Alıntı Çizelgesi: munzur yazmış
İşçi sınıfının sol partileri tercih etmemesinin nedenlerinden biri bana göre Sovyetler Birliği'nde yaşanan çöküştür. Bu çöküş sadece Türkiye'de değil bütün dünyada işçi sınıfı hareketini geriletmiştir. Sovyetler Birliği varken sosyalizm işçi sınıfı için yakın bir hedefken çöküşten sonra bu hedef işçi sınıfının algısında uzak bir hedef haline gelmiştir. Sosyalizmden ümidini kesen işçi sınıfı da sol partilere değil, kendisine daha pragmatik vaadlerde bulunan sağ partileri tercih ediyor.
Buda sebeplerden bir tanesi olabilir ama tek sebep değildir.
Öyle olsa idi Cavez,i destekleyen Venezuella işçi sınıfı olmayacaktı.
İşçi sınıfını ne öyle tek kurtarıcı olarak gözümüzde büyütelim ne döneme bakarak hiç bir şey olmayan topluluk olarak görelim.
Aslında bu sorun iki şekilde anlaşılmalı. 1- işçi sınıfından umudunu kesmiş bir sosyalist örgütler 2-işçi sınıfı henüz burjuvazinin lanetine uğramadığını düşünelim.
Bu 2 şey,i bir araya getirdiğimizde kabahatin büyüğü nerededir sorusunu kendimize sormalıyız.
Komünistlerin kurtuluşu işçi sınıfının kurtuluudur yani bunun tam tersinide anlıyabiliriz.
O zaman işçi sınıfı nedir niçin komünistlerle bir değildir sorusunu birde tersten sorarak cevaplamamız gerekecek.
Marx işçi sınıfı derken 2 şeyden söz eder biri bütün değerleri yaratan sosyal topluluk ,ikincisi mülsüzleri oluşturan sosyal topluluk. İşte biz günümüzün tahlilini yaparken zamanın değiştirdiklerinide dikkate alacağız.
Gelişmiş ülkelerde işçi sınıfı ağırlıklı olarak üretim de değil değişim sektörü denilen hizmet sektöründe ikame ediliyor ama bazı asya ülkelerinde işçiler karın tokluğuna çalıştırılıyor.
Dünyada ortak kanı mülksüzler dünya nüfusunun % 85 ini oluşturuyor.
Bu durumda hala umudumuz var demektir.