SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 5 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   2   [3]   4   5   >   son» 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
proletersosyalist
[ Bekir Sami ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.09.2014
İleti Sayısı: 709
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: proletersosyalist
Cevap Tarihi: 21.01.2015- 00:14


Alıntı Çizelgesi: munzur yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Yunanistan konusuna bu kadar takılıp tartışmanın başka bir noktaya evrilmesi doğru değil. Zaten defalarca varsayalım ki SYRİZA'yı sosyalist kabul etmeyelim dedim. Benim verdiğim üç örnek daha var; Çin, Küba ve Vietnam. Üçünde de sizin dediğiniz gibi Komünist Partiler tam anlamıyla üstyapıya hakim. Peki sırf Komünist Partiler üstyapıya hakim diye o ülkeler sosyalist olarak adlandırılmalı mı? Ben üç ülkede de biri diğerinden az veya çok kapitalizmin ve piyasanın var olduğunu ve böyle ülkelere sosyalist demenin sosyalizm kavramının içeriğini boşalttığını söyledim. Ben bu ülkelerin kapitalizmi ve piyasayı tek başlarına ortadan kaldırmalarını da beklemiyorum zaten. Burada bu rejimler üzerine eleştiri emekçi sınıfların ülkedeki durumuna paralel olarak yapılır. Eğer bu incelemeler de mevcut rejimlerin emekçi sınıfların yaşamını ileri götürdüğü tespit ediliyorsa bu rejimler övülür geriye gidiş varsa eleştirilir. Ancak bu rejimlerden ne tek başlarına sosyalizmi kurmalarını(komünizmin alt evresi) beklemek doğru değil nede proleter diktatörlük sürecini yani piyasanın ve kapitalizmin var olduğu bir süreci sosyalizm kavramının içini boşaltacak biçimde sosyalizm olarak adlandırmak doğru değil.



SYRİZA'nın iktidara gelmesiyle o ülkeye sosyalist diyemeyişimizin nedeni SYRİZA'nın komünist olup olmaması değil. Yunanistan'a veya başka bir ülkeye en komünist parti gelse dahi aynı şeyi söylerim. Burada bir farkı ortaya koymaya çalışıyorum. Konunun daha iyi anlaşılır olmasını sağlıyor. Devrim yoluyla bir komünist özne iktidara gelince yapacağı şey, devrimin sınıfsal içeriğini değiştirmek, devrimi korumak ve sosyalist devrimleri sürdürmek. Mülkiyetin özel niteliğinin kaldırılması gibi. Böyle bir devlet benim için kuruculuktur ve o devlete sosyalist devlet derim. Burada söylemek istediğim sosyalizmi devletsiz aşamanın bir parçası olarak almadığımdır. Alınmaması gerektiğine inanıyorum.


Bende diyorum ki seçimler üzerinden devrim gerçekleşmeyecek diye bir kanun mu var? Eğer SYRİZA gibi imkanlara sahipseniz seçimler üzerinden devrim gerçekleştirebilirsiniz. Devletin sınıfsal yapısını değiştirip, emekçi sınıflar lehine dönüşümler gerçekleştirebilirsiniz. Ancak özel mülkiyet ve piyasanın tam anlamıyla kalkamayacağını söylüyorum. Devrimle de gelinse, seçimle de gelinse bu yapılamaz. Belki devrim yoluyla gelen daha radikal düzenlemeler yapabilir ama karşılığında başka sorunlarla da karşılaşabilir. Sonuç olarak ben devrim yoluyla herhangi bir sosyalist parti üstyapıyı ele geçirdi diye o ülkeyi sosyalist olarak ilan etmem.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
bedrettin
[ ..... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 30.08.2013
İleti Sayısı: 907
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: bedrettin
Cevap Tarihi: 21.01.2015- 00:24


Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Alıntı Çizelgesi: munzur yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Yunanistan konusuna bu kadar takılıp tartışmanın başka bir noktaya evrilmesi doğru değil. Zaten defalarca varsayalım ki SYRİZA'yı sosyalist kabul etmeyelim dedim. Benim verdiğim üç örnek daha var; Çin, Küba ve Vietnam. Üçünde de sizin dediğiniz gibi Komünist Partiler tam anlamıyla üstyapıya hakim. Peki sırf Komünist Partiler üstyapıya hakim diye o ülkeler sosyalist olarak adlandırılmalı mı? Ben üç ülkede de biri diğerinden az veya çok kapitalizmin ve piyasanın var olduğunu ve böyle ülkelere sosyalist demenin sosyalizm kavramının içeriğini boşalttığını söyledim. Ben bu ülkelerin kapitalizmi ve piyasayı tek başlarına ortadan kaldırmalarını da beklemiyorum zaten. Burada bu rejimler üzerine eleştiri emekçi sınıfların ülkedeki durumuna paralel olarak yapılır. Eğer bu incelemeler de mevcut rejimlerin emekçi sınıfların yaşamını ileri götürdüğü tespit ediliyorsa bu rejimler övülür geriye gidiş varsa eleştirilir. Ancak bu rejimlerden ne tek başlarına sosyalizmi kurmalarını(komünizmin alt evresi) beklemek doğru değil nede proleter diktatörlük sürecini yani piyasanın ve kapitalizmin var olduğu bir süreci sosyalizm kavramının içini boşaltacak biçimde sosyalizm olarak adlandırmak doğru değil.



SYRİZA'nın iktidara gelmesiyle o ülkeye sosyalist diyemeyişimizin nedeni SYRİZA'nın komünist olup olmaması değil. Yunanistan'a veya başka bir ülkeye en komünist parti gelse dahi aynı şeyi söylerim. Burada bir farkı ortaya koymaya çalışıyorum. Konunun daha iyi anlaşılır olmasını sağlıyor. Devrim yoluyla bir komünist özne iktidara gelince yapacağı şey, devrimin sınıfsal içeriğini değiştirmek, devrimi korumak ve sosyalist devrimleri sürdürmek. Mülkiyetin özel niteliğinin kaldırılması gibi. Böyle bir devlet benim için kuruculuktur ve o devlete sosyalist devlet derim. Burada söylemek istediğim sosyalizmi devletsiz aşamanın bir parçası olarak almadığımdır. Alınmaması gerektiğine inanıyorum.


Bende diyorum ki seçimler üzerinden devrim gerçekleşmeyecek diye bir kanun mu var? Eğer SYRİZA gibi imkanlara sahipseniz seçimler üzerinden devrim gerçekleştirebilirsiniz. Devletin sınıfsal yapısını değiştirip, emekçi sınıflar lehine dönüşümler gerçekleştirebilirsiniz. Ancak özel mülkiyet ve piyasanın tam anlamıyla kalkamayacağını söylüyorum. Devrimle de gelinse, seçimle de gelinse bu yapılamaz. Belki devrim yoluyla gelen daha radikal düzenlemeler yapabilir ama karşılığında başka sorunlarla da karşılaşabilir. Sonuç olarak ben devrim yoluyla herhangi bir sosyalist parti üstyapıyı ele geçirdi diye o ülkeyi sosyalist olarak ilan etmem.



Seçimler yoluyla devrimin gerçekleşmeyeceği konusunda kanun da var, teorimiz de var? Kapitalist bir ülke özel mülkiyetin kaldırılmasına izin vermez. Proleter diktatörlük kurulmasına izin vermez. Bizim teorimiz de bu konuda olur vermiyor. Böyle bir örnek de yaşanmadı. Olabilirse, o zaman bu görüşleri yenileyebiliriz. Bu koşullarda olur diyebilmek doğru değil. Devletin sınıfsal yapısını nasıl değiştireceksiniz? ''Ben ordunun tüm kademelerini hallaç gibi atacağım, yerine proletaryanın ordusunu kuracağım?'' nasıl dersiniz, derseniz neye dayanarak dersiniz? Burjuvazi elini kolunu bağlı mı tutacak? Devletin polisi, askeri, mahkemeleri size yol verir mi? Parlamentoya 40, 100 milletvekili soktunuz diye bu devrimci değişim yasal yollarla yapılamaz. Devrimin parlamenter yolla barış içinde olmayacağını bu nedenle ileri sürüyoruz.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
proletersosyalist
[ Bekir Sami ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.09.2014
İleti Sayısı: 709
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: proletersosyalist
Cevap Tarihi: 21.01.2015- 00:27


Alıntı Çizelgesi: bedrettin yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Alıntı Çizelgesi: bedrettin yazmış

Üstyapıda komünist bir irade varsa ve o irade sosyalist dönüşümleri gerçekleştiriyorsa o ülkeye sosyalist ülke denir. Küba bunun örneği. SYRİZA'nın iktidara gelmesiyle Yunanistan'a sosyalist denilemez. İki örnek arasında benzer hiç bir şey yok.


Küba sosyalist bir dönüşüm mü gerçekleştiriyor yoksa son yıllarda piyasacı bir dönüşüm mü gerçekleştiriyor? Çin ise bu yola 80'ler de girdi. Vietnam da yıllardır bu yolda. Bu üç ülkede devrimin yaşandığı ve tek parti diktasının olduğu ülkeler. İşin garibi bu ülkeler üstyapı tam anlamıyla kontrolleri altında olduğu halde piyasacı dönüşümleri gerçekleştirirken üstyapıyı tam anlamıyla ele geçiremeyen SYRİZA belki de toplumcu dönüşümler gerçekleştirecek.



SYRİZA'nın iktidara gelmesi örneğiyle söylenen başka Küba Çin örneği başka. Küba'daki kısıtlı imkanlar onu altyapıda çeşitli çözüm arayışlarına itebilir. Tıpkı NEP uygulaması gibi. Çin'in özel mülkiyeti NEP benzeri bir uygulama mı yoksa başka bir şey mi bilmiyorum. Onun için ÇİN örneği konusunda söylenecek çok şey yok. Ancak düşündüğümü anlattığımı sanıyorum. İktidar olmak, devlettte yapısal değişim yapmak ve altyapıda imkanlar ölçüsünde sosyalist dönüşümlere başlamak o ülkenin   sosyalist olduğu konusunda yeterlidir. Çünkü sosyalizmi uluslarası devletsiz ve sınıfların ortadan kaldırıldığı komünist toplum olarak görmüyorum. Anlatmak istediğim bu.


Nep'in uygulandığı tarihsel şartlarla Küba'nın, Çin'in durumu çok farklı. Ayrıca Nep başka bir dönemin başka bir dünyanın gerçekliği. Bugüne gelirsek; Çin basitleştirirsek komünizme geçilmesi için yoğun bir sermaye birikimi olması ve üretim araçlarının çok gelişmiş bir yapıda olmasını savunuyor ve bu nedenle piyasadan ve kapitalizmin dinamiklerinden yararlanılmasını, üstyapı ise kendi kontrollerinde olduğu için oluşabilecek sorunları en az şekilde atlatabileceklerini savunuyor. Tabii bu konu daha derin bir konu bunla ilgili bazı yayınlar vardı elimde ama şu an yanımda değil. Olsa daha net bilgiler verebilirdim. Küba örneğine gelince; Küba zaten belli ölçülerde zorunluluk nedeniyle ''sosyalizme'' yol almıştı uzun yıllardır ise zorunluluk nedeniyle piyasaya geri dönüş yaşıyor. Burada da belki Çin'e benzer bir mantık yani nasıl olsa proleter diktatörlük var, piyasa ve kapitalizm gitgide güçlense bile bir şekilde kontrol altında tutabiliriz gibi bir düşünce hakim olmuş olabilir. Benim varmak istediğim nokta sırf üstyapı tamamen ele geçirildi diye sosyalist dönüşümlerin yapılamayacağı, her ne kadar emekçiler lehine düzenleme yapılsa da piyasanın ve kapitalizmin bir şekilde varlığını koruyacağı bunun ancak uluslararası bir sistem de aşılabileceği, piyasanın ve kapitalizmin var olduğu yerel yapıya ise sosyalizm demenin doğru olmadığı. Siz farklı düşünebilirsiniz. Saygı duyuyorum.




Bu ileti en son proletersosyalist tarafından 21.01.2015- 00:28 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Alisan
[ ]
Üye Silindi
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi:
İleti Sayısı: 0
Konum: Gizli
Durum: üye silinmiş
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Alisan
Cevap Tarihi: 21.01.2015- 00:34


Burada konu olan değişime halk izin verirmi neden bunun üzerine düşünmüyorsunuz? Halk sizi iktidara getirdiyse gene halka rağmen değişiklik yapmak olmaz.
Halkın çoğu protestodan dolayı SYKİRZA oy veriyor, siyasi ideolojisine inandığı için değil. Belkide son anda halk SYKİRZA'nında sonuçta yaralarına melhem olmayacağı, belkide dahada artıracağı kanısına varıp oylarını vermeyecek. Pazar günü hepimiz göreceğiz. Şu an iktidara en yakın olan parti oarak görünüyor, eğer son anda bu durum değişirse tabiiki bunun nedenlerinide sorgulamak gerekir.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
proletersosyalist
[ Bekir Sami ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.09.2014
İleti Sayısı: 709
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: proletersosyalist
Cevap Tarihi: 21.01.2015- 00:39


Alıntı Çizelgesi: bedrettin yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Alıntı Çizelgesi: munzur yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Yunanistan konusuna bu kadar takılıp tartışmanın başka bir noktaya evrilmesi doğru değil. Zaten defalarca varsayalım ki SYRİZA'yı sosyalist kabul etmeyelim dedim. Benim verdiğim üç örnek daha var; Çin, Küba ve Vietnam. Üçünde de sizin dediğiniz gibi Komünist Partiler tam anlamıyla üstyapıya hakim. Peki sırf Komünist Partiler üstyapıya hakim diye o ülkeler sosyalist olarak adlandırılmalı mı? Ben üç ülkede de biri diğerinden az veya çok kapitalizmin ve piyasanın var olduğunu ve böyle ülkelere sosyalist demenin sosyalizm kavramının içeriğini boşalttığını söyledim. Ben bu ülkelerin kapitalizmi ve piyasayı tek başlarına ortadan kaldırmalarını da beklemiyorum zaten. Burada bu rejimler üzerine eleştiri emekçi sınıfların ülkedeki durumuna paralel olarak yapılır. Eğer bu incelemeler de mevcut rejimlerin emekçi sınıfların yaşamını ileri götürdüğü tespit ediliyorsa bu rejimler övülür geriye gidiş varsa eleştirilir. Ancak bu rejimlerden ne tek başlarına sosyalizmi kurmalarını(komünizmin alt evresi) beklemek doğru değil nede proleter diktatörlük sürecini yani piyasanın ve kapitalizmin var olduğu bir süreci sosyalizm kavramının içini boşaltacak biçimde sosyalizm olarak adlandırmak doğru değil.



SYRİZA'nın iktidara gelmesiyle o ülkeye sosyalist diyemeyişimizin nedeni SYRİZA'nın komünist olup olmaması değil. Yunanistan'a veya başka bir ülkeye en komünist parti gelse dahi aynı şeyi söylerim. Burada bir farkı ortaya koymaya çalışıyorum. Konunun daha iyi anlaşılır olmasını sağlıyor. Devrim yoluyla bir komünist özne iktidara gelince yapacağı şey, devrimin sınıfsal içeriğini değiştirmek, devrimi korumak ve sosyalist devrimleri sürdürmek. Mülkiyetin özel niteliğinin kaldırılması gibi. Böyle bir devlet benim için kuruculuktur ve o devlete sosyalist devlet derim. Burada söylemek istediğim sosyalizmi devletsiz aşamanın bir parçası olarak almadığımdır. Alınmaması gerektiğine inanıyorum.


Bende diyorum ki seçimler üzerinden devrim gerçekleşmeyecek diye bir kanun mu var? Eğer SYRİZA gibi imkanlara sahipseniz seçimler üzerinden devrim gerçekleştirebilirsiniz. Devletin sınıfsal yapısını değiştirip, emekçi sınıflar lehine dönüşümler gerçekleştirebilirsiniz. Ancak özel mülkiyet ve piyasanın tam anlamıyla kalkamayacağını söylüyorum. Devrimle de gelinse, seçimle de gelinse bu yapılamaz. Belki devrim yoluyla gelen daha radikal düzenlemeler yapabilir ama karşılığında başka sorunlarla da karşılaşabilir. Sonuç olarak ben devrim yoluyla herhangi bir sosyalist parti üstyapıyı ele geçirdi diye o ülkeyi sosyalist olarak ilan etmem.



Seçimler yoluyla devrimin gerçekleşmeyeceği konusunda kanun da var, teorimiz de var? Kapitalist bir ülke özel mülkiyetin kaldırılmasına izin vermez. Proleter diktatörlük kurulmasına izin vermez. Bizim teorimiz de bu konuda olur vermiyor. Böyle bir örnek de yaşanmadı. Olabilirse, o zaman bu görüşleri yenileyebiliriz. Bu koşullarda olur diyebilmek doğru değil. Devletin sınıfsal yapısını nasıl değiştireceksiniz? ''Ben ordunun tüm kademelerini hallaç gibi atacağım, yerine proletaryanın ordusunu kuracağım?'' nasıl dersiniz, derseniz neye dayanarak dersiniz? Burjuvazi elini kolunu bağlı mı tutacak? Devletin polisi, askeri, mahkemeleri size yol verir mi? Parlamentoya 40, 100 milletvekili soktunuz diye bu devrimci değişim yasal yollarla yapılamaz. Devrimin parlamenter yolla barış içinde olmayacağını bu nedenle ileri sürüyoruz.


Seçim yoluyla devrim gerçekleşebilir diyorsak burada arkanda geniş kitleler vardır demektir. Ülkede bir devrimci coşkunluk vardır demektir. Kitleler yönetime aktif bir şekilde katıldığında, kendi geleceklerini kendi inşa etmek için bizzat sorumluluk aldıklarında burjuvazi buna dayanabilir mi? Askeriyenin, yargının vs. içinde bu durumdan etkilenecekler olmayacaklar mı?   İşte Venezuela örneği ortada. Chavez'e yapılan darbe kitleler tarafından nasıl boşa çıkarıldı. Siz kitleleri arkanıza alıp, ülkenin kurumlarını da bu devrimci dalgaya kattığınız takdirde(mutlaka olacaktır) burjuvazinin bütün çabaları gerek legal gerek silahlı boşa çıkmaya mahkumdur.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
bedrettin
[ ..... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 30.08.2013
İleti Sayısı: 907
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: bedrettin
Cevap Tarihi: 21.01.2015- 00:43


Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Alıntı Çizelgesi: bedrettin yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Alıntı Çizelgesi: munzur yazmış

Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Yunanistan konusuna bu kadar takılıp tartışmanın başka bir noktaya evrilmesi doğru değil. Zaten defalarca varsayalım ki SYRİZA'yı sosyalist kabul etmeyelim dedim. Benim verdiğim üç örnek daha var; Çin, Küba ve Vietnam. Üçünde de sizin dediğiniz gibi Komünist Partiler tam anlamıyla üstyapıya hakim. Peki sırf Komünist Partiler üstyapıya hakim diye o ülkeler sosyalist olarak adlandırılmalı mı? Ben üç ülkede de biri diğerinden az veya çok kapitalizmin ve piyasanın var olduğunu ve böyle ülkelere sosyalist demenin sosyalizm kavramının içeriğini boşalttığını söyledim. Ben bu ülkelerin kapitalizmi ve piyasayı tek başlarına ortadan kaldırmalarını da beklemiyorum zaten. Burada bu rejimler üzerine eleştiri emekçi sınıfların ülkedeki durumuna paralel olarak yapılır. Eğer bu incelemeler de mevcut rejimlerin emekçi sınıfların yaşamını ileri götürdüğü tespit ediliyorsa bu rejimler övülür geriye gidiş varsa eleştirilir. Ancak bu rejimlerden ne tek başlarına sosyalizmi kurmalarını(komünizmin alt evresi) beklemek doğru değil nede proleter diktatörlük sürecini yani piyasanın ve kapitalizmin var olduğu bir süreci sosyalizm kavramının içini boşaltacak biçimde sosyalizm olarak adlandırmak doğru değil.



SYRİZA'nın iktidara gelmesiyle o ülkeye sosyalist diyemeyişimizin nedeni SYRİZA'nın komünist olup olmaması değil. Yunanistan'a veya başka bir ülkeye en komünist parti gelse dahi aynı şeyi söylerim. Burada bir farkı ortaya koymaya çalışıyorum. Konunun daha iyi anlaşılır olmasını sağlıyor. Devrim yoluyla bir komünist özne iktidara gelince yapacağı şey, devrimin sınıfsal içeriğini değiştirmek, devrimi korumak ve sosyalist devrimleri sürdürmek. Mülkiyetin özel niteliğinin kaldırılması gibi. Böyle bir devlet benim için kuruculuktur ve o devlete sosyalist devlet derim. Burada söylemek istediğim sosyalizmi devletsiz aşamanın bir parçası olarak almadığımdır. Alınmaması gerektiğine inanıyorum.


Bende diyorum ki seçimler üzerinden devrim gerçekleşmeyecek diye bir kanun mu var? Eğer SYRİZA gibi imkanlara sahipseniz seçimler üzerinden devrim gerçekleştirebilirsiniz. Devletin sınıfsal yapısını değiştirip, emekçi sınıflar lehine dönüşümler gerçekleştirebilirsiniz. Ancak özel mülkiyet ve piyasanın tam anlamıyla kalkamayacağını söylüyorum. Devrimle de gelinse, seçimle de gelinse bu yapılamaz. Belki devrim yoluyla gelen daha radikal düzenlemeler yapabilir ama karşılığında başka sorunlarla da karşılaşabilir. Sonuç olarak ben devrim yoluyla herhangi bir sosyalist parti üstyapıyı ele geçirdi diye o ülkeyi sosyalist olarak ilan etmem.



Seçimler yoluyla devrimin gerçekleşmeyeceği konusunda kanun da var, teorimiz de var? Kapitalist bir ülke özel mülkiyetin kaldırılmasına izin vermez. Proleter diktatörlük kurulmasına izin vermez. Bizim teorimiz de bu konuda olur vermiyor. Böyle bir örnek de yaşanmadı. Olabilirse, o zaman bu görüşleri yenileyebiliriz. Bu koşullarda olur diyebilmek doğru değil. Devletin sınıfsal yapısını nasıl değiştireceksiniz? ''Ben ordunun tüm kademelerini hallaç gibi atacağım, yerine proletaryanın ordusunu kuracağım?'' nasıl dersiniz, derseniz neye dayanarak dersiniz? Burjuvazi elini kolunu bağlı mı tutacak? Devletin polisi, askeri, mahkemeleri size yol verir mi? Parlamentoya 40, 100 milletvekili soktunuz diye bu devrimci değişim yasal yollarla yapılamaz. Devrimin parlamenter yolla barış içinde olmayacağını bu nedenle ileri sürüyoruz.


Seçim yoluyla devrim gerçekleşebilir diyorsak burada arkanda geniş kitleler vardır demektir. Ülkede bir devrimci coşkunluk vardır demektir. Kitleler yönetime aktif bir şekilde katıldığında, kendi geleceklerini kendi inşa etmek için bizzat sorumluluk aldıklarında burjuvazi buna dayanabilir mi? Askeriyenin, yargının vs. içinde bu durumdan etkilenecekler olmayacaklar mı?   İşte Venezuela örneği ortada. Chavez'e yapılan darbe kitleler tarafından nasıl boşa çıkarıldı. Siz kitleleri arkanıza alıp, ülkenin kurumlarını da bu devrimci dalgaya kattığınız takdirde(mutlaka olacaktır) burjuvazinin bütün çabaları gerek legal gerek silahlı boşa çıkmaya mahkumdur.



Seçimle iktidara gelip komünist bir dönüşüm yaratmak isteyen bir parti, gerçekten Marksist Leninist bir partiyse ve arkasında seçim kazanabilecek kadar bir çoğunluğa erişmişse bence parlamenter yolda ısrar etmezdi, çok daha önceden ayaklanmalarla iktidarı alır ve burjuvaziyi sokakta yenerdi. Böyle bir partinin parlamenter yolu seçmesi mantıklı değil. İktidarı alamadan burjuvazinin milis gücüyle önü kesilirdi. Sınıf mücadelesinden sözkonusu. Burjuvazi bu kadar kolay iktidarı vermez.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
proletersosyalist
[ Bekir Sami ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.09.2014
İleti Sayısı: 709
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: proletersosyalist
Cevap Tarihi: 21.01.2015- 00:44


Ayrıca seçimler üzerinden devrim gerçekleşmeyeceğine dair ne Marx'da, ne Engels'de, nede Lenin'de bir kanun var. Eğer imkan varsa seçimler üzerinden iktidara gelip proleter diktatörlük kurulabilir, eğer şartlar uygun değilse ayaklanmaya yönelinir.




Bu ileti en son proletersosyalist tarafından 21.01.2015- 00:44 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
bedrettin
[ ..... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 30.08.2013
İleti Sayısı: 907
Konum: Trabzon
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: bedrettin
Cevap Tarihi: 21.01.2015- 00:46


Alıntı Çizelgesi: proletersosyalist yazmış

Ayrıca seçimler üzerinden devrim gerçekleşmeyeceğine dair ne Marx'da, ne Engels'de, nede Lenin'de bir kanun var. Eğer imkan varsa seçimler üzerinden iktidara gelip proleter diktatörlük kurulabilir, eğer şartlar uygun değilse ayaklanmaya yönelinir.



Engels ya da Marks, İngiltere'de barışçıl bir geçişin mümkün olacağını söyledilerse de sonradan bu görüşten vazgeçildi.



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 5 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   1   2   [3]   4   5   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Başka türlü “kuruculuk” umut 0 2721 22.12.2015- 09:04
Konu Klasör sosyalizm ile reel sosyalizm arasında ne fark var yura 5 14225 23.03.2014- 12:22
Konu Klasör Ütopik Sosyalizm ve Bilimsel Sosyalizm melnur 19 16605 30.08.2013- 00:25
Konu Klasör sosyalizm hakkı 37 26765 30.01.2020- 08:50
Konu Klasör Sosyalizm melnur 2 4712 18.02.2020- 06:32
Etiketler   sosyalizm,   kuruculuk
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS