SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
Kemal Okuyan: Gericiliğe karşı mücadele kazanılır           (gösterim sayısı: 3.810)
Yazan Konu içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Konu Yazan: umut
Konu Tarihi: 17.02.2016- 11:20


Kemal Okuyan: Gericiliğe karşı mücadele kazanılır

Komünist Parti Merkez Komite üyesi Kemal Okuyan "Geldiğimiz noktada artık laiklik savunusu tek başına yetmeyecek. Çünkü dincilik yalnız siyasal alanı fethetmekle kalmadı aynı zamanda insanlara doğrudan müdahale eder hale de geldi. Siyasi iktidardan güç alan bu müdahale bilimden, sanattan, özgürlük tutkusundan, ilerleme fikrinden güç alınarak püskürtülmek zorundadır. Dolayısıyla, evet laiklik önemli ama artık mücadele bununla sınır değildir, yaşamın tüm alanlarında aydınlanma gerekir."

Resim Ekleme

AKP gericiliğinin yaşamın her alanına tecavüz ettiği bir dönemde laiklik tartışması da yeniden yükseliyor. Komünist Parti Merkez Komite üyesi Kemal Okuyan soL'a verdiği röportajda laiklik ve aydınlanma mücadelesi ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. "Laiklik önemli ama artık mücadele bununla sınır değildir, yaşamın tüm alanlarında aydınlanma gerekir." diyen Okuyan Komünist Parti'nin önümüzdeki dönem pozisyonunu "Hiç tereddütsüz, aydınlanmacı kavganın içinde olacağız" diyerek tarif etti.

İşte Okuyan'ın sorularımıza verdiği yanıtlar:

Türkiye'de gericilik sadece laiklik savunusuyla durdurulabilir mi, yoksa daha kapsamlı bir sorunla mı karşı karşıyayız?

Laiklik son tahlilde siyasal düzlemde ele alınması gereken bir kavram. Aslında bizim pozisyonumuzu, yani komünistlerin dinsellikle ilgili yaklaşımını büyük ölçüde belirliyor. İnsanların inançları ve inanç sistemleri siyasal alana, kamu yönetimine giremez. Bu kadar basit. Türkiye bu anlamda hiç laik olmadı ama kuşkusuz Cumhuriyet’in kuruluşu ile birlikte çok ciddi bir ilerleme yaşandı. Şimdi ise laiklik bir bütün olarak tasfiye edilmiş durumda. Din siyasetin içinde ve üstelik toplumsal ilişkilerin dinsel kurallarla düzenlenmesi konusunda ciddi bir mesafe alındı.

El çabukluğu ile laikliğin tanımını değiştirdiler; CHP yöneticileri sürekli laiklik “inanç ve ibadet özgürlüğüdür” diyor. Bu AKP’nin de kafasına yattı, işlerine geliyor. “Türkiye, Cumhuriyeti laik İslamcı bir devlettir” diyecekler neredeyse. Tam bir saçmalık. İnanç ve ibadet özgürlüğü temel insan haklarındandır, sağlıklı bir toplumda bu özgürlük sorgulanamaz bile. Ama bunun laiklikle bir ilgisi yoktur. Laiklik dinsel kural ve referansların devlet işlerinden tamamen çıkarılmasıdır.

Şimdi geldiğimiz noktada artık laiklik savunusu tek başına yetmeyecek. Çünkü dincilik yalnız siyasal alanı fethetmekle kalmadı aynı zamanda insanlara doğrudan müdahale eder hale de geldi. Siyasi iktidardan güç alan bu müdahale bilimden, sanattan, özgürlük tutkusundan, ilerleme fikrinden güç alınarak püskürtülmek zorundadır. Dolayısıyla, evet laiklik önemli ama artık mücadele bununla sınır değildir, yaşamın tüm alanlarında aydınlanma gerekir. Bu sert ama kazanacağımız bir mücadeledir. İşçi sınıfı ayağa kalktığında, emekçi halk ayağa kalktığında bu mücadele zaten kazanılmış demektir.

Emekçi karakterli bir ilerici-aydınlanmacı çıkış mümkün mü? Böyle bir kavga sınıf eksenini dağıtmaz mı?

Tersine, artık bir burjuva laisizmi yok. Ya da var ama işte “inanç özgürlüğü” gibi bir tanıma daraltılıp, yok edilmiş. Tamamen gericileşmiş bir sermaye sınıfının dünyada ya da Türkiye’de laiklik savunusuna soyunmasını kimse beklemesin. Her tarafta gericilik var, her tarafta dinsel referans ve aidiyetler siyaseti belirlemeye başladı. Neden? Uluslararası tekellerin, çokuluslu şirketlerin dinle imanla pek ilgileri yok ama egemen oldukları toplumları baskılamaları gerekiyor. Bunun en etkili yolu, “kutsal” olanı öne sürüp insanları haksızlıkları, adaletsizlikleri, eşitsizlikleri tolere eder hale getirmek ve kurtuluşu öteki dünyaya havale etmek. İşçi sınıfının sınıf olmaktan çıkarılmasıdır bu. İtaatkar, kaderci, duruma razı, eşitsizlikleri doğal gören, kamu bilinci sıfırlanmış, dayanışma duygusu körelmiş bir toplam yaratmak istiyorlar.

