Bedrettin ben dün daha ilk yazımda ne yazdım? Zaten biz haklıyız, kimseden çekincemiz yok dedim. Yani zaten Marksizmin liberalizmden üstün olduğunu düşünmesem böyle bir şey söylemem. Dediklerim açık. Sınanması demek Marksizm'in liberalizmden geri olduğunu söylemek demek değil. Sınanması demek Marksizm'in durağanlaşmasına, dinselleşmesine karşı sürekli kendini geliştirmeye çalışması, yaşamın yarattığı yeni sorunlara cevap üretmeye çalışması ve gelen her sorgulamaya, her eleştiriye karşılık üretip, alt edebilmesi demektir. Zaten sen bir ideolojiyi sürekli sınamadan, sürekli tartışmadan nasıl geliştirebilirsin, ilerletebilirsin? Sen istiyorsun ki toplum hiç tartışmasın, eleştirmesin, yaşam karşısında sürekli sınamasın. Böyle bir anlayış Marksizmi dinselleştirmenin ötesine gidemez. Dinselleşesen, durağanlaşan, kendini geliştirmeyen bir Marksizm de çürür. Toplumun rızasını alamaz, sosyalist hegemonyayı üretemez. Böyle bir zihniyetin ürünü toplum ve sistem de çürümeye ve dağılmaya mahkumdur.
proletersosyalist, söylediklerine inandığını sanmıyorum. marksizmin pratikteki sınanması için liberalizme ihtiyaç yok. Önce bunu kabul etmen gerekiyor. Konuyu mecrasından saptırıyorsun gibi geliyor bana.
Ya söylediklerime niye inanmayayım böyle bir saçmalık olabilir mi? Marksizmin pratikte sınanması için liberalizme ihtiyacı yokmuş. E neye ihtiyacı var o zaman? Bir ideoloji kendini sürekli liberalizm, anarşizm, faşizm, komünalizm vesaire ideoloji karşısında sürekli sınamayacak, bunların eleştirilerine, argümanlarına cevap üretip, bunları sürekli alt etmeyecek ama kendini geliştirecek öyle mi? Yani dinselleşen, dokunulmayan bir ideoloji kendini geliştirecek? Buna siz nasıl inanıyorsunuz ben asıl onu merak ediyorum.
Konunun mecrası neki onu saptırayım? Siz Marksizm din olsun diyorsunuz. Bende böyle bir Marksizm ölür diyorum.
En iyisi devrimi filan da unutalım, marksizm liberalizm ile ideolojik çatışmaya girsin, liberalizmle boy ölçüşsün, kendini sınasın, haklı çıkarsa halk da anlayacaktır sosyalizmin önemini anlayacaktır Boşyere devrim diye neden uğraşıyoruz. Alimallah, bir de bakarsın devrim olmuş, sonra tekrar sınama dönemine geçilecek, halk bu sefer liberalizm karşısında sınamayı geçemeyen marksizme ters düşer bu sefer kapitalizme dönüş yaparız
Ya SF Kürt Milliyetçiliğinin egemen olduğu bir forum. Onu bu yönden eleştiriyorum. Ama bu forumda inanılamayacak derecede sığ. Arkadaşım senin zaten devrimi yapabilmen liberal vesaire projeye karşılık kendi projene toplumu ikna edebilmekten geçiyor. Kendi doğrularına toplumu inandırmadan nasıl devrim yapabileceksin? Senin zihniyetindeki devrim 5-10 tane önderin yaptığı toplumun da öyle normal hayatına devam ettiği bir süreç herhalde? Devrimden sonra evet görüşlerimiz tekrar sınanacak, sürekli sınanacak. Sen bir kere devrim yaptım nasıl olsa geri dönülmez diye bir şey yok. Geri dönüşü engellemenin yolu ise Marksizmi tartışılmaz din haline getirmekten, her gördüğünü tartışmaktan aciz olmaktan bile geçmiyor. Geri dönüşü engellemenin ve sosyalizmi tüm dünya halkları nezdinde cazibe merkezi yapmanın yolu sürekli her eleştiriye, sınamaya, argümana gerekli karşılığı üretip, kendini geliştirmekten geçiyor.
Bu ileti en son proletersosyalist
tarafından 15.07.2015- 12:29 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Dön dolaş yine aynı noktaya geldik, liberal özgürlük olmayacak, partileşme, örgütlenmeye ve yaygınlaşmaya izin verilmeyecek ancak akademik düzeyde liberalizmle sosyalizm çatışmalıymış, yoksa durağanlaşırmış, yoksa din haline gelirmiş, hatta kızıl kmerler gibi kafa koparma aşamasına gelirmiş; bu mu şimdi; bunu mu tartışacağız? Konunun özü bu muydu? Sevgili proleterdevrim, onun için söyledim, söylediklerine sen de inanmıyorsundur, bir tartışmaya girdin gerekli olmayan şeyler söylüyorsun.
Gerekli olmayan şey ne onu bir açıklasana. Ben basit bir şey söylüyorum. Sosyalizm akademik, politik, toplumsal her düzeyde sürekli yeniden tartışılmalı diyorum. Sosyalist ideoloji sürekli kendini geliştirmeli diyorum. Siz ise Marksizmi kesinlikle tartışmayalım, tartıştırmayalım diyorsunuz. Böyle yaparak da Marksizmi geliştireceğinize, ilerleteceğinize, toplum nezdinde inandırıcı kılacağınıza inanıyorsunuz. Buna siz nasıl inanıyorsunuz ben asıl onu anlamıyorum.
Bu arada evet kendini hiç tartıştırmayan, sorgulatmayan, hatasız kabul eden, her gördüğünü yasaklayan Marksizmin varacağı nokta Kızıl Kmerler olur. Kızıl Kmerler kendi içinde tutarlıdır.
Bedrettin ben dün daha ilk yazımda ne yazdım? Zaten biz haklıyız, kimseden çekincemiz yok dedim. Yani zaten Marksizmin liberalizmden üstün olduğunu düşünmesem böyle bir şey söylemem. Dediklerim açık. Sınanması demek Marksizm'in liberalizmden geri olduğunu söylemek demek değil. Sınanması demek Marksizm'in durağanlaşmasına, dinselleşmesine karşı sürekli kendini geliştirmeye çalışması, yaşamın yarattığı yeni sorunlara cevap üretmeye çalışması ve gelen her sorgulamaya, her eleştiriye karşılık üretip, alt edebilmesi demektir. Zaten sen bir ideolojiyi sürekli sınamadan, sürekli tartışmadan nasıl geliştirebilirsin, ilerletebilirsin? Sen istiyorsun ki toplum hiç tartışmasın, eleştirmesin, yaşam karşısında sürekli sınamasın. Böyle bir anlayış Marksizmi dinselleştirmenin ötesine gidemez. Dinselleşesen, durağanlaşan, kendini geliştirmeyen bir Marksizm de çürür. Toplumun rızasını alamaz, sosyalist hegemonyayı üretemez. Böyle bir zihniyetin ürünü toplum ve sistem de çürümeye ve dağılmaya mahkumdur.
proletersosyalist, söylediklerine inandığını sanmıyorum. marksizmin pratikteki sınanması için liberalizme ihtiyaç yok. Önce bunu kabul etmen gerekiyor. Konuyu mecrasından saptırıyorsun gibi geliyor bana.
Ya söylediklerime niye inanmayayım böyle bir saçmalık olabilir mi? Marksizmin pratikte sınanması için liberalizme ihtiyacı yokmuş. E neye ihtiyacı var o zaman? Bir ideoloji kendini sürekli liberalizm, anarşizm, faşizm, komünalizm vesaire ideoloji karşısında sürekli sınamayacak, bunların eleştirilerine, argümanlarına cevap üretip, bunları sürekli alt etmeyecek ama kendini geliştirecek öyle mi? Yani dinselleşen, dokunulmayan bir ideoloji kendini geliştirecek? Buna siz nasıl inanıyorsunuz ben asıl onu merak ediyorum.
Konunun mecrası neki onu saptırayım? Siz Marksizm din olsun diyorsunuz. Bende böyle bir Marksizm ölür diyorum.
En iyisi devrimi filan da unutalım, marksizm liberalizm ile ideolojik çatışmaya girsin, liberalizmle boy ölçüşsün, kendini sınasın, haklı çıkarsa halk da anlayacaktır sosyalizmin önemini anlayacaktır Boşyere devrim diye neden uğraşıyoruz. Alimallah, bir de bakarsın devrim olmuş, sonra tekrar sınama dönemine geçilecek, halk bu sefer liberalizm karşısında sınamayı geçemeyen marksizme ters düşer bu sefer kapitalizme dönüş yaparız
Ya SF Kürt Milliyetçiliğinin egemen olduğu bir forum. Onu bu yönden eleştiriyorum. Ama bu forumda inanılamayacak derecede sığ. Arkadaşım senin zaten devrimi yapabilmen liberal vesaire projeye karşılık kendi projene toplumu ikna edebilmekten geçiyor. Kendi doğrularına toplumu inandırmadan nasıl devrim yapabileceksin? Senin zihniyetindeki devrim 5-10 tane önderin yaptığı toplumun da öyle normal hayatına devam ettiği bir süreç herhalde? Devrimden sonra evet görüşlerimiz tekrar sınanacak, sürekli sınanacak. Sen bir kere devrim yaptım nasıl olsa geri dönülmez diye bir şey yok. Geri dönüşü engellemenin yolu ise Marksizmi tartışılmaz din haline getirmekten, her gördüğünü tartışmaktan aciz olmaktan bile geçmiyor. Geri dönüşü engellemenin ve sosyalizmi tüm dünya halkları nezdinde cazibe merkezi yapmanın yolu sürekli her eleştiriye, sınamaya, argümana gerekli karşılığı üretip, kendini geliştirmekten geçiyor.
Devrim konusunda öyle ''toplumu'' ikna etmen filan gerekmiyor. Bunu amaçlıyorsan zaten devrim yapamazsın. Tartışılacak pek çok konu var, daldan dala atlıyoruz. Burayı ''sığ'' olarak görmen de garip, sığ olmaması için senin söylediklerini onaylamak mı gerekiyor? En iyisi seçim, toplumu ikna etmenin yolu seçimlerde alınan oy, buradan sen parlamenterizme kadar gidersin artık.
Bedrettin ben dün daha ilk yazımda ne yazdım? Zaten biz haklıyız, kimseden çekincemiz yok dedim. Yani zaten Marksizmin liberalizmden üstün olduğunu düşünmesem böyle bir şey söylemem. Dediklerim açık. Sınanması demek Marksizm'in liberalizmden geri olduğunu söylemek demek değil. Sınanması demek Marksizm'in durağanlaşmasına, dinselleşmesine karşı sürekli kendini geliştirmeye çalışması, yaşamın yarattığı yeni sorunlara cevap üretmeye çalışması ve gelen her sorgulamaya, her eleştiriye karşılık üretip, alt edebilmesi demektir. Zaten sen bir ideolojiyi sürekli sınamadan, sürekli tartışmadan nasıl geliştirebilirsin, ilerletebilirsin? Sen istiyorsun ki toplum hiç tartışmasın, eleştirmesin, yaşam karşısında sürekli sınamasın. Böyle bir anlayış Marksizmi dinselleştirmenin ötesine gidemez. Dinselleşesen, durağanlaşan, kendini geliştirmeyen bir Marksizm de çürür. Toplumun rızasını alamaz, sosyalist hegemonyayı üretemez. Böyle bir zihniyetin ürünü toplum ve sistem de çürümeye ve dağılmaya mahkumdur.
proletersosyalist, söylediklerine inandığını sanmıyorum. marksizmin pratikteki sınanması için liberalizme ihtiyaç yok. Önce bunu kabul etmen gerekiyor. Konuyu mecrasından saptırıyorsun gibi geliyor bana.
Ya söylediklerime niye inanmayayım böyle bir saçmalık olabilir mi? Marksizmin pratikte sınanması için liberalizme ihtiyacı yokmuş. E neye ihtiyacı var o zaman? Bir ideoloji kendini sürekli liberalizm, anarşizm, faşizm, komünalizm vesaire ideoloji karşısında sürekli sınamayacak, bunların eleştirilerine, argümanlarına cevap üretip, bunları sürekli alt etmeyecek ama kendini geliştirecek öyle mi? Yani dinselleşen, dokunulmayan bir ideoloji kendini geliştirecek? Buna siz nasıl inanıyorsunuz ben asıl onu merak ediyorum.
Konunun mecrası neki onu saptırayım? Siz Marksizm din olsun diyorsunuz. Bende böyle bir Marksizm ölür diyorum.
En iyisi devrimi filan da unutalım, marksizm liberalizm ile ideolojik çatışmaya girsin, liberalizmle boy ölçüşsün, kendini sınasın, haklı çıkarsa halk da anlayacaktır sosyalizmin önemini anlayacaktır Boşyere devrim diye neden uğraşıyoruz. Alimallah, bir de bakarsın devrim olmuş, sonra tekrar sınama dönemine geçilecek, halk bu sefer liberalizm karşısında sınamayı geçemeyen marksizme ters düşer bu sefer kapitalizme dönüş yaparız
Ya SF Kürt Milliyetçiliğinin egemen olduğu bir forum. Onu bu yönden eleştiriyorum. Ama bu forumda inanılamayacak derecede sığ. Arkadaşım senin zaten devrimi yapabilmen liberal vesaire projeye karşılık kendi projene toplumu ikna edebilmekten geçiyor. Kendi doğrularına toplumu inandırmadan nasıl devrim yapabileceksin? Senin zihniyetindeki devrim 5-10 tane önderin yaptığı toplumun da öyle normal hayatına devam ettiği bir süreç herhalde? Devrimden sonra evet görüşlerimiz tekrar sınanacak, sürekli sınanacak. Sen bir kere devrim yaptım nasıl olsa geri dönülmez diye bir şey yok. Geri dönüşü engellemenin yolu ise Marksizmi tartışılmaz din haline getirmekten, her gördüğünü tartışmaktan aciz olmaktan bile geçmiyor. Geri dönüşü engellemenin ve sosyalizmi tüm dünya halkları nezdinde cazibe merkezi yapmanın yolu sürekli her eleştiriye, sınamaya, argümana gerekli karşılığı üretip, kendini geliştirmekten geçiyor.
Devrim konusunda öyle ''toplumu'' ikna etmen filan gerekmiyor. Bunu amaçlıyorsan zaten devrim yapamazsın. Tartışılacak pek çok konu var, daldan dala atlıyoruz. Burayı ''sığ'' olarak görmen de garip, sığ olmaması için senin söylediklerini onaylamak mı gerekiyor? En iyisi seçim, toplumu ikna etmenin yolu seçimlerde alınan oy, buradan sen parlamenterizme kadar gidersin artık.
Devrim konusunda toplumu ikna etmek gerekmiyormuş. Böyle bir kafanın yapacağı devrim 5-10 kişinin birileri adına yönetime el koymasından öteye gidemez(oda böyle bir dünyada imkansıza yakın). Nasıl bir dünyada yaşadığımızı anlamak gerek. Dünyada milyonlarca aç, evsiz, yoksul varken kapitalizm neden hala ayakta? Dünyada temiz tuvalete, suya, elektriğe bile ulaşamayan milyonlarca insan varken neden hala kapitalizm ayakta? En basitinden ülkemizde, Avrupa'da kapitalizm neden hala ayakta? İşçi sınıfı nerede? İşçi sınıfı zorla baskı altında tutuluyor da mı devrim yapmıyor? Hayır. Kapitalist sistemin 200 yıldan fazla süredir ayakta kalabilmesinin en önemli nedeni üst yapıda yani insanların bilincinde hegemonyasını kurması, kendi projesini tüm toplumun projesi haline getirmesinde yatıyor. Yani kapitalizm asıl olarak baskıyla değil toplumun rızasını alarak bu kadar yıldır ayakta ve hala yıkılmadı. Sen kapitalizmin bu hegemonyasına karşı ben kendi kültürel, ideolojik hegemonyamı inşa etmeden, organik aydınlarımı yaratmadan, kendi ideolojimi yavaş yavaş toplumda sağ duyu haline getirmeden devrim yapacağım diyorsan hayal dünyasında yaşıyorsun.
Benim bu karşı hegemonyayı üretme alanım da parlamenterizm değil. Ben bu konuyla ilgili Gezite'ye yazı yazmıştım. Devrim Ezilen Mahallelerden Gelecek adı. Sende burda paylaştın. Toplumu ikna etmenin yolu ordada anlattığım gibi sürekli ezilen mahallelerde yoksul yerlerde çalışma üretmekten, buralarda ekonomik, siyasi, yönetsel olarak olabildiğince devletten soyutlanmış, yatay ilişkilerin olduğu, yarının bugünden inşa edilmeye başlandığı hegemonya sahalarını inşa edip, buraları ezilenler nezdinde cazibe merkezi kılarak yaymaktan geçiyor. Yani benim savunduğum model parlementarizmin tam tersi bir şekilde devletten soyutlanabildiğin kadar soyutlanmayı gerektiyor. Parlemantarizm konusunda kendi örgütünün eleştirisini yapsan daha doğru olur.
Bu ileti en son proletersosyalist
tarafından 15.07.2015- 13:00 tarihinde, toplamda 2 kez değiştirilmiştir.
Devrim olması için toplumun ikna olması bekleniyorsa daha çok bekleriz. Devrimden sonra marksizmin egemen olmasını liberalizmin özgürlüğüne bağlıyorsak orada da kaygan zemin üzerindeyiz demektir. Marksizm için sınanmaya ihtiyaç var anlamına gelecek sözler söylüyorsak zaten, marksizmi ve sosyalizmi öğrenmeye alfabeden başlamak lazım.
Devrim olması için toplumun ikna olması bekleniyorsa daha çok bekleriz. Devrimden sonra marksizmin egemen olmasını liberalizmin özgürlüğüne bağlıyorsak orada da kaygan zemin üzerindeyiz demektir. Marksizm için sınanmaya ihtiyaç var anlamına gelecek sözler söylüyorsak zaten, marksizmi ve sosyalizmi öğrenmeye alfabeden başlamak lazım.
Toplumu ikna etmeden kimle ve nasıl devrim yapacaksın? İkna etmediğin toplum o devrime nasıl kazanılacak?
Sizlerin geçmişten zerre kadar bir ders çıkartmadığınız ve hayalperest olduğunuz net bir şekilde anlaşılıyor, neden bazı cuntalarıda alkışladığınız şimdi daha iyi anlaşılıyor.
Halkı kazanmadan devrim yapmak demek geçmişte olduğu gibi ya darbelerle, ya bir savaş sonrası bir sosyalist devletin işgaliyle ve yardımıyla oluşan değişimlerdir ve bu tip "devrimlerinde" ne kadar sakıncalı ve sorunlu olduğunu geçmiş deneyimlerde görmekteyiz. Sizlerin bu tip sözlerine karşı halkın neden güvenmediği ve sizleri hayatın her alanında yalnız ve marjinal bıraktığıda daha iyi anlaşılıyor.
Bu kafayla sizler ancak "anti-emperyalist " TSK ile bir "devrim" yaparsınız. Başka bir çare ve önerinizde yok zaten.
Bu ileti en son Alisan
tarafından 15.07.2015- 14:34 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Devrim olması için toplumun ikna olması bekleniyorsa daha çok bekleriz. Devrimden sonra marksizmin egemen olmasını liberalizmin özgürlüğüne bağlıyorsak orada da kaygan zemin üzerindeyiz demektir. Marksizm için sınanmaya ihtiyaç var anlamına gelecek sözler söylüyorsak zaten, marksizmi ve sosyalizmi öğrenmeye alfabeden başlamak lazım.
Yanlışlıkla tekrar oldu, özür
Bu ileti en son Alisan
tarafından 15.07.2015- 14:33 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Devrim konusunda toplumu ikna etmek gerekmiyormuş. Böyle bir kafanın yapacağı devrim 5-10 kişinin birileri adına yönetime el koymasından öteye gidemez(oda böyle bir dünyada imkansıza yakın). Nasıl bir dünyada yaşadığımızı anlamak gerek. Dünyada milyonlarca aç, evsiz, yoksul varken kapitalizm neden hala ayakta? Dünyada temiz tuvalete, suya, elektriğe bile ulaşamayan milyonlarca insan varken neden hala kapitalizm ayakta? En basitinden ülkemizde, Avrupa'da kapitalizm neden hala ayakta? İşçi sınıfı nerede? İşçi sınıfı zorla baskı altında tutuluyor da mı devrim yapmıyor? Hayır. Kapitalist sistemin 200 yıldan fazla süredir ayakta kalabilmesinin en önemli nedeni üst yapıda yani insanların bilincinde hegemonyasını kurması, kendi projesini tüm toplumun projesi haline getirmesinde yatıyor. Yani kapitalizm asıl olarak baskıyla değil toplumun rızasını alarak bu kadar yıldır ayakta ve hala yıkılmadı. Sen kapitalizmin bu hegemonyasına karşı ben kendi kültürel, ideolojik hegemonyamı inşa etmeden, organik aydınlarımı yaratmadan, kendi ideolojimi yavaş yavaş toplumda sağ duyu haline getirmeden devrim yapacağım diyorsan hayal dünyasında yaşıyorsun.
Kapitalizmin hegemonyası ''toplumu ikna ederek'' kırılmaz. Kapitalizmin hegemonyası kapitalizmin içinde varolan çelişkiler sonucunda kırılacaktır. Kitle istediği kadar burjuva ideolojisinin etkisi altında bulunsun, kapitalizmin kitleye dayattığı maddi şartlar, kitlenin isyan etmesini de sağlayacaktır. Bunun nedeni kapitalizmin çelişkileri ve krizleridir. Eğer sen kapitalizmden kurtulmanın yolunun toplumun ikna edilmesi, toplumun bilinçlenmesi, kapitalizmin kötü, sosyalizmin iyi bir şey olduğunun bilincine varması olarak anlıyorsan hiç bir devrim bu tür şartlar altında gerçekleşmez. Kıyısından köşesinden bir şeyler kapabileceği koşullar oluştuğunda, öncü parti o kitlelerin öncülüğünü ve güvenini kazandığında devrim süreci başlar. Kitlelerin iknasını beklemeye kalkarsan daha çok beklersin. Ayrıca bu söylediklerimizden 5-10 kişinin bir araya gelip, kitleyi de yoksayarak devrimi amaçladığımızı anlamamalısın. Yanlış yerde duruyorsun.
Sitemiz Bir Paylasim
Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize
kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu
nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara
aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve
materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden
kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine
yollayabilirsiniz.