir ses yükselmelidir.
Farklı sese gereksinen, yalnızca TKP değildir. Türkiyede ulusalcı ve liberal eğilimlerin dışında kalan sol birikim, bu birikimin işçi sınıfı ve aydınlar içindeki etkisi, sanıldığından fazladır.
Bu birikim özgür bırakılmalıdır. 1 Mayıs 2013, buna da yardımcı olmalıdır.
Türkiye Komünist Partisi, 1 Mayıs 2013te Kadıköyde sermayeye, emperyalizme ve gericiliğe meydan okuyanların, direnen işçilerin, boyun eğmeyen öğrencilerin, eşitlik ve aydınlık talep eden Alevi emekçilerin, gerçek ve kalıcı bir barışın, hakkını arayan Kürtlerin, siyasi iktidara kafa tutan kadınların kürsüsünü hep birlikte kurmaya çağırmaktadır."
Yukarıdaki açıklama, İçişleri Bakanı Muammer Gülerin gazetecilere Taksimde 1 Mayısa izin vermeyeceğiz demesinden önce, 18 Nisanda basın kuruluşlarına yollanmak üzere hazırlanmıştı. Gülerin açıklaması üzerine Türkiye Komünist Partisi Merkez Komitesi, sonuçlarını kamuoyuyla paylaşma ihtiyacı duyduğumuz yeni bir değerlendirme yapmıştır:
1 Mayısla ilgili olarak İstanbul Valiliğine ilk başvuruyu, diğer konfederasyonları beklemeden ve Taksim Meydanı için, Türk-İş yapmıştır. Başvurunun basına yansıması üzerine, Türkiye Komünist Partisi, Türk-İş yönetiminin belirleniminde ya da öncülüğünde gerçekleşecek bir 1 Mayısa mahkum olmamak ve ülkenin temel meselelerinde açık ve devrimci bir tutum sergileyen farklı bir sesin kürsüsünü oluşturma hakkını elinde tutmak amacıyla Kadıköy Meydanında bir miting için İstanbul Valiliğine başvurmuştur.
Bu arada İçişleri Bakanı, Taksimde bir kutlamaya izin vereceklerini açıklamıştır.
Türkiye Komünist Partisi, biçimin özün önüne geçmesine, alan tartışmalarının siyasi talepler ve doğrultudan daha fazla önemsenmesine her zaman itiraz etmiştir. Bununla birlikte, yıllar öncesinden itibaren Taksimin 1 Mayıs alanı olarak kutlamalara açılması için her düzlemde sürdürülen mücadelenin aktif unsurlarından olan TKP, AKP iktidarının konuyu bir meydan okumaya dönüştürdüğü yıllarda, işçi sınıfının bu resti görmesi gerektiğini ve bütün güçleriyle bu meydan okumaya yanıt vermesi gerektiğini söylemiştir.
Bu yanıt sayesinde AKP iktidarı geri adım atmış ve Taksim Meydanı kitlesel 1 Mayıs kutlamalarına açılmıştır.
Ancak, Taksimdeki kutlamalar, devrimci güçlerin bütün çabalarına karşın içeriğin kamuoyuna anlatılamadığı ortalamacı gösterilere dönüşmekten kurtulamamıştır. Mitinglerin kitleselliği ile elde edilen kazanımın bedeli panayır görüntüsü altında ortaya çıkan uzlaşma kültürüdür.
TKPnin temel konularda ortaklık sağlandığı sürece farklılıklardan bir rahatsızlık duymayacağı açıktır. Ancak 1 Mayısa gelenler, yıllardır, 1 Mayısı Taksimde kutlamak dışında hangi ortak iradenin parçası olduklarını anlayamadan geri dönmektedirler.
Ülkemizde başka birçok ülkeden daha fazla önemsenen ve etkisi olan 1 Mayıslarda büyük bir toplumsal enerjinin belirsizliğe ve alan fetişizmine terk edilmesi üzücüdür.
Her yıl 1 Mayıs yaklaşırken, 1 Mayısın anlamından, vereceği toplumsal mesajın kendisinden çok, nerede kutlanacağı ön plana çıkmakta, konfederasyon yetkilileri de derhal Taksimde kutlayacağız diyerek meseleyi kapatmakta ve kamuoyunu kutlama mekanına odaklamaktadır.
Kaldı ki bu yıl Taksim, iktidarın kentsel dönüşüm adı altında her yerde başlattığı kapsamlı saldırı nedeniyle kitlesel bir miting için çok da uygun bir alan olmaktan çıkmıştı. Hep birlikte bu saldırıyı püskürtememiş olmamız, üzerinde durulması gereken başka bir sıkıntıdır.
Kuşkusuz Muammer Gülerin daha önce yapmış olduğu açıklamayla çelişerek Taksimde miting yok demesinin altında teknik değil, siyasi nedenler bulunmaktadır. Bazı düzenlemeler yapılarak mitingin sağlıklı bir biçimde yapılmasının koşulları her durumda yaratılabilir. Ancak hükümet de 1 Mayısın alan tartışmasıyla geçmesini tercih etmektedir.
Türkiye Komünist Partisi ise bir kez daha içerikten yoksun bir alan inatlaşmasının parçası olmamaya kararlıdır.
Taksim önemlidir ama Türkiyenin meseleleri daha da önemlidir.
Partimizin tutumu şu olacaktır:
Kadıköyde yukarıda sözünü ettiğimiz ilkelerdeki bir kürsü, bu ilkelerin arkasında duran ve duracak olan herkesindir. Bu kürsüyü ortaklaşa oluşturmak için bütün önerileri ciddiyetle değerlendireceğiz. Kadıköyün Türkiye işçi sınıfının sesinin yükseldiği bir yer olması için her şeyi yapacağız.
Bu kararımızı ancak ve ancak hükümetin Taksim mitingine ilişkin anlamsız yasakçı tutumu sürer ve bunun karşısında emperyalizme ve piyasacılığa, Suriyeye dönük uluslararası saldırılara, toplumsal ve siyasal yaşamın dinselleştirilmesine, AKP Anayasasına açıkça karşı duran ve bunu ilan eden ortak bir irade Taksimdeki bir kutlama için kararlılık gösterirse gözden geçireceğiz.
Tüm dostlarımıza ve kamuoyuna duyurulur.
Türkiye Komünist Partisi
Merkez Komite
abbas arkadaş TKP'nin geçen yıl kadıköy 1 Mayıs kutlaması için yaptığı açıklama bu. Görüleceği gibi, İşçi Partisi'nin Kadıköy gerekçeleriyle hiç bir benzerlik taşımıyor.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.