Defalarca söyledik, yobazlığa boyun eğen bir işçi sınıfı hak arayamaz. Efendim, işçi sınıfını ilgilendirmemizmiş! Laikliği yaşam tarzı hassasiyeti sanan bir solculuktan hayır gelir mi? Tutturmuşlar halktan kopuk elitizim diye bir şey, laikliği de burjuvaziye armağan etmişler! Buna izin vermeyeceğiz.

Türkiye’de işçi sınıfı aydınlanma kavgasını emeğin kurtuluşu kavgasıyla birleştirecek, birleştirmek zorunda.

İnsanların inanç ve ibadet özgürlüğüne kısıtlama getirilemez ama okulların adım adım imam hatiplere döndürülmesine, zorunlu din derslerine, saçma sapan fetvalar verilmesine, kadın düşmanlığının resmi politika haline getirilmesine, bilimsel düşünce ile bağdaşmayan bağnazlıkların çocukların kafasına sokulmasına pekala itiraz edilir.

Türkiye solu neden bu başlıkla havlu attı?

Solculuğu değil liberalizmi tercih ettiği için!

Bu kadar basit mi? Çünkü Türkiye’de 1990’ların başında solda gericilikle mücadele ciddi bir gündemdi. Ne oldu da bu kadar gerilendi?

Bir dizi nedenle Türkiye solu liberalizmin saldırılarının etkisi altında kaldı. Mesele yalnız gericilikle mücadelede havlu atılması değil ki. Emperyalizme karşı mücadele devrimcilerin olmazsa olmaz özelliğiydi eskiden. Avrupa Birliği konusunda epey bir bocalandı. Çünkü hâlâ emperyalist merkezlerde özgürleştirici bir yan görüyorlardı. Sol liberallik budur, kapitalizmle ilişkileri aşk ve nefret üzerine kuruludur. Sınıf işbirliğine açıklar. Şimdi de ABD’nin zaman zaman ilerici bir misyon üstlenebileceği düşüncesine anlayış gösteriyorlar.

Mustafa Koç öldüğünde taziye açıklaması yapan, ABD planlarını önemsemeyen, AB’ye demokrasi için hayırhah bakan, yobazlığa halkın değerleri diyen bir sol! Yok, biz buna sol değil liberalizm diyoruz.

Sizce bundan sonra ne yapmak gerek?

Bazı dostlarımız, yoldaşlarımız “kolları sıvamak” gerektiğinden söz ediyor. soL’da röportajlar yayınlanıyor. Komünist Parti bütün bu arayışları, çalışmaları, önerileri çok değerli buluyor, bu süreci sahipleniyor. Birlikte tartışıyor ve bazı sonuçlara ulaşıyor, adım atıyoruz. Hiç tereddütsüz, aydınlanmacı kavganın içinde olacağız, bu bizim en temel değerlerimizden. Eğilip bükülmeyecek, emekten yana, yurtsever, milliyetçiliğe düşman aydınlanmacı bir mücadeleye katılacak çok kişi var. Biz de üzerimize düşeni fazlasıyla yapacağız.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Alisan
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Alisan
Cevap Tarihi: 17.02.2016- 18:17


Kemal Okuyan ve benzerleri devamli iyi güzel yaziyorlarda ama herhangi icraat yok. Her seferinde sunu yapacagiz, buna müsade etmeyecegiz, aha yakinda indirecegiz, aha yarin hesap soracagiz gibi büyük laflar etmekten öteye gitmiyor.
Devamli sokagi cözüm olarak göstermesine ragmen hic bir eylem yapamayan bir partinin lideri, yazari,....

Vatandasin bu tip laflara karni tok, icraat bekliyor.



Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Eskişehir'de sosyalislerden ortak eylem: Gericiliğe ve faşizme karşı laikliği ve özgürlüğü savunuyoruz... melnur 0 909 25.05.2022- 01:07
Konu Klasör "Hileli seçim sistemine karşı ortak mücadele!" melnur 1 1344 01.04.2022- 01:13
Konu Klasör Sungur Savran Milli Mücadele'ye ‘ihtilal’ demek zorunda kalırsa: Mustafa Kemal gerçekten bu mu? melnur 0 278 03.09.2023- 00:50
Konu Klasör Kemal Okuyan SOL'dan ayrıldı umut 22 20002 27.04.2014- 21:31
Konu Klasör soL’da yazmayın!/Kemal Okuyan melnur 0 3215 20.11.2013- 18:31
Etiketler   Kemal,   Okuyan:,   Gericiliğe,   karşı,   mücadele,   kazanılır
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS