SolPaylaşım  
Ana Sayfa  |  Yönetim Paneli  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
OTURUYORSAN KALK; AYAKTAYSAN YÜRÜ; YÜRÜYORSAN KOŞ!
Yurt ve dünya sorunlarına soldan bakan dostlar HOŞGELDİNİZ .Foruma etkin katılım yapabilmeniz için KAYIT olmalısınız.
Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 32 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   20   21   22   [23]   24   25   26   >   son» 
Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.434
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

53 kere teşekkür edildi.
37 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 07.08.2024- 08:48


Diğerlerinden sonra bu kez de Anadolu Efes'in kapısına ''Tefeciler halka hesap verecek'' sloganıyla dayanıldı. Bu arada CHP'ye de yüklenildikçe yükleniliyor. Partinin aldığı kurultay kararı, haber sitesine ''devletçilik oku mor ve yeşile boyanacak'' spotuyla verilmiş. Sanırım şöyle bir değerlendirmeden yola çıkılıyor: Ülke krizden krize geçerken saray rejiminden bunalan kitleler sosyalist sola hiç yanaşmadan doğrudan CHP'ye kayıyor. Bu gidişi durdurabilmenin yolu da, ekonomik krizin gerçek suçlularına ışık tutmak ve CHP'nin de görünürde bile yalancı bir bahar olduğunu gözler önüne sermek. Böyle yapılmalı, kitle kazanmanın yolu böyle bir siyaseti öne çıkararak ısrar edilmeli.

Böyle mi gerçekten.
Böyle bir siyaset toplum nezdinde tutar mı?

Hiç sanmıyorum. Kitlelerin birinci tercihi ne olursa olsun öncelikle saray rejiminden kurtulmaktır. Bu kitleler solun kazanması gereken kitledir, yüzü sola dönük kesimler de bu kitlenin içindedir. Böyle bir siyaset dün de tutmadı, bugün de tutmayacak. Dahası bu siyasetin kitleler nezdinde AKP-MHP ortaklığının değirmenine su taşımaktan başka hiçbir işlevi olmayacağını da söylüyorlar. Doğru da...

Sanırım doğruluğu ve yanlışlığı anlayabilmenin yolu bir kez daha bir büyük seçim yenilgisi almak! Ama ne gam? ''Her yenilgiden sonra sanki üye ve sempatizan kitle tepki mi gösteriyor? Yöneticiler de ''daha çok çalışacağız'' diyerek işin içinden sıyrılıveriyorlar.

Sosyalist solun toplumsal alandaki hiçliğinin başka ne tür bir nedeni olabilir ki?



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.434
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

53 kere teşekkür edildi.
37 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 09.08.2024- 05:29


Şimdi sırada ne var; özel mülkiyetin gerçekte ne olduğu, neye yol açtığı   ve artı(k) değerin meydanlarda nelere mal olduğu yoksulluk ve yoksunluğumuzun gerçek nedeni olduğunu kitlelere anlatma çabası mı? Ülkenin sosyal demokrat partisinin saray rejiminden kurtulma siyasetinin pek de bir işe yaramayacağı, bu işi kıvıramayacağı, hatta fıtratına aykırı olduğu ve bakın işte ülke yangın yeriyken parti ileri gelenlerinin Paris sokaklarında gününü gün ettiği saçmalığının bile farkında olmadıkları...-böyle bir siyaset mi bizi kitlelerle buluşturacak?

Böyle mi sosyalizme eşik atlatacağız?
Çözümümüz ve bizi halkımızla, sınıfla buluşturacak siyaset bu mu?

Baştan beri söylemeye çalışıyorum, hala ve hala AKP-MHP ittifakının değirmenine su taşımaktan başka bir iş yapmıyoruz ve öylesine bir biat eden üye ve sempatizan kitlesi yaratıyoruz ki, bütün bu fotoğrafın bütünü gerçekte yoğun bir umutsuzluk dalgası üretmekten başka bir şeye yol açmamış oluyor. Yine binde birlerdeyiz, yine on binde kilerdeyiz!

Yazık!



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.434
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

53 kere teşekkür edildi.
37 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 14.08.2024- 00:31


Mourinho'nun Adanademir maçından sonra gereksiz ve haksız bir şekilde Galatasaray ve Okan Buruk hakkındaki konuşmaları rahatsız ediciydi. Mou'ya hiç yakıştıramamıştım. O an'a kadar Fener'in tur atlamasını da istiyordum ve hatta Lille'i eleyebilecek güçte olduğuna da inanıyordum. Olmadı. Mourinho ilk başarısızlığına uğradı ve Fenerbahçe Şampiyonlar Ligine elemelerden veda etti. Ali Koç bu Galatasaray kompleksinden sıyrılamaz ve bu konuda Mourinho'yu da kendine benzetmeye devam ederse, bu başarısızlığın ilk olmayacağına inanıyorum. Yazık oldu stattaki Fenerbahçe taraftarına...



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.434
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

53 kere teşekkür edildi.
37 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 16.08.2024- 00:28


Bu sabah bir arkadaşımız Harun Karadeniz'in bu fotoğrafını face'e asmıştı, 50.ölüm yılı nedeniyle. Altına şöyle yazmıştım:
Resim Ekleme

Harun Karadeniz bu görüntüyü bugün verseydi hiç kuşkunuz olmasın, ne şovenistliği, ne ulusalcılığı ve hatta ne neo-faşistliği kalırdı. Türkiye sosyalizminin yatay eksendeki yetersizliğinin bir nedeni de önemli bir parçasının geçmişle arasındaki köprüyü ortadan kaldırmış olmasıdır. Köksüzlük, liberal etkilere açık olmayı da beraberinde getirmiştir. Yeni yeni fark ediliyor mu, bilmiyorum ama, özellikle sanal ortamlarda bu sorun doğru siyasi konumlanış almaya da engel oluyor, diye düşünüyorum.





Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.434
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

53 kere teşekkür edildi.
37 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 17.08.2024- 06:11


Meclis sıralarına hangi amaçla taşındığı şimdilerde çok daha iyi anlaşılan futbolcu Alpay Özalan'ın meclis kürsüsünde konuşma yapan TİP milletvekili Ahmet Şık'a attığı yumruk sonrasında Cumhurbaşkanı başdanışmanının bu yumruğa hak verir tonda konuşması bile Türkiye solcusuna anlaması ve altı kalınca çizilmesi gereken bir gerçeği hatırlatmıyorsa, bu ülkede bırakın sosyalizmi falan, bu günlerden, bu yaşadığımız günlerden, bu içinden geçtiğimiz karanlıktan bir nebze olsun daha güzel günlere bile geçiş yapamayacağımız anlamına gelmektedir. AKP'yi diğer muhalefet partileriyle bir tutan ve küçük siyasi çıkarları için bu örgütlenmiş kötülüğe karşı mücadeleyi ikinci plana atan bir partinin hem sosyalistliğinden ve hem de siyaset yapma aklı ve becerisinden kuşku duymak gerekir.



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.434
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

53 kere teşekkür edildi.
37 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 19.08.2024- 08:33


Kötü günlerden geçiyoruz ama daha da kötüsü sosyalistlerin bir türlü yatay eksende herhangi bir etki yaratamaması, toplumsal bir güç haline gelememesi değil midir? Pek çok nedeni var kuşkusuz ama, bunun bir nedeni de...- her seçim sürecinde sandıktan binde birler-ikililerle çıkmasına rağmen, genel başkanının katıldığı bir yürüyüşte ve üstelik İstanbul-Kadıköy gibi merkezi bir yerde 100-120 kişiyi bile zor toplayan, her seçim hezimetinde   hiçbir özeleştiri yapma gereği duymayan,   siyaset ve yönetici kadrosunda hiçbir değişiklik yapmayan-yapamayan ve belki en vahimi her önüne geleni partiye alan, milletvekili adayı yapan ve yeterli donanıma sahip olup olmadığına bile bakmaksızın parti MK'sına taşıyan...

Evet, kötü günlerden geçiyoruz ve içinden geçtiğimiz bu karanlık süreçte sola en uygun koşullar olmasına rağmen bu koşullarda bile kalabalıkların dönüp bakmasını sağlayacak kalabalıklaşmayı bir türlü beceremiyoruz. Farkında mıyız bilmiyorum ama Türkiye sosyalizminin halkla, emekçi kesimlerle, sınıfla aramızdaki mesafe her gün daha da artmakta. Halktan kopuyoruz, halktan uzaklaşıyoruz.

Sosyalizm mi?
Bu haliyle ne yazık ki, hala ve hala kaf dağının ardında...



Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.434
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

53 kere teşekkür edildi.
37 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 20.08.2024- 07:51


Arada bir oluyor, üstteki yazıma bir sosyalist-komünist parti ''üst yetkilisi'' sandığım bir arkadaştan refleks biçiminde bir tepki geldi; daha önce de benzer bir tepkide bulunmuştu. Yoruma ilişkin hiçbir açıklama yapmıyor ve tepkisini kişisel polemiklere dökerek sürdürmeye çalışıyor. Epey uzun da sürdü. Yanıtlarımı buraya asıyorum.

''Haklısınız, on bininci yazışım ve özellikle siz bu tür yanıtlar verdikçe önce ''vah ki vah'' diyor ve sonra da kendi kendime bir ''on bininci yazıya da hazırlan'' diyorum. Sn. Asaf, bence bu tür savunma refleksi göstereceğinize ve madem ki bu tür yorumlardan da bir rahatsızlık duyuyorsunuz, konuya ilişkin bir şeyler yazma gereği neden duymuyorsunuz? Neden bir açıklama yapmıyorsunuz? Bu konuda eminim bir görüşünüz vardır. Sosyalizmin yakın bir gerçeklik olduğunu, her seçim döneminde sandıktan binde birlerle çıkan sosyalist partilerin bu haliyle nasıl umut olacağını, bizlere anlatabilme lütfunda bulunabilirsiniz. Olmaz mı?''

***
''Bir ekleme de adını geçirdiğiniz TİP için: Basitçe TİP'in siyasetinin, güncel soruna yaklaşımının ve kitlelerle kucaklaşma konusundaki yaklaşımının sizin ve sizlerin siyasi anlayışından kıyas götürmeyecek ölçüde doğru olduğunu düşünüyorum. Bu durumu bu şekilde sürdürebilirler ya da sürdüremezler, ayrı konu, ama dediğim gibi,ve sürekli altını çizeceğim gibi dinci faşizm koşullarında kategorik olarak muhalefete muhalefet etme yanlışlığına düşmüyorlar. Bunun anlamı -anlayabileceğinizi umuyorum- kitlelerle aradaki meafeyi daraltmaktır. Önemli Sn. Asaf. Kerameti kendinden menkul bir solculuk içinde olup kitlelerin bakmadığı ilgi göstermediği bir sosyalizm toplumsal bir güç haline gelemez. Toplumsal bir güç olmadan da devrim falan olmaz.''

***
'' Bence her yazımı dikkatle süzen ve on bininci yazıma bile refleks halinde tepki gösteren bir arkadaşımız, arada bir de eleştirilere kulak asar ve varsa bir yanıtı, verir. Öyle değil mi? Kaldı ki her on bininci yazımda bunun yanıtını da vermeye çalışıyorum.''

***
''Anladığınızdan hiç kuşku duymuyorum! Ama işte ortada hala ve hala binde birlere ve on binde birlere-ikilere mahkum olmuş sosyalist partilerimiz varken insanın canının acımaması mümkün mü? Faşizm koşullarında durumumuz buyken, ne yaparsınız lay lay lom bir hayatı da sürdürebilmek benim için pek mümkün olmuyor. Güle güle Sn. (...) Kendinize iyi bakın. Bu ülkenin sizlere de ihtiyacı var!''

****

''Son bir eklemede bulunmak isterim. Başlık yazısı TKH konusundaydı ki dikkatli bir okurun bunu anlaması gerekirdi. Yakın bir zamanda partili olduğunu sanığım bir arkadaşımız kendisine '' bu nasıl sosyalistlik'' bağlamında bir eleştiri yönelttiğinde verilen yanıt ''Ben TKH MK üyesiyim ve komünistim'' olmuştu. Rahatsız olmuştum. Sadece üye olduğunu sandığım arkadaşın verdiği ilgisiz yanıta değil ve aynı zamanda TKH'nin bir MK üyesi olduğunu öğrenmek de şaşırtıcı gelmişti. Öteden beri siyasi ve ideolojik olarak aralarında pek bir fark olmadığı görülen TKH ve TKP'nin birleşmesi gerektiği ve bunun da son kertede TKH'nin TKP'ye katılmasıyla gerçekleşebileceğini savunurum. Gerçi böyle olduğunda, bu güncel siyaset ve kitlelerin karşısına çıkan bu yönetici örnekleriyle sandık sonuçlarının pek de değişeceğini sanmamakla birlikte, hiç olmazsa fazladan emek, zaman, ve bütçe israfının önüne geçilmiş olurdu. Neyse, hiç olmazsa bu ''on bininci yazım''la ilgili meramımı anlatabilmiş oldum.''

***
DEM’in, CHP’nin, (İYİ, YRP vs?) muhalefet edilecek nesi var zaten? sosyalizm Kaf Dağı’nın ardına kaçmış, sırası mı yok sınıf yok bilmem ne… önce AKP şey olsun sonra… Ardından, bak AKP’yi hazır şey ettik, aman geri gelmesin sıkı duralım CHP, DEM, biz filan. Sosyalizm? O uzak daha, az bir kitleyiz halen. Anladım, anladım, tekrar teşekkürler, saygılar...Böyle söylemişsiniz yeni fark ettim.

(Aklınca alaylı bir şekilde böyle yazmıştı. Yanıtım şu:)
(...) bey Söylemeye çalıştıklarınıza da katılmıyorum ama kaldı ki bu yöntem de yanlış. Bir dönem kendi sitemde yaratılışçılarla evrimi tartışırdık ve onlar sürekli olarak evrimi yanlışlamaya çalışırlardı. Oysa evrimin yanlışlanamayacağı gerçeği bir yana, (onlara göre) yanlış olabileceği ihtimali bile yaratılışı doğrulamaz. Siz de şimdi benzer bir yöntemi kullanma çabası içindesiniz ki, konuyla ilintisinin ne olduğunu düşündükçe insan üzülüyor. Umarım siz haklı çıkar ve ilk seçimde, ya da AKP sonrasında ülkenin yeniden muhalefet oluşturma sürecinde sizlerin de payına da bir şeyler düşer ve toplumsal alandaki yalnızlığımız son bulur. Ben bu siyasetle ( siyasetsizlikle) ve topluma görünür olan bu yönetici örnekle olmayacağını söylüyorum. Sonuç olarak saygılar bizden Sn (...) ve bir kez daha tarihsel bir kimlik ve sorumluluk taşıyan TKP'ye de sosyalizmi bir güç haline getirme çabasında başarılar.''

****








Cvp:
Yazan Cevap içeriği
Üye Profili boşluk
melnur
[ Gelenek ]
Kurucu
Varsayılan Kullanıcı Resmi
Kayıt Tarihi: 02.08.2013
İleti Sayısı: 11.434
Konum: İstanbul
Durum: Forumda Değil
İletişim E-Posta Gönder
| Özel ileti Gönder

53 kere teşekkür edildi.
37 kere teşekkür etti.
Cevap Yazan: melnur
Cevap Tarihi: 21.08.2024- 03:59


Her dönemde, her koşulda sorunlar olacaktır. Hayatın dinamik seyri içinde bu sorunların da çözüme kavuşturulması yönünde hareket etmek bence önemsenmelidir. Yoksa kitleselleşmeyi amaçlayan, kitleselleşme yönünde adımlar atan ve bunu kendi ölçülerinde de başarabilen sosyalist partilerle, tam tersi bu konuyu önemsediğine dair hiçbir emarenin bulunmadığı ve onlarca yıldır yerinde sayan ve bunu dert saymayan sosyalist partiler hiç bir ve aynı olur mu, aynı kefede değerlendirilebilir mi?

Ne olursa olsun, bu hataya düşmemek gerek, diye düşünüyorum.



Yeni Başlık  Cevap Yaz
 Toplam 32 Sayfa:   Sayfa:   «ilk   <   20   21   22   [23]   24   25   26   >   son» 



Forum Ana Sayfası

 


 Bu konuyu 0 kişi görüntülüyor:  0 Misafir, 0 Üye
 Bu konuyu görüntüleyen üye yok.
Konuyu Sosyal Ortamda Paylas
Benzer konular
Başlık Yazan Cevap Gösterim Son ileti
Konu Klasör Sanal dünyanın sol kütüphanesi dayanışma 1 3735 24.12.2014- 12:51
Konu Klasör Şu Cengiz Çandar olayı ve hatırlattıkları... melnur 1 672 21.04.2023- 10:35
Konu Klasör İBB'nin ulaşım zamlarına gösterilen tepkiler ve hatırlattıkları... melnur 0 966 09.04.2022- 10:39
Konu Klasör Kemal Okuyan yazdı: Devrimin Gölgesinde melnur 3 2732 07.11.2019- 04:21
Konu Klasör Ali Ateş yazdı: Tunceli'den Kadıköy'e: Kıssadan hisse... melnur 0 1 19.04.2024- 21:11
Etiketler   Sanal,   medyaya,   -facee-,   yazdıklarımdan,   kısa,   notlar.
SOL PAYLAŞIM
Yasal Uyarı
Sitemiz Bir Paylasim Forum sitesidir Bu nedenle yazı, resim ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenebilmektedir. Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir. Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazı ve materyalleri 48 Saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır.
Bildirimlerinizi info@solpaylasim.com adresine yollayabilirsiniz.
Forum Mobil RSS