SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 32 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   26   27   28   [29]   30   31   32   >   son» 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.434
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

53 kere teşekkür edildi.
37 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 08.11.2024- 08:30


6 Kasım doğum günüm, öncelikle bu sayfalardan mesaj atarak, özelden yazarak veya telefonla arayarak kutlama yapan tüm dostlara teşekkür ediyorum. Ama 6 Kasım'ın bir başka özelliği Rusya'da Bolşevikler öncülüğünde halkın kışlık saraya saldırması ve ertesinde 7 Kasım'da geçici hükümetin devrilerek   Büyük Ekim Devrimi'nin gerçekleşmesidir.

107 yıl geçmiş aradan.
Kutlu olsun.

Resim Ekleme



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.434
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

53 kere teşekkür edildi.
37 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 09.11.2024- 07:27


ABD'de seçimi Trumph kazanıyor. Kapitalizm daha da zora girdikçe kendi yarattığı sorunların çözümünü yine kendi içinden çıkardığı daha otoriter liderlerle ve ''düzen değişikliği'' vaadiyle umut olmaya çalışıyor. Proletaryanın, emekçi kitlelerin yapabileceği çok şey yok. Kendiliklerinden tarihsel çıkarlarının bilincine varamayacakları gerçeği onların güncel sorunlarına umut olan ve özellikle otoriter lider ve partilere yönlendiriyor. Dünyada ne ilk bu durum ne de son. Böyle gidecek, hiç kuşkum yok. Sosyalistler bir şekilde umut haline gelemedikleri sürece de böyle olacak.

Hiç kuşku yok, daha güzel bir dünya için sosyalist-komünist partilere ihtiyaç var. Siyasal iktidarın bir şeklde alınması ve sosyalist kuruculuğun başlayabilmesi için öncü bir partiye mutlak gereksinim var. Ama bu süreç salt sosyalizm propagandası ile gerçekleşmeyeceğinin de bilincinde olmamız gerekmiyor mu? Sosyalizm propagandası ne iktidarın alınması ve ne de sonrasında sosyalist kuruculuğun başlaması için kesinlikle yeterli değil. Güncel sorunlarının çözümüne umut arayışı içinde geniş kitleler.   Sosyalistler bu konuyu propagandaların merkezine almalı. Sosyalistler kitlelerle aralarında var olan mesafenin kapanmasına yarayacak siyasetleri ve bu tür söylemlerle geniş yığınlara sempatik gelebilecek liderler, ''ekran yüzleri'' bulabilmeli. Popülizm prim yapıyorsa, sağın popülizminden çok farklı bir sol popülizmi de gerekirse devreye sokabilmeli.

Dünyayı sosyalizm kurtaracak, hiç kuşkumuz yok. Ama hala binde birlere demir atmış bir halde bizleri bu noktada tutan siyaset ve liderlerde ısrar ediyorsak, hiçbir şey değişmeyecek ve kapitalizmde sorunları yaratan liderler düzen vaatleriyle yine umut olmaya devam edecekler...



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.434
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

53 kere teşekkür edildi.
37 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 10.11.2024- 07:23


Resim Ekleme
Bu gün 10 Kasım, 86 yıl önce yitirdiğimiz ve bu ülkenin kötü giden talihini değiştiren bir büyük devrimciyi anacağız. Öncelik O'nun olmalı, O olmalı, özellikle ''solcuyum'' diyenler sosyalistler...-ayağa kalkmaktan, saygı duruşunda bulunmaktan ve sayfalarında bir iki cümleden ibaret de olsa bu büyük devrimciyi selamlamaktan çekinmemeliler. Önce 12 Eylül faşizmi, sonra reel sosyalizmin çözülüşü, sağlı sollu liberallerin ''sosyalizm bitti'' paranoyaları, ve sonuçta liberal tezlerin sola girdi yapması ve etkin de olmasıyla, pek çok şeyi olduğu gibi bu büyük devrimciye saygı göstermeyi de unuttuk.

Bu coğrafyanın solcu, sosyalist ve devrimcilerine yakışmaz.
Ayağa kalkın, vakit yaklaşıyor.
Bir büyük devrimciyi anacağız.




Bu ileti en son melnur tarafından 12.11.2024- 06:42 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.434
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

53 kere teşekkür edildi.
37 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 12.11.2024- 07:14



Sorsan, bütün solcular bu iktidarın gitmesinden yana olduklarını söylerler. ( Önceleri forumlarda, şimdilerde sanalda boy gösteren bir kısım ''keskin komünist'' görünümlü trolvari tipler hariç.) Ama ''nasıl?'' sorusuna bir kısmı tam olarak yanıt vermez, ''örgütlenmek lazım'', ''halkın gerçek gücü sokaktadır'' imalarında bulunur ve bu soruyu da bir şekilde geçiştirirler. Parti yönetimleri neden böyle yapar, neden böyle davranır, ayrı konu. Sadece somut, geçerli ve tutarlı bir yanıt veremeyeceklerini söyleyip geçelim.

Peki bu soruya parti üyesi olsun ya da olmasın ilericiler, solcular, sosyalistler, devrimciler, yurtseverler nasıl yaklaşmalı? Konuşuruz, tartışırız, konuşacağız ve tartışacağız, seçim sürecindeyiz ama önümüze sandığın koyulmasına daha epey var. Şunu söyleyebilirim, birileri   sosyalistlerin düzen partilerine oy vermeyeceğini, vermemesi gerektiğini savunuyorsa anlamalıyız ki, o kişi kendini ''keskin-radikal sosyalist'' göstermek çabasında ve böyle yaparak ego tatmininde bulunmak istemektedir; ciddiye alınmamalı...

Kim olursa olsun....
Ciddiye alınmamalı.




Bu ileti en son melnur tarafından 14.11.2024- 06:47 tarihinde, toplamda 1 kez değiştirilmiştir.
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.434
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

53 kere teşekkür edildi.
37 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 14.11.2024- 06:46


Belki abartılı bir yorum olacak, bilemiyorum ama Cumhurbaşkanlğı seçiminde saray rejiminin adayı -muhtemelen Erdoğan- karşısında aday olacak herhangi biri için -muhtemeldir ki, Mansur başkan görülüyor- ''düzenin adamı, ülkücü kökenli'' vb. diyerek oy kullanmamak dolaylı yoldan bu sistemin, bu rejimin, bu tek adam rejiminin devamından yana olmak anlamına gelmez mi?

Her gün, her saat bu saray rejimi ve tek adam sisteminden ve uygulamalarından şikayet etmek, bu kötücül yapının değişimini istemek ve hem de bu tür bir yaklaşım, ikisi bir arada nasıl olabilir?

Anlaşılmaz bir şey!



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.434
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

53 kere teşekkür edildi.
37 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 15.11.2024- 00:51


Saray'ın seçim hazırlıkları devam ediyor. Esenyurt'taki kayyum atamasının bir başlangıç olduğu belliydi; şimdi de konser harcamaları bahane edilerek İBB ve ABB ye soruşturma başlatılmış. Seçim öncesinde alan düzleme çalışması yapılıyor.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.434
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

53 kere teşekkür edildi.
37 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 17.11.2024- 05:36


İçinden geçtiğimiz koşullarda, yani bugünün Türkiye'sinde ilericileri, yurtseverleri, demokratları sosyalistlerle buluşturan şey nedir? diye sorulsa verilecek yanıt ne olur? Burnundan kıl aldırmaz bir tavırla ''biz hiç kimseyle, kendimizden ayrı bir siyasetle birlikte olmayız'' şeklinde bir ilgisiz, anlamsız ve soruyla ilişkisiz bir yanıt olmaz diye düşünebilirsiniz. Oysa sessizlik, görmeme hali şeklinde sürdürülen bir tavrın anlamı bu değil mi? ''Biz karışmayız, biz sosyalistiz, zaten hepsi aynı, yesinler birbirini''.

Şu anlaşılmalı, bugünün Türkiye'sinde saray rejimine karşı nasıl bir tutum belirleneceği sorusu dolaylı da değil, doğrudan sosyalistleri de ilgilendirmektedir. Bir demokratı, bir yurtseveri, bir liberali bile ilgilendirebildiği kadar ve hatta onlardan çok daha fazla olarak sosyalistleri ilgilendirmelidir. Bence sosyalistlerin öncülük üstlenebileceği kadar önemlidir, önemsenmelidir.

Çoğumuz yapıyoruz, geçmişte devrim yolunda gözünü kırpmadan öne atılmış, canını vermiş yoldaşlarımızı anıyoruz. Kimi zaman içimden geçtiğimiz duruma uygun ya da uygun olmayan Marksist alıntılar yapıyor ve kendimizce yorumlarda da bulunuyoruz. Örgütlüysek parti açıklamalarını yayınlıyor,   çarşı pazar çalışmalarını fotoğraflandırarak yayınlıyoruz. Hepsi iyi, hepsi güzel, yararlı... Ama bir şey eksik değil mi?
Saray rejimine karşı, onu muktedir olmaktan çıkarmak için ne yapmalı?

Ertelenebilir bir soru mu bu? Önemsiz mi? Sadece düzen partilerin kendi aralarında yaptıkları-yaşadıkları   pek de ''bulaşmaya'' değmez bir konu mu bu?

Aydınlanma kişinin kendi aklını kullanmaya cüret etmesi ise, Marksizm de -aynı zamanda- hemen her konuyu kapsayan bir düşünce sistematiği geliştirmek değil midir?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.434
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

53 kere teşekkür edildi.
37 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 18.11.2024- 02:09


Doğan Ergün'dü sanıyorum; TİP'li arkadaşımız. O söylemişti: ''Devrim bir an değil bir süreçtir'' diye. Böyleydi, benzer sözcüklerle ifade etmişti. Doğrudur. Devrim sürecinde bir parti olarak gereken siyaseti oluşturamaz ve toplumda gereken etki ve ilgiyi de yaratamazsanız, bu süreci okuyamamışsınız ve gereğini de yapamamışsınız, demektir. Bu sürecin sadece sosyalizm propagandasıyla da geçiştirilemeyeceğinin altını çizerek, özetle, içinden geçtiğimiz sürecin devrimci tavrının   doğrudan ve somut bir biçimde   saray rejimine karşı bir duruş sergilemekten geçtiğini söylemeye çalışıyorum.

***
Bu başlığın altında bir arkadaşın meclisteki NATO oylamasına TİP'li vekillerin katılamamasnı gösterip eleştiri(!) getirmesi üzerine verdiğim yanıtlar da var.

***

... parlamentoya girebilme becerisi gösterebilen insanlarin en azından ellerinden konuşmaktan başka iş gelmeyenlere böyle bir gereksiz konuşma fırsatı vermeme adına 600 kişilik parlamentoya bir kişi bile olsa göndermeleri gerekirdi. Size katılıyorum!

***

...öncelikle samimiyete ihtiyacımız var. Bir an önce şu takım tutar gibi partili olma huylarımızı terk etmeliyiz. Eğer farklı bir siyasal yapıya eleştiri yöneltilecekse nedeniyle niçiniyle ve uygun bir üslupla yapılabilir, yapılmalıdır. Ama nedense olmuyor. Garip bir şekilde ''karşı taraf''a çakma alışkanlığı edinmişiz ve ne kadar çakıyorsak o kadar partili oluyoruz herhalde... Aslında çok da fazla umursamamak gerek ama işte o da olmuyor, onu da yapamıyoruz ve belki yararı olur diye söylenenlere yanıt verme çabasına girişiyoruz. Ne diyelim, enseyi karartmamak gerek...

****

Katılıyorum aslında çok da önemli değil. Meclisteki o oylamalar sırasında TKP sanıyorum kendi üye ve sempatizanı bir grup ile nato'ya hayır pankartı hazırlamışlar ve bir büyükelçiliğinin kapısına dayanmışlardı. Tam o sıralarda meclisteki oylamaya TİP'li vekiller katılmayınca özellikle TKP'li arkadaşların ağzına bu eleştiri(!) yapışmıştı. Oysa ne TKP natoya hayır yürüyüşü yaptığında daha fazla anti-emperyalist ve anti-nato'cu oluyor ve e de TİP böyle bir oylamada meclise girmeyince Nato'ya karşı yelkenleri suya indiriyordu. Böyle bir şey yok. Fındık kabuğunda fırtına koparma çabasının gülünçlüğünden başka bir şey değil. Ciddiye de almamak gerek ama, suskunluk da bu kez bir büyük yanlışlık yapılmış da onun altında eziliyormuş gibi algıya yol açabilir. Özetle kırıp dökmeden yanıt vermekte yarar var.





Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 32 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   26   27   28   [29]   30   31   32   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 2 kişi görüntülüyor:  2 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Sanal dünyanın sol kütüphanesi dayanışma 1 3734 24.12.2014- 12:51
Konu Klasör Şu Cengiz Çandar olayı ve hatırlattıkları... melnur 1 670 21.04.2023- 10:35
Konu Klasör İBB'nin ulaşım zamlarına gösterilen tepkiler ve hatırlattıkları... melnur 0 965 09.04.2022- 10:39
Konu Klasör Kemal Okuyan yazdı: Devrimin Gölgesinde melnur 3 2731 07.11.2019- 04:21
Konu Klasör Ali Ateş yazdı: Tunceli'den Kadıköy'e: Kıssadan hisse... melnur 0 1 19.04.2024- 21:11
Etiketler   Sanal,   medyaya,   -facee-,   yazdıklarımdan,   kısa,   notlar.
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS