SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 8 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   4   5   6   [7]   8   >   son» 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
proletersosyalist
[ Bekir Sami ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.09.2014
İleti Sayısı: 709
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: proletersosyalist
Cevap Tarihi: 15.09.2014- 20:46


Alıntı Çizelgesi: ilkay yazmış

Alıntı Çizelgesi: Atahan yazmış

Üretmeyen, tüketen bir Türkiye toplumunun içindeyiz.
Kompradorluk düzeni var.
Türkiye, yabancı sermayenin açık pazarı halinde.
Cari açık, istikrarlı bir şekilde artıyor.

Hukuki olarak, Türkiye bağımsız bir ülke olsa da fiiliyatta yarı sömürgedir.

Bağımsız olduğu aldatmacası mevcut olduğu için tam sömürge değildir, yarı sömürgedir.



Dünyanın en gelişmiş 20 ekonomisine sahip   ülkeler içinde olan bir devlet için   üretmeyen tüketen bir devlettir demek ve yarı sömürge demek bana çok yanlış geliyor. Bu tür tanımlar kullanılacaksa ekonomisi ilk onda olan ülke dışındakilerin tamamını sömürge ve yarı sömürge olarak adlandırmış oluruz. Türkiye'nin kapitalist bir devlet oluşunu nasıl yorumlayacağız?


Türkiyenin dünyanın en büyük 20 ekonomisi arasında bulunması türkiyenin yarı sömürge olduğu gerçeğini değiştirmez.Emperyalizm 20.yüzyılın ortalarından itibaren ulusal kurtuluş hareketlerine neden olması sebebiyle doğrudan işgalden vazgeçmiş onun yerine gizli işgal dediğimiz ülkelerin ekonomisini,sanayisini,limanlarını,bankasını,ordusunu kontrol altında tutma yoluna gitmiştir.
Türkiye de kapitalizmin içsel değil dışsal dinamiklerle yani uluslararası mali sermayeye bağımlı olarak veya uluslararası kapitalist tekellerin yerel şubesi yada ortakları olarak geliştiğini gözönüne alırsak,türkiye de emperyalizm içselleşmiş ve bu yolla yarı sömürge bir ülke haline gelmişizdir.Ayrıca ülkemizin nato işgali altında olduğu ve yine ülkemizin bankacılık sektörünün uluslararası kapitalist tekellerin kontrolu altında olduğu unutulmamalı.




Bu ileti en son proletersosyalist tarafından 15.09.2014- 20:47 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
munzur
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 19.12.2013
İleti Sayısı: 1.075
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: munzur
Cevap Tarihi: 15.09.2014- 20:56


Türkiye kapitalist bir ülkedir. Söyledikleriniz emperyalizm çağında kapitalizm yoluna girmiş tüm ülkelerin gerçeğidir, bu durum onların yarı sömürge   olduğu anlamına gelmez. Solcuların emperyalizm karşıtı olmaları gerektiği bu saydığınız faktörler nedeniyledir.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
proletersosyalist
[ Bekir Sami ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.09.2014
İleti Sayısı: 709
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: proletersosyalist
Cevap Tarihi: 15.09.2014- 21:09


Alıntı Çizelgesi: munzur yazmış

Türkiye kapitalist bir ülkedir. Söyledikleriniz emperyalizm çağında kapitalizm yoluna girmiş tüm ülkelerin gerçeğidir, bu durum onların yarı sömürge   olduğu anlamına gelmez. Solcuların emperyalizm karşıtı olmaları gerektiği bu saydığınız faktörler nedeniyledir.


Emperyalizm çağında kapitalist gelişme yolunu seçmiş ülkelerin çelişkisi bir yandan tam bağımsızlığını koruyup,milli bir kapitalizm yaratmaya çalışırken diğer taraftan bu yaratmak istediği kapitalist sınıfların çıkarları gereği emperyalizmle işbirliği yolunu seçmesi ve bu sınıflar üzerinden emperyalizmin içselleştirilmesidir.
Türkiye gibi bir ülke düşününki nato işgali altında ve ordusu natoya girdikten sonra zamanla gayrımilli bir ordu olmuş ve teçhizat bakımından uluslararası kapitalist tekellere bağlı hale gelmiş,limanları,bankaları emperyalist işgal altında,milli mali sermaye veya milli sanayici olarak görülenlerde zaten emperyalizm işbirlikçisi,doğru düzgün bir ağır sanayisi yok bu konuda uluslarası kapitalist tekellere bağlı,yaptığı ihracatın onluk ihracat yapıyorsa bile altısının ithalata gittiği bir ülke evet kapitalist bir ülkedir ama aynı zamanda da yarı sömürge bir ülkedir.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
munzur
[ .... ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 19.12.2013
İleti Sayısı: 1.075
Konum: Gizli
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: munzur
Cevap Tarihi: 15.09.2014- 21:22


Kapitalizmin millisi olur mu bilmiyorum. Emperyalizm çağında sermayenin ulusal sınırlar dışındaki dolaşımı sömürüyü uluslarası boyuta taşımıştır. Buna ve sonuçlarına bakılarak ülkenin sömürge veya yarı sömürge olduğu söylenemez. Bu durum emperyalist çağın gerçeğidir. Sömürge veya yarı sömürge diyebilmek için ülkedeki bütün karar alma organlarının doğrudan emperyalizme bağımlı olması gerekir. Böyle bir durum yok. Karar alma organları hala millidir. Yönetimin sermaye elinde oluşu ve sermayenin uluslarası gerçeğine rağmen karar organı hala ülkenin parlamentosudır. Bu yüzden yarı sömürge kavramını doğru bir kavram kabul etmek doğru değildir. Saydığınız sorunlar yarı sömürge bbir ülke olduğumuz için değil, kapitalist bir ülke olduğumuz için, kapitalizmin emperyalist aşamaya gelmesi nedeniyle sermayenin uluslarası özelliği nedeniyledir.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
proletersosyalist
[ Bekir Sami ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.09.2014
İleti Sayısı: 709
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: proletersosyalist
Cevap Tarihi: 15.09.2014- 21:39


Alıntı Çizelgesi: munzur yazmış

Kapitalizmin millisi olur mu bilmiyorum. Emperyalizm çağında sermayenin ulusal sınırlar dışındaki dolaşımı sömürüyü uluslarası boyuta taşımıştır. Buna ve sonuçlarına bakılarak ülkenin sömürge veya yarı sömürge olduğu söylenemez. Bu durum emperyalist çağın gerçeğidir. Sömürge veya yarı sömürge diyebilmek için ülkedeki bütün karar alma organlarının doğrudan emperyalizme bağımlı olması gerekir. Böyle bir durum yok. Karar alma organları hala millidir. Yönetimin sermaye elinde oluşu ve sermayenin uluslarası gerçeğine rağmen karar organı hala ülkenin parlamentosudır. Bu yüzden yarı sömürge kavramını doğru bir kavram kabul etmek doğru değildir. Saydığınız sorunlar yarı sömürge bbir ülke olduğumuz için değil, kapitalist bir ülke olduğumuz için, kapitalizmin emperyalist aşamaya gelmesi nedeniyle sermayenin uluslarası özelliği nedeniyledir.


Kapitalizm öncelikle ulusal çapta gelişir ama abd,ingiltere,japonya,fransa gibi ülkelerde ulusal çapta gelişen kapitalizm zamanla ülke içinde tekelleşir ve uluslararasılaşır,türkiye gibi kapitalizme emperyalizm çağında geçmiş ülkelerde ise ulusal çapta gelişen kapitalizmin uluslarasılaşması süreci ayrı bir uluslarası odak şeklinde değil belli başlı uluslararası odaklara bağlı olmak şeklinde gelişir.
''Sömürge veya yarı sömürge diyebilmek için ülkedeki bütün karar alma organlarının doğrudan emperyalizme bağımlı olması gerekir. Böyle bir durum yok. Karar alma organları hala millidir. Yönetimin sermaye elinde oluşu ve sermayenin uluslarası gerçeğine rağmen karar organı hala ülkenin parlamentosudır.'' Yarı sömürge olmakla tam sömürge olmayı sanki aynı şeymiş gibi yazmışsın,tam sömürge veya doğrudan sömürge altında bulunan ülkelerde kararların o ülkeyi sömürgeleştiren ülkelerin parlamentosunda alınması,o ülkenin atanan valilerle yönetilmesi,doğrudan askeri işgal altında bulunması gibi olgular tam sömürgelerin yapısal özellikleridir ama yarı sömürgelerin özellikleri dediğim gibi doğrudan işgal altında bulunmamak yani gizli işgal altında olmak,biçimsel olarak bağımsız gözükmek yada kendi kararlarını kendin alabiliyor gibi gözükmek ama ekonominin,ordunun,sanayinin,bankalarının,limanlarının uluslarası kapitalist tekellere bağımlı olması yarı sömürge olmanın özelliklerindendir.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
umut
[ umut yarın ]
Yasaklı
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2013
İleti Sayısı: 3.105
Konum: Gizli
Durum: üye uzaklaştırılmış
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: umut
Cevap Tarihi: 15.09.2014- 21:51


proletersosyalist arkadaş öncelikle hoş geldiniz, saydığınız özellikler yarı sömürge ülke olduğumuz anlamına gelmiyor. Dünyadaki tüm kapitalist ülkelerin ekonomik ilişkilerde birbirine bağımlı olması onların sömürge ilişkileri içinde olduğunu değil, kapitalist ilişkiler içinde olduğunu gösterir. Sömürge veya yarı sömürge ilişkilerinin olabilmesi doğrudan siyasi bir ilişkidir. Karar alma özellikleriyle ilişkilidir. Türkiye bu anlamda benzer tüm ülkeler gibi bağımsızdır. İktidarda burjuva hükümetlerin olması alınan kararlarda sermaye lehine olması da bu gerçeği değiştirmez. Bu yüzden Türkiye için yarı sömürge bir ülke yerine kapitalist ülke ifadesi daha doğru bir ifadedir.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
proletersosyalist
[ Bekir Sami ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 15.09.2014
İleti Sayısı: 709
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: proletersosyalist
Cevap Tarihi: 15.09.2014- 22:19


Sömürge kavramıyla yarı sömürge kavramı karıştırılıyor anladığım kadarıyla.Tam sömürge ülkelerde o ülkeler kendi başlarına karar alamazlar o ülkeyi sömürgesi olarak kontrol eden emperyalist ülke kendi parlementosu,atadığı vali veya bürokratlar aracılığıyla o ülke adına kararlar alır.Yarı sömürge olmaya gelirsek,emperyalizm 20.yüzyılın ikinci yarısından itibaren ulusal kurtuluş hareketlerine sebep olması nedeniyle doğrudan işgalden veya ülkeleri doğrudan sömürge altında bulundurmaktan genel anlamıyla vazgeçmiştir.Önceleri sömürge olan ülkeler biçimsel olarak bağımsızlığına kavuşmuş,doğrudan askeri işgalden çıkmış,kendi parlementolarında ''kararlarını kendileri almaya başlamışlardır''.Emperyalizm önceleri doğrudan sömürgeleri olan bu ülkelerde gizli işgal sürecini başlatmış bu ülkelerde gelişen kapitalizmin içsel değil dışsal dinamiklerle gelişmesi nedeniyle bu ülkelerin bankalarını,sanayisini,limanlarını,ordusunu kontrol altına almış,böylece yarı sömürge haline getirmiştir.Ekonomisi,ordusu bu ölçüde uluslararası kapitalist tekellere bağlı olan bir ülke her ne kadar ''kararlarını kendi alıyor'' gibi gözüksede aslında kararlarını uluslararası kapitalist tekellerin insiyatifi dahilinde alan yarı sömürge bir ülkedir.
''Dünyadaki tüm kapitalist ülkelerin ekonomik ilişkilerde birbirine bağımlı olması onların sömürge ilişkileri içinde olduğunu değil, kapitalist ilişkiler içinde olduğunu gösterir.'' Evet dünyada bütün kapitalist ülkelerin birbiriyle ilişkileri ve bağlılıkları vardır,amerikan tekelci kapitalizminin fransız tekelci kapitalizmiyle ilişkisi amerikayı fransanın yarı sömürgesi yapmaz veya fransayı da amerikanın yarı sömürgesi yapmaz bunun nedeni fransız tekelci kapitalizminin veya amerikan tekelci kapitalizminin ayrı birer emperyalist güç odağı olmasıdır,ama türkiye tekelci kapitalizmi ayrı bir emperyalist güç odağı değildir bu odaklara bağımlıdır ve bağımlı olarak gelişmiştir.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
Atahan
[ Atahan ]

Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 12.09.2014
İleti Sayısı: 37
Konum: Ankara
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder


Cevap Yazan: Atahan
Cevap Tarihi: 15.09.2014- 23:35


Yoldaşlar, proletersosyalist arkadaşın da dediği gibi, yarı sömürge ile tam sömürge kavramı arasında karışıklığa düşülmesi durumu hakim.

Tam sömürgenin tarifini yapıyorsunuz, yarı sömürge ülkeler ise, hukuki olarak bağımsız, fiiliyatta, emperyalizm tarafından kuşatılmış ülkelerdir.

Yani, Türkiye bağımsızdır, aldatmacası var !

Türkiye toplumu, üretemiyor, tüketiyor, bağımlı vaziyettedir.

Bu yüzden, Türkiye Cumhuriyeti, yarı sömürge bir ülkedir.

Saygılarımla...




Bu ileti en son Atahan tarafından 15.09.2014- 23:40 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 8 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   4   5   6   [7]   8   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 1 kişi görüntülüyor:  1 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Türkiye’de bu kadar çok faşist var mı? melnur 0 1294 28.08.2021- 10:47
Konu Klasör 12 Mart; ilk faşist darbe ayhan 3 4097 14.03.2021- 18:55
Konu Klasör Seni gidi ulusalcı, sosyal şoven ve dahi neo-faşist seni... melnur 2 3065 19.09.2019- 08:35
Konu Klasör Ahmet Altan Partisi: HDP umut 3 3500 16.03.2015- 20:32
Konu Klasör Çin Komünist Partisi Kongresi melnur 9 6103 04.11.2022- 05:22
Etiketler   İşçi,   Partisi,   faşist,   bir
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS