SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
“Liberté, egalité, fraternité”           (gösterim sayısı: 2.523)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
solcu
[ kemal ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 24.01.2014
İleti Sayısı: 1.709
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: solcu
Konu Tarihi: 10.01.2015- 23:08


“Liberté, egalité, fraternité”
Can Soyer  


Tarihin sonu demişlerdi ve biz karşı çıkmıştık.

Keşke tarihin dibi deselermiş. Dibi, yani çukurun en derin yeri.

Zamanın akışının durmasını, tarihin sonlanmasını arzu ettikleri yer, burasıymış; bu pislik dolu çukurun dibiymiş meğer.

***

Asıl radikal olan burjuvazidir, böyle diyordu Brecht.

Radikalizm sonuna kadar gitmek demekse, köküne kadar dalmak demekse, dibine kadar batmak demekse, işte tam o noktadayız.

Sömürünün, vahşetin, yobazlığın en dibindeyiz.

***

Şimdi dipteyiz. Ama her zaman böyle değildik.

Çok zaman geçmedi üzerinden; eskimiş gibi görünmesi dünyanın efendilerinin gözden düşürmek için attığı çamurun izinden.

Tarih dediğimiz ucu bucağı belirsiz kainatta nedir ki birkaç yüzyıl?

İşte o kadarcık kısa bir zaman önce, bu dünyada soylu bir çığlık yükseldi; liberté, egalité, fraternité.

Eşitlik, özgürlük ve kardeşlik çığlığı akıl almaz bir hızla yayıldı hem mekanda hem de zamanda. Çağdaşlarına da ardıllarına da dillerden hiç düşmeyen bir türkü oldu.

Notasının, temposunun ya da sözlerinin değiştiği oldu; bazen tek başına dimdik, bazen el ele verip söylendi durdu; o dilden bu dile tercüme edildi veya başka türkülerin içinde eriyip kayboldu.

Ama o günden bugüne insanlığın türküsü hep aynı ezgiyi taşıdı bağrında: liberté, egalité, fraternité.

1848’de barikatları kuranların, 1871’de duvarlara “viva la commune” yazanların, 1917’de kızıl bayrağın ardında saf tutanların dilinde bu türkü vardı.

Alman faşizmine karşı direnen halkların, İspanya iç savaşında siperlere koşanların, Latin Amerika’da emperyalizme kafa tutanların dilinde aynı türkü.

Eşitlik, özgürlük, kardeşlik.

***

Türkü, acı tesadüf mü desek, Fransa’da duyulmuştu ilk. Hiç bitmeyecekmiş gibi görünen karanlık, Fransız halkı isyana karar verince silinip gitmiş, ortalık ışımıştı.

Aydınlanmıştı, aydınlanma ışığıyla aydınlatmıştı dünyayı.

Bugün dibini Fransa’da gördüğümüz tarih, zirveye de önce Fransa’da çıkmıştı.

Aradan geçen yıllarda, burjuvazinin pençelerindeki dünya, kocaman bir kavis yapıp tarihi başa sardı.

Bir devrimin zirvesinden, devrimin berisine taşıdı insanlığı semirmiş sermaye sınıfı.

Şimdi devrimin, o yüce “ihtilal-i kebir”in de gerisindeyiz.

Tarihin dibindeyiz.

***

Ama o zirve orada öylece duruyor; uğultulu tepelerin çağrısı kulaklarımızda yankılanıyor. Bizi ne kadar batırmaya çalışsalar da en zifiri karanlığa, ışık yolunu bulup bir yerden sızıyor.

Işık sızıyor ve düştüğü yerde bir umudu aydınlatıyor. Bir gücü, bir inadı, bir kararlılığı.

Ve dünyanın her köşesinde, bir mırıltı gibi o meşhur türkü dillendiriliyor.

“Boyun eğme” diyor, “diren” diyor, “ileri” diyor, “ayaktayız” diyor bizim dilimizde.

“Je suis Charlie” diyor, “not afraid” diyor işte başka dillerde.

Sanki tek bir dilmiş, anadilmiş gibi tanıdık geliyor hepimize.

***

Liberté, egalité, fraternité; bu, tüm halkların anadilidir.

Ve en güzel türküler hep anadilinde söylenir.

Şimdi tarihin dibinde, karanlığın en zifirisinde, sızan ışığın huzmelerine baka baka mırıldanıyoruz aynı türküyü anadilimizde.

Eşitlik, özgürlük, kardeşlik diyoruz.

Ayağa kalktık bir kez daha. Yürüyoruz. Geliyoruz.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.437
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

53 kere teşekkür edildi.
37 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 11.01.2015- 20:03


Yobazlığın karanlık   kurşunlarının sıcaklığı geçmeden yazılmış bir yazı.   Karanlığın kendini hatırlattığı anlarda sıcağı sıcağına yazılan yazılarda bir duygusallık hakim oluyor. Doğal. O anlarda tam bir siyasi çözümleme beklemek doğru da değil. Bugün Fransa'da milyonlar yürüdü-yürüyor. Avrupa'nın ve dünyanın pek çok kentinde yürekler de Charlie Helbo için atıyordur.

Ama yetmiyor!

Bugün o kortejin en önünde yürüyenlerin bu katliamda hiç mi suçları yok? Fransa'sından, Almanya'sına, İsrail'ine, Türkiye'sine kadar, orada yürüyen liderlerin hiç bir dahli yok mu bu katliamda? Dinci gericiliği bu ülkeler beslemedi mi? IŞİD'i bunlar yaratmadı mı? Esad'ın adını şimdi duyuyor musunuz? Ne oldu Suriye politikası? Ya da Arap Baharı'ndan neden kimse söz etmiyor? ''Diktatör Kaddafi'' öldürüldükten sonra Libya daha demokratik mi oldu?! Bugünün Libya'sı Müslüman Kardeşlerden, El Kaide'ye, Boko Haram'a ve Işid'e kadar bu katil sürülerinin silah deposuna dönüşmekten başka bir işe yaramadı. Kaddafi'nin silah depoları bu yobazların katliamlarını gerçekleştirmesinin lojistik merkezleri haline dönüştü. Bu ortaçağ karanlığının hortlamasında emperyalizm baş sorumludur. Bugün Fransa'daki yürüyüşte en ön safta bulunan liderlerin timsah gözyaşları kimseyi aldatmasın! Fransa'da bugün yürüyenlerin ön saflarında timsah gözyaşları dökenlerin bu katliamda parmağı vardır. Nijerya'da, Irak'ta, Suriye'de öldürülen her insanın kanında bu adamların ikiyüzlü siyasetlerinin etkisi olduğu gibi.





Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Benzer konu yok
Etiketler   “Liberté,   egalité,   fraternité”
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